ALTINKAYNAK’TAN CİLT BAKIMI DERSİ

Karlı, soğuk ve rüzgarlı hava, ciltte kalınlaşmaya, kurumaya, çatlak ve kanamalara, kan dolaşımının bozulmasına ve bunlara bağlı kırışıklıkların artmasına yol açıyor. Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksek Okulu Cilt Bakımı ve Güzellik Programı Öğretim Görevlisi Muhlise Altunkaynak, bunların giderilmesi için bir dizi öneride bulundu.
Sadece estetik açıdan değil, sağlık açısından da cilt bakımının önemli olduğuna dikkat çeken Altunkaynak, “Cildimizin temizlik ve bakımına özen göstermek, yaşımız ilerledikçe oluşacak kırışıklık ve deformasyon gibi problemlerin önlenmesi bakımından çok faydalıdır. Aksi takdirde UV ışınları, makyaj, serbest radikaller, sigara, stres, hava değişimleri ve yanlış beslenme cildimizi olumsuz yönde etkiler, yorgun ve solgun görünmemize neden olur. Cildimizin canlılığı, parlaklığı ve diriliği en önemli sağlık göstergelerindendir. Dolayısıyla her bayanın temizlik, bakım ve koruma amaçlı olarak cilt bakımı yaptırması çok faydalıdır. Cilt bakımı yaparken yaşa ve cilde göre doğru ürün kullanılması gerekir” dedi.
BAHARDA SAÇ BAKIMI
Saçın büyüme döngüsüne bağlı olarak ömrünü tamamlamış saçların döküldüğünü hatırlatan Altınkaynak, şunları söyledi: “Dökülen saçların yerine yeni sağlıklı saçlar çıkar; yani günde 100 civarında saç telinin dökülmesi normaldir. Ancak bazı etkenler saç dökülmesini arttırabilir. Bunlar; hava kirliliği, stres, çevresel faktörler, dengesiz beslenme, bazı ilaçlar, hormonal nedenler, genetik yatkınlık gibi sebeplerdir. Saç dökülmeleri özellikle mart ve nisan ayları gibi mevsim geçiş dönemlerinde artar. Bu dönemlerde belli miktardan fazla saçın dökülmesine karşı önlem alınmaz ve dökülenlerin yerine sağlıklı saçların çıkması sağlanmazsa, genel saç görünümünde hoşa gitmeyen sönüklük zayıflık ve açılmalar ortaya çıkabilir. Eğer elinize tutam tutam saç geliyorsa ’doğal olarak’ önlem alma vaktiniz gelmiş demektir. Saç dökülmesine karşı bitkiler eski dönemlerden beri kullanılmaktadır. Buna karşın bitkilerin saç dökülmesine karşı güvenilir bir çözüm sunduğu ortaya konulmuştur. Temiz ve parlak bir görünüm sağlayan şampuanlar doğru seçilmediği takdirde deriye zarar verir saçların daha çok yıpranarak mat görünmesine ve dökülmelere neden olabilir.”
BEBEK YAŞLARDA BAŞLANMALI
Muhlise Altunkaynak, bebeklikten itibaren cilt bakım ve korumasının yapılması gerektiğini söyledi. Altunkaynak, “Örneğin yanlış sabun bebeğin cildini kurutur, tahriş eder. Krem sürülmezse isilik olur. Yani doğuştan itibaren cildin temizliğine ve nem dengesini korumaya dikkat etmek gerek. Yaşlanma ise 25-30 yaş arasında başlar. Bu yaşlardan itibaren cilt tipinize uygun bir nemlendirici ve krem seçilmesinde yarar vardır” diye konuştu.
Gerçek yaşlanmanın genler ile planlanan doğal, fizyolojik bir süreç olduğunu ifade eden Altunkaynak, şu önerilerde bulundu: “Çevresel etkiler olmasa bile bu süreç gerçekleşir. Bununla birlikte çevresel etkiler yaşlanmayı hızlandırır, arttırır veya erken başlatır. Güneşin yanı sıra aşırı soğuk, rüzgar, nem azalması, alkali sabunlar, yanlış kozmetiklerin kullanımı ve sigara yaşlanmaya etki eden en önemli faktörlerdir. Aşırı kilo verme deride gevşeme ve sarkmalara neden olur. Aşırı kilo almalar da elastik ve kolajen lifleri bozar. Bunun için dengeli beslenmeli ve kilonuzu korumalısınız. Tek yönlü beslenme çok yanlış, ihtiyacınız olan tüm vitaminleri yeteri kadar almalısınız. Sofranızda lifli gıdaların ağırlıklı olmasına özen gösterin. Şekeri azaltın ve sık sebze, meyve yiyin, proteini artırın. Günlük tuz kullanımınız da beş gramı aşmamalı. Ayrıca günde en az 8 bardak su içilmeli.”
VİTAMİNLER ÖNEMLİ
Vitaminlerin önemine de değinen Altunkaynak, “Vitamin A, vitamin E; suda çözünen vitaminlerden ise vitamin C sıklıkla tercih edilmeli. Örneğin vitamin A hücresel aktiviteyi düzenler, cildin aşırı kalınlaşmasını ve pigmentasyonu önler. Genel olarak birbirlerini tamamlayıcı etkileri nedeniyle su, selenyum, A, C ve E vitaminlerinin yaşlanmaya karşı etkili olduğu biliniyor” dedi.
Cildi sık yıkamanın doğru olmadığını, sabunların çoğunun cildi kurutup zarar verdiğini kaydeden Altunkaynak, limonun ise harika bir sabun malzemesi olduğunu, vücudun yağını aldığını, su ile seyreltilen limon suyunun bir pamuk parçası ile cilde uygulanabileceğini belirtti. Yeşil yapraklı sebze sularının da mükemmel temizleyiciler olduğunun altını çizen Altunkaynak, cilt bakımı konusunda şu önerilerde bulundu: “Günde en az 2 litre su için. Cilt tipinize ve ihtiyacına uygun kozmetikleri seçin. Sigara içmeyin. Aşırı güneşlenmeyin. Makyajınızı çıkarmadan yatmayın. Cildinizi her gün nemlendirin. Haftada 1 kez peeling yapın. 15 günde bir maske uygulayın. Sivilce ve komedonları bilinçsizce sıkmayın. Uzun süre klimalı ortamlarda bulunmayın. Bakımlı bir cilt ile bakımsız bir cilt arasındaki farkın ilerleyen yaşlarda daha çok kendisini göstereceğini unutmayın. Güneş koruyucularını her mevsimde kullanın, ancak yaz aylarında arttırın. Kalitesiz makyaj ürünleri kullanmayın.”