POLİTİKA - 24 Nisan 2012 Salı 13:23

TBMM BAŞKANI CEMİL ÇİÇEK:

A
A
A
TBMM BAŞKANI CEMİL ÇİÇEK:

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, tutuklu vekillerle ilgili meclis grup başkanvekilleriyle yapılacak olan bir sonraki toplantının tarihine ilişkin olarak, "Bakacağız kendileriyle temas kuracağım çünkü gününü kararlaştırmamıştık. Bayramdan sonra dedik. Kendileriyle konuşacağım herkesin zamanına uygun olduğu bir gün bunu yapacağız" dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Sheraton Otel`de düzenlenen `Anayasanın Dili Sempozyumu`na katıldı. Sempozyuma Çiçek`in yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek katıldı. Çiçek, yaptığı konuşmada, bu toplantının konusu itibariyle çok önemli olduğunu vurgulayarak, `anayasanın dili meselesi ve zamanlama` açısından toplantının tarihinin çok uygun olduğunu
söyledi. `Türkiye`nin birçok sorununun yanında bir dil meselesi vardır" diyen Çiçek, o bütünlük içerisinde ele alınmadığı takdirde anayasada düzgün bir dil kullanmanın mümkün olmadığına işaret etti. Çiçek, "Türkiye`nin bunca derdi arasında belki en başta gelen konu `dil` konusudur ve bir dil politikasına da ihtiyaç olduğu da ortadadır" dedi.
"TÜRKİYE`NİN BİR DİL PROBLEMİ VAR"
Türkiye`nin bir dil probleminin olduğunu anlatan Çiçek, şunları kaydetti:
"Resmi dil, Türkçe aynı zamanda bir devlet dili. Bir devlet dili olması kolay değil. Dünya`da 6 bin 912 yaşayan dil var ama bunların hepsi resmi dil değil. 200 civarında resmi var. Devlet dili olmakta sıradan bir dil için söylenebilecek bir şey değil. Türkçe aynı zamanda bir medeniyet dilidir. Ama haddimi aşmıyorsam şunu da ifade edeyim ki, bu son dönemdeki kadar Türk dilinin bu kadar perişan, güçsüz ve kötü kullanıldığı dönem tarihinde var mıdır, onu bilmiyorum. Elbette konumuz anayasa buradaki
tenkitleri dikkate almamız gerekiyor. Bu konuda hiç tereddüt yok. Anayasanın dili kötü de kanunların dili çok mu iyi, biraz onun dışına bakalım."
Anayasanın dilinin kötü olduğunun herkes tarafından bilindiğine dikkati çeken Çiçek, bu kadar zamandır mecliste yemin metnini düzgün okuyanların sayısının az olduğuna ve kötü yazılmış bir metnin okunmasının kolay olmadığına işaret etti.
TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ
TBMM Başkanı Çiçek, sempozyum sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, `23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla TBMM`de düzenlenen resepsiyonu ve geçmiş yıllardan farklı bir resepsiyon olduğunu` hatırlatması üzerine Çiçek, "Meclis milletin meclisidir, dolayısıyla milletin ayrılmaz parçası olan tüm kesimleri davet ettik. Çok ciddi ve önemli bir katılım oldu. Gelen herkese teşekkür ederim, gelemeyenlere de teşekkür ederim. Mazeretleri vardı. Ülkemizin birlik ve
beraberliği için bu günler çok önemli. Dünkü tabloda hepimize gurur veren bir tablodur. Dün, dünde kaldı geçmişle fazla mukayese yapmanın bir manası yok. Dünkü gerçekleşen resepsiyon güzel bir görüntü ortaya koyduysa bunu üzerinden değerlendirme yapmak geçmişle mukayese yaparak bayramların tadını kaçırmamak lazım" diye konuştu.
Başka bir gazetecinin, "Tutuklu vekillerle ilgili meclis Grup Başkanvekilleriyle yapılacak olan bir sonraki toplantının tarihi belli oldu mu" sorusuna Çiçek, "Bakacağız kendileriyle temas kuracağım çünkü gününü kararlaştırmamıştık. Bayramdan sonra dedik. Kendileriyle konuşacağım herkesin zamanına uygun olduğu bir gün bunu yapacağız" cevabını verdi.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Erdem de, "Anayasa metinlerinin hamurunda anayasalar kadar diller de rol oynamaktadır" dedi. Erdem, mevcut anayasanın incelendiğinde aslında anlaşılamamasının asıl nedeninin dili olduğunu belirtti.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek ise, Cumhuriyet tarihinde ilk defa milli iradeden güç alarak sivil bir anayasa yapma şansının doğduğunu belirterek, "Bu şans, yeni ve demokratik anayasaya muhalefet edenlerin istismarlarına, inatlarına heba edilemeyecek kadar önemlidir. Halkımızın beklentisi ise mümkün olan en geniş taban tarafından kabul görecek bir anayasa hazırlanmasıdır. Milli irade tarafından hazırlanacak anayasa ülkemizin ileri gitmesi ve halkımızın refah ve huzur içerisinde yaşamasının tek
teminatı olacaktır" dedi.
Anayasada insan ve devletin dengelenmesinin önemini anlatan Gökçek, bu toplumun ve insanın merkeze alındığı, farklılıkların ayrışma değil zenginliğe dönüştüğü, ortak paydada birliğin sağlandığı ve yolla tarihsel bir fırsatın yakalandığı doğru bir dilin kullanılması gerektiğini söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.