POLİTİKA - 29 Nisan 2012 Pazar 17:37

CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROОLU:

A
A
A
CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROОLU:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan`ın her şeyi bırakarak ölülerle mücadele ettiğini söyleyerek, "Sen bırak İsmet İnönü`yü. Karşında Kemal Kılıçdaroğlu var. Gel benimle uğraş" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Sakarya İl Kongresine katıldı. Adapazarı Atatürk Kapalı Spor Salonunda düzenlenen kongrede konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye`nin Batıda, Doğuda, Kuzeyde, içeride ve dışarıda bir çok sorunu olduğunu belirterek "Bütün bunları çok iyi bilmenizi isterim. Siz hiç Başbakanın esnaf dediğinizi duydunuz mu? Esnaf siftah yapabiliyor mu? Başbakan bunu kendine sorabiliyor mu? Esnaf kardeşlerime sözüm var. CHP iktidarında kesinlikle emekli maaşlarından
kesilen yüzde 15 uygulamasına son vereceğiz" dedi.
Bütün demokrasilerde ve insan haklarına saygı duyulan yönetimlerde olduğu gibi çalışan insana saygı duyacaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Aldatanlar ve Kaçıranlar Partisine söylüyorum. CHP 93 yıllık bir partidir. Geçmişi olan partidir ve halkına hesap vermeyi namusu gören partidir. Namuslu insanların partisi olduğu için CHP hâla ayaktadır. Bizim tarihimiz boyunca dünya kadar parti yok oldu. Bu sürede ayakta kalan tek parti CHP`dir. Çünkü CHP halkın partisidir. CHP neye inanırsa inansın
tüm inançlara saygı duyan partidir. CHP kimliği ne olursa olsun tüm insanlara eşit davranan ve etnik kimliği görmeyen bir partidir. CHP kimliği ve inancı ne olursa olsun insanı Allah`ın yarattığı en üstün varlık olarak kabul eden bir partidir. CHP insanlar arasında ayrım yapmaz. CHP insanların sorunları ile ilgilenen bir partidir"
AK Parti`nin son 9 yılda kullandığı paranın 1 trilyon 397 milyar dolar olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Soruyorum Başbakana. Yüreği varsa cevap versin. 9 yılda bu para ile hangi kesimin derdini çözdün. Emekli, çiftçi, öğrenci, öğretmenin mi ben biliyorum kimin derdini çözdün. Kendi derdini ve yandaşlarının derdini çözdün. Onların hepsi amade oldu. Onun için söylüyorum. Ödediğimiz vergilerin hesabını soracağız. Yolsuzluk bizim kitabımızda yoktur. Yolsuzluğa karşı direneceğiz,
kul hakkı yiyenlere karşı direneceğiz. Sayın Başbakan ben kul hakkı yemedim diyemez. 50 kere söyledim. Başbakan düzgün adamsa çıksın televizyona ve `Ben kul hakkı yemedim` desin. Diyebiliyor mu? Diyemez! Ben biliyorum diyemez"
Bir ekonominin sağlıklı büyümesi için önemli olanın vatandaşın ekonomisinin büyümesi olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Yoksa ekonominin büyümesi o kadar önemli değildir. Ben Recep Tayyip Erdoğan`a çağrıda bulunuyorum. Vergi dairelerini kapatsın. Ne gerek var. Bütün petrol istasyonlarının önüne vergi dairesi levhası assın. Dünyanın vergisini oradan alıyor. Mazotun benzinin fiyatına bakın. İyi ekonomide zam mı yapılır. AK Parti yolsuzlukla beslenen bir siyasi iktidardır."
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan`ın İran Devlet Başkanı Ahmedinejad ile olan görüşmesini de şöyle değerlendirdi: "Sayın Başbakan, geçen gün Eskişehir`de kimsenin önünde diz çökmeyiz diyor. Senin kimin önünde diz çöktüğünü sokaklarda gösterdiler. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir başbakan bir ülkeden aldığı mesajı bir başka ülkeye iletmemişti. Bizim başbakan Seul`den geldi, Obama`nın mesajını İran devlet başkanına söyleyecek. İran Başbakanı; "Ben rahatsızım bugün seni kabul etmiyorum` dedi. Ben
rahatsızım seni kabul etmiyorum dediği gün iki heyeti ayrı ayrı kabul etti. Bizim başbakan gene bekledi. Talimat almış Obama`dan. Mecburen bekleyecek. Çünkü talimatı o veriyor. Bir gün bekledi. Bu 75 milyon insanı rencide eden bir tavırdır. Hani sen kimsenin önünde diz çökmüyordun. Sen İran`da istismar edilen bir Başbakansın. Sen Türkiye`ye yakışan bir Başbakan mısın? Türkiye`nin Başbakanları onurludur. Hemen bu tavır karşısında uçağına biner Türkiye`ye gelir."
Türkiye`nin iyi yönetilmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "2002`de AK Parti iktidar olmadan hapiste kişi sayısı 59 bin 429 idi. Bu Adalet Bakanlığı`nın resmi sayısı. 2011`de ise bu sayı 127 bin kişi. Ben Sakaryalı kardeşlerime soruyorum. Herkesin işi olsa evine ekmek götürse kimse hapse girer mi? Hapistekilerin büyük çoğu elektriği kaçak kullanmaktan ya da icradan içeride. Bu tabloyu Türkiye`de değiştireceğiz. Batman`ı düşünün. Rafineri var. 300 kişi işçi alınacak. Yılda 4 ay çalışacak
bu işçiler. Buna 15 bin kişi başvuruyor. Bunlar bu memleketi bu hale getirdi. Üstelik yılda 4 ay çalışacaklar. Türkiye`ye yakışan bir tablo değil. Buna Türkiye`de izin vermeyin."
Türkiye`de sadece sol kesimlere değil hayatın her alanı ile ilgili proje hazırladıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "Bize bunların projeleri uygulanmaz dediler. Bizim projelerimizin hiçbiri hayali değil. Hepsi doğru ve gerçekti. İntibak yasasını bizim istediğimiz gibi değil kısmen çıkardılar. Emeklilere sözüm şu ki, sürünmek istiyorsunuz AK Parti`ye oya devam. Sürünmek istemiyorum diyorsanız adres belli CHP."
Memurların Cumhuriyet tarihinde ilk kez ocak ayından bu yana zam alamadıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Korku imparatorluğuna teslim oldular. Çıkıp isteklerini söylemiyorlar. Kaza ile CHP iktidar olsa idi bütün memurlar yollara dökülürdü. CHP iktidarında olmadığı için korku imparatorluğuna teslim olmuş durumdalar. Memurlar çıkıp ocak ayında zam vardı ama Mayıs`a geldik halen yok demiyor. Korkuyorlar. Bizim memurumuz CHP iktidarında kimseden korkmayacak"
BAŞBAKAN ÖLÜ İNSANLARLA MÜCADELE EDİYOR
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan`ın ölülerle mücadele etmeye başladığını ileri sürerek şunları söyledi: "Sayın Başbakan her şeyi bırakmış ölen insanlarla mücadele ediyor. Bu ülkede siyaset yapanları rahmetle anıyoruz. Ölünün arkasından konuşmuyoruz. Çünkü ölünün arkasından konuşulmaz. Biz herkesi rahmetle anarız. Siyasi görünatsın. Ne gerek var. Bütünşlerini benimsememekle birlikte öbür dünyaya intikal etiğinden dolayı herkesi rahmetle anarız. O ne yapıyor. Rahmetli İsmet İnönü ile uğraşıyor. Sen bırak
İsmet İnönü`yü. Karşında Kemal Kılıçdaroğlu var. Gel benimle uğraş. Gel diyorum kaçıyor. Gel kaçma. Biz bunun için onlara Adaletten Kaçanlar Partisi diye boşuna demiyoruz. Demokrasilerde siyasi parti liderleri televizyonda tartışır. Ama o bundan kaçıyor. Siz bundan kaçacak bugünü görmeyecek 30-40-50 yıl önceki olaylardan bahsedeceksiniz. Orada da doğru söylese eyvallah ama o da doğru değil. Sen yalancısın dedim evet ben yalan makinesiyim dedi."
Kılıçdaroğlu, icralık dosya sayısında yaşanan artışa da dikkat çekerek şunları söyledi: "2001 yılında ağır ekonomik kriz yaşadık. O zaman 10 milyon 26 bin dosya icralık vardı. Şimdi ekonomimiz çok iyi. Memurumuz hayatından o kadar memnun ki zam istemiyor. Çiftçi o kadar iyi ki mazota daha çok zam yapılmasını istiyor. Bugün icralık dosya sayısı 20 milyon 506 bine çıktı. Bu gerçek. 10 milyondan 9 yılda bu sayıya çıktı. Bir insan icraya düşmek ister mi. Ekonomik durumu iyi olmazsa elbette icraya düşer"
SURİYE İLE SAVAŞIN EŞİОİNE GELDİK
Kılıçdaroğlu, Suriye konusunda ise şu değerlendirmelerde bulundu: "Bakın Suriye ile nerede ise savaş ilan ediyorlardı. Bizim Suriye ile ne sorunumuz vardı. Bizim Suriye ile ne alıp veremediğimiz var. Batının egemen güçlerinin bunu istediğini biliyorum. Recep Tayyip Erdoğan`ın taşeron olduğunu biliyorum. Ama biz onurlu ülkeyiz. Bütün komşularla iyi geçinmeliyiz. Atatürk `Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir` demiştir. Bizim savaşla işimiz olmamalı."
Yurttaşlarımızın barış içinde yaşaması için her şeyi yapacaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Barışa doyduğu, herkesin kazandığı bir Türkiye hayal ediyoruz. İki gün İstanbul`da Arap Baharı toplantısı yaptık. Tüm Arap dünyasından insanları buraya davet ettik. Hepsini dinledik. Bize şunu söylediler. İşte bizim görmek istediğimiz Türkiye. CHP devlet kuran bir partidir. Tüm komşularına eşit davranan partidir. CHP her devletin sınırlarına saygı duyan bir partidir. CHP sadece kendi ülkesinin
değil Ortadoğu`nun ve Afrika`nın da önemli bir partisidir."
Cumhuriyet Halk Partisi`nin tarihi boyunca 3 büyük icraat gerçekleştirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhuriyet kurmuştur. Sosyal demokrasiyi sağlamış ve çok partili hayata geçişi gerçekleştirmiştir. Şimdi 4. Büyük devrimin zamanı gelmiştir. Artık Türkiye`ye demokrasiyi ve özgürlüğü getireceğiz. Herkesin konuşabildiği bir Türkiye`yi getireceğiz. Biz dönüşümlerin partisiyiz. Statükonun partisi AKP`dir. CHP iktidarında gazeteciler özgürce yazacak. CHP iktidarında gazeteciler hapis olmayacak. Herkes düşüncesini özgürce söyleyecek. Herkesin karnı doyacak. Gazeteciler işlerinden atılmayacak."
AK Parti`li Bakanların insanı gülmekten ağlattıklarını öne süren Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Biz, CHP olarak vatandaşlar ile dalga geçmeyecek baş üstünde taşıyacağız. Bunları kenara yazıyoruz. Bizim görevimiz insanı sevmektir. Gerçek anlamda insanları seveceğiz. Onlarla diyalogumuz çok iyi olacak. Ak Parti iktidarında emekliye, işçiye, memura gelince para yok. Peki kime var? Dünya kadar faize para verdik. Hani bunlar faize karşıydı. İşçiye vermiyorsun taşeronuna verdiler. Büyük ihtimalle kendi
paralarını da faize yatırmışlardır. 1979`dan 2003 yılına kadar 135 milyar dolar faiz ödemişiz. 2003`ten 2011`e kadar 450 milyar dolar. Bu paraların nereye gittiği belli. Bunun adı rant ekonomisi. Kişi başı gelir 3 katı artmış. Sokakta adamın geliri artmaz ise diğerleri önemli değil. Birilerinin artması mühim değil. CHP`lilerden isteğim gerçekler acı olsa da her yerde anlatın. Biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Güzel, kavgasız, onurlu bir Türkiye için tek adresiniz var. Oda CHP. CHP`li olmaktan
gurur duyun. CHP`li demek insana saygı duymak, kul hakkı yememek,onurlu olmak, dik durmak demektir. CHP`li olmak ülkeyi başkalarına satmamak, zalimin karşısında dikilmek demektir"
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.