YEREL HABERLER - 20 Nisan 2012 Cuma 19:11

ADIYAMAN BOWLİNG İL BİRİNCİLİĞžİ MÜSABAKALARI SONA ERDİ

A
A
A
ADIYAMAN BOWLİNG İL BİRİNCİLİĞžİ MÜSABAKALARI SONA ERDİ

Adıyaman Üniversitesi Dipekpark Bowling Salonunda yapılan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Özel Sporcular arası Bowling İl Birinciliği Müsabakaları sona erdi.
Adıyaman Üniversitesi Dipekpark Bowling Salonunda yapılan müsabakalara Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı Yetiştirme Yurtları ve Çocuk Evlerinde kalan 15`i erkek 12 bayan olmak üzere toplam 27 sporcu katıldı. Düzenlenen müsabakalar sonunda ödül törenine Adıyaman Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Spor Şube Müdürü Yaşar Sarıkaya, Asu Tv Genel Yayın Yönetmeni Zerikaya Polat, Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi Müdürü İbrahim Bağcı ve öğretmenler katıldı.
Adıyaman Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Spor Şube Müdürü Yaşar Sarıkaya Asu Tv Genel Yayın Yönetmeni Zerikaya Polat ile birlikte düzenlenen müsabakalarda başarı gösteren sporcuları tebrik ederek başarı belgeleri ve madalya taktim etti.
Erkeklerde; Enes Gülmez birinci, Onur Yağar ikinci, Nuri Çetin üçüncü oldu.
Kızlarda; Betül Dünel birinci, Hatice Bal ikinci, Selcan Darbaş ise üçüncü oldu.
Adıyaman`da gençlerin spor alışkanlığını kazanmaları için çalışmalar yaptıklarını belirten Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi Müdürü İbrahim Bağcı, Yurtlarda ya da çocuk evlerinde kalan gençlerimizin kötü alışkanlıklardan uzak kalması ve boş zamanlarını arkadaşlarıyla birlikte sosyal aktiviteler ve sporlar değerlendirmelerini hedeflerini söyledi.
Adıyaman`da spor yapmayan genç kalmasın sloganı ile çalışmalarını sürdüklerini ifade eden
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Spor Şube Müdürü Spor Şube Müdürü Yaşar Sarıkaya ise, Aile ve sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı yurtlarda ve çocuk evlerinde kalan gençlerin ve öğrencilerin sosyal hayatlarını arkadaşlarıyla birlikte sportif aktiviteler düzenleyerek değerlendirmelerini hedeflediklerini söyledi.
Adıyaman Üniversitesi Dipekpark Bowling Salonunda düzenlenen törenlerin ardından sporcular ve protokol hatıra fotoğrafı çektirdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir: “Tarım alanlarına tek bir çivi çaktırmayacağız” Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, tarım alanlarına tek bir çivi çaktırmayacaklarını ifade etti. Şehrin rantının kamuya kalacağını söyleyen Özdemir, dönüşümü sivil toplum kuruluşları ile yinede tasarlayacaklarının altını çizdi. Belediye borçları ile ilgili de yeni bir model üzerinde çalıştığını belirten Özdemir, “Hukuki altyapılarına bakıyorum. Bir model de olacak. Bir şeyi de satmamış olacağım. Borç da kalmamış olacak” dedi. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir basın mensuplarıyla bir araya geldi. CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve İlçe Başkanı Özgür Şahin de toplantıya katıldı. Göreve gelir gelmez randevulardan buldukları boş zamanlarda çalışmaya başladıklarını dile getiren Şadi Özdemir, “Altındaki müdürlüklerin en verimli nasıl oluşacağına baktık. Bazı müdürlüklerimizi böldük. Bazı yeni müdürlükler ekledik. Bir müdürlüğümüzü alt seviyeye indirdik. Sağlıklı kamucu toplum yararını düşünen kadrolar oluşturmaya çalıştık. Süreç devam ediyor. Bunu devam ederken de örgütümüzün görüşleri, kendi tecrübelerimiz, sivil toplum kuruluşlarındaki arkadaşlarımızın bilgilerini dikkate aldık. Akademik odalardaki arkadaşlarımızda, bu dönem, geçmiş dönem görev yapmış arkadaşlarımıza sorduk. İnsanları, olayları sorduk” dedi. Nilüfer Belediyesi’nin algısında bir miktar bozukluk olduğunu söyleyen Özdemir, “Sokaktaki algı biraz bozuktu. ‘Yeniden nasıl ayağa kaldırıp algıyı değiştiririz’ diye çalışmalarını yaptık. Seçim kampanyası boyunca ilçe başkanımızla 64 mahalleyi gezdik. Sahada partililer vatandaşlar ile görüştük. Yeni yapılanmada bu sahanın isteklerini de görerek algısını görerek bunu düzeltecek yapılar kurmaya çalıştık. Çok problemli yapımız var. Nilüfer, herkesin yaşamak istediği bir ilçe. Böyle bir ilçede olmaktan büyük keyif duyuyorum. Herkes batıya gelmek istiyor. Bu Nilüfer ilçesi aslında yükünü gereğinden fazla almış. Bu göç talebini kısacak çözümler bulmazsak bu mutlu kent kimliğini kaybeder. Önlemler almak lazım. Nitelikli organize saniye bölgeleri üretmek, yüksek teknoloji bölgelerine dönmek lazım. Nilüferde insan kaynağı, sermaye ve bilgi birikimi var. Daha kolayına kaçıp orta teknolojiyi Nilüfer’den Karacabey’e doğru büyütmeye çalışıyoruz” diye konuştu. “Tarım alanlarına çivi çaktırmayacağız” Tarım alanlarında binaların yükseldiğine dikkat çeken Başkan Özdemir, “Tarım alanlarına binalar yükseliyor. Bunlarla ilgili özellikle tarım alanlarıyla ilgili hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğiz. Gördüğümüz her şeyin üzerine gidiyoruz. Çivi çaktırmak istemiyoruz. Biz bazen her şeyi göremiyoruz. Gördüğünüz her şeyi bizimle paylaşın. Biz de bunların üzerine gidelim. Dört hassasiyet, gençler, kadınlar, dezavantajlı gruplar ve tarım alanları. Dört konuda hassasiyetimiz yüksek. Tarımın canlanmasını arzu ediyoruz. Enginar festivalinde önceki yılların iki katı kalabalık vardı. İnsanlar alana giremedi. Oradaki ihtiyaçları gördüm ama olağanüstü ilgi vardı. 300 dönüm alana ekiliyor enginar. Satma sorunumuz da yok. Ne üretiyorsak satılıyor. Daha önce bin dönüme ekiliyordu. İyi fiyata satılırsa ürünü ekmekten vazgeçmezler. O yüzden onların desteklenip ayağa kaldırılması gerektiğine inanıyorum. Bugün 14 Mayıs Çiftçi Bayramı, çiftçilerin bayram edecek hali kalmamış. Biz Nilüferin çiftçinin bayram edecek hale gelmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. “En önemli sorunumuz kentsel dönüşüm” “En önemli sorunumuz kentsel dönüşüm ve deprem meselesi. Depremi hiç dikkate almadan yapılaşma oldu. 1980’li yıllardan beri risk var” diyerek sözlerine sürdüren Başkan Özdemir, “Nilüfer, toprak yapısı olarak depremden en çok etkilenecek ilçelerden bir tanesidir. Yumuşak toprakları var. Etkisi çok yüksek. Yeni planlamalarda işler kolay. Fay hatları belli. Planlamalar yapılabilir. Geçmiş yapılaşmaların ancak bütüncül kentsel dönüşüm organizasyonu yapabilirsek bölge bölge, planlamalarda dikkate alınabilir. Mevcut şekliyle bina bina yaparsak bunları dikkate alma şansımız yok. Hepimiz yaşıyoruz. Deprem gerekçesiyle Nilüfer’de kentsel dönüşüm alanı ilan edildi birçok yer. Rantı yüksek olduğu için kolay dönüşülür diye bakıldı. Konut talebi yüksek. Buraya yönlendirildi kentsel dönüşüm işi. Esasında Yıldırım’da daha çok yaşamış birisiyim. Yıldırımın dörtte üçü kentsel dönüşüme uğramak zorunda. Buradakiler oradakilere göre Yıldırım ve Osmangazi’nin birçok yerine göre sağlıklıydı” şeklinde konuştu. “Kent rantı kamu yararına kullanılmalıdır” Bazı yapıların emsale uygun olmadığını belirten Özdemir, “Ruhsat almış, inşaat bitmemiş veya yapı kullanma izni yok. Emsale ruhsata uygun değil. Komşusu yapmış o yapmamış. Biri yapmış arada binalar kalmış. Aynı hakları o da kullanmak isteyecek. Ortak akıl üretip burada genel çözüme gitmek lazım. Genel yasallaştırma yapmak lazım. Fazlalık yapanlar da maddi bedellerini kamuya belediyeye aktarması lazım. Henüz çözüm bulmuş değiliz. Ne kadar bina ne durumda envanter çıkarıyoruz. Buradan ‘Eski ruhsatları iptal edecek’ diyor. İnşaat mühendisleri ile toplantı yaptık. Bir şeyleri yıkıp yakmak değil, çözmek gerekiyor. Hem kamunun hukukunu korumak hem de vatandaşları mağdur etmemek gerekiyor. Ortak akılla çözmek niyetindeyiz. Kimseyi dövmek, kimseye de kamunun hakkını yedirmek niyetinde de değiliz. Tek başına belediye başkanının çözeceği meseleler değil, kent konseyi, akademik odalar, sivil toplum örgütleri ile çözeceğiz. Ortak akılla çözüp hepimiz arkasında duralım istiyoruz. Kent savunması, kamu çıkarları demeye devam edeceğiz. Buna uygun arkadaşlarla yönetmeye çalışacağız. Uygun olmayan ve savaşmaktan çekinen arkadaşlarla çalışmayacağız. Kent rantı kamu yararına kullanılmadır görüşündeyiz. Bu mücadeleye devam edeceğiz” dedi. Belediye’nin borcu ile ilgile ilgili parti ayırt etmeksizin aynı düşünceleri savunacağını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Belediye Başkanı adayı oluyorsunuz, aday olduğunuz yerle ilgili problemi biliyorsunuz. Bu problemleri aday olurken de biliyorduk. Turgay Başkan arkadaşım, o ayrı bir şey. Ben herhangi bir şeyden sızlanma durumum yok. Turgay Başkan AK Partili de olsaydı şu anda söylediklerimi söylerdim. Algılar üzerinden insanları suçlamak haklı bir şey değil. Genel Başkan ‘borç çok mu’ dedi. Önemli değil sürdürebiliriz dedim. Hukuki mesele varsa, hukuka gideceksiniz” diye konuştu. Belediyenin elindeki mal varlıklarının satılıp satılmayacağının sorulması üzerine, “Mudanya’nın üretebildiği gelir kaynakları ile Nilüfer’in aynı değil. Oradaki fırsatlar daha az. Kamu malları satılmaz diye bir kural yok. Önemli olan adil olmak, açık satış yapmaktır. Önemli olan budur. Daha önce satışa çıkarılan gayrimenkuller vardı. Ama talip olan çıkmamış. Böyle çözülmez. 100 lira size milyon nefes aldırıyor. Başka modeller üzerinde çalışıyorum. Hukuki altyapılarına bakıyorum. Bu model olursa, bir şeyi de satmamış olacağım. Borç da kalmamış olacak. Nilüfer Belediyesi’nin bine yakın malı var. Her biri para edebilir. Ama sistem kurmazsak, bir modelle yürümezsek futbol kulüpleri gibi olur” ifadelerine yer verdi. Sokakta vatandaşın algısının kötü olmasına da açıklık getiren Özdemir, “Sahadaki vatandaşın bize ilettiği algıyı söylüyorum. Gerçek böyle değil, bazı sorunlar olsa bile, temizlik ve asfaltta da işler yapıldığını düşünüyorum. Finansman nedeniyle bazı şeylerin aksadığını söyleyebiliyorum. Asfalt dökmekte sıkıntı yaşıyorum. Yüklü alacağı vardı. Ödeyemiyoruz. Bazı sıkıntılar var. Sokaktaki algının fiiliyatta gerçek olduğu kanaatinde değilim” dedi. Toplantıda, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Tezcan Öztürk, Mahmut Demiröz, Serpil Altun, Okan Şahin, Zerrin Güleç, Şirin Biçer, Emre Karagöz kendilerini tanıtan kısa bir konuşma yaptı. Ayrıca belediye şirketi NİLBEL A.’Ş ‘nin Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mart da toplantıda hazır bulundu.
Antalya Manavgat’ta Başpehlivan İsmail Balaban CW Enerji Türkiye Yağlı Güreş Ligi Manavgat Belediyesi 11. Yağlı Pehlivan Güreşleri’ni Başpehlivan İsmail Balaban kazandı. 3 gün olarak planlanan ancak hava muhalefeti nedeniyle 4. güne uzayan güreşlerde, İsmail Balaban finalde Hüseyin Gümüşalan’ı yenerek altın kemeri boynuna taktı. Manavgat Belediyesi 11. Yağlı Pehlivan Güreşleri, heyecanlı karşılaşmalara sahne oldu. 2013 ve 2017 yılları tarihi Kırkpınar Başpehlivanı İsmail Balaban ile Hüseyin Gümüşalan arasındaki final müsabakasında nefesler kesildi. Yağlı Güreş’in iki favori isminin kıran kırana mücadelesi Er Meydanı’nda büyük alkış topladı. Final güreşinin normal süresinde yenişme olmadı. Yaklaşık 40 dakika süren zorlu mücadelede İsmal Balaban, rakibi Gümüşalan’ı puanlama devresinde “çangal” takarak mağlup etmeyi başardı. İsmail Balaban’a altın kemeri Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara, Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu Başkanı İbrahim Türkiş, Manavgat Güreş Ağası Hasan Özden ve Kırkpınar Güreş Ağası Seyfettin Selim tarafından verildi. Hüseyin Gümüşalan, 1. turda Osman Özgün’ü, 2. turda Hamza Köseoğlu’nu 3. turda Süleyman Başar’ı, 4. turda Faruk Akkoyun’u, çeyrek finalde Yusuf Can Zeybek’i ve yarı finalde de Serdar Yıldırım’ı yendi. İsmail Balaban ise birinci turu “bay” geçerken, 2. turda Ramazan Bircan’ı, 3. turda Recep Taslak’ı, 4. turda Mustafa Batu’yu, çeyrek finalde İsmail Koç’u ve yarı finalde de Orhan Okulu’yu mağlup etti. Eli tutulmayan ağalar Kırkpınar Güreş Ağası Seyfettin Selim, altın kemeri boynuna takan İsmail Balaban’a 500 bin lira, ikinci olan Hüseyin Gümüşalan’a 200 bin lira ve üçüncülük kürsüsünde yer alan Orhan Okulu ve Serdar Yıldırım’a 150’şer bin lira para ödülü verdi. Elmalı Güreş Ağası Hasan Çetin de tüm boylarda derece yapanlara toplamda 325 bin lira ödül verdi. Başaltına Manavgat imzası Manavgat Belediyesi 11. Yağlı Pehlivan Güreşleri Başaltı boyunda Manavgat Belediyesi’nin güreşçisi Kemal Şahin birinci oldu. Şahin’e altın kemerini Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara’nın eşi Hacer Ceyhan Kara takdim etti. Kırkpınar Güreş Ağası Seyfettin Selim de Şahin’e 100 bin lira ödül verdi. “Manavgat sizlerle gurur duyuyor” Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara, emeklerinden dolayı Manavgat Belediyesi personeline teşekkür etti. Başkan Kara, “Bütün güreşçilerimize teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürüm de bir aydır gece gündüz çalışan Manavgat Belediyesi emekçilerine, hepiniz sağ olun var olun. Yağmura, sele, tüm olumsuzluklara rağmen müthiş bir çalışma gösterdiniz. Emeklerinize, yüreğinize sağlık arkadaşlarım” dedi. Lig finali Elmalı’da yapılacak Manavgat Yağlı Pehlivan Güreşleri’yle başlayan olan CW Enerji Türkiye Yağlı Güreş Ligi; 1-2 Haziran’da Şahinbey Belediyesi Yağlı Pehlivan Güreşleri, 22-23 Haziran’da Kocaeli Sekapark Yağlı Güreşleri, 20-21 Temmuz’da Geleneksel Aybastı Perşembe Yaylası Yağlı Güreşleri, 16-17-18 Ağustos’ta Balıkesir 64. Geleneksel Kurtdereli Mehmet Pehlivan Yağlı Güreşleri ile devam edecek. Şampiyon, 6-7-8 Eylül’de 672. Tarihi Elmalı Yeşilyayla Yağlı Pehlivan Güreşleri’nde belli olacak. Güreşleri, Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara ile eşi Hacer Ceyhan Kara, Manavgat Cumhuriyet Başsavcısı Ersin Selimefendigil, Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu Başkanı İbrahim Türkiş, CHP Manavgat İlçe Başkanı Oykun Başar, Cw Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, efsane Başpehlivan Ahmet Taşçı, Manavgat Güreş Ağası Hasan Özden, Kırkpınar Güreş Ağası Seyfettin Selim ve binlerce vatandaş yerinde izledi.
Antalya Can kurtarmak için saniyelerle yarışıyor, suyun altını üstüne getiriyorlar Turizm sezonunun açıldığı Antalya’da deniz polisi, denetimlerini sıklaştırmaya başladı. Teknolojiye ayak uydurarak ekipman ağını sürekli yenileyen deniz polisi, boğulma, mahsur kalma, intihar teşebbüsü gibi olaylarda elektronik uzaktan kumandalı can simitleri, su altı robotu (ROW) ve yüksek hızdaki karakol ve operasyon botlarıyla anlık müdahalede bulunuyor. Her yıl yerli ve yabancı milyonlarca turistin ziyaret ettiği Antalya’da, yaz sezonun açılmasıyla birlikte sahil kısımlarında ve denizlerde yoğunluklar oluşmaya başladı. Tatilcilerin ve kent sakinlerinin en fazla zaman geçirdikleri yerler arasında yer alan denizde, zaman zaman boğulma vakaları ve çeşitli kazalar, falezlerde ise mahsur kalma ya da intihara teşebbüs vakaları da yaşanabiliyor. Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Liman Şube Müdürlüğü de riskli alanlardaki kazazedeleri daha hızlı ve etkin şekilde kurtarabilmek için gelişen teknolojiye ayak uydurarak ekipman ağını sürekli yeniliyor. Müdürlükte, zorlu hava şartlarındaki, riskli kurtarma çalışmalarında kullanılmak üzere tasarlanan elektronik uzaktan kumandalı 5 can simidi, su altında gerçekleşen adli, idari olaylara ilişkin, derin ve su altı görüşünün yetersiz kalması durumunda kullanılan su altı robotu (ROW), 4’ü karakol, 2’si operasyon olmak üzere 6 bot, yeterlilik sağlayacak düzeyde gemi adamı ve dalgıç personeli yer alıyor. Tatbikat sırasında gelen ihbar ekipleri alarma geçirdi Ekipman ağları tanıtımı ve boğulma tatbikatının yapıldığı sırada düşen gerçek bir ihbar ise deniz polisi ekiplerini alarma geçirdi. Yaklaşık 40 metrelik falezlerde genç bir kadının intihara teşebbüs ettiği bilgisini alan ekipler, botlarla belirtilen adrese 1 dakikada ulaştı. Deniz polisi, herhangi bir düşme ya da atlamaya karşı hazır kıta bulunurken, genç kadın müzakereci polis memurunun hayat kurtaran hamlesiyle bulunduğu yerden alınarak güvenlik bölgeye çekildi. "Alan dışına çıkıldığında boğulma ve kramp vakalarıyla karşılaşıyoruz" Yaz sezonun açılmasıyla birlikte kent sakinleri ile yurt içi ve dışından gelen misafirlerin güven içinde tatil geçirmesi için hizmetleri iki katına çıkardıklarını aktaran Antalya Emniyeti Deniz Limanı Şube Müdürü Vekili Remzi Sert, mevcuttaki 4’ü karakol 2’si operasyon botu olmak üzere toplam 6 bot, gemi ve kurbağa adamlarla birlikte sezonuna hazır olduklarını söyledi. Artan yoğunlukla birlikte boğulma ve diğer vakalara karşı hazır olduklarını sözlerine ekleyen Sert, tatilciler için de bir uyarıda bulundu. Sert, "Kendilerine ayırılan yüzme alanını aşmamalarını rica ediyoruz. Malum sahil şeridinde şu fazla gemi ve tekne trafiği var. Ek olarak bu alanın dışına çıkıldığında boğulma ve kramp vakalarıyla karşılaşıyoruz. Bu yüzden vatandaşlarımızdan tekrar ricamız, bu alanların dışına çıkmamaları" dedi. "Bizim işimiz dakikalarla değil, saniyelerle" Gemi adamı Komiser Uğur Arı, 7/24 esasına göre hizmet verdiklerini. Sezonla birlikte özellikle Konyaaltı Sahili’nde yoğunluk yaşandığını ve denetimleri deniz polisi olarak denetimleri sıkılaştırdıklarını söyledi. Arı, özellikle sahil bantlarında yer alan yüzme şamandıralarını aşan vatandaşları uyardıklarını belirterek, "Vatandaşlarımızın can güvenliği bizim için son derece önemli. Bu konuda sık sık uyarılarda bulunuyoruz" dedi. Meydana gelen boğulma vakalarında olabildiğince hızlı sürede belirtilen adrese gittiklerini kaydeden Arı, "Maksimum sürede vakalara intikal etmeye çalışıyoruz. Çünkü bizim işimiz dakikalarla değil, saniyelerle" ifadelerine yer verdi. Elektronik can simidi ve RWO Gemi adamı Komiser Çağlar Gürsoy da, teknolojik gelişmelere bağlı olarak deniz polisinin de envanterini güncel tuttuğunu anlattı. Elektronik can simidi ve su altı robotu (ROW) ile ilgili bilgiler paylaşan Gürsoy, "Dalgıçlarımız veya hizmet botlarımızın müdahale edemediği deniz şartlarında elektronik can simidimizi karadan gönderiyoruz. Yaklaşık 800 metre kadar menzili mevcut, 200 kiloya kadar da ağırlık taşıyabiliyor. Boş işlem görürken 17 kilometre hız, üzerinde 200 kiloya kadar ağırlık var ise 7 kilometre hızda gidebiliyor. ROW cihazını ise yüksek derin sularda ve su altı görüşünün kısıtlı olduğu alanlarda kullanıyoruz. Adli ve idari olaylarda su altı robotumuz sonar vasıtasıyla bize bilgi aktarmakta, konu ne ise bunu belirlememize imkan sağlıyor” diye konuştu.
Mersin Seçer: "Pamukluk Barajından cazibe ile su gelince maliyetler yüzde 30-35 azalacak" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin merkezin yüzde 80’inin içme suyunun Tarsus’tan cazibe yoluyla geldiğini ve bu nedenle yüksek elektrik faturasının da su faturalarına yansıtıldığına dikkat çekerek, "Kısa süre içerisinde Pamukluk Barajı’ndan cazibeyle su gelecek ve bir ilave elektrik enerjisi ödemeyeceğiz. Bunu sağladığımız zaman direkt faturalara yüzde 30-35 oranında indirim yansıyacak” dedi. Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü’nün 2024 Yılı Mayıs Ayı Olağan Genel Kurul Toplantısı, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Kongre ve Sergi Sarayı Çok Amaçlı Salonda gerçekleştirilen toplantıda 6 madde görüşüldü. Mersin Büyükşehir Belediyesinin yeni logosunun su renginin de MESKİ Genel Müdürlüğü’nün yeni logosu olması ve 2023 Mali Yılı Faaliyet Raporu oy çokluğu ile kabul edildi. Genel Kurulu Faaliyet Raporunun görüşüldüğü maddede mevzuat gereği Meclis Birinci Başkan Vekili Ali Uyan yönetti. “Hiçbir belediye başkanı kamu hizmetlerinde kar amacı gütmez” MESKİ’ye ilişkin gelen soruları yanıtlamak için söz alan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, su faturalarına gelen eleştiriler hakkında konuştu. Mersin merkezin yüzde 80’inin içme suyunun Tarsus’tan cazibe yoluyla geldiğini ve bu nedenle yüksek elektrik faturasının da su faturalarına yansıtıldığına dikkat çeken Seçer, “Tabi ki mevcut su fiyatlarının daha aşağısında su temini sağlamak isteriz. Hiçbir belediye başkanı hizmet ulaştırırken, bedel ödenen ücretlerde bir ticari kafayla düşünmez, kamu hizmetleri kar amacı gütmez. Kamu hizmetleri kamu yararına yapılan hizmetlerdir. Bazı hizmetlerde hizmetin bedelini alırsınız. Öyle hizmetler var ki o hizmetlere sübvansiyon yaparsınız” diyerek, ulaşımda ve su faturalarında bu sübvansiyonu yaptıklarını ve sosyal politikalardan MESKİ’ye aktarım yapamayacaklarını kaydetti. “Pamukluk Barajı’ndan cazibe ile su gelince maliyetler yüzde 30-35 azalacak” Seçer, Devlet Su İşleri’nin (DSİ) 2016 yılında Mersin Büyükşehir Belediyesi Yönetimi ve MESKİ yönetimiyle imzaladığı protokolün uygulanması halinde faturaların daha düşük olacağını söyleyen Seçer, “Hiçbir sular idaresi kurumu kendi öz gelirleriyle şirketi sürdüremez, sürdürülebilir değildir. Sağladığınız bir birim hizmetin maliyeti vatandaştan tahsil ettiğiniz bedele göre daima yüksek. Eğer ki sular idaresi uygun vadeli, uygun maliyetli krediler bulmazsa, hatta hibe kredilere ulaşamazsa yatırım yapamaz. Kanalizasyon sokağa akar, temiz içme suyuna erişim gecikir, hiçbir yatırım yapamaz. Çünkü parası buna yetmez” dedi. MESKİ’nin vatandaştan topladığı su bedeli dışında herhangi bir gelirinin olmadığını söyleyen Seçer, “Kısa süre içerisinde Pamukluk Barajı’ndan cazibeyle su gelecek ve bir ilave elektrik enerjisi ödemeyeceğiz. Bunu sağladığımız zaman direkt faturalara yüzde 30-35 oranında indirim yansıyacak” diye konuştu. “Bunlar su faturalarının azalmasına neden olacak yatırımlar” Seçer, Mersin genelinde hayata geçirdikleri ve geçirecekleri kanalizasyon, atıksu arıtma, içme suyu ve alt yapı çalışmalarının tümünün 156 milyon avroluk finansman paketinin içinde yer aldığından bahsederek, “Bunlar zaman içerisinde MESKİ’nin daha da güçlenmesine, düzene girmesine, maliyetlerinin düşmesine ve su faturalarının azalmasına neden olacak yatırımlar” ifadesini kullandı. “Teknolojik yatırımlar bizde kayıp kaçağı önlüyor ve su tasarrufunu sağlıyor” Yaptıkları içme suyu yatırımlarının da Anamur’dan Tarsus’a kadar kredisiz yapıldığını ifade eden Seçer, “5 yıldır her tarafta MESKİ şantiye gibi çalışıyor. Bunları kendi öz gelirleriyle yapıyor. Bu teknolojik yatırımlar bizde kayıp kaçağı önlüyor ve su tasarrufunu sağlıyor. Hem suyun çalınmasını hem de zayi olmasını önlüyor. Çünkü nerede ne arıza var, nerede suyunuz çalınıyor görüyorsunuz. Çok yüksek oranlarda kayıp-kaçak oranı. Yani her sisteme giren suyun emin olabilirsiniz yarısından fazlası çalınıyordu. Kaçak kullanım çalmaktır, suyu çalmaktır, diğerinin hakkına tecavüz etmektir, su sıkıntısıdır. Özellikle yaylalarda yasa dışı kullanımlar su sıkıntısıdır. Su değerlidir, önemlidir. Bunun da bilincinde olduğumuzu bilmenizi isteriz” şeklinde konuştu. Kendi yönetimlerinden önce MESKİ bünyesinde birçok önemli yatırımın yapılmadığına vurgu yapan Başkan Seçer, “Kimse zaten üzerine suç elbisesini giymek istemiyor. MESKİ’de çok önemli deformasyonlar, tahribatlar vardı. Abone sistemi allak bullaktı. Neleri çıkarttık, nelerle uğraştık, hepsini bir düzene koyduk. Doğru dürüst bir çalışma ofisi yoktu. Silifke Caddesi’ne o binayı MESKİ için yaptık” dedi. Başkan Seçer, artık vatandaşların tertemiz bir ortamda işlemlerini hızlı bir şekilde yaptığına değinirken yapılan yeni teknolojik yatırımlar sayesinde birçok işin dijital ortamda yapılabildiğini söyledi. “MESKİ’ye bir kurum hüviyeti verdik” Yıllar önce yapılan kanalizasyon ve içmesuyu hatlarının birçoğunun demode olduğunu ve tüm bunları yenilemeleri gerektiğini kaydeden Seçer, “Kimse, ‘burada ne oluyor’ dememiş. Bizim dönemimizde Mersin alt yapısının MR’ını çektik. Yeni teknolojik yöntemlerle altyapıyı kırmadan, dökmeden, kazı yapmadan, ilave maliyetlere gereksinim duymadan temizlemeye başladık. Bunları ilave maliyetlere gereksinim duymadan son teknoloji ile yaptık. Bugüne kadar bunu kimse yapmadı. Türkiye’de de bunu yapan birkaç belediyeden bir tanesidir Mersin Büyükşehir Belediyesi Sular İdaresi. Bunların maliyetleri tamamen MESKİ’nin öz gelirleri ile ödenmiştir. MESKİ’ye bir kurum hüviyeti verdik. Bunun da bedelini tabi ki ödemek zorundasınız. Bunu da ödedik” diye belirtti. “MESKİ ilçe belediyelerinin evsel atık tahsildarı değil” Evsel atık vergisinin ilçe belediyeleri adına Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından toplandığına değinen Başkan Seçer, bunun da vatandaşlar tarafından Büyükşehir Belediyesi tarafından toplandığını düşünmesine neden olduğunu söyledi. “Evsel atık bedeli ilçe belediyelerine gidiyor. ‘Faturalar çok kabarık geliyor’ diyorlar ancak bunun ÇTV’si var, KDV’si var. Maliyeye giden ya da diğer kurumlara giden vergi kalemleri var. Bunlar da bizi yoruyor, faturayı kabartıyor. Biz bu uygulamayı geçtiğimiz dönem başlattık onu da ifade edeyim. Şimdi arkadaşlarımız mevzuatı inceliyorlar. Mümkünse meclisin de takdirine sunacağım. İlçe belediyeleri artık siz kendi evsel atık bedellerinizi kendiniz toplayın. Yasa koyucu böyle bir şey yapmış beni tahsildar tayin etmiş. MESKİ ilçe belediyelerinin evsel atık tahsildarı değil. Lütfen siz de bana yardımcı olun. Önümüzdeki günlerde meclisin huzuruna bu konuyu getireceğiz ve artık MESKİ’nin bu işlerden azat edilmesini meclisten istemek durumundayız” dedi. Başkan Seçer, MESKİ’nin birçok ücretinin ilçe belediyelerinin aldığı ücretlerden daha düşük olduğunu da vurguladı. “Su standartlarını; kalite, arz ve temin yönünden sağlıyoruz” Başkan Seçer, Mersin’in coğrafi özelliklerinin farklı oluşunun yapılan yatırımların maliyetini etkilediğini bunun da kurum giderlerini artırdığını belirtti. Kurum giderlerinin azaltılması ve verimliliğin artırılması için çalışmaları sürdürdüklerini belirten Seçer, içme suyunun standartlara uygunluğu konusunda da “Bizim standart ve süreklilikte herhangi bir sıkıntımız yok. Su ulaştırdığımız yerlerde kalite yönünden de temin yönünden de arz yönünden de su standartlarını sağlıyoruz. Bizim çok değerli bir laboratuvarımız var. Su analizleri konusunda arkadaşlarımız su kalitesi ile ilgili de denetimlerini yerine getirirler” ifadelerini kullandı. MESKİ’nin SCADA sisteminin birçok problemi çözen teknolojik bir yatırım olduğunu söyleyen Seçer, hizmet götürülen bölgelerde sondaj suyu olmasının, otomatik klorlama ya da kaçak kayıp oranlarının nispeti gibi tüm faktörlerin içme suyu standartlarının uygunluğunun sağlanması konusunda da kuruma artı veya eksi avantajlar sağladığını kaydetti.