YEREL HABERLER - 01 Mart 2012 Perşembe 18:11

BARSELONA’YI MARKA YAPANLAR UZMANLAR İZMİR’E GELDİ

A
A
A
BARSELONA’YI MARKA YAPANLAR UZMANLAR İZMİR’E GELDİ

Garanti Bankası, 2002’den bu yana düzenlediği Garanti Anadolu Sohbetleri’nin 10. yılına İzmir’de başladı. “Dünya Kenti Olma Yolunda İzmir” başlıklı toplantıya İspanya’dan katılan iki uzman; coğrafyası, iklimi ve yaşam tarzıyla İzmir’e benzeyen Barselona’nın markalaşma hikayesini, örnek vaka olarak anlattı.
Garanti Anadolu Sohbetleri’nin 76. buluşmasına, Barselona Kentsel Projeler Direktörü Prof. Josep Anton Acebillo ile Garanti Bankası’nın ortağı BBVA’nın Katalonya Bölgesi Danışma Kurulu Başkanı Pedro Fontana konuk oldu. İzmir’in dünya kenti olması için gereken yol haritasının tartışıldığı toplantı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’ın yönetiminde gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarını; Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkan Vekili H. İbrahim Gökçüoğlu, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve İzmir Vali Yardımcısı Nevzat Ergün yaptı. Ardından söz alan Prof. Josep Anton Acebillo, sürekli gelişen bir kent olarak Barselona’nın markalaşmasını, kentsel planlama açısından inceledi. Pedro Fontana, Olimpiyat Oyunları’nın Barselona’ya kattığı değeri ve kenti dönüştürücü etkisini ortaya koyarak, sürecin finansal çerçevesini ve modelini anlattı. Prof. Dr. Asaf Savaş Akat ise makroekonomik veriler ışığında İzmir’in bugününü ve geleceğini irdeledi.
10 YILDA 56 İL, 75 TOPLANTI
Toplantının açılış konuşmasını yapan Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, “10 yıl önce, Dünya gazetesiyle birlikte Garanti Anadolu Sohbetleri için yola çıktık. 10 yılda, 56 ilde 75 toplantı düzenledik, tam 120 bin kilometre yol kat ettik. Toplantılarımıza katılan 367 değerli konuşmacımız, sadece görünene değil, görünmeyen, fark edilmeyen ihtiyaç ve sorunlara da dikkat çekti. Ülkemizin üretici güçleri için, Anadolu’yu karış karış dolaşan bir marka yarattık. Gündeme getirdiğimiz konular, gerçek projelere dönüştü. 10 yılda, işletmelerimiz için Türkiye’nin en büyük bilgi platformunu kurduk” dedi.
Dünya kenti olma perspektifiyle uluslararası platformdan bakıp Barselona modelini inceleyerek, İzmir’e bir düşünce penceresi açmayı amaçladıklarını vurgulayan Özen, şunları söyledi: “İzmir, sahip olduğu dinamizmi gerçek bir atılıma dönüştürürse, dünyanın özgün metropollerinden biri haline de gelebilir. Barselona’nın hikayesini bir örnek vaka olarak dinleyip, İzmir için özgün bir yol haritası oluşturmanın ipuçlarını aramayı hedefliyoruz. İzmir’in, bunun için çok önemli fırsatlara sahip olduğunu görüyoruz. EXPO 2020’ye ev sahipliği yapabilme ihtimali var. Gerçekleşirse, kendini dünyaya tanıtma şansını elde edecek. İzmir’in, çizebileceği bir gelişme modeli, dünyaya sunabileceği bir potansiyel, mecra arayan yatırımcılara söyleyebileceği bir sözü var. Yeter ki ikna edici olabilsin, uluslararası finans ve yatırım çevrelerinin dinleyeceği, heyecan duyacağı projeler üretebilsin, ilgili tüm tarafları, uzmanları ortak akılda buluşturabilsin.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Baba-oğul kalaycılık mesleğini yaşatmaya çalışıyor Gaziantep’te kalaycılık mesleğinin son temsilcilerinden Ömer Çetinkaya, oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Kentte yaşayan 59 yaşındaki Ömer Çetinkaya, son yıllarda az sayıda ustanın ayakta tutmaya çalıştığı kalaycılık mesleğini 23 yaşındaki oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte sürdürüyor. Çelik mutfak eşyalarının kullanımının yaygınlaşması ve teknolojik yenilikler karşısında çok az kişinin yaptığı meslekler arasında yer alan kalaycılığa çocuk yaşında 45 yıl önce Şahinbey ilçesindeki tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda çırak olarak adım atan Ömer Çetinkaya, kalfalık ve ustalık sürecinin ardından kendi iş yerini açtı. Mesleğini oğlu Halil İbrahim Çetinkaya’ya öğreten Ömer Çetinkaya, oğlu ile birlikte kale altındaki iş yerinde mesleğini yaşatmaya çalışıyor. İlkokul öğrencisi olduğu dönemden bu yana babasına destek olan ve okuldan arta kalan zamanlarda da iş yerinde çıraklık yapan Halil İbrahim Çetinkaya, babasından mesleğin tüm inceliklerini öğrendi. Oğluna mesleği yaşatmaları için nasihatler veren ve aynı zamanda da mesleği her yönüyle uygulamalı olarak öğreten Çetinkaya, oğlu ile birlikte müşterilerden gelen bakır eşyaları kalaylıyor. Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerini yaşatmaya çalışan baba-oğul, birlikte hem ekmek paralarını kazanıyor hem de mesleklerini ayakta tutup gelecek nesillere aktarmanın mücadelesini veriyor. Yıllardır aynı çatı altında omuz omuza ocak başında bakır eşyaları kalaylayan baba-oğul, mesleklerini geleceğe taşımak için adeta bir köprü görevi görüyor. 45 yıldır mesleğini severek yapan Çetinkaya, çocuğuna adeta miras olarak bıraktığı mesleğini 15 yıldır oğluyla beraber devam ettiriyor. Mesleğinde çırak bulamazken oğluyla aynı işi yapıyor olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Ömer Çetinkaya, başkalarının çocuklarına miras olarak para bıraktığı bir devirde kendisinin oğluna meslek bıraktığını söyledi. 45 yıl önce kendi iş yerini açtığı mesleğe aralıksız devam ettiğini belirten Ömer Çetinkaya, "1980’de bu mesleğe başladım. Bu meslekte çok değerli bir ustam vardı, mesleğimi ustamdan öğrendim. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Ustamın benim üzerimde büyük emeği var. Mesleğimiz kalaycılık ve bakır eşyaları kalaylıyoruz. Meslekte 40-45 yıl geride kaldı. İlkokulu bitirdim, 1980 yılında başladığım mesleğimi yıllardır severek yapıyorum. 1980 yılından beri Allah’a çok şükür başka bir meslek yapmadım. Bu meslekte bir çırağın yetişmesi için 15-20 yıl geçmesi lazım. Eleman sıkıntısı olduğundan dolayı ben de oğlumu getiriyordum. Yıllardan beri oğlumla beri beraber çalışıp mesleğimize devam ediyoruz" dedi. Babasının yetiştirdiği Halil İbrahim Çetinkaya da ilkokul öğrencisi olduğu dönemden beri babasının yanında çalıştığını belirterek, "Ben 8-9 yaşından beri bu meslekteyim. Okuldan sonra gelir babamın yanında çalışırdım. Tatillerde babamın yanında çalışırdım. Mesleği babamdan öğrendim. Babamın bana öğrettiği mesleği devam ettiriyorum. Eleman yoktu. Bende babamı yalnız bırakmak istemedim. Liseye kadar okudum. Lisedeyken okulu bıraktım. Babamla birlikte mesleğimize devam ediyoruz. Çok şükür bir ekmeğimizi yiyoruz. Kalay yapıyoruz. Çaydanlık, sürahi ve eski bakırları kalaylıyoruz. Baba mesleğini yapmak güzel. Babama yardımcı olduğum için çok mutluyum. Babamla birlikte güzel bir şekilde çalışıyoruz. Mesleğimiz çok güzel" diye konuştu.
Eskişehir Huzurevinde kalan yaşlılar için etkinlik Eskişehir’deki Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi’nde kalan yaşlı bireylerin keyifli vakit geçirebilmeleri adına bir etkinlik düzenlendi. Odunpazarı ilçesi Orhangazi Mahallesi’nde bulunan Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi’nde kalan yaşlı bireyler için etkinlik düzenlendi, Huzurevi sakinlerinin keyifli vakit geçirebilmesi adına düzenlenen program kapsamında sanatçı Yaşar Aydın huzurevinde sahne aldı. Söylenen şarkılar esliğinde dans edip vakit geçiren yaşlı bireyler bir yandan sosyalleşirken bir yandan ise stres attı. Ayrıca etkinliğe Orhangazi Mahalle Muhtarı Hüseyin Erdemir ve mahalle sakinleri de katılım gösterdi. "İnşallah bunun devamı gelir" Orhangazi Mahalle Muhtarı Hüseyin Erdemir etkinlikle ilgili şunları söyledi: "Yaşlı Çınarlarımız da burada sevinçlidir. Hepsi güzel, vakti güzel seviniyorlar. İnşallah bunun devamı gelir." "Her ay bir mahallemizi buraya getireceğiz" Sanatçı Yaşar Aydın, "İlk programımızda demiştik ki Orhan Gazi mahallemizin sakinleri, muhtarımız bugün Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi bütün Huzurevleri bir yerde toplandı efendim. Çok da güzel bir bina oldu. Her şeyiyle mükemmel. Her ay bir mahallemizi buraya getireceğiz. Derneklerimiz, sivil toplum kuruluşları, organizedeki büyük fabrika sahiplerimiz ve çalışanları, ilçelerimiz, büyük köylerimiz örnek veriyorum; Ayvalı, Bardakçı, Cevizi gibi köylerimiz de buraya otobüslerle getirip bu güzel insanlarla buluşturacağız" dedi.
Erzurum ER-VAK Başkanı Güzel; "Sarıkamış Harekâtı yüce Türk milletinin hafızasında hüzünlü bir sayfadır" Erzurum Kalkınma Vakfı (Er-Vak) Başkanı Erdal Güzel, Sarıkamış Harekatı’nın 111. yıl dönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada Türk tarihinin en trajik sahnelerinin yaşandığı bu savaş sırasında, beyaz karları kefenleri yapan Allahuekber şehitlerini unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını ifade etti. Güzel, çok uzun yıllar ülke gündeminden uzak tutulan ve karlar altında saklı kalan Allahuekber Şehitlerini 2003 yılında yaptıkları "Allahuekber şehitleri torunlarıyla buluşuyor" etkinliği ile gündeme taşıdıklarını ve uzun yıllar konunun takipçileri olduklarını belirterek ER-VAK’ın bu konuda büyük bir tarihi sorumluluğu yerine getirmenin haklı gururunu yaşadığını ifade etti. Sarıkamış Harekatı anma proğramlarıyla ilgili açıklamalarda da bulununan Güzel, tarihin seyri ve gerçekliği içerisinde bu proğramların yapılması gerektiğine dikkat çekerek Sarıkamış’ın o tarihlerde düşman işgalinde olduğınu, harekatın Erzurum’da planlandığını ve başlatıldığını, 3.Ordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa’nın mezarının Erzurum’da bulunduğunu hatırlatarak anma merasimlernin Kars Kapı Şehitliğin’den başlatılmasını arzu ettiklerini söyledi. Güzel onbinlerce Mehmetçiğin, toprağı vatan yapmak uğruna soğuğa, tifüse ve Ruslara karşı vermiş olduğu ve sonu hüzünle biten şanlı mücadelenin yıl dönümünde Allahuekber ve Soğanlı dağlarında bir hilal uğruna canlarını veren şühedayı saygı, rahmet ve minnetle andıklarını ifade etti.