GENEL - 19 Nisan 2012 Perşembe 14:57

EYLEM YAPAN SAОLIKÇILARA, SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ DE DESTEK VERDİ

A
A
A
EYLEM YAPAN SAОLIKÇILARA, SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ DE DESTEK VERDİ

Geçtiğimiz gün Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi`nde yaşanan `doktora bıçaklı saldırı`nın ardından sağlıkçılar, bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Acil servis dışında hiçbir poliklinikte sağlık hizmeti verilmezken, tabipler odası hastanenin adının `Şehit Dr. Ersin Arslan` olarak değiştirilmesini talep etti.
Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi`nde Göğüs Cerrahi Uzmanı Dr. Ersin Arslan`ın 17 yaşındaki bir çocuk tarafından bıçaklanarak öldürülmesinin ardından sağlıkçılar iş bırakma eylemi yaptı. Acil servis dışındaki sağlık hizmetlerine bir günlük ara veren sağlıkçılar, sabah saatlerinde olayın yaşandığı hastane önünde toplandı. Sağlıkçılar, yakalarına merhum doktor Ersin Arslan`ın fotoğrafını takarak, ellerinde kanlı doktor üniforması ve pankartlarla sloganlar attı. Yaşanan olayı kınadıklarını
duyuran sağlık çalışanları, zaman zaman yetkililere istifa çağrısında bulundu. `Sağlıkta Şiddet İstemiyoruz` ve `Şiddete Karşı Tek Yürek` şeklinde slogan atan sağlıkçılar, yapılan saldırıyı alkışlarla protesto ettiler.
Gaziantep-Kilis Tabip Odası üyelerinin koordine ettiği eylemde sağlık çalışanlarına, sivil toplum örgütleri de destek verdi. Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi`nin önünde toplanan yüzlerce kişi Demokrasi Meydanı`na doğru slogan atarak yürüdü. Burada yapılan basın açıklamasında Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Lütfü Bay, şöyle konuştu: "Meslektaşımız, Dr. Ersin Arslan uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetti. İnsan hayatına duyulan saygının ayaklar altına alındığına tanık olduk. 17 Nisan
tarihi kara bir gün olarak belleklerimizdeki yerini aldı. Biz Ersin kardeşimizi koruyamadık, yaşatamadık, bundan sonra elimizden geldiğince unutturmamaya çalışacağız. Gün geçtikçe artan şiddet ortamında hekimler ve sağlık çalışanları olarak nasıl hizmet vereceğiz bilemiyoruz. Mesleki saygınlığımızın sürekli azaldığı ve yok edildiği bir ortamda, yarınımızdan emin değiliz ve ne yazık ki can güvenliğimiz de yok. Hasta hakkının sınırsız olduğu algısının değişmesi şarttır. 184 şikayet hattının varlığı ve bu
kadar sık kullanılması sağlık alanında sürekli hata yapıldığı düşüncesini gündemde tutmaktadır. Bunu şiddeti arttıran önemli nedenler arasında görüyoruz. Çalışma alanlarımız, kolaylıkla ulaşılabilen yerler olduğundan şiddet, daha sık olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle tüm sağlık çalışanları güvensiz ve tedirgin ruh hali içerisinde görev yapmaktadır.
Hizmet sektöründe görev yapan meslekler arasında şiddetle karşılaşma oranı dikkate alındığında sağlık çalışanları açık ara öndedir. Diğer faktörlere bağlı olarak gelişen, istenmeyen durumlarda bile hasta ve hasta yakınlarının karşısında olan sağlık çalışanları sorumlu tutuluyor. Mahkemeye verilme, sözle hakarete uğrama ve fiziki saldırılar karşılaştığımız şiddetin çeşitleridir. Meslek hayatı boyunca şiddete uğramamış veya tanık olmamış sağlık çalışanı çok azdır. Bazı sözlü saldırılar ve tacizlerin büyük
bir kısmı gizli kalmakta ve şikayet edilmediği içinde kayıtlara girmemektedir. Bu nedenle şiddetin görünenden daha fazla olduğunu biliyoruz."
ŞİDDETE SIFIR TOLERANS
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans gösterilmesini isteyen Bay, "Sağlık çalışanları kolay hedef oldukları için mesleki riskleri göz önüne alınarak yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması büyük bir ihtiyaçtır. Verilen cezaların caydırıcı düzeyde olması sağlıktaki şiddeti belli ölçüde azaltabilir. Şiddette sıfır tolerans gecikmeden uygulanmalı ve tüm sağlık çalışanları bu konuda ikna edilmelidir. İyi yetişmiş bir meslektaşımızı çok erken kaybetmenin acısını yaşıyoruz. Kardeşimize
rahmet, kederli ailesine ve tüm sağlık çalışanlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Acımız çok büyük, yastayız ve bugün çalışma gücümüz yeterli değil. Türk Tabipleri Birliği`nin aldığı karar doğrultusunda acil hizmetler dışında hasta bakmayacağız. Tekrar tüm sağlık camiasının başı sağ olsun" diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından sağlık çalışanları ve eyleme destek verenler 10 dakikalık oturma eylemi yaptı. Öte yandan, hastane bahçesinde bulunan seyyar satıcılar ve taksiciler de merhum Dr. Ersin Arslan`ın fotoğraflarını ekmek teknelerine astılar.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Lisede teknolojik dönüşüm Oltu MTAL’de teknolojik dönüşüm başladı, atölyeler yeni nesil makinelerle donatıldı. Erzurum’un Oltu ilçesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Metal Teknolojisi ile Mobilya ve İç Mekân Tasarımı alanlarında yaptığı büyük teknolojik yatırımla dikkat çekti. Okul bünyesindeki atölyeler, yeni nesil makinelerle yenilenerek öğrencilerin sektör standartlarında eğitim almasına imkân sağladı. "Çelik gibi irade, teknolojiyle buluştu" anlayışıyla hareket eden okul yönetimi, öğrencilerin hem teorik hem de uygulamalı eğitimlerini güçlendirdi. Toplam 13 yeni nesil makinenin kazandırıldığı atölyelerde artık ahşap ve metal alanlarında her türlü üretim yapılabiliyor. Okulda gerçekleştirilen yenileme çalışmalarını yerinde incelemek amacıyla Oltu Kaymakamı Mustafa Çelik, İlçe Milli Eğitim Müdürü İlhami Şahin ve Okul Müdürü Anıl Demircan atölyeleri ziyaret etti. Ziyaret sırasında meslek öğretmenlerinden makinelerin teknik özellikleri ve eğitimdeki kullanım alanları hakkında bilgi alındı. Yetkililer, yapılan yatırımlar sayesinde öğrencilerin iş hayatına daha donanımlı şekilde hazırlandığını belirterek, okulun üretken, geliştiren ve geleceği inşa eden bireyler yetiştirmeye devam edeceğini vurguladı. Öte yandan Bilişim Teknolojileri Alanı atölyesi de yenilenerek 10 adet yeni nesil bilgisayar okul bünyesine kazandırıldı. Oltu MTAL geleceğin yükselen değeri Atölyelerin modern makinelerle donatılmasında emeği geçenlere teşekkür edilirken, Metal Teknolojisi Alanı için alınan makineler şu şekilde sıralandı: Lazer Kaynak Makinesi, Argon (TIG) Kaynak Makinesi, Plazma Kesme Makinesi, Punta Kaynak Makinesi, Mobilya ve İç Mekân Tasarımı Alanı için alınan makineler ise şöyle: Kenar Yapıştırma Makinesi, Planya Makinesi, Şerit Testere Makinesi, Yatay Delik Makinesi, Kalınlık Makinesi, Freze Makinesi, Sütunlu Dikey Matkap, Çoklu Delik Makinesi, Ahşap Lazer Kesim Makinesi, Okul Müdürü Anıl Demircan yapılan 4,5 milyona alınan ve Yapılan yatırımlarla Oltu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bölgenin mesleki eğitimdeki önemli merkezlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
İzmir Gazeteci Yazar Gökhan Çelik’ten yeni roman: ’Hilal Birliği’ Gazeteci ve yazar Gökhan Çelik, aynı zamanda Türkiye Atıcılık Federasyonu As Başkanı olarak görev yaparken, edebiyat alanındaki üretkenliğini de yeni romanıyla sürdürüyor. Çelik’in dokuzuncu romanı olan "Hilal Birliği" okurla buluşarak raflardaki yerini aldı. 42. İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı ile birlikte satışa çıkan Hilal Birliği, tarihin gölgelerinde kurulmuş, varlığı hiçbir zaman kayıtlara geçmemiş gizli bir teşkilatın izini sürüyor. Roman, bir milletin hafızasında saklı kalmış, susarak hükmeden ve her dönemde varlığını koruyan bir aklın hikâyesini merkezine alıyor. 1990’lı yılların karanlık sokaklarında bir müzisyenin cebine bırakılan gizemli bir mektupla başlayan hikâye; geçmiş ile geleceği, birey ile devleti, hakikat ile sırrı iç içe geçirerek ilerliyor. Alparslan Türkeş’ten Turgut Özal’a, Muhsin Batur’dan Adil Erdem Bayazıt’a, Barış Manço’dan Necip Hoca’ya uzanan gerçek isimler, romanda tarih sahnesinin perde arkasındaki taşıyıcılar olarak yer alıyor. Yeni eserini okuyucularının beğenisine sunmanın heyecenını yaşadığını ifade eden Çelik, şöyle devam etti: "Hilal Birliği, hayal ile gerçeğin arasındaki en ince çizgide yürürken, okuru yalnızca bir hikâyeye değil bir sorgulamanın içine davet ediyor. İlk satırdan itibaren okur, sanki kendi cebine bırakılmış bir mektubun çağrısıyla baş başa kalıyor ve şu soruyla yüzleşiyor: ’Ben gitmeli miyim?’ " Yeni romanıyla tarihsel derinliği, politik arka planı ve güçlü kurgusuyla, okuru hem düşünmeye hem de hatırlamaya çağıran Çelik, bunu "Çünkü bazı sırlar anlatılmaz; ancak hak edenin kulağına fısıldanır." şeklinde ifade ediyor. Önceki romanları Gökhan Çelik, daha önce "Türk Mülkünün Nizamı: Nizamülmülk", "Ahi Evran", "Denizlerin Tufanı: Piri Reis", "Çaka Bey - Beni Denizlere Gömün", "Fatih Zamanı: Veladet", "Şahzade - Hükümdarlık Satracı", "Kurt Gecesi: İmparatoryum" ve "Kıbrıs Baskını" adlı romanlara imza atmıştı.