GENEL - 29 Şubat 2012 Çarşamba 17:22

TBMM BAŞKANI ÇİÇEK, FİLİSTİN DEVLET BAŞKANI ABBAS GÖRÜŞMESİ

A
A
A
TBMM BAŞKANI ÇİÇEK, FİLİSTİN DEVLET BAŞKANI ABBAS GÖRÜŞMESİ

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Filistin meselesinin çözümünde İsrail’in daha sorumlu davranmasını isteyerek İsrail’in kural tanımaz ve hukuk tanımaz tutumundan vazgeçmesi gerektiğini ifade etti.
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, TBMM Başkanı Çiçek’i Meclis’teki makamında ziyaret etti. TBMM Başkanı Çiçek, görüşme sırasında yaptığı konuşmada, Abbas’ın Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaretlerden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, 2007 yılı Kasım ayıda TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın Filistin davası konusunda tarihe not düşmek açısından çok önemli olduğunu söyledi. Çiçek, Türkiye’nin Filistin davasını, kendi davası olarak kabul etiğini ifade ederek, "Haklarınızın korunması, devletinize
kavuşmanız, yılardır büyük acı ve ıstırap çeken Filistinli kardeşlerimizin huzura, barışa ve haklarına kavuşması için milletçe ve devletçe yoğun çaba ve gayretin içindeyiz. Bunu da en iyi tanığı sizsiniz" diye konuştu.
"İhtilafın bir an evvel sona ermesi noktasında elimizden ne geliyorsa bunu yapmaya gayret ediyoruz" diyen Çiçek şöyle devam etti:
"Bizim arzumuz ve temennimiz, Filistin’in birlik ve beraberlik içinde hareket etmesidir. Bu yönde sürdürülen gayretleri, çabalarına sizin çok büyük katkınız var, bunları büyük takdirle karşılıyoruz. Hep bir arada Filistin’i mütalaa etmek ve derlendirmek bizim arzumuzdur. Bu yönde çabaları büyük takdirle karşılıyoruz. Bir yandan bu ihtilafın adil ve kalıcı çözüme kavuşmasını arzu ederken, öbür taraftan da Filistinli kardeşlerimizin acil ihtiyaçlarının karşılanması, bir kısım ihtiyaçlarının çözüme kavuşması
ve hayat seviyelerinin yükseltilmesi için de çok yönlü bir çalışmayı yürütüyoruz. Hükümetin yaptığı çabalara paralel olarak Meclisimiz de haklı davanızın her zaman yanındadır, arkasındadır."
Ortadoğu coğrafyasının çok karışık ve hareketli olduğuna dikkat çeken Çiçek, Bu coğrafyada barışın, istikrarın, huzurun, güvenliğin sağlanmasının en evvel Filistinlilerin haklarına kavuşmasına bağlı olduğuna belirterek, "Bu işin ön şartı olarak gözüküyor. Bu ihtilaf devam ettiği sürece bölgede huzur, barış olmadığı gibi dünyada da olumsuz yansımaları olmaktadır. Onun için bir an evvel adil ve kalıcı barışın sağlanması, haklarınızın ve devletinize bir an evvel kavuşmuş olmanız, sadece bu ihtilafı çözmekle
kalmayacak, yaşadığımız coğrafyayı da daha huzurlu hale getirecek" dedi.
"İSRAİL BU YÖNDE ÇOK UMUT GÜVEN VEREN BİR ADIM ATMAMIŞTIR"
Sorunun çözümünde İsrail’in daha sorumlu davranması isteyerek İsrail’in kural tanımaz ve hukuk tanımaz tutumundan vazgeçmesi gerektiğini vurgulayan TBMM Başkanı Çiçek, "Maalesef bugüne kadar İsrail bu yönde çok umut güven veren bir adım atmamıştır. Mesela hala Filistin topraklarında yerleşim faaliyetlerini ara vermeden sürdürüyor. Haremüşşerif’e yönelik kışkırtıcı davranışlarını sürdürüyor. 1967 sınırlarına çekilmesi noktasındaki beklentileri karşılamak bir yana, tam tersi tutumunu sürdürmeye devam
ediyor. Bu ve benzeri hukuk tanımaz tutumu devam ettiği sürece de tam manasıyla orada barışın tesisi mümkün olmadığı gibi yapılan müzakerelerden de bir sonuç çıkmıyor. Bunun için evvela İslam dünyasının ciddi bir dayanışma içinde olması lazım. Doha’da yapılan toplantı bu anlamda önemlidir. Ümit ederiz ki herkes, oradaki beyanlarının arkasına uygun davranışlarını koyar" şeklinde konuştu.
Çiçek, Filistin davası konusunda olumlu beyanın çok, olumlu örneğin ise az olduğunu ifade etti. İslam dünyasının ciddi bir dayanışma içinde olması durumunda İsrail’in hukuk tanımaz tutumlarına destek verenlerin kendi tutumlarını yeni baştan gözden geçirebileceklerini söyleyen Çiçek, "Sizin gerek uzlaşı gerekse sorunun çözümü konusundaki çaba ve gayretlerinizi yakından takip ediyor ve takdirle de izliyoruz. Ümit ederiz ki gelecek günler yeni imkanları ve fırsatları ortaya koyar. Biz Türkiye olarak kim ne
yaparsa yapsın, sizin bu haklı davanızın milletçe arkasında olduğumuzu, destek verdiğimizi, hem çözüm hem de hayat seviyesinin yükseltilmesi konusunda yoğun çaba ve gayretin içinde olduğumuz ve olacağımızı ifade etmek isterim" ifadesini kullandı.
Tunus’tan başlayıp Suriye’ye de devam eden hareketliliğe de dikkat çekerek bunun bölgeye yönelik ilgiyi ve endişeleri artırdığını vurgulayan Çiçek şunları kaydetti:
"Biz arzu ederiz ki buralarda da halkın taleplerine uygun, hak ve hukukun gözetildiği, insan haklarının önemsendiği bir mecraya bu hareketler girmiş olsun. Aksi halde İslam dünyası kendi enerji ve imkanların israf ediyor. O nedenle olup bitenlere sorumluluk açısından da bakmak icap ediyor. İnanıyorum ki Filistin davası belli bir olumlu noktaya geldiğinde bölge daha huzurlu olacak. Halkın taleplerini dikkate alan bir yönetim anlayışının artık gecikmeden İslam coğrafyasında egemen kılınması gerekmektedir.
Başkaları da bu durumdan istifadeyle huzursuzluğu daha da körüklüyor."
"ŞU ANDA ÇÖZÜMÜN YAKININDAYIZ"
Filistin Devlet Başkanı Abbas ise, TBMM’de bulunmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek, "Filistin davasının sadece Filistinlilerin değil Türkiye’nin de davası olduğundan yola çıkarak sizinle iletişim halinde bulunma azmi içindeyiz" diye konuştu.
Abbas, Türkiye’nin samimiyetini gördüklerini belirterek sorun çözülene kadar kendilerini destekleyeceğine inandıklarını vurguladı. Türkiye’nin desteğinin sadece siyasi olarak değil ekonomik, eğitim ve kültür gibi bir çok alanda olduğunu anlatan Abbas, Türkiye’ye fikir alışverişinde bulunmak için sık sık geldiğini kaydetti. Dış sorunların yanı sıra iç problemlerle de uğraşmak zorunda kaldıklarına dikkat çekerek Filistin’in bölünmesinin kendileri için büyük bir kötülük olacağını vurgulayan Abbas, Hamas’ın
Lideri Halid Meşal ile Kahire’de yaptıkları son görüşmeye de dikkat çekti. Abbas, müzakerelerde birçok anlaşmazlığın çöziaz tutumundan vazgeçmesi gerektiümü için büyük yol katettiklerini vurgulayarak, "Şu anda çözümün yakınındayız" şeklinde konuştu.
Katar’ın Başkenti Doha’da Kudüs toplantısı düzenlediklerini belirten Abbas, bu toplantının Kudüs’ün yapısının Yahudiler lehine değiştirilmeye çalışıldığı bir dönemde yapılmasının önemine dikkat çekti. Toplantıda tüm Müslüman alemini Filistin’i ziyaret etmeye ve Kudüs’te yaşayan insanların ihtiyaçlarını karşılamaya davet ettiğini söyleyen Abbas, "Hz. Muhammed’in bir hadisi var: ’Kudüs’ü ziyaret edin onunla iletişim kurun. Yapamıyorsanız onların kandillerinin yanması için yağ gönderin.’ Biz direnişimize
devam edeceğiz. Topraklarımızdan haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Cihadımıza devam edeceğiz. Başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kurulana kadar durmayacağız" dedi.
"İSRAİL’LE SİLAHLA DEĞİL, DİPLOMASİ VE DEMOKRASİ DİLİYLE SAVAŞACAĞIZ"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun "Suriye’nin Dostları" toplantısının benzeri bir "Filistin’in Dostları" toplantısı yapılması düşüncesini dile getirdiğini ifade eden Abbas, "İsrail’le silahla değil, diplomasi ve demokrasi diliyle savaşacağız. Bazen diplomasi savaştan daha etkilidir" diye konuştu.
Abbas, ABD ve bazı Avrupa ülkelerin parlamentolarının sadece İsrail’in görüşlerini dinlemek için açık olduğunu belirterek, Filistin’in düşüncelerine ise kapılarını kapattıklarını ifade etti. Arap ülkelerinin Filistin davasına yoğunlaşmalarını isteyen Abbas, "Filistin sorunu çözülmediği müddetçe, Ortadoğu’da hatta tüm dünyada bir istikrar olacağını düşünmüyorum" şeklinde konuştu.
Görüşmenin sonunda TBMM Başkanı Çiçek, Genel Kurulda konuşma yapan devlet başkanlarının konuşmasının yer aldığı kitabı Abbas’a hediye etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Başkan Dere: "Yılbaşı alışverişlerimizi yerel esnafımızdan yapalım" TESK Genel Başkan Vekili ve Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, alışveriş trafiğinin arttığı yılbaşı döneminde hem güvenilir ürüne ulaşılması hem de ülke ekonomisine katkı sağlanması adına vatandaşlara yerel esnaftan alışveriş yapma çağrısında bulundu. Yılbaşı yaklaşırken Antalya genelinde kuruyemiş, tatlı, şekerleme, hediyelik eşya gibi birçok alanda belirgin bir hareketlilik yaşanmaya başladı. Şehrin dört bir yanında esnaf, yeni yıl hazırlıklarını tamamlarken vatandaşların da güvenilir ve kaliteli ürün arayışı ön plana çıkıyor. Bu süreçte vatandaşların; sicil, vergi ve oda kaydı olan yerel esnaftan yılbaşı alışverişlerini yapmalarına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkan Vekili ve Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, yılbaşı dönemine özgü artan talep ve harcama trafiğine ilişkin hem esnafa hem de vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Merdiven altı ürünler, kaçak içki ve halkı yanıltacak alışverişlerden sakınılması gerektiğini hatırlatan Başkan Dere; yılbaşı gecesinin kutlama tadında geçmesi adına söz konusu hususlara dikkat edilmesini ifade etti. "Yeni yıla güvenle girin" Başkan Adlıhan Dere, vatandaşlara özellikle yılbaşı döneminde güvenli ve sağlıklı ürünlere ulaşmanın en doğru adresinin mahalle esnafı olduğunu hatırlatarak, "Yeni yıl ihtiyaçlarının hijyenik ve güvenilir adresi yine esnaf ve sanatkarımızdır. Çünkü onlar hijyene, temizliğe ve güvene en yüksek hassasiyetle dikkat eden, denetime en açık işletmelerdir. Esnafımızdan yapılan her alışveriş ülke ekonomisine can veren, yerel kalkınmayı büyüten ve aile işletmelerine doğrudan katkı sağlayan en güçlü destektir. Para şehrimizin içinde döner, bereket artar, üretim zincirimiz güçlenir. Vatandaşlarımızı hem temiz ve güvenilir hizmet almak hem de şehrimizin ve ülkemizin ekonomik döngüsüne katkı sağlamak adına alışverişlerini gönül rahatlığıyla esnafımızdan yapmaya davet ediyorum" diye konuştu. "Merdiven altı üretime dikkat" Özellikle yılbaşında piyasaya sürülen merdiven altı ürünlere karşı tüketiciyi uyaran AESOB Başkanı Dere, "Kaçak içki ve kayıt dışı gıda üretimi ile hijyen ve kalite şartlarını taşımayan tatlı, şekerleme, kuruyemiş vb. ürünler, insan sağlığını tehlikeye atmaktadır. Özellikle yılbaşı öncesi merdiven altı üretimlerde ciddi artışlar yaşanıyor. Kuruyemiş, tatlı, şekerleme, tekel ürünleri vb. diğer tüm alışverişlerin büfecimizden, bakkalımızdan, pastacımızdan kısacası ruhsatlı, denetimli ve kayıtlı yerel esnafımızdan tercih edilmesi halkımızın yararına olacaktır. Denetimsiz, kayıtsız ve sağlıksız ortamlarda üretilen ürünler ciddi sağlık riskleri taşıdığından kutlamayla başlayan bir gece hastanede sonlanabilir. Bu sebeple lütfen yeni yıl hazırlıklarınızı yalnızca kayıtlı, belgeli ve denetimli esnafımızdan yapın" ifadelerini kullandı. "Milli Piyango biletleri için geleneksel esnafımızı tercih edelim" Bu yılın büyük ikramiyesi 800 milyon TL olarak açıklanan Milli Piyango’ya da değinen AESOB Başkanı Adlıhan Dere, bilet alımlarında vatandaşların geleneksel piyango esnafını tercih etmesinin önemine dikkati çekti. Başkan Dere, "Milli Piyango biletleri; yıllardır bu işi yapan, kayıtlı, ruhsatlı ve denetim altında bulunan geleneksel Milli Piyango bileti satan esnafımızdan temin edilmelidir. Odalarımıza kayıtlı geleneksel Milli Piyango bileti satan esnafımız, yağmurda çamurda, karda kışta yılbaşı heyecanımıza ortak olmak için özveriyle hizmet vermektedir. Sokak aralarında, geçici tezgahlarda korsan satış yapan yetkisiz kişiler aracılığıyla satın alınan biletler sahtecilik riski taşımakta ve vatandaşlarımızı ciddi mağduriyetlerle karşı karşıya bırakmaktadır" dedi. "Temel anlayışımız, esnafımızı da vatandaşımızı da korumak" Başkan Adlıhan Dere, yılbaşı öncesi hem esnaf hem de tüketici tarafında artan hareketliliğin fırsata çevrilmek yerine sağduyuyla yönetilmesi gerektiğini vurgulayarak fahiş fiyat ve haksız rekabet konularına da vurgu yaptı. Dere, esnaf teşkilatının güvenilir alışveriş için hassasiyet gösterdiğini aktararak şunları söyledi: "Birliğimizin temel anlayışı açıktır: Esnafımızın da vatandaşımızın da hakkını korumak. Bu nedenle yılbaşı gibi talebin yükseldiği dönemlerde fahiş fiyat uygulamaları ve haksız rekabet girişimlerine asla müsaade etmeyiz. Esnafımız; şehrin vicdanı, mahallenin bekçisi, sokağın da ışığıdır. Tüketim hareketliliğinin yoğunlaştığı bu dönemlerde hem vatandaşımızın korunması hem de esnafımızın emeğinin heba edilmemesi için süreci yakından takip ediyor, esnaf camiamızın üzerine düşen sorumluluğu en yüksek hassasiyetle yerine getirdiğine inanıyoruz." "Gücümüz Birlik’ten" 2026 yılına ilişkin bereket ve huzur temennisinde bulunan AESOB Başkanı Adlıhan Dere, mesajını şu sözlerle tamamladı: "Bu duygu ve düşüncelerle tüm vatandaşlarımızın yeni yılını en içten dileklerimle kutluyorum. 2026 yılının esnafımıza bereket, şehrimize huzur, ülkemize ise birlik ve dayanışma getirmesini diliyorum. Esnafımızla, sanatkarımızla ve kıymetli hemşerilerimizle kurduğumuz bu dayanışma bizi büyük bir aile yapıyor. Çünkü ‘Gücümüz Birlik’ten’ geliyor."
Malatya Sadıkoğlu: "KDV oranı yüzde 1’e düşürülmeli" Artan inşaat maliyetleri karşısında yerinde dönüşüm desteklerinin eridiğini söyleyen Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, İstanbul’da yüzde 1 olan KDV oranının Malatya’da yüzde 20 olarak uygulanmasının depremzedenin belini büktüğünü söyledi. Depremde kaybettiği evini ayağa kaldırma çabası veren depremzedenin ciddi maddi zorluklarla boğuştuğunu dile getiren Başkan Sadıkoğlu, özellikle yüksek maliyet ve vergi oranlarının mağduriyeti artırdığına dikkat çekti. İstanbul ve Malaya arasındaki KDV farkı adil değil Başkan Sadıkoğlu, "Bugünün şartlarında 1,5 milyon TL ile 100 metrekare bir dairenin inşa edilmesi dahi mümkün değildir. Depremde evini kaybeden vatandaşımız, sınırlı imkânlarıyla yeniden evini yaptırmaya çalışırken yüzde 20 KDV yüküyle karşı karşıya kalmaktadır" dedi. KDV’deki eşitsizliğin tepki çektiğine vurgu yapan Başkan Sadıkoğlu, İstanbul’da 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılan kentsel dönüşümlerde KDV oranının yüzde 1 olduğunu hatırlatarak, deprem bölgesinde aynı dönüşüm sürecinin yüzde 20 KDV ile yürütülmesinin adil olmadığını söyledi. "KDV oranı yüzde 1’e düşürülmeli" Başkan Sadıkoğlu, "KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesi gerektiğini yalnızca bugün değil 2 yıl boyunca defalarca dile getirdik. Ancak bugüne kadar olumlu bir karşılık göremedik. Bugün gelinen noktada hem dönüşüm destekleri hem de vergi yükü açısından deprem bölgesi, İstanbul’un gerisinde kalmıştır ve bu durum depremzedelerimizin haklı tepkisine neden olmaktadır" dedi. Hem destek tutarı hem de vergi yükü konusunda deprem illerine ayrıcalık tanınması gerektiğini dile getiren Başkan Sadıkoğlu, "Daha önce de dikkat çekmiştim. Malatya ve diğer deprem illeri afet riski değil, doğrudan afetin kendisini yaşadı. Bu şehirler ve insanımız en ağır sınavlarını verdi. Ancak bugün evini yapmaya çabalayan vatandaşımıza yüzde 20 KDV yükü yüklenmesi vicdanları yaralamaktadır. Deprem bölgesinde yerinde dönüşümün önünün açılması için KDV oranı yüzde 1’e düşürülmeli, destekler günün şartlarına göre yeniden düzenlenmelidir" diye konuştu.
Adana Kayıp yaşlı adam 12 gündür bulunamadı Adana’nın İmamoğlu ilçesinde 6 Aralık’tan bu yana kayıp olarak aranan, zihinsel engelli 1 çocuk babası Vahit Şentuna’yı bulmak için arama çalışmaları sürmesine rağmen henüz bir sonuç alınamadı. Olay, 6 Aralık’ta İmamoğlu ilçesi Saygeçit Mahallesi’nde meydana geldi. Sabah saatlerinde evinden ayrılarak ilçe merkezindeki bir çay ocağına giden Vahit Şentuna, dönüş yolunda yönünü kaybetti. O günden bu yana kendisinden haber alınamazken, ailesi ve ekipler seferber oldu. AFAD, jandarma ve polis ekipleri ilçenin yanı sıra Adana genelinde de arama çalışmaları yaptı. Gelen her ihbarı titizlikle değerlendirilen ekipler, herhangi bir ize rastlamadı. Babasını bulabilmek için umutla bekleyen kızı Hatice Şentuna, sosyal medya üzerinden yaptığı çağrıda, "Babam kimseye zarar vermez, zihinsel engeli var. Gören ya da duyanların yanında kalıp 112’ye haber vermesini istiyoruz. Ekipler ve ben her yeri arıyoruz" ifadelerini kullandı. Öte yandan, son olarak elde edilen güvenlik kamerası görüntülerinde 6 Aralık’ta , Vahit Şentuna’nın Saygeçit Mahallesi’ndeki dolmuş durağı çevresinde görüldüğü, bu noktadan sonra ise bir daha kameraya yansımadığı öğrenildi. Görüntülerde, durakta araç geçişinin olmadığı da dikkat çekti. Yetkililer, Şentuna’yı gören ya da yerini bilen vatandaşların 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bilgi vermelerini istedi.