ULUSLARARASI RİSK ALTINDA VE KORUNMASI GEREKEN ÇOCUKLAR SEMPOZYUMU

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, teknolojik gelişmelerin ``uzağı yakın`` ancak ``yakındakileri de uzak`` ettiğini belirterek, ``Bunun en önemli alanı işte bu internet alanıdır. Evdeki çocuklarımızı giderek kaybediyoruz, aynı dili konuşamıyoruz, anlaşamıyoruz, esprilerimiz bile farklı, değer yargıları birbirine girdi, karıştı`` dedi.
TBMM himayelerinde, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 2009 yılından itibaren düzenlenmekte olan `Uluslararası risk altında ve korunması gereken çocuklar Sempozyumu`nun dördüncüsü Marriott Otel`de başladı. Sempozyumun açılışında bir konuşma yapan TBMM Başkanı Çiçek, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı`nın dün kutlandığını hatırlatarak 4. Uluslararası Risk Altında ve Korunması Gereken Çocuklar Sempozyumu`nun Milli Egemenlik Çocuk Bayramı Haftası`na denk düşecek şekilde düzenlenmesini anlamlı
bulduğunu vurguladı.
Çiçek, sempozyum başlığının son derece ilgi çekici olduğunu ve mesajını da içinde barındırdığına dikkat çekerek ancak bu başlıkta `risk altında sınırlı sayıda çocuk var` gibi bir algı oluşabileceğini ancak teknoloji yaygınlaştıkça tüm çocukların risk altına girdiğini, konuyu böyle değerlendirmek ve tedbirleri ona göre geliştirmek gerektiğini vurguladı. Bir gazetenin logosundaki `Her gün dünya yeniden kurulur, her sabah taze bir başlangıçtır` sözünü hatırlatan TBMM Başkanı Çiçek, "İnternet sayesinde dünya
her sabah yeniden kuruluyor ama her sabah da yeni bir sorunla başlıyoruz" dedi.
Çiçek, internet ve bilişim teknolojisindeki gelişmelerin, faydaların yanı sıra sorunları da beraberinde getirdiğinin vurgulayarak bu sorunlarının çözülmesi gerektiğini ifade etti. Yasal yollarla çözümün ötesinde konunun tüm boyutlarıyla ele alınıp politikalar geliştirilmesinin önem taşıdığını kaydeden Çiçek şöyle devam etti:
"Biz toplum olarak karşılaştığımız her sorunu yasal yollarla çözmeye alışık bir toplumuz. `Ben olsam bir yasa çıkarırım` deriz. Yasayla böylesine karmaşık sorunların üstesinden geleceğimizi düşünürüz. Halbuki bu başlık altında birçok bakanlığı ilgilendiren konular, birlikte alınması gereken tedbirler olduğu gibi yasal boyutun dışında da politikaların varsa yeni baştan gözden geçirilmesi, eksikleri varsa bunların tamamlanması icap etmektedir. Elbette yasal düzenlemeler sorunun çözümü bakımından önemlidir.
Geçtiğimiz dönem özellikle internet kafelerle ilgili çok sayıda şikayet geldiği için Meclis`ten bir yasa çıkardık, internet kafelere bir disiplin getirebilmek, yanlış bilgilere erişimi ortadan kaldırabilmek adına ama bu ne kadar etkili oldu onu bilemiyorum. Onun ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Şüphesiz yeni yasalar gerekiyorsa, yeni kurumların da kurulması gerekiyorsa bunları yapabiliriz, çıkarabiliriz. Ama hepimizin gördüğü bir husus var ki başkaca disiplinlerden de istifadeyle konuyu tüm
yönleriyle ele alıp ona göre politikaların geliştirilmesi gerekmektedir."
TBMM Başkanı Çiçek, teknolojinin, `uzağı yakın ancak yakındakileri de uzak ettiğine` dikkat çekerek, "Bunun en önemli alanı işte bu internet alanıdır. Evdeki çocuklarımızı giderek kaybediyoruz, aynı dili konuşamıyoruz, anlaşamıyoruz, esprilerimiz bile farklı, değer yargıları birbirine girdi, karıştı. Aynı evin içerisinde, aynı çatının altında, farklı dünyalarda yaşayan, farklı galaksilerde yaşayan toplumlar olma yolunda, insanlar olma yolunda da bir riski taşıyoruz. Onun için konunun bu toplantılarda
bütün yönleriyle ele alınması, özellikle uygulanabilir politikalar açısından somut önerilerin getirilmesi faydalı olacaktır" şeklinde konuştu.
Sorunun çözümünün okulun ve ailenin önemine işaret eden Çiçek, ``Aile üzerinden bu politikaları geliştirmek ve bu işin merkezine aileyi koymak da fayda var. Böyle olunca da korunması gereken çocuklar evet ama bir de eğitilmesi gereken anne ve babalar var. O manada bir toplumsal eğitime ciddi ölçüde ihtiyaç var" dedi.
Televizyonların bu tür eğitimler için iyi bir araç olarak kullanılabileceğini ifade eden Çiçek, "Bunları da kullanmak suretiyle birlikte bir politika oluşturulabilirse, korunması gereken tüm çocukları korumak böylece teknolojinin getirdiği imkanlardan istifade edip, zararlarından da korumak suretiyle daha sağlıklı bir nesil, daha sağlıklı bir toplum oluşturma imkanımız olabilecektir" diye konuştu.