YEREL HABERLER - 28 Şubat 2012 Salı 14:05

YAZSANBİR BAŞKANI HAYRULLAH ERASLAN:

A
A
A
YAZSANBİR BAŞKANI HAYRULLAH ERASLAN:

Kısa adı Yazsanbir olan Yazarlar ve Sanatçılar Birliği Genel Başkanı Hayrullah Eraslan, 28 Şubat dönemindeki çoğu köşe yazarının kalemlerinin hakkını veremediğini ifade ederek, "Yazarlar demokrasiden yana tavır almak yerine korku ya da menfaatten dolayı cuntacı zihniyete teslim olmuş ve onların sözcülüğünü yapmışlardır." dedi.
28 Şubat’ın Türk Demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçtiğini hatırlatan Yazsanbir Genel Başkanı Hayrullah Eraslan, "28 Şubat postmodern bir darbedir. Bunun etkisi 12 Eylül 1980 darbesi kadar büyüktür. Ülkemiz içte ve dışta güç kaybetmiş. Türk ekonomisi büyük zarara uğratılmıştır. Üniversitelerde terör estirilmiş, ikna odaları adı altında öğrencilere psikolojik baskı uygulamışlardır. İnançlarından dolayı binlerce kız öğrenci üniversite eğitimini yarıda bırakarak evlerine geri dönmüştür. Yada yurt dışında eğitimini tamamlama durumunda kalmışlardır. Kamudaki memurlar fişlenerek sürgün edilmiş ve her Türk vatandaşı birbirinden korkar hale gelmiştir. Toplumda huzursuzluk ve korku hakim olmuştur." dedi.
28 Şubat’ın Türk halkına gözdağı vermek için yapıldığını ifade eden Eraslan, "Sincan’da tanklar caddelerde boy göstererek Askeri darbe provaları yapılarak Türk halkına gözdağı verilmiştir. Siyasi partiler ve milletvekilleri tehdit edilmekte, halkın iradesiyle seçilen mevcut iktidarı yerinden etmek için her türlü baskı mekanizmasını uygulamışlardır. Askeri vesayet siyasi iradeyi etkisiz hale getirmiştir. Medyanın büyük kısmını da kendi hâkimiyetleri altına almışlardır. Ali Kalkancı, Fadime Şahin, Aczimendici Müslüm Gündüz gibi piyonları kullanarak fiili darbeye zemin hazırlamaya çalışmışlardır. 28 Şubat dönemdeki çoğu köşe yazarı ise maalesef kaleminin hakkını verememiştir. Demokrasiden yana tavır almak yerine korku ya da menfaatlerinden dolayı cuntacı zihniyete teslim olarak onların sözcülüğünü yapmışlardır. Bugünkü yazarların çoğunun demokrasi sınavı başarısızdır. Ama kelemini namus bilen ve demokrasiden yana tavır alan yazarlarında olduğunu o dönemden çok iyi biliyoruz." diye konuştu.
28 Şubat zihniyetçililerine en büyük darbeyi Türk halkının vurduğunu söyleyen Yazsanbir Genel Başkanı Eraslan sözlerini şöyle sürdürdü: "Post modern darbe sonrası yapılan ilk genel seçimde bir siyasi parti tek başına iktidara gelmiş ve ondan sonraki iki dönemde oylarını daha da artırarak iktidarda kalmıştır. Bu mevcut iktidarın başarısında Türk halkının 28 Şubat dönemine duyulan nefret ve o günlerin tekrar yaşanması korkusunun da rolü vardır. Artık Türkiye’de her düşüncenin özgürce tartışıldığı, düşüncesinden dolayı hiç kimsenin yargılanmadığı ve millet iradesinin egemen olduğu bir Türkiye arzuluyoruz. Askeri darbelerin bu ülkede tarihe karışarak buna yeltenenlerin ise en sert şekilde hukuk önünde yargılanması ve cezalandırılması en büyük arzumuzdur. Bugün ülkemizde 12 Eylül darbesi ve onu yapanlar sorgulanıyor. Bu yetmez. 28 Şubat’ta halkın iradesine balans ayarı çekmek isteyenlerin de yargılanması bu dönemin karanlıkta kalmaması gerekmektedir. 28 Şubat günü de Türkiye’de demokrasi günü olarak kutlanmalıdır. Sivil ve millet iradesinin hakim olduğu Yeni Anayasa çalışmalarında bir an evvel tamamlanması en büyük dileğimizdir."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.