ASAYİŞ - 16 Nisan 2012 Pazartesi 02:51

GAZİANTEP`TE FECİ KAZA: 3 ÖLÜ, 16 YARALI

A
A
A
GAZİANTEP`TE FECİ KAZA: 3 ÖLÜ, 16 YARALI

Gaziantep`te işçileri taşıyan minibüsün kaza yapması sonucu 3 işçi öldü 16`sı da yaralandı.
Edinilen bilgiye göre kaza D400 karayolu Bölge Trafik civarında meydana geldi. Kent merkezinden Organize Sanayi Bölgesi istikametine gitmekte olan ve fabrika işçilerini taşıyan Bilal Yılmaz yönetimindeki 27 S 4048 plakalı otobüs yağışla birlikte ıslanan yolda direksiyon hakimiyeti kaybolunca refüje çarptı. Çarpışmanın şiddetiyle yan yatan otobüsteki işçilerden Mustafa Bahçeci, Serdar Çelik ve ismi tespit edilemeyen bir kişi olay yerinde hayatını kaybetti. Kaza sonrası olay yerine çok sayıda ambulans sevk
edildi. Olay yerine kısa sürede gelen sağlık ekipleri yaralıları Gaziantep`te bulunan hastanelere taşıdı.
Kazada yaralanan Mehmet Ali Yumuşak, Ahmet Yıldırım, Hüseyin Yücel, Seydi Ahmet Uzun, Mehmet Balkan, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi`ne, Mehmet Orhan, Mehmet Şahin, Ramazan Çelik ve Muzaffer Gül Şehitkamil Devlet Hastanesi`ne, Gökhan Aydoğan, Adem Atar, Halil Karadaş Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi`ne, Bilal Yılmaz, Halil Akkurt, Garip Bilgiç ve Müslüm Kolkılıç 25 Aralık Devlet Hastanesi`nde kaldırıldı. Kazada yaralanan otobüs sürücüsü Bilal Yılmaz`ın
hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
Öte yandan kaza sonrası otobüs hurda yığınına dönerken olay yerine gelen trafik ekipleri ikinci bir kazanın yaşanmaması için güvenlik önlemi aldı. Yaklaşık yarım saat trafiğe kapatılan D400 karayolu cenazeler alındıktan sonra yeniden kontrollü olarak trafiğe açıldı.
Görgü tanıkları ise kazanın hemen ardından olay yerinde yaralılara yardım etmeye çalıştıklarını belirterek, "Kazanın hemen ardından buradaydık. Her yerde yaralı vardı. Yaralılara yardım etmek için yan yatan otobüsü kaldırmaya çalıştık. Altında ezilen biri vardı. Onu kurtarmaya çalıştık ama gelen sağlık ekipleri şahsın öldüğünü tespit etti. Bütün yaralıları gelen ambulanslarla hastanelere gönderdik" dedi.
Kazayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Vatandaşlar, parkları güvenlik kameralarından canlı izleyebilecek Körfez Belediyesi, parklara yerleştirdiği güvenlik kameraları ile parkları daha güvenli hale getirmeyi hedefliyor. Yerleştirilen kameralara Körfez Belediyesi’nin resmi hesabından vatandaşlar tarafından da canlı olarak izlenebilecek Huzurlu, güvenli yaşam alanları oluşturmak, çocukların ve ailelerinin güvenliğini sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdüren Körfez Belediyesi ilçe genelinde parklara yerleştirdiği güvenlik kamerası sistemlerini yeniledi. Yapılan çalışma kapsamında; 23 Nisan Koray Şener Parkı, Şehit Abdülsamet Özen Parkı, Yunus Emre Parkı, Azmi Akyol Parkı, Fatih Sultan Mehmet Parkı, Prof. Osman Badraslı Parkı, Akşemsettin Parkı, Orhan Alimoğlu Parkı, Orhan Alimoğlu Parkı, Erdoğan Ülker Parkı, Muhsin Yazıcıoğlu Parkı, Hüda Coşkun Parkı, Hacı Bektaş Veli Parkı, Aşık Veysel Parkı, Prof. Dr. Osman Durmuş Parkı, Sarmaşıkdere Parkı, Veli Kaygın Parkı ve Mustafa Eser Parkı’nın güvenlik kameralarının sistemleri yenilendi ve güvenli hale getirildi. Körfez Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından, parklar modern hale getirilirken, çocuklar için daha güvenli olması amacıyla başlatılan kamera uygulamasıyla kamera sayısı da arttırıldı. Çalışmalar neticesinde alınan karar ile ilçenin farklı yerlerinde bulunan park ve bahçelerin hâkim noktalarına yerleştirilen güvenlik kameraları 7 gün 24 saat kayıt yapıyor. Vatandaşlar; parklara yerleştirilen güvenlik kameralarına www.korfez.bel.tr üzerinden canlı olarak erişim sağlayabilecek.
İstanbul Ataşehirliler ‘atasehirsenin.com’ üzerinden ilçenin yönetiminde söz sahibi olabilecek Ataşehir Belediyesi, ilçenin katılımcı bir bütçe ile yönetilmesi ve 5 yıl boyunca hayata geçirilecek projelerle ilgili vatandaşların görüşlerinin alınabilmesi için ‘www.atasehirsenin.com’ internet sayfasını hayata geçirdi. Ataşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğü tarafından hizmete sokulan www.atasehirsenin.com internet sayfası üzerinden anketlere katılan Ataşehirliler, ilçenin geleceğiyle ilgili kararlara ortak olacaklar. On farklı başlıkta toplam 65 sorudan oluşan ankete katılan ilçe sakinleri, Ataşehir’deki yeşil alanlar, temizlik, çevre koruma, kültürel politikalar, sportif faaliyetler, sosyal destekler, sağlık hizmetleri, güvenli yaşamın geliştirilmesi, hayvanlara yönelik çalışmalar ve altyapı hizmetleri konularında görüşlerini bildirecekler. Konu hakkında açıklama yapan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, “Değerli Ataşehirli komşularım, Ataşehir’i sizlerle birlikte yöneteceğimize söz vermiştik. Bunun ilk adımı olarak 2025-2029 yıllarında ilçemizde yapılacaklara birlikte karar verelim istiyoruz. Anketlere katılarak ilçemizin yönetiminde söz sahibi olun, kentimizin geleceğine birlikte karar verelim” dedi. ‘www.atasehirsenin.com’ internet sayfasını ziyaret eden Ataşehirliler, ayrıca geçmiş yılların; stratejik planlarına, performans programlarına, faaliyet raporlarına, kurumsal mali durum ve beklentiler raporlarına da ulaşabilecekler.
İstanbul İlişkilerde yaşadığınız sorunların sebebi ‘bağlanma stiliniz’ olabilir İlişkilerde yaşanan sorunların sebebinin ‘bağlanma stili’ olabileceğine işaret eden Klinik Psikolog Sinem Özdener, “Bağlanma stillerinin temelleri küçük yaşlarda atılsa da bu durum sonradan değiştirilebilir. İşe güvensiz bağlanmanın nasıl geliştiğini ve ilişkilerimizi nasıl etkilediğini öğrenmekle başlayabiliriz” dedi. İlişkilerimizde ortaya çıkan kişisel dürtülerin, düşünce ve davranış kalıplarımız üzerindeki etkisi bağlanma stilimizi oluşturuyor. Erken çocukluk döneminde aile ve bakımveren kişilerle kurduğumuz ilişki, yetişkinlik döneminde sosyal yaşamdaki ilişki tarzımızın temelini oluşturuyor. Medicana Ataşehir Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Klinik Psikolog Sinem Özdener, “Her birey, gelişim döneminde çevresel faktörlerin etkisi altında farklı yaşam tecrübeleri edinir. Bu tecrübelerin yanı sıra, ailemiz veya bakımveren kişinin bize yönelik davranışlarını ve özelliklerini içselleştirmemiz, bağlanma stilimizin gelişiminde etkili olur” açıklamasında bulundu. “Ait olma ve sevgi ihtiyacı, doğuştan gelen bir dürtüdür” Bağlanma stilinin temelleri yaşamın erken dönemlerinde atılsa da bu durum daha sonra değiştirilebiliyor. Kişinin öz farkındalığının güçlendirilmesi ve sorunlarının ne olduğunun bulunmasıyla birlikte çeşitli çözümler üretilebiliyor. “Sürecin ilk adımı, güvensiz bağlanmanın nasıl geliştiği ve önemli ilişkilerimizde düşünce ve davranışlarımızı nasıl etkilediğini öğrenerek atılabilir” diyen Klinik Psk. Sinem Özdener, şöyle konuştu: “John Bowlby’nin bağlanma teorisine göre; insanların evrimsel olarak sağlam ilişkiler geliştirmesi ve bu ilişkilerin sürdürülebilmesi, üreme ve hayatta kalmak için büyük önem teşkil ediyor. İnsanın temas, sevgi, destek ve rahatlık arama arzusu doğuştan gelen bir ait olma ihtiyacının göstergesidir. Bu gösterge, bireylerin ilişkilerindeki davranışlarının ve eylemlerinin arkasındaki dürtülerden biridir. Ait olma ihtiyacımıza rağmen, romantik ilişkiler veya sosyal ilişkiler istediğimiz kadar sorunsuz gitmeyebilir. Kişilerin arasındaki sorunların çoğunun kökeni bağlanma stilimiz ile ilgili sorunlara dayanabilir.” Güvensiz bağlanma stilleri Klinik Psikolog Sinem Özdener, güvenli ve güvensiz bağlanma stillerini şöyle sıraladı: “Kaygılı bağlanma stili: Kaygılı bağlanma stili geliştiren kişiler kendilerine karşı olumsuz, ancak ilişkideki diğer kişiye ilişkin olumlu bir bakış açısına sahip olma eğilimindelerdir. Kendini değersiz hissetme, verilen ilgiyi hak etmediğine veya karşı tarafın onu sevdiğine inanmakta güçlük çekmeye yönelik düşünceler bu bağlanma stilinde sık rastlanır. Bu durum, kişiyi partnerinin onu terk edeceği ve partneri olmadan yaşama düşüncesine iter, dolayısıyla kaygı duygusu yüksek düzeyde yaşanır. Bu sebeple ilişkilerinde güven arayışı çok güçlüdür. Kişi, bu duyguların çaresini partnerinin ona göstereceği bir ilgi veya tepkide arar. Kaygılı bağlanma stili geliştiren bir kişi çoğu zaman ilgi eksikliği hissettiğinden çok talepkar gözükebilir.” “Kaçıngan bağlanma stili: Kaçıngan bağlanma stiline sahip kişiler, kaygılı bağlanma stiline sahip kişilerin tersine kendilerine karşı olumlu, başkalarına karşı ise olumsuz bir bakış açısına sahip olma eğilimindedirler. Sonuç olarak, özellikle duygusal düzeyde, yüksek bir bağımsızlık ve kendi kendine yeterlilik duygusunu geliştirmeye yatkınlardır. Başkalarına bağımlı olmayı ve başkalarının da onlara bağımlı olmasını tercih etmezler, kendi kendini tamamladıklarını hissederler ve çoğunlukla başkalarında destek ve onay aramazlar. Başkasına bağımlı olabilme veya başkasının ona bağımlı olabilmesi fikri kişiyi duygusal yakınlıktan kaçınmaya iter. Bu sebeple kişi duygularını bastırma ve gizleme eğilimindedir.” “Karmaşık bağlanma stili: Karmaşık bağlanma stiline sahip kişiler hem kaygılı hem de kaçıngan bağlanma stilinin özelliklerini gösterme eğilimindedirler. Bu da kişinin dışarıdan tutarsız olarak gözüken davranışlar göstermesine yol açar. Kişi, hem bir ilişki içerisinde olmayı arzular hem de bu düşünceye yönelik bir korku geliştirir. Bu tutarsızlık kişinin kendi duygularını tanımlamasını zorlaştırır. Aynı zamanda kişi kendi duygularını koruma amaçlı duygusal ilişkiden kaçmaya meyillidir.” Güvenli bağlanma stili Güvenli bağlanma hakkında da konuşan Özdener son olarak şunları söyledi: “Güvensiz bağlanma kişinin sürdürebilir, sağlıklı ilişkiler kurmasının önündeki engelleri tanımlarken güvenli bağlanma stili bunun tam tersi özellikler gösterir. Güvenli bağlanma stiline sahip bir kişi güvenip güvenilmesi konusunda bir kaygı duymaz ve duygularını rahatça ifade edebilir, bu kişiler kendilerine ve başkalarına karşı olumlu bir bakış açısı geliştirirler.”
İstanbul Bakan Göktaş: “Son 22 yılda engelli vatandaşlarımızın hak ettiği hayat standartlarına sahip olmaları için devrim niteliğinde çalışmalar yürüttük” Engelliler Haftası dolayısıyla sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya gelen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Türkiye’de son 22 yılda engelli vatandaşlarımızın hak ettiği hayat standartlarına sahip olmaları için devrim niteliğinde çalışmalar yürüttük. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda ’engellilere yönelik sosyal politikalarımızı yardım eksenli değil, hak temelli’ anlayışıyla hayata geçirdik. Bu kapsamda 2005 yılında çıkarılan Engelli Kanunu, engelli vatandaşlarımızın hayatına yenilikler katan büyük bir reformdur. Engellilerimize yönelik pozitif ayrımcılığı ise 2010 yılında anayasal güvence altına aldık. Tüm imkanlarımızı, engelli kardeşlerimizin toplumla bütünleşerek hiçbir zorluk yaşamadan günlük hayata katılabilmeleri için seferber ettik” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Engelliler Haftası dolayısıyla Darülaceze Başkalığında sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi. Programda konuşan Göktaş, “Bu hafta, tüm vatandaşlarımızın aynı güne uyandığı, aynı mahallede yaşadığı, aynı iş yerinde mesai harcadığı 4.8 milyon engelli kardeşimizi fark etmeleri için güzel bir vesiledir. Onlara karşı sorumluluklarının bilincine varmaları için kıymetli bir hatırlatmadır. Bu anlamlı buluşmanın bu farkındalığa katkı sağlamasına vesile olmasını diliyorum. Sizlere üç kısa hikaye anlatmak isterim. Hikayelerden ilki uzayı merak eden küçük bir çocuğa aittir. Merakının peşinden koşan çocuk, dereceyle kazandığı astronomi ve uzay bilimlerini bitirerek Türkiye’nin ilk uzay mühendisi olmuştur. Bu çocuk dört yaşındayken hiçbir şekilde konuşamaz ve yürüyemez denilen Turgay Karakaş’tır. İkinci hikaye ise edebiyata ve felsefeye olan ilgisi, kitaplara olan tutkusuyla ömrünü okumaya ve yazmaya adayan bir adama aittir. Bu tutkusu nedeniyle görme kabiliyeetini kaybetmiş adam Türk düşünce hayatına önemli eserler kazandırmış Cemil Meriç’tir. Üçüncü hikaye ise yaşama tutkusu ve azmini yüzmeye yönlendiren bir kız çocuğunundur. Doğuştan iki kolu olmayan, fakat girdiği uluslararası müsabakalarda şampiyon olarak al bayrağımızı dalgalandıran, gururumuz Sümeyye Boyacı’dır. Aşık Veysel’den Bülent Çetin’e, Yusuf Akgün’den Sare Aydın’a spor, sanat, edebiyat, bilim başta olmak üzere her alanda önemli izler bırakmış daha pek çok başarı hikâyesi anlatabilirim sizlere. Her biri ve daha ismini anmadığımız daha niceleri, fiziksel engellerinin üstesinden gelmiş hepimize örnek olan kişilerdir. Bugün onları taşıdıkları engellerle değil, ülkemize kattıkları değerler, kazandıkları başarılarla anıyor ve gurur duyuyoruz. Pek çoğumuzun bildiği bu isimlere yenilerini dahil etmek ise en büyük sorumluluğumuzdur. Bu anlamda engelli kardeşlerimize hayatın her alanında destek olmak için elimizden gelen tüm çabayı ve gayreti gösteriyoruz” ifadelerini kullandı. “Engelli vatandaşlarımızın yaşadığı sorunların çözümü noktasında hayata geçirdiğimiz tarihi kararlarla Türkiye’de pek çok ilke imza attık” Engelli vatandaşlar için yapılan hizmetleri anlatan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, “Türkiye’de son 22 yılda engelli vatandaşlarımızın hak ettiği hayat standartlarına sahip olmaları için devrim niteliğinde çalışmalar yürüttük. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda “engellilere yönelik sosyal politikalarımızı yardım eksenli değil, hak temelli” anlayışıyla hayata geçirdik. Bu kapsamda 2005 yılında çıkarılan Engelli Kanunu, engelli vatandaşlarımızın hayatına yenilikler katan büyük bir reformdur. Engellilerimize yönelik pozitif ayrımcılığı ise 2010 yılında anayasal güvence altına aldık. Tüm imkanlarımızı, engelli kardeşlerimizin toplumla bütünleşerek hiçbir zorluk yaşamadan günlük hayata katılabilmeleri için seferber ettik. Eğitimden sağlığa, istihdamdan sosyal hayata kadar çok geniş bir alanda yaşanan tüm sorunları büyük bir samimiyetle ele aldık. Engelli vatandaşlarımızın yaşadığı sorunların çözümü noktasında hayata geçirdiğimiz tarihi kararlarla Türkiye’de pek çok ilke imza attık. Hizmetlerimizi katlanarak artırdık. El birliği, gönül birliği yaptık, rehabilitasyon ve bakım hizmetlerindeki engelleri ortadan kaldırdık. Bu kapsamda bugün 106 resmi, 313 özel bakım merkezinde 36 bin engelli vatandaşımıza yatılı bakım hizmeti sunuyoruz. Bunun yanı sıra, 136 Gündüzlü Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi ile 143 Umut Eviyle engelli vatandaşlarımızın yanında oluyoruz. Güç birliği yaptık, eğitimin ve istihdamın önündeki engelleri ortadan kaldırmak için tüm gayretimizle çalıştık. Çünkü şunu çok iyi biliyorduk, engelli vatandaşlarımız kimseye ihtiyaç duymadan hayatlarını sürdürmek istiyordu. Bu kapsamda da kamu ve özel sektöre engelli çalıştırma zorunluluğu getirdik. Kolaylaştırıcı ve teşvik edici politikalarla engelli çalıştırma zorunluluğunda doluluk oranını yüzde 80’lere çıkardık. Engelli istihdamında yine bir ilki gerçekleştirip E-KPSS’yi başlatarak kamuda çalışan engelli sayısını tam 12 kat artırdık, 68 bine çıkardık. 65 yaş üstü, çalışamayacak durumda olan veya iş bulamayan engellilere bağlanan aylıkları yüzde 200 ila yüzde 300 oranında artırdık. Çalışma ortamlarını engellilerin ihtiyaçlarına göre düzenleyen korumalı iş yerlerine kaynak aktardık. Destek ve yardım hizmetlerindeki tüm engelleri ortadan kaldırdık. ‘Evde bakım yardımı’ kapsamında yaklaşık 600 bin vatandaşımıza aylık 7 bin 608 lira ödeme yapıyoruz. Bunun yanı sıra engelli ailelerinin yüklerini hafifletmek için de çalışıyoruz. Ailelerin kendilerine vakit ayırmalarına imkan sağlamak için engelli vatandaşlarımıza yatılı kuruluşlarımızda misafir bakım hizmeti sunuyoruz. Ve son olarak herkese adil fırsatlar tanıyan sosyal ve çevresel şartlar oluşturuyoruz. Engelli kardeşlerimizin her türlü kamu hizmetine kolaylıkla erişmelerini sağladık. Kaldırım, yaya geçidi ve park gibi açık alanlara, hastane, okul gibi kamu binalarına, toplu taşıma araçlarına, bilgi ve iletişim sistemlerine erişilebilir standartları getirdik. Engellilerimizin sosyal entegrasyonunu sağlamak, yaşam kalitelerini artırmak ve ihtiyaçlarını gidermek için Engelsiz Yaşam Merkezleri kurduk” şeklinde konuştu. “Farklı engel gruplarının ihtiyaçlarına yönelik çalışmalara öncelik vereceğiz” Engelli vatandaşların tüm sosyal hak ve fırsatlara engelsiz erişimlerini sağlamaya yönelik yeni projeler geliştirdiklerini ifade eden Göktaş, “Bu kapsamda engelli ve yaşlı hizmetlerimizi iki ayrı genel müdürlük altında yürütmek üzere başlattığımız çalışmalar devam ediyor. Bu yeni oluşum ile engelli bireylerimizin taleplerini daha titiz bir yaklaşımla değerlendirecek ve onları daha aktif kılan düzenlemeler yapacağız. Özellikle farklı engel gruplarının ihtiyaçlarına yönelik çalışmalara öncelik vereceğiz. Bakım hizmetlerinden istihdama, eğitimden farkındalık çalışmalarına, psiko-sosyal desteklerden sosyal yardıma kadar her konuda hizmetlerimizi sürdüreceğiz. Bu noktada siz kıymetli sivil toplum kuruluşlarımızın sorunların, ihtiyaçların ve taleplerin tespit edilmesi ve dile getirilmesinde önemli bir rolü bulunmaktadır. Hizmetlerimizi ve sosyal politikalarımızın geliştirilmesinde sizlerin katılımı ve katkısı bizler için her zaman çok değerli olmuştur. Bu anlamda sizlerle yol arkadaşlığı yapmak bizleri her zaman mutlu etmiştir. Birlikte atacağımız her adım, engelli vatandaşlarımızın hayatındaki bir zorluğun ortadan kaldırılması, bir ihtiyacının giderilmesini sağlayacaktır. Bu anlamda birlikteliğimizin ve iş birliklerimizin artarak devam etmesini temenni ediyorum. Sözlerime son verirken, güzel bir gelecek için tüm çalışmalarımızı el birliğiyle, azim ve kararlılıkla sürdüreceğimizi tekrar belirtmek istiyorum" diye konuştu.