POLİTİKA - 11 Nisan 2012 Çarşamba 15:12

CHP MECLİS GRUP TOPLANTISI``¦(2)

A
A
A
CHP MECLİS GRUP TOPLANTISI``¦(2)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan`ın İsmet İnönü`nün dini kitapları yasakladığı yönündeki eleştirilerine ilişkin, ``İnönü`nün yasakladığı kitapta erkeklerin bıyıklarını kesmesi, öbür dünyaya imansız gitme nedeni sayılıyor. Senin milletvekillerin içinde kaç tane bıyıksız var? Tamamı öbür dünyaya imansız mı gidecek şimdi?`` dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın 1944 yılında İsmet İnönü`nün 2 dini kitabı yasakladığı yönündeki eleştirilerine cevap verdi. Bu konuyu araştırdığını ve Cumhurbaşkanı olarak İnönü`nün ``˜Tam Mevlidi Şerif ve Burdurlu Abidin Karaaslan`ın ``˜54 Farzlı Büyük ve Tam Namaz Hocası` adlı iki kitabının yasakladığı bilgisinin doğru olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ancak bu kitaplarda yanlış bilgiler bulunduğu için yasaklandığını söyledi. Namaz Hocası Kitabı`nın 18. sayfasında namazda okunan Kunut dualarının eksik olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ``Eğer siz ayeti eksik yazarsanız tahrifat yapmış olursunuz. İnönü bunu görüyor`` dedi.
Mevlid-i Şerif kitabında ise, ``˜öbür dünyaya imansız gitmemek için üstadının sözünü tutacaksın` yazdığını belirten Kılıçdaroğlu, ``Senin üstadın Erbakan`dı. Sen sözünü tuttun mu, tutmadın. Şimdi bu kitap sana imansız diyor`` dedi.
Aynı kitapta ``erkeğin ipekli elbise giymesi ve bıyıklarını kesmelerinin de öbür dünyaya imansız gitme nedeni` olarak gösterildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, ``Soruyorum, senin milletvekillerin içinde kaç tane bıyıksız var? Tamamı öbür dünyaya imansız mı gidecek şimdi?`` diye konuştu.
Başbakan Erdoğan`a bir çağrıda bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ``Bu kitabı Diyanet İşleri Başkanlığı`na gönder, arzu edersen sana da göndereceğim, oku. Eğer ``˜burada yazılanlara ben de imzamı atıyorum, kalıbımı basıyorum` diyorsa, bu kitabı yayınlasın. Yayınla bakalım yayınlayabiliyorsan`` şeklinde konuştu.
Söz konusu kitabın bir hurafe kitabı olduğunu ve İnönü`nün Kur`an ayetlerinde tahrifat yapan bu hurafe kitabını yasakladığını belirten Kılıçdaroğlu, ``Diyor ya bana, ``˜senin boyunu aşar`. Senin boyunu değil nereni aştığını iyi biliyorum, bilgini aşar, aklını aşar. Sen eline verilen metni okuyorsun. Sormuyor musun danışmanlarına, ``˜İsmet İnönü bu kitapları niye yasaklamış?` Soramazsın, çünkü benin yüreğinde kin var, İnönü`ye kin besliyorsun sen, rahmet dilemiyorsun, kin besliyorsun zen`` dedi.
Kılıçdaroğlu, 1920 ile 1955 yılları arasında 70 farklı yazarın namaz hocası kitabının yayınlandığını ve hiçbir yasaklama getirilmediğini de kaydetti. Kılıçdaroğlu, ``Bu kadar bilgisiz, halkı yanıltan, halkın kin duyularını besleyen bir Başbakan 21. Yüzyıl Türkiye`sine yakışır mı?`` diye konuştu.
İkinci kitabın Süleyman Dede tarafından yazılmış, ``˜Süleyman Çelebi`nin Tam Mevlid-i Şerif, Meşhur Mevlidleri ve Mevlid Hikayeleri` kitabı olduğunu belirterek, bunun da İnönü tarafından Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklandığını dile getirdi.
Süleyman Çelebi`nin mevlidinin herkes tarafından bilindiğini ve huşu içinde dinlendiğini belirten Kılıçdaroğlu, ancak bu kitabın Süleyman Çelebi Mevlidi olmadığını söyledi. Kitapta, ``˜Sarımsaklı yemeyi Çinli hiç sevmezdi, ancak ev sahibini de kırmak istemezdi` ``˜Ali Baba bunu da beğenmedi al bunu götür, karpuz dedikleri olmalı kütür kütür` şeklinde Mevlid`le ilgisi olmayan ifadelerin bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ``Bir Mevlid-i Şerif`in tahrif edilmesine, bu kadar ucuzlatılmasına senin gönlün razı oluyor mu Sayın Başbakan? İnönü`nün gönlü razı olmamış. ``˜Yazıktır` demiş, ``˜insanların dini duygularını sömürmeyin` demiş. Biz yasaklara sonuna kadar karşıyız. Ama biz yalanlara da sonuna kadar karşıyız`` diye konuştu.
Başbakan Erdoğan`ın kendisini rezil eden danışmanlarını çağırarak ders vermesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ``Samimi söylüyorum veremez, çünkü konuşma metni yazacak başka adam bulamaz. Senin İsmet İnönü`yü hayırla yad etmen lazım. Kuran`ı tahrif eden kitabı yasaklıyor`` dedi.
Kılıçdaroğlu, 1920-55 yılları arasında 14 yazara ait Mevlid-i Şerif kitabı yayınlandığını da belirterek, bunlarda da hiçbir sorun yaşanmadığını söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul KAGİDER ve Migros iş birliğinde tarımda kadın girişimcilere destek KAGİDER ve Migros iş birliğiyle bu yıl altıncısı düzenlenen ‘Tarımda Kadın Girişimci Geliştirme ve Hızlandırma Programı’, İstanbul’da gerçekleştirildi. Yoğun bir eğitim programının uygulandığı iki günlük kampa 26 şehirden 36 kadın girişimci katıldı. Kampı başarı ile tamamlayan katılımcılar arasından seçilecek 15 kadın girişimci bir sonraki aşamada mentor desteği alacak. Migros, kampa katılan ve kalite standartlarına uygun üretim yapan tüm girişimcilere ürünlerini Türkiye’nin dört bir yanındaki mağazalarında satış imkânı sunacak. Tarım sektöründe faaliyet gösteren kadın girişimcilere destek vermek amacıyla Migros ve KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) iş birliğiyle hayata geçirilen ‘Tarımda Kadın Girişimci Geliştirme ve Hızlandırma Programı’ kapsamında altı yıldır düzenlenen kamp İstanbul’da gerçekleştirildi. Dijital tarım, finans, gıda güvenliği ve markalaşma süreçlerine kadar geniş bir yelpazede birçok konunun ele alındığı iki günlük kampa, Türkiye’nin 26 farklı ilinde tarım sektöründe faaliyet gösteren 36 kadın girişimci katıldı. Migros Grubu Pazarlamadan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Ekmel Baydur ve KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu’nun açılış konuşmaları ile başlayan kampın ilk gününde yerelleşme ve tarımsal kalkınma, kalite süreçleri, süreç tasarımı ve pazarlamada genel perspektif ile girişimciler için teşvikler ve kamu destekleri başlıklı oturumlar gerçekleştirildi. Kampın ikinci gününde ise perakendede medya dinamikleri, dijital pazarlamada doğru mecra seçimi, dijital tarım alanındaki güncel yaklaşımlar ve girişimcilerin finansal farkındalığını artırmaya yönelik finans oturumu gerçekleştirildi. Program kapsamında geçmiş dönem program mezunlarının deneyimlerini paylaştığı "iyi örnek" paneli ile kadın girişimciler arasında ilham verici bir deneyim aktarımı sağlandı. KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu açılış konuşmasında şunları kaydetti: "Tarım sektörü, Türkiye ekonomisinin güçlü alanlarından biri. Ancak bu alanda kadınların potansiyeli hâlâ yeterli değil. KAGİDER olarak biz, kadın girişimciliğinin tarımda yenilik, sürdürülebilirlik ve verimlilik açısından stratejik bir rol üstlendiğine inanıyoruz. Migros iş birliğiyle bu yıl altıncı kez hayata geçirdiğimiz ‘Tarımda Kadın Girişimci Geliştirme ve Hızlandırma Programı’, kadınların üretimden pazarlamaya, markalaşmadan dijitalleşmeye kadar her aşamada güçlenmelerine katkı sağlıyor. Türkiye’nin 26 ilinden 36 kadın girişimcinin katılımıyla gerçekleşen bu program, kadınların bilgiye, mentorluk desteğine ve güçlü bir iş ağına erişimini kolaylaştırıyor. KAGİDER olarak temel hedefimiz, kadınların ekonomideki görünürlüğünü artırmak, girişimcilik ekosisteminde daha etkin rol üstlenmelerini sağlamak ve Türkiye’nin kalkınma hedeflerine somut katkı sunmalarına destek olmaktır. Kadınların tarımda güçlenmesi; yalnızca üretimin artması değil, aynı zamanda kırsal kalkınmanın hızlanması, istihdamın genişlemesi ve yerel ekonomilerin sürdürülebilir hale gelmesi anlamına geliyor. Bu program, tam da bu dönüşümün bir parçası olarak kadınların potansiyelini ekonomiye kazandırmayı ve Türkiye’nin geleceğine değer katmayı amaçlıyor." Migros Grubu Pazarlamadan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Ekmel Baydur, programın altıncı yılında kadın girişimcilerin tarımda önemli bir dönüşüm oluşturduğunu belirterek şunları söyledi: "Migros ve KAGİDER iş birliği ile kadın girişimcilere üretim, kalite süreçleri, finansal okuryazarlık, markalaşma ve dijital tarım teknolojileri gibi farklı birçok alanda eğitim ve danışmanlık desteği sağlıyoruz. Bu desteklerle kadın girişimcilerimizin yerelden ulusala yayılan projeler geliştirdiğini görmekten mutluyuz. Kadınların ekonomik hayata katılımları aynı zamanda bölgelerin kalkınmasına da önemli katkılar sağlıyor. Ürünleri Türkiye’nin dört bir yanındaki mağazalarımızda satışa sunuyoruz. Yerelleşme yaklaşımımız kapsamında gerçekleştirdiğimiz Kayseri’de yerli yeşil mercimek, Niğde’de yerli tohumlarla üretilmiş barbunya ve patates, Adana’da yerli susam, Ordu’da yumurta üretimi çalışmalarımızda kadınlarımızın emeği var. Yerel kooperatifler ve birlikler ile yaptığımız iş birlikleri ile sahada daha çok kadına ulaşabiliyoruz. Onarıcı tarım ve münavebe uygulamalarıyla toprağın verimini ve üreticinin gelirini artıracak çalışmalar yapıyoruz. Ar-Ge ve dijital tarım yatırımlarımızla da bu etkiyi güçlendiriyoruz. Sadece üretimle değil, tarladan sofraya uzanan tedarik zincirinin tamamı için destek sağlıyoruz. Keşan’da kurduğumuz MİGBAK paketleme tesisimizle Migros markalı bakliyat ürünlerini yüzde yüz yerli üretime dönüştürüyoruz. Bu bizim için çok değerli" dedi.
Denizli Küçük yetenek 10’uncu konserine çıktı Denizli’de 3 yaşından beri sahne alan ve henüz 5 yaşında olmasına rağmen sanat çevrelerinde adından söz ettirmeyi başaran küçük yetenek, çevresinden büyük takdir topluyor. Honaz’da yaşayan Gültekin-Ceyda Bozkurt çiftinin 5 yaşındaki oğlu Bora, ritim ve perküsyon alanındaki yeteneğiyle sanatseverlerin gönlünü kazandı. Henüz 3 yaşında müzik aletlerine olan ilgisiyle ailesinin dikkatini çeken Bora Bozkurt, ilk sahne deneyimini 3 yaşında, 12 Mayıs 2023 tarihinde Denizli Makina Mühendisleri Çocuk Korosu konserinde yaşadı. 2020 doğumlu olan Bora Bozkurt, müziğe olan ilgisini çok erken yaşta gösterdi. O günden bu yana birçok toplulukta aktif olarak yer aldı. Bugüne kadar ADD Çocuk Korosu, Destan Halk Dansları ve Modern Dans Topluluğu, Çınar Lions Çocuk Korosu, Makina Mühendisleri Çocuk Korosu ve Musiki Derneği Sanat Müziği Saz Ekibinde görev alan Bora, son olarak Merkezefendi Kültür Merkezi’nde düzenlenen Denizli Musiki Derneği Türk Sanat Müziği Korosu konserinde sahne aldı. Ailesi sanata destek veriyor Baba Gültekin Bozkurt ve anne Ceyda Bozkurt, Bora’nın sanatsal gelişimini destekleyerek, onun bu alandaki başarısına büyük katkı sağlıyor. Müzik alanında kendisini geliştirmeyi sürdüren Bora, bateri, kudüm adlı vurmalı çalgı, ritim perküsyon aleti shaker, Latin müzik vurmalı aleti bongo ve zilli def ile ilgili yaşına uygun eğitimler alıyor. Müziğe olan tutkusu ve sahne disipliniyle gelecekte adından sıkça söz ettirmesi beklenen Bora, sanatın ne denli küçük yaşlarda başlayabileceğini bir kez daha göstermiş oldu. "3 yaşından beri sahneye çıkıyorum ve çok mutluyum" 3 yaşından beri sahneye çıktığını ve her sahneye çıktığında heyecanlandığını belirten Bora Bozkurt, "3 yaşından beri sahneye çıkıyorum ve çok mutluyum. Bu 10’uncu konserim. Her sahneye çıktığımda heyecanlanıyorum. İleride bu konuda devam etmek istiyorum. Şimdilik darbuka, keman, bas gitar gibi şeyleri çalabiliyorum" dedi. "5 yaşında olmasına rağmen 100’ün üzerinde şarkıya hakim" Bora’nın 5 yaşında olmasına rağmen 100’ün üzerinde şarkıya hakim olduğunu belirten baba Gültekin Bozkurt, "İlk konsere çıktığında 3 yaşındaydı. Sonrasında çeşitli derneklerde devam etti. Yaşına uygun şekilde ders veriyoruz. Çalışmalardaki azmi ve hocalara olan saygısı çok iyi. Sanat müziğinin içinde olması çok güzel bir şey. Her konser öncesi konuşuruz, merak ettiği veya müzikle ilgili bir konuda her zaman danışır. Bora yaklaşık 100’ün üzerinde şarkıya hakim konumda" diye konuştu.