POLİTİKA - 24 Nisan 2012 Salı 13:33

EGEMEN BAОIŞ: "SEÇİM SONRASI FRANSA`NIN POLİTİKASINDA DEĞžİŞİKLİK OLACAKTIR"

A
A
A
EGEMEN BAОIŞ: "SEÇİM SONRASI FRANSA`NIN POLİTİKASINDA DEĞžİŞİKLİK OLACAKTIR"

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Fransa`daki seçimlerde netice ne olursa olsun Fransa`nın politikasında değişiklik olacağını belirterek, "Türkiye`nin AB sürecine bu kadar katı bir dille karşı çıkmak Fransa`nın ulusal çıkarlarına aykırıdır" dedi.
Bağış, "Hayatboyu Öğrenme ve Gençlik Programları"nın tanıtım toplantısı çerçevesinde Conrad Otel`de basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Fransa`daki seçimlerle ilgili olarak basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bağış, "İkinci turu bekleyeceğiz. Tabii Fransız halkının iradesine bırakacağız. Ama ben şuna inanıyorum; Fransa`da netice ne olursa olsun seçim dönemi bittikten sonra Fransa`nın politikasında değişiklik olacaktır. Çünkü Türkiye`nin AB sürecine bu kadar katı bir dille karşı çıkmak
Fransa`da hem UMP`nin, hem de sosyal demokratların, daha da önemlisi Fransa`nın ulusal çıkarlarına aykırıdır. Ama bu seçim dönemidir" şeklinde konuştu.
Sarkozy`nin 24 Nisan`ı bahane ederek Fransa tarihinde ilk defa devlet başkanı seviyesinde sözde soykırım anıtını ziyaret etme girişimlerinin tipik bir siyasi istismar çabası olduğunu ifade eden Bağış, bunların hepsinin seçimden sonra geride kalacağını vurguladı.
"GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ, BUNU FRANSIZ SİYASİLER DE GÖRECEKTİR"
Bağış, Fransa`nın çıkarlarının Türkiye ile iyi geçinmeden yana olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Güneş balçıkla sıvanmaz. Bunu Fransa halkı da, iş dünyası da görüyor. Fransız siyasileri de görecektir. Böyle bir dönemde Fransa`da seçim kampanyası sürerken, hissedarlarının arasındaki en büyük hissedar Fransız devleti olan bir havaalanı işletme şirketinin bir Türk firmasının yüzde 38`ine yaklaşık 1 milyar euro ödemesi zaten Türkiye`nin önemini idrak ettiklerinin göstergesidir. Türkiye`den bir firma Fransa`ya gidip yatırım yapmadı. Fransa`nın bir devlet şirketi, devletin hissedarları arasında olduğu
bir şirket geldi Türkiye`deki bir firmaya ciddi bir yatırım yaptı. Bu da gösteriyor ki Fransa iş dünyası Türkiye`nin potansiyelini anlamış. 2011 yılında ülkemize gelen direkt küresel yatırımın yüzde 92`si AB üyesi ülkelerden geldi. 2012`nin başında Malezya ve Azerbaycan`dan gelen bir rakam oransal olarak farklılaştı ama yılsonuna kadar neler geleceğine de bakarız, değişebilir. Ama 2011 yılında ülkemize gelen yatırımın yüzde 92`si ortalamada da, toplamda ülkemize gelen küresel yatırımın yüzde 85`i AB üyesi
ülkelerden gelmiş. O da bir şeyi ortaya koyuyor; Fransız iş dünyası da, Avrupa iş dünyası da Türkiye`nin potansiyelinin farkında. Uzun vadede Türkiye bu dinamizmiyle, ekonomik istikrarıyla, bu büyüme oranlarıyla çok farklı bir noktaya gelecek."
"TÜRKİYE`NİN KIBRIS`LA İLGİLİ A PLANI KAPSAMLI ÇÖZÜMDÜR"
Bir basın mensubunun "Kıbrıs`la ilgili Türkiye`nin B planı var mı?" sorusu üzerine Egemen Bağış, "Türkiye`nin her uluslararası projelerle ilgili B planı da vardır, C planı da, D planı da vardır. Ama şu anda Türkiye`nin A planı uygulama aşamasındadır. O da Kıbrıs`ta kapsamlı bir çözüm. Siyasi eşitliğe dayalı, iki tarafında huzurunu güvence altına alacak bir çözüm. Şu anda biz A planını uygulama konusunda kararlılıkla, azimle ilerliyoruz. Olmazsa tabii ki B planımız da var, C planımız var. Ama onlar şu
anda yürürlüğe girmiş değil" dedi.
Bakan Bağış, bir gazetecinin, "Fransa`daki seçimlerde yabancı düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı Le Pen`in partisinin aşırı yükselişi dikkat çekti. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusuna da yanıt verdi. Bunun sadece Fransa`ya has bir özellik olmadığını anlatan Bağış, "Özellikle ekonomik krizden en çok mağdur olan ülkelerde böyle bir trend görülüyor. Hollanda`da, hükümeti devirebilecek kadar gücü olan aşırı sağcı, ırkçı bir hareket var. Yüzde 16 oy almıştı. Kendisine güveniyor ki ülkeyi erken seçime
zorluyor. Fransa`da Le Pen`in aldığı oy yüzde 18. Bu bir gösterge. Ama bunların hiçbirinin kalıcı hissiyat olduğuna inanmıyorum. Bunlar ekonomik krizlerde insanların işimi kaybedebilirim endişesi içerisinde yöneldiği aşırı bir takım akımlar. Ama hiçbir kriz sonsuza kadar sürmemiştir. Bu kriz de bitecektir. O zaman da Avrupa`nın daha makul bir çerçeveye geleceğine ben yürekten inanıyorum. Bunlar kalıcı endişeler değil, geçici endişeler" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kuraklığa karşı yeni tedbir, barajlarda tasarruf dönemi: 35 milyon metreküp su tutuldu Türkiye’de son aylardaki yağışların azlığı sebebiyle kuraklık riskine karşı alınan yeni tedbirler arasında barajlarda su tasarrufu dönemine girildiği belirtildi. Kırıkkale İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda Vali Mehmet Makas’a bilgiler aktaran DSİ 5. Bölge Müdürü İbrahim Yaroğlu, barajdaki suyu tribün yerine dipsavaktan bıraktıklarını belirterek, bu sayede 35 milyon metreküp su tasarrufu ettiklerini söyledi. Kırıkkale İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Mehmet Makas başkanlığında gerçekleştirildi. 2024 yılı için planlanan projelerle ilgili kurum müdürlerinden bilgi alan Vali Makas, Kırıkkale’ye hizmet için var olduklarını söyledi. Vali Makas, "Oturduğumuz koltuklar aziz milletimize ait koltuklar. Dolayısıyla işimizi takip edeceğiz. Bunun siyasi kimliği olsun, atanmış bürokrat arkadaşımız olsun, lütfen sadece norm hukuk kapsamında kalmayın, takibini yapın. Kurumlarınızın işini ’ben yazıştım’ şeklinde bakmayın, takip edin" dedi. Koordinasyon toplantısına katılan DSİ 5. Bölge Müdürü İbrahim Yaroğlu da içme ve tarım arazilerinde kullanılan su hakkında Vali Makas’a bilgiler aktardı. Yaroğlu, yaptığı açıklamada, barajlardan 35 milyon metreküp su tasarrufu yaptıklarını belirtti. İçme suyu noktasında sıkıntının olmadığını ifade eden Yaroğlu, tarım arazilerinde yapılan sulamada ise disiplinli gittiklerini kaydetti. "Disiplini elden bırakırsak suyumuz yetmeyecek" 15 Mayıs’tan önce Hirfanlı Barajı’ndan suyu bırakmayacaklarını anlatan Yaroğlu, "Sulamada şöyle sıkıntımız olmayacak; Biz biraz disiplinli gidiyoruz. Her gelen talebe hemen olumlu cevap vermiyoruz. Burada bazı yerlerde kısıtlı sulama yapacağız. 15 Mayıs’tan önce Hirfanlı Barajı’ndan suyu bırakmayacağız. Bu tarihi, yağış durumuna göre ne kadar öteleyebilirsek de öteleyeceğiz. Dolayısıyla burada disiplini elden bırakırsak suyumuz yetmeyecek" diye konuştu. "35 milyon metreküp suyu tasarruf ettik" Bölge Müdürü Yaroğlu, "Buradaki barajlarımız sadece Kırıkkale topraklarını sulamıyor. Çorum ve Sinop’a kadar bu vadiyi, Kızılırmak havzasını suluyor. Daha önceden tribünlerden enerji üretip bırakılan su saniyede 50 metreküptü bu sene ilk defa dipsavaktan 15 metreküp su bıraktık ve 35 milyon metreküp suyu tasarruf ettik" şeklinde konuştu. "Disiplini de bozmazsak sulamada sıkıntı yaşamayacağız" Su tasarrufu konusunda disiplinli olunması gerektiğini savunan Yaroğlu, "Dolayısıyla burada da disiplinli gitmemiz lazım sulama noktasında. Bu sene yağış durumuna göre bu disiplini de bozmazsak sulamada da sıkıntı yaşamayacağız. Türkiye olarak su zengini de değiliz, su fakiri de değiliz. Türkiye’nin kategorisi su stresi çeken ülkeyiz. Bakanlığımızın da öncülüğünde ’suda tasarruf’ diye. Böyle gidersek nüfus ve sanayimizde artıyor. 2030’dan sonra gerekli önlemler alınmazsa su fakiri olabiliriz" değerlendirmesini yaptı.