EKONOMİ - 26 Nisan 2012 Perşembe 13:57

BAKAN ERGÜN: "MONTAJDA İYİ OLAN BİR ÜLKENİN YERLİ MARKASININ BULUNMAMASI SÖZ KONUSU OLABİLİR Mİ?"

A
A
A
BAKAN ERGÜN: "MONTAJDA İYİ OLAN BİR ÜLKENİN YERLİ MARKASININ BULUNMAMASI SÖZ KONUSU OLABİLİR Mİ?"

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Montajda iyi bir yeri olan bir ülkenin yerli markasının bulunmaması söz konusu olabilir mi? Bu kadar büyük bir üretim gücü olan bir ülkenin yerli marka oluşturmaması söz konusu olabilir mi?" dedi.
Bakan Nihat Ergün, Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) tarafından Haliç Kongre Merkezi`nde düzenlenen `Otomotiv Sektörünün Geleceği ve Markalaşmanın Gücü Kongresi`ne katıldı. Kongrede ayrıca eski Almanya Başbakanı Gerhard Schroder, OYDER Başkanı Şükrü Ilısal`ı ve OYDER üyeleri de hazır bulundu. Kongrede konuşan Nihat Ergün, "Türkiye, 2009 bunalımının ardından 2010`da yüzde 9, 2011`de yüzde 8,5 büyüdü. Bu başarı reel ekonomiden kaynaklanıyor, sanayiden üretimden kaynaklanıyor. 2011`de bir yandan
135 milyar dolar ihracat yaparken, diğer yandan istihdam adına iyi bir trend yakaladık" diye konuştu.
Otomotivin de ekonomiye bağlı olarak başarılı seneler geçirdiğini dile getiren Ergün, şöyle konuştu:
"Sektör, toplamda 1 milyon 200 bin motorlu araç üretti. İhracatta 20 milyar dolar sınırını geçti. Ülke içinde otomobil satışı 2010`da 500 bin iken, 2011`de 600 bin barajını yakaladı. 2012`nin ilk 3 ayında ortaya koyulan performans da öngörüleri aştı. Ama maalesef net ihracatçı olan otomotiv sektörü bu konumunu 2011`de koruyamadı. Otomotiv sektöründe ithalat ihracatın önüne geçti. İç satışlarda artan taleplerin yüzde 70`inin ithalatla karşılanması tabloyu değiştirdi. Diğer yandan güçlenen Türkiye, genç
insan kaynağı temel alındığında büyüyen bir piyasa olmaya devam edecektir. Bununla ülkede son senelerde satış patlaması var, ama bin kişiye düşen araç sayısı gelişmiş ülkelerin altında. Şu an Almanya`da bin kişiden 600`üne araç düşüyor, Bu rakam Türkiye`de 130`dur. Demek ki alacağımız çok yol var. Bunlar bize işaret veren rakamlar. Bu anlamda uyuyan piyasanın talebini üretimle karşılamak önemli. Onun için Ford, Opel, Volksvagen gibi markalara binek otomobil üretmeleri için talepte bulunmalı, manevi baskı
yapmalıyız. Yetkili satıcılar, bu anlamda bağlantıda oldukları markaları ikna etme gayrete etmeliyiz. Yerli otomobil adına somut adımlar atılmalı. Biz, bu soruna duygusal bir tavırla değil ekonomik ve rasyonel dayanaklarla yaklaşıyoruz. Piyasamız ve ihracatımız müsait olduğu için bu alana yatırım yapmayı, elektrikli araç arayışına girmeyi diliyoruz."
Türkiye`nin Brand Finance`ın listesine bir marka dahi sokamadığından yakınan Bakan Ergün, "Montajda iyi bir yeri olan bir ülkenin yerli markasının bulunmaması söz konusu olabilir mi? Bu kadar büyük bir üretim gücü olan bir ülkenin yerli marka oluşturmaması söz konusu olabilir mi? Türkiye; genç ve dinamik insan kaynağı ile 2023 vizyonu ile markalaşma konusunda büyük potansiyel barındırıyor. 118 bin marka başvurusu ile Avrupa`nın tepesine yerleşmemiz duyarlılığın emaresidir. Tabii bu başvurularla iş
bitmiyor bunların içini doldurmak gerekiyor. Türk Patent Enstitüsü`ne başvur, tescil ettir, buzdolabına koy. Olur mu? Marka, piyasada olmalı, dolaba koymak için marka tescili yapılır mı? Eğer öyle ise bu markalaşma fikri, hakiki bir marka fikri değildir. Evet, artık bizler, markaların dünya piyasalarında yer alması adına girişime bulunmalıyız. Bir marka yaratmanın verdiği keyfi çok para elde etmek vermez. Onun için sanayicimiz marka yaratma fikrinde olmalı, idealist olmalı; sadece kar maksimizasyonun
peşinden koşmamalı. Türkiye`nin 500 milyar dolar ihracat hedefi var. Bu anlamda belirlediğimiz alt hedeflerden biri dünya çapında 10 marka ortaya koymak. Bu markalardan biri de otomotive ait olmalı. Yeni teşvik sistemi ile yerli otomobilde daha somut adımlar için işaret fişeği atılmıştır. Burada önemli olan Türkiye`de yapılan üretimin katma değerini artırmak, ülkemizi otomotiv için Ar-Ge ve inovasyon üssü haline getirmek, çevre dostu ürün üretmektir. Şu an üretimin batıdan doğuya kayması, çevre dostu
araçlara evrim söz konusu. Bu eğilim süratleniyor. Artık otomobilin ve motorun sesini özleyeceğiz. Otomobilden başka türlü keyifler alacağız. Motorun sesi keyif veriyor ama üretim de değişiyor, çevre dostu yeni nesil araçlar üretiliyor. Ar-Ge yatırımları, kalite yönetimi ve esnek üretim artık rekabette öne çıkmayı belirleyen unsurlardır. Volvo ve Saab`ın süreci rekabet ortamında önemli markaların tutunmada güçlük çektiğinin ortadadır" şeklinde konuştu.
Araçların yeni bir yaklaşımla ele alınacağını belirten Ergün, "Artık sürüş keyfi olan araçlar yerini akıllı araçlara bırakacaktır. Bundan 20 sene sonra otomotiv sektörü denildiğinde çok daha farklı sektörü ve ürünlerden söz edeceğiz. Otomotiv bir şekilde hayatımızda yeri olan bir sektör olmaya devam edecektir" öngörüsünde bulundu.
Bakan Nihat Ergün, bakanlık olarak Otomotiv Sanayi Strateji Eylem Planı`nı uygulamaya başladıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Görüyorum ki önemli kararlarda yabancı ortakların ağırlığı var. Strateji belgesinde en önemli eylem olarak 50 yaşı aşan araçların trafikten çekilmesi için çalışmalar başlattık. Trafikten çekilen araçlar; hurda ihtiyacını karşılayıp otomotiv sektörünün genişlemesinde de piyasaya yeni araçların sürülmesinde de rol oynayacaktır. Çevreyi kirleten araçlardan az Motorlu Taşıt Vergisi alınırken; çevreyi az kirleten yeni araçlardan çok vergi alınıyor. Bu çelişkidir, tersine çevirmeliyiz. Otomotiv stratejimizde
büyük atılım söz konusu. Yan sanayiciden yetkili satıcılara kadar daha fazla güç birliği yapmaktan yanayız. Bu adımla yerli marka yaratma, yeni nesil araç oluşturmada önemli aşamalar alacağız."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Selçuklu’da "Şivlilik Çocuk Bayramı" coşkuyla başladı Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen ve Konya’da çocukların her yıl büyük bir heyecanla beklediği "Şivlilik Çocuk Bayramı"nın açılışı, binlerce çocuğun katılımıyla gerçekleştirildi. Dört gün boyunca sürecek olan şenlik, renkli etkinlikleriyle çocuklara bayram coşkusu yaşatıyor. Selçuklu Belediyesi tarafından düzenlenen ve geçtiğimiz yıllarda rekor katılımla yalnızca Konya’da değil, Türkiye genelinde de dikkat çeken "Şivlilik Çocuk Bayramı", bu yıl da çocuklar ve ailelerini buluşturdu. 25-28 Aralık tarihleri arasında Selçuklu Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen organizasyon, üç ayların manevi atmosferini çocuklara hissettiriyor ve kültürel değerleri gelecek nesillere aktarıyor. Çocukların neşesi ve ailelerin yoğun katılımıyla şenliğin ilk gününde renkli görüntüler oluşurken, alanda adeta bayram havası yaşandı. Geleneksel şivlilik kültürünün yaşatıldığı şenlikte çocuklar; tiyatro gösterilerinden müzikallere, söyleşilerden yarışmalara kadar birçok etkinlikle doyasıya eğlenme fırsatı buluyor. Başkan Pekyatırmacı: "Çocuklarımızın mutluluğu bizim için en büyük değer" Şenliğin resmi açılışı protokolün yanı sıra çocuklar ve ailelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, şivlilik gününün Konya için özel bir anlam taşıdığını ifade ederek, "Üç ayların başlangıcında, Recep Ayı’nın başında, Regaib Kandilimizin bu güzel, mübarek, bereketli günü çocuklarımızla birlikte ihya ediyoruz. Konyamızda yaşayan bütün çocuklar dışarıda, sokakta kapı kapı dolaşıyor ve şivlilik hediyelerini alıyor. Biz de Selçuklu Belediyesi olarak 2023 yılında bu güzel geleneğimizi bir bayrama dönüştürmüştük. Bu sene inşallah üçüncüsünü hayata geçiriyoruz. Çocuklarımız için ne yapsak az. Çocuklarımızın mutluluğu bizim için en büyük değer. Bunu temin edebilmek, muhafaza edebilmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Çocuklarımız hem bu mutlu günlerini doyasıya mahallelerinde komşularıyla, akrabalarıyla yaşadı hem de Selçuklu Kongre Merkezi’nde dört gün boyunca aileleriyle birlikte güzel, hoşça vakit geçirecek, farklı yarışmalarda akranlarıyla birlikte olacak, eğlenceli programlara gösterilere katılacak. Ailelere de eğitici seminer programlarıyla burada güzel vakitler geçirme imkanı sağlamış olacağız. Üç aylarımız Konyamızda her zaman aynı gelenekle karşılanıyor. Şivlilik; üç ayların başlangıcında birlik, beraberlik, paylaşma, dayanışma ikliminin bir başlangıcı olmuş oluyor ve bu geleneği de yüzyıllardır Konyamız devam ettiriyor. İnşallah bundan sonra da en güçlü şekilde bu geleneğimizi devam ettireceğiz. Başka şehirlere de örnek olacak bir geleneği, kültürü yaşatmaya hep birlikte devam edeceğiz" diye konuştu. Şivlilik geleneğinin çocukların manevi bilinçle yetişmesi açısından büyük önem taşıdığını belirten Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, "Şivlilik hem üç ayların başlangıcını çocuklarımızın zihnine nakşetmek için güzel bir fırsat ama aynı zamanda bizler için çocukları sevindirme adına önemli bir gelenek ve fırsat. Biz de Konyalılar olarak tedbirimizi aldık ve gelen herkesi sevindiriyoruz. İnşallah bu gelenek ilelebet devam eder ve çocuklarımız üç aylar bilinciyle yetiştirler. Pazar akşamına kadar tüm Konyalıları da Selçuklu Kongre Merkezimizdeki Selçuklu Belediyemizin şivlilik etkinliğine davet ediyorum. Emeği geçen başta Selçuklu Belediye Başkanımız Ahmet Pekyatırmacı olmak üzere herkese teşekkür ediyorum" dedi. Şivlilik geleneğinin Konya’ya özgü önemli bir kültürel değer olduğuna dikkat çeken Konya Valisi İbrahim Akın da bu güzel geleneğin devamı noktasında emek veren ve katkı sunan herkese teşekkür etti.
Diyarbakır Ailesinden habersiz borç yapmıştı, yakınları devreye girip borçları kapattı Diyarbakır’da yaklaşık 1 buçuk yıl önce oto galeri şirketiyle ticaret yapan kişilerden para toplayıp ortadan kaybolan şahsın ailesi, alacaklılara borçları ödedikten sonra şahsın bundan sonra yapacağı ticaretten sorumlu olmayacaklarını açıkladı. Diyarbakır’da 28 Haziran 2024’te oto galeri alım satım şirketi yöneticisiyle ticaret yapan çok sayıda kişi, kendisine milyonlarca lira teslim etmişti. Şahsın kaçması üzerine alacaklılar galerinin önene gelip eylem yapmıştı. Durumun ortaya çıkmasının ardından M. Şükrü Unat ve ailesi devreye girdi. Çocuğunun bıraktığı borçların tamamını ödeyen Unat, bundan sonraki süreçte çocuğunun yapacağı maddi manevi hiçbir işten sorumlu olmayacaklarını kaydetti. M. Şükrü Unat, yaptığı açıklamada, "Bilindiği üzere, geçtiğimiz yıllarda ailemizle hiçbir bağı ve ilişkisi olmayan S.U. tarafından, birçok kişiyle farklı şekillerde ticaret yapılmış, ailenin bu ticaretle hiçbir alakası olmamasına rağmen konu basına ve resmi makamlara yansımıştır. Konunun daha fazla büyümemesi adına, araya giren hatırı sayılır kişilerle yapılan görüşmeler sonrasında uzlaşıya varılmıştır. Konunun muhatapları bir araya gelerek, M. Şükrü Unat ve Unat ailesinden herhangi bir alacaklarının olmadığına dair basın açıklaması yapmışlardır. Geçmişte hiçbir sorumluluğumuz olmadığı gibi, bu tarihten sonra da S.U.’nun yaptığı maddi ve manevi hiçbir işten M. Şükrü Unat ve Unat ailesi hiçbir şekilde sorumlu değildir. Bizleri yalnız bırakmayan ve bu sürecin sulh ile sonuçlanmasına emeği geçen tüm dostlarımıza teşekkür ederiz’’ dedi.
Diyarbakır Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünden kandil dolayısıyla salep ikramı Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Diyarbakır, Mardin, Batman, Bingöl ve Sultan Şeyh Musa Ezzuli Külliyesinde Regaib Kandili dolayısıyla vatandaşlara salep ikram edildi. Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğünce temsil ve idare edilen mazbut vakıfların vakfiyelerinde yer alan hayır şartlarının yerine getirilmesi amacıyla Regaib Kandili dolayısıyla 81 ilde belirlenen camilerde çeşitli ikramlarda bulunuldu. Bu kapsamda, Vakıflar Bölge Müdürlüğü akşam ve yatsı namazı sonrasında, Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesindeki tarihi Ulucami’de 2 bin, Batman’daki Şevket Başak Camisi’nde bin 500, Mardin’deki Şakir Nuhoğlu Camisi’nde 1500 Bingöl’deki Selahaddin Eyyubi Camisi’nde 1500 ve Sultan Şeyh Musa Ezzuli Külliyesinde 2 bin kişilik salep ikramında bulundu. Açıklamada görüşlerine yer verilen Vakıflar Bölge Müdürü Hakan Demir, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tüm Türkiye’de çeşitli etkinlikler yapıldığını belirtti. Kandil dolayısıyla yaklaşık 8 bin 500 kişiye salep ikramında bulunduklarını kaydeden Demir, "İkramlarımıza yoğun ilgi gösteren vatandaşlarımıza teşekkür ediyor, manevi mirasımızı koruyarak birlik ve beraberlik içerisinde nice kandillerde buluşmayı ümit ediyoruz. Kandilimizin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ederiz" ifadelerini kullandı.