YEREL HABERLER - 29 Şubat 2012 Çarşamba 23:05

"1 TUĞLA, 1000 UMUT" KAMPANYASINA ANLAMLI DESTEK

A
A
A
"1 TUĞLA, 1000 UMUT" KAMPANYASINA ANLAMLI DESTEK

Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesine bağlı Karaağaç beldesine Meslek Lisesi yapılması için Karaağaç Belediyesi’nce başlatılan "1 Tuğla 1000 Umut" yardım kampanyasına destekler sürüyor.
Tekirdağ Valiliği’nde Zehra-Mehmet Gülkaya Anaokulu’nun protokolüne imza atan Bony Tekstil İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gülkaya, Karaağaç Belediyesi tarafından başlatılan ’1 Tuğla 1000 Umut’ kampanyasına 25 bin 340 TL bağışta bulundu. Bağış protokolü, bugün Çerkezköy Kaymakamı Ayhan Bayhan’ın da katıldığı törenle Karaağaç Belediye Başkanı Dr. Özkan Yücel ile Bony Tekstil İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gülkaya tarafından imza altına alındı. Bony Çorap’ta düzenlenen imza
töreninde Yağmur Turizm’in sahibi Bony Çorap Mali İşler Müdürü Ercüment Uğur da hazır bulundu.
"Her fabrika bir okul yaptırsın" sloganı ile yola çıktıklarını belirten Hasan Gülkaya, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren iki fabrikadan okul yaptıracaklarına yönelik söz aldığını açıkladı. Çalışmaların tamamlanmasının ardından Tekirdağ Valisi Zübeyr Kemelek’in katılımıyla okulların protokolünün imzalanacağı müjdesini veren Gülkaya, Çerkezköy’de faaliyet gösteren sanayicileri eğitim konusunda duyarlı olmaya davet ederek, "Çerkezköy’de yüzlerce fabrika var ve bu fabrikaların sahipleri
ekmeklerini Çerkezköy’de kazanıyorlar. Madem insanın ekmek yediği yer aynı zamanda o insanın memleketi sayılıyor, o zaman memleketlerine yarar sağlasınlar" diye konuştu.
Eğitim konusunda yapmış olduğu katkılardan hiçbir beklentisinin olmadığını dile getiren Hasan Gülkaya, "Daha önce de söylediğim gibi işlerim iyi olduğu sürece eğitime katkı yapmaya devam edeceğim. Çünkü eğitim olmadan üretim de olmaz, ülkemiz de gelişemez. Belediye başkanlarımızla, kaymakamımızla beraber hareket ederek eğitim konusunda seferberlik ilan edilmesini sağlamak istiyorum" ifadelerini kullandı. Eğitime destek olmaktan büyük keyif aldığını belirten Gülkaya, "Aslında yapılan yardımların
söylenmesi de doğru bir şey değil ama diğer sanayici arkadaşlarıma örnek teşkil etmesi için bu konuşmaları yapıyorum" dedi.
"Çerkezköy’ün gelişmesi bizim için de faydalı olacaktır" diyen Gülkaya, ’’Çerkezköy hepimizin, hep birlikte sahip çıkmalıyız. Önemli olan bu proje için ilk adımı atmaktı. Belediye başkanlarımız ile kaymakamımızla beraber ilk adımı attık. Bir Çin atasözünde söylendiği gibi ’ilk adım bin adımdır" ifadelerini kullandı.
Hasan Gülkaya’nın bölge ve belde ayrımı yapmadan herkese yardımcı olduğunu dile getiren Karaağaç Belediye Başkanı Dr. Özkan Yücel ise, "Hasan Bey’in bu davranışının diğer sanayicilere de örnek olmasını temenni ediyorum. Özellikle Karaağaç Belediyesi sınırları içerisinde kalan 100’ün üzerinde fabrika var. Birçoğu ile de görüşme yaptım. İstediğimiz desteği bulamadık. Bony Çorap, Kapaklı sınırları içerisinde kalmasına rağmen, bölge ve belde ayrımı yapmaksızın eğitime destek oluyor. Kendisi bir eğitim
gönüllüsü. Eğitime yapılan yardımların tamamında Hasan Bey’in ismi geçiyor’’ diye konuştu.
Başkan Yücel, yapılan bağışın belediye olarak başlattıkları "1 Tuğla 1000 Umut’ kampanyasına şimdiye kadar yapılan en büyük bağış olduğunu açıklayarak, ’’Kendisine Karaağaç halkı adına ve şahsım adına en içten dileklerimle teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.
"Ne zaman bir projeye destek olması için Hasan Gülkaya’nın yanına gitsek bize yardımlarını esirgemiyor" diyen Başkan Yücel, "Bony Çorap ile ortak olarak başlatmış olduğumuz ’evlerde iş projesi’ başladı. Artık Karaağaç’ta yaşayan kadınlar, evlerinde ördükleri patikler sayesinde para kazanacaklar" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistem olduğunu söyleyerek, "İhtiyaçtan yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değerlendirmeler yapıldıkça, dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. Demokratik sistemlerde farklı yönetim biçimlerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bunların hepsi demokratiktir ama yönetim sistemi olarak farklılık arz ederler. Başkanlık sistemi de vardır, parlamenter sistem de vardır, yarı başkanlık sistemi de vardır. Üçü de demokratik dünyada görülen sistemlerdir. Her birinin de farklı alt versiyonları olduğunu biliyoruz. Örneğin İngiltere’deki parlamenter sistemle kıta Avrupa’sındaki parlamenter sistem arasında da belli farklılıklar olduğunu biliyoruz. Nitekim bizim de önceki sistemimizin farklı bir parlamenter sistem olduğunu hep birlikte biliyoruz. Çok çeşitli zaafiyetler içeren bir sistem olduğunu biliyoruz. Halkımızın referandumda onayıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz Türkiye’nin özel koşullarına uygun, kültürüne uygun bir yapılanmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Bu sistem yeni sistem birçok testten başarıyla geçti. Kim ne derse desin. Son beş altı yıl özellikle bir taraftan dünyada belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Risklerin belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem oldu. Pandemi gibi tüm dünyayı sarsan bir hadisenin yaşandığı bir dönem oldu. İçeride yine asıl afeti dediğimiz tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili yine çeşitli süreçler yaşandı. Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajını gördüğümüzü, yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alan, uygulayan, etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Ama hep altını çiziyorum. Bugün de ifade edeceğim. Bu daha iyileştirilemeyeceği anlamına da gelmiyor. Daha da iyiye, daha gelişmiş bir yapıya doğru dönüşmeyeceği anlamına da gelmiyor. Tam aksine tecrübelerle yaşadığımız süreçlerle birlikte sistem iyileştirilmeye de her zaman açık bir sistem" şeklinde konuştu. Yılmaz, şöyle konuştu: "İyi ki bu küresel ve bölgesel fırtınalı dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda zor zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla dünyadan birçok alanda pozitif ayrışan bir ülkedir. Sorunlarımız da elbette var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de var. Bunu da birçok vesileyle ortaya koymuş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili saray ifadesini kullanıyor değerli arkadaşlarımız muhalefetten. Tabii ki saray değil orası. Milletin evi. Biz milletin evi olarak görüyoruz ve orası bir gelip bir gün görürsünüz belki. Ziyaret ederseniz nasıl bir, kurgu var zihninizde bilmiyorum ben, ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var. Çalışanlarımız var. Kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Orası hiçbir partiye ait değil. Hiçbir kişiye de ait değil. Milletin evidir. Milletin gönlüne giren külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen oranın bir saray olarak hayalini kurar." Yılmaz, "Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil, bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemimizdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimimizin merkezi Cumhurbaşkanlığı. Yasamada milli iradenin tecelli Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz, gazi Meclisimiz. Yürütmede de milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığı makamı. Eskiden doğrudan seçilmiyordu biliyorsunuz. Artık doğrudan halkımızın sandığa gidip seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam var. Ve burada yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı eski sistemdeki Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığının birleşmiş hali. Eskiden iki tane ayrı makam vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla ayrı maliyetler, masraflar vardı. Aslında yeni sistem bunları sadeleştirmiş durumda. Yıllar itibariyle fark etmekle birlikte geçmişte Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirirseniz toplam bütçenin binde üçüne dördüne denk gelirdi geçmişteki masrafla. Bugün binde biri seviyesinde. Binde bir, binde bir nokta bir, binde bin nokta iki seviyesinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan bir merkezden bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirdiğini ifade etmek isterim" diye konuştu. Anayasa konusunda Yılmaz, "Burada bizim yaklaşımımız açıktır. Yeni sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var. Parti programımızda da var. Aslında bütün partilerin seçim beyannamelerinde bu var. Yani millete böyle daha iyi bir anayasa vaadi hemen hemen tüm partilerin seçim beyan namelerinde, politika belgelerinde var. Biz de bu yönde bir çalışmayı, mutfak çalışmasını sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz" dedi. Anayasada vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildiğini söyleyen Yılmaz, "Hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ancak çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığı bir ölçüde zayıfladığını iç yapısında yeni daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunlardan da belki daha önemlisi gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran daha uyumlu çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak, hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan hem sistem eleştirileri yapıp hem de anayasa çalışmalarına girmeyiz diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun çağrı yapıyoruz; gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" ifadelerini kullandı.