YEREL HABERLER - 23 Nisan 2012 Pazartesi 00:44

SANALDI GERÇEK OLDU

A
A
A
SANALDI GERÇEK OLDU

Sosyal paylaşım sitesi Facebook`ta kurulan ve 10 bini aşkın üyesiyle Gümüşhane`nin en büyük sanal platformu olan Harşit Platformu üyeleri çeşitli illerden bir araya gelerek Gümüşhane`de fidan dikimi gerçekleştirdi ve ardından kan bağışında bulundu.
Fidan dikimine AK Parti Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün, Belediye Başkanı Mustafa Canlı, AK Parti İl Başkanı Ercan Çimen, Adalet Bakanlığı Müşaviri Mutlu Gürler, Platform Yöneticisi Ali Vasfi Eskicioğlu, Platform Kurucusu Yüksel Yalçın ve çok sayıda platform üyesi ile Gümüşhaneli vatandaşlar katıldı.
Temin edilen bin 50 çam fidanını Gümüşhane`nin eski yerleşim yeri olan Süleymaniye Mahallesi yolu üzerinde toprakla buluşturan, Antalya, İstanbul, Eskişehir, Ankara`dan fidan dikimi için Gümüşhane`ye gelen platform üyeleri zaman zaman yağan etkili yağmura da aldırmadan fidan dikimini gerçekleştirdi.
Beraberinde AK Parti İl Başkanı Ercan Çimen ve parti yöneticileri ile fidan dikimine katılan AK Parti Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün, ağaç dikmenin İslam dini ve Türk kültüründeki önemini bildiklerini ifade ederek, platforma böyle hayırlı bir organizasyonu gerçekleştirdikleri için teşekkür etti.
Harşit Platformuna çevre duyarlılığının en güzelini sergiledikleri ve toplumsal bilincin artmasına vesile oldukları için teşekkür eden Belediye Başkanı Mustafa Canlı ise organizasyonunun sonuna kadar platform üyelerine eşlik ederek fidan dikti.
Dikilen ağaçların tutması halinde, 15 yıl sonra büyük bir ağaç olacağını ve dikenlerin bu ağaçları gördüğü zaman büyük bir mutluluk yaşayacaklarını ifade eden Canlı, ``Tüm arkadaşları tebrik ediyorum. umarım bütün ağaçlar tutar. Bizde Belediye olarak bu yıl Çevre Bakanlığından aldığımız 3 bin büyük ağacı şehrimizin muhtelif yerlerine dikeceğiz. Ağaç büyük bir servet.`` dedi. Son yıllarda Gümüşhane ve bölgesinden sel gelmediğini hatırlatan Canlı, bunun en büyük sebebinin de kırsal kesimdeki ağaçlandırma faaliyetlerinin artması olduğunu dile getirdi.
AK Parti İl Başkanı Ercan Çimen ise baharın müjdesi olan ağaç dikimine katıldıklarını belirterek, ``Kıyamet günü bile olsa ağaç dikmenin önemini bilen bir milletiz.`` dedi.
Platform yöneticisi Ali Vasfi Eskicioğlu ise 10 bin üyeli Harşit Platformunun Gümüşhane`nin her konusunda duyarlı olduğunu, ağaç dikimini gerçekleştirerek sadece ülkenin değil, dünyanın en önemli sorunlarından birisine parmak bastıklarını söyledi. Bu konuda kendilerine destek veren başta Milletvekili Üstün ve Belediye Başkanı Canlı olmak üzere tüm Gümüşhanelilere teşekkür eden Eskicioğlu, ``Bizler Peygamber efendimizin ümmeti olarak çok önemli bir misyonu, Gümüşhanenimizin ağaçlandırılması, eski yeşil Gümüşhane`nin tekrar sadece yazılarda kalmaması, yeni nesle yeşil Gümüşhane imajını kazandırmak için bizlerde üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz. Bundan sonra da farklı toplumsal projelere devam edeceğiz.`` dedi.
Bundan sonra ki hedeflerinin dut ve ceviz fidanlarının dikimi olduğunu dile getiren Eskicioğlu, ``Bununla ilgili fizibilite çalışması yaparak daha geniş kapsamlı bir organizasyonla ceviz ve dut fidanlarımızı toprakla buluşturacağız.`` diye konuştu.
Fidan dikimi için İstanbul, Ankara, Eskişehir, Antalya, Karabük, İzmir`den gelen Gümüşhanelilerin olduğunu hatırlatan Eskicioğlu, siyasetten, sanayiciye her kesimden Gümüşhanelinin fidan dikimine katıldığını belirterek, herkese teşekkür etti.
Fidan dikimine katılan Erzincan Hukuk Fakültesi 2.Sınıf Öğrencisi Merve Aygün ise ailesinin Antalya`dan fidan dikimi için Gümüşhane`ye geldiğini, kendisinin de onlarla birlikte dikime katıldığını belirterek, ``İnternetten öğrendik fidan dikileceğini ve buraya geldik. Sınavlarımı bıraktım geldim ağaç dikmeye. Çok güzel bir etkinlik oldu.`` dedi.
Fidan dikiminin ardından aynı grup, Zafer Meydanında bulunan Gümüşhane Kızılay Kan Merkezine giderek burada da kan bağışında bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistem olduğunu söyleyerek, "İhtiyaçtan yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değerlendirmeler yapıldıkça, dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. Demokratik sistemlerde farklı yönetim biçimlerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bunların hepsi demokratiktir ama yönetim sistemi olarak farklılık arz ederler. Başkanlık sistemi de vardır, parlamenter sistem de vardır, yarı başkanlık sistemi de vardır. Üçü de demokratik dünyada görülen sistemlerdir. Her birinin de farklı alt versiyonları olduğunu biliyoruz. Örneğin İngiltere’deki parlamenter sistemle kıta Avrupa’sındaki parlamenter sistem arasında da belli farklılıklar olduğunu biliyoruz. Nitekim bizim de önceki sistemimizin farklı bir parlamenter sistem olduğunu hep birlikte biliyoruz. Çok çeşitli zaafiyetler içeren bir sistem olduğunu biliyoruz. Halkımızın referandumda onayıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz Türkiye’nin özel koşullarına uygun, kültürüne uygun bir yapılanmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Bu sistem yeni sistem birçok testten başarıyla geçti. Kim ne derse desin. Son beş altı yıl özellikle bir taraftan dünyada belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Risklerin belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem oldu. Pandemi gibi tüm dünyayı sarsan bir hadisenin yaşandığı bir dönem oldu. İçeride yine asıl afeti dediğimiz tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili yine çeşitli süreçler yaşandı. Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajını gördüğümüzü, yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alan, uygulayan, etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Ama hep altını çiziyorum. Bugün de ifade edeceğim. Bu daha iyileştirilemeyeceği anlamına da gelmiyor. Daha da iyiye, daha gelişmiş bir yapıya doğru dönüşmeyeceği anlamına da gelmiyor. Tam aksine tecrübelerle yaşadığımız süreçlerle birlikte sistem iyileştirilmeye de her zaman açık bir sistem" şeklinde konuştu. Yılmaz, şöyle konuştu: "İyi ki bu küresel ve bölgesel fırtınalı dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda zor zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla dünyadan birçok alanda pozitif ayrışan bir ülkedir. Sorunlarımız da elbette var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de var. Bunu da birçok vesileyle ortaya koymuş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili saray ifadesini kullanıyor değerli arkadaşlarımız muhalefetten. Tabii ki saray değil orası. Milletin evi. Biz milletin evi olarak görüyoruz ve orası bir gelip bir gün görürsünüz belki. Ziyaret ederseniz nasıl bir, kurgu var zihninizde bilmiyorum ben, ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var. Çalışanlarımız var. Kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Orası hiçbir partiye ait değil. Hiçbir kişiye de ait değil. Milletin evidir. Milletin gönlüne giren külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen oranın bir saray olarak hayalini kurar." Yılmaz, "Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil, bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemimizdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimimizin merkezi Cumhurbaşkanlığı. Yasamada milli iradenin tecelli Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz, gazi Meclisimiz. Yürütmede de milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığı makamı. Eskiden doğrudan seçilmiyordu biliyorsunuz. Artık doğrudan halkımızın sandığa gidip seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam var. Ve burada yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı eski sistemdeki Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığının birleşmiş hali. Eskiden iki tane ayrı makam vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla ayrı maliyetler, masraflar vardı. Aslında yeni sistem bunları sadeleştirmiş durumda. Yıllar itibariyle fark etmekle birlikte geçmişte Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirirseniz toplam bütçenin binde üçüne dördüne denk gelirdi geçmişteki masrafla. Bugün binde biri seviyesinde. Binde bir, binde bir nokta bir, binde bin nokta iki seviyesinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan bir merkezden bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirdiğini ifade etmek isterim" diye konuştu. Anayasa konusunda Yılmaz, "Burada bizim yaklaşımımız açıktır. Yeni sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var. Parti programımızda da var. Aslında bütün partilerin seçim beyannamelerinde bu var. Yani millete böyle daha iyi bir anayasa vaadi hemen hemen tüm partilerin seçim beyan namelerinde, politika belgelerinde var. Biz de bu yönde bir çalışmayı, mutfak çalışmasını sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz" dedi. Anayasada vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildiğini söyleyen Yılmaz, "Hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ancak çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığı bir ölçüde zayıfladığını iç yapısında yeni daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunlardan da belki daha önemlisi gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran daha uyumlu çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak, hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan hem sistem eleştirileri yapıp hem de anayasa çalışmalarına girmeyiz diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun çağrı yapıyoruz; gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" ifadelerini kullandı.