GENEL - 20 Nisan 2012 Cuma 14:02

EОİTİM UZMANI CİHAT ŞENER, YGS SONUÇLARINI DEОERLENDİRDİ

A
A
A
EОİTİM UZMANI CİHAT ŞENER, YGS SONUÇLARINI DEОERLENDİRDİ

Eğitim Uzmanı Cihat Şener, 50 bin 805 adayın sıfır çektiği Yükseköğretime Geçiş Sınavı`nın (YGS) sonuçlarını değerlendirdi. Şener, sınav sonuçları üzerinde eğitimcilerin oturup düşünmeleri gerektiğini söyledi.
Cihat Şener, Burdur, Ankara ve Karabük`ün en başarılı iller olarak dikkat çektiği YGS`nin sonuçlarını değerlendirdi. Sınav sonuçlarının kendisini üzdüğünü ifade eden Şener, "Tabii ki dereceye giren çocukları kutluyorum. Ama bu çocukların sayısı kaç? 100 bin, 200 bin diyelim. Oysa sınava başvuran 1.5 milyondan fazla genç var. Bu çocukların ne yazık ki büyük bölümü sınavdan başarısız çıktılar" diye konuştu.
50 bin 805 adayın sınavda tek bir net bile yapamadığını vurgulayarak, "Bu arkadaşlarımızın herhangi bir test türünden 0.5`ten daha fazla yapmaları gerekiyordu, ne yazık ki yapamadılar. Bu çok üzücü. Liseyi bitirmiş veya son sınıftaki 50 bin öğrencinin durumunun bu oluşu üzüntü vericidir. Eğitimcilerin üzerinde oturup düşünmeleri gerekir. Ortaokul müfredatlarımızı, lise müfredatlarımızı, sınavı, her şeyi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Bunun dışında sınava başvurduğu halde 57 bin öğrenci sınava
girmedi. Neden vazgeçtiler acaba? Bu vazgeçişin altında neler var. Bunları tek tek soruşturmamız gerekiyor. Olumlu şeyler de var. Örneğin 40 tane Türkçe sorusunun tamamını 929 öğrencimiz doğru yanıtlamış. 929 az bir sayı ama güzel. Sosyal Bilimler testinin 40 sorusunun tamamını 56 öğrencimiz yanıtlamış. Matematik testinin 40 sorusunun tamamını 1316 öğrencimiz yanıtlamış. Bu sayılar güzel sayılar. Fen Bilimleri testinin tamamını da 437 aday yanıtlamış. Sayılar tek başlarına çok şey ifade etmezler. Onlara
anlam yüklemek gerekiyor. Bir anlam yükleyeyim. En başarılı iller, en az başarılı iller. Van, Hakkari, Şırnak en sondaki üç ilimiz. Oturup düşünmek lazım, niye böyle oldu diye. Burdur, Ankara, Karabük en başarılı olanlar. Kısacası sayılara bakarken yapmamız gereken şey onları anlamlandırmaktır" dedi.
Şener, sınav sorularının zor olmadığını ve sınav düzeyinin 6-7-8-9. sınıfları kapsadığını ifade ederek, ancak sınava giren öğrencilerin çok başarılı gözükmediklerini söyledi. "Hepimiz oturup bunu değerlendirmeliyiz" diyen Cihat Şener, "Sınav bir fotoğraf çekiyor. Bu fotoğrafa bakıp kendi payımıza düşen eleştirimizi yapacağız. Sınavı başarısız geçen adaylara da seslenen Şener, "Bu hayatın sonu değil. Başka sınavlar var. Otur bir özeleştiri yap. Belli ki yeterince emek vermemişsin, belli ki işi ciddiye
almamışsın. Üzülmek yerine yanlışını bul ve o yanlışını ortadan kaldır" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Türklerin tarih boyunca kullandığı alfabeler Denizli’de sergilendi DENİZLİ (İHA) – Denizli’de UNESCO’nun ilan etmiş olduğu Uluslararası Dünya Türk Dili Ailesi Günü kutlamaları kapsamında ‘Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler’ sergisi düzenlendi. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu koordinasyonunda düzenlenen "Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler" sergisinin açılışı, İnsan ve Toplum Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Beyazıt ile Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nergis Biray tarafından gerçekleştirildi. Etkinlikte Türkler tarafından kullanılan ilk alfabe olan Köktürk alfabesinden günümüze kadar tarih boyunca kullanılan ve Türk devlet ve topluluklarının kullandıkları Latin ve Kiril alfabelerine kadar bütün alfabeler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün "Türk milleti demek, Türk dili demektir. Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin." sözünün yazıldığı poster eşliğinde sergilendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açış konuşmasını Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nergis Biray gerçekleştirdi. Açış konuşmasının ardından İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları 3. sınıf öğrencisi Merve Aksakal "Türklerin Kullandığı Alfabeler" adlı sunumunu gerçekleştirdi. Sunumun ardından Türk dünyasının çeşitli bölgelerinden gelen öğrenciler ülkelerinin yöresel dans gösterilerini sergiledi. Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü öğrencisi Sholpan Bakhyt Kyzy Adilkhanova Özbekistan ve Karakalpakistan’ın, Danagul Khauyg Moğolistan’ın yöresel danslarını; Kazakistan Şakerim Üniversitesinden gelen Erasmus değişim programı öğrencileri Yenglik Mukhtar, Meruyert Altynbek, Dilnaz Sayatova, Arsen Serikuly, Shynggys Almat, Shakhnaz Kuanyshbayeva, Symbat Akataikyzy Kazakistan’ın geleneksel oyunu olan Kara Jorga’yı sergiledi. Serikbol Dolda tarafından ise Kazakistan’ın millî çalgısı olan dombıra ile müzik dinletisi gerçekleştirildi.
İstanbul Kağıthane’ye yeni sosyal ve sportif tesis kazandırılıyor Kağıthane Belediyesi, Yeşil Vadi Bisiklet ve Yürüyüş Yolu ile entegre şekilde planlanan yeni sosyal ve sportif tesisi ilçeye kazandırıyor. Yaklaşık 8 dönümlük alan üzerinde inşa edilen Yeşil Vadi 4. Etap projesiyle Kağıthane’ye yeni yeşil alanlar ve modern spor sahaları ekleniyor. Proje kapsamında basketbol sahası, voleybol sahaları ve padel sahasının yanı sıra yürüyüş yolları, sosyal tesis, çocuk oyun alanları ve 43 araç kapasiteli otopark yer alıyor. Tesisin, her yaştan vatandaşın spor yapabileceği ve sosyal yaşamını sürdürebileceği şekilde planlandığı belirtildi. Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, Yeşil Vadi’nin ilçenin önemli yaşam alanlarından biri haline geldiğini ifade ederek, yeni etapla birlikte spor ve dinlenme alanlarının artırıldığını kaydetti. Öztekin, vatandaşların modern tesislerde vakit geçirebileceğini, çocukların ise güvenli oyun alanlarında eğlenebileceğini belirtti. Projenin yakın zamanda tamamlanarak hizmete açılması hedefleniyor. Yeşil Vadi 4. Etap’ın tamamlanmasıyla birlikte bölge sakinleri; spor sahaları, yürüyüş alanları, çocuk oyun alanları ve sosyal donatılarıyla planlanan yeni bir sosyal ve sportif tesise kavuşmuş olacak. Kâğıthane Belediyesi, proje ile ilçenin yeşil alan kapasitesini artırmayı, vatandaşlara nitelikli spor ve dinlenme alanları sunmayı amaçlıyor.
İstanbul Türkiye e-ticarette seviye atladı: "Dijital dönüşüm, bizi bölgemizin lider ülkesi yapacak" Türkiye’de e-ticaret sektörü, dijital dönüşümle birlikte yalnızca büyüme değil, yönetim kalitesi odaklı yeni bir döneme giriyor. BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, Türkiye’nin e-ticarette nicelikten çok nitelik kazandığını belirterek, "Türkiye e-ticarette sadece büyümüyor, olgunlaşıyor" dedi. Son 5 yılda Türkiye’de e-ticaret, satış hacminin ötesinde işletme yönetimi ve operasyonel kalite açısından önemli bir dönüşüm yaşadı. Sektörde rekabeti artık yalnızca satış adetleri değil; yönetim becerisi, müşteri deneyimi ve dijital altyapı belirliyor. BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, Türkiye’nin e-ticareti doğru yöneten bir ülke olduğunu vurguladı. Pandemi döneminde hızla artan e-ticaret alışkanlıklarının, bugün işletmelerden daha profesyonel bir yönetim anlayışı talep ettiğini belirten Bayır, başarının yalnızca sipariş sayısıyla ölçülmediğine dikkat çekti. Bayır, "Hızlı teslimat, şeffaf müşteri hizmetleri, sorunsuz iade süreçleri ve dijital entegrasyon rekabetin ayrılmaz parçaları haline geldi. Hız başlangıçtı. Kalite ve yönetim becerisi artık oyunun kurallarıdır" dedi. 13 milyon e-fatura kesildi Kasım 2025 kampanya döneminde BirFatura üzerinden 13 milyonun üzerinde e-fatura kesildiğini açıklayan Bayır, geçen yıl aynı dönemde bu rakamın yaklaşık 10 milyon seviyesinde olduğunu ifade etti. Bu artışın e-ticaret hacmindeki büyümeyi gösterdiğini belirten Bayır, aynı zamanda işletmeler üzerindeki operasyonel yükün de ciddi şekilde arttığını vurgulayarak, "Kasım ayı adeta bir stres testidir. Dijital altyapısı sağlam olan işletmeler bu dönemde öne çıkıyor" diye konuştu. Müşteri deneyimi ve güven ön planda Türkiye’de e-ticaret tüketicisinin daha bilinçli ve seçici hale geldiğini ifade eden Bayır, müşterinin artık yalnızca ürünü değil, hizmeti ve güveni satın aldığını söyleyerek, "Markaya bağlanan müşteri, o markayı büyütür. Uzun vadeli başarı, sadakat oluşturan işletmelerin olacak" ifadelerini kullandı. "Dijital dönüşüm, bizi bölgemizin lider ülkesi yapacak" E-ticarette verinin en değerli unsur haline geldiğini kaydeden Bayır, doğru veri takibinin tedarik planlamasından nakit akışına, pazarlama verimliliğinden ürün stratejilerine kadar birçok alanı doğrudan etkilediğini ifade ederken veri odaklı yönetimin rekabet avantajı sağladığını da aktardı. Türkiye e-ticaretinin artık yalnızca iç pazara değil, bölgesel rekabete odaklandığını dile getiren Bayır, "Türkiye e-ticarette sadece büyümüyor; olgunlaşıyor. Bu dijital dönüşüm, bizi bölgemizin lider ülkesi yapacak" derken Türkiye’nin güçlü üretici altyapısı, genç nüfusu ve artan e-ticaret deneyiminin bu hedef için önemli avantajlar sunduğunu belirtti.