YEREL HABERLER - 04 Mart 2012 Pazar 20:16

İKBAL GÜRPINAR, URFALI KADINLARLA SÖYLEŞİ YAPTI

A
A
A
İKBAL GÜRPINAR, URFALI KADINLARLA SÖYLEŞİ YAPTI

8 Mart Dünya Kadınlar Günü" etkinlikleri kapsamında Şanlıurfa Belediyesi’nin davetlisi olarak kente gelen Sunucu İkbal Gürpınar, Urfalı kadınlarla söyleşi yaptı.
Özel bir televizyon kanalında yaptığı programlarla tüm Türkiye’nin ve özellikle kadınların büyük ilgisini çeken sunucu İkbal Gürpınar’ı dinlemeye gelen Urfalılar, 1000 kişilik salonu doldurdu. Merdivende oturan kadınların yanı sıra sahne, önünde İkbal’i görüntülemeye çalışanlar kısa süreli izdihama neden oldu.
Belediye Nikah ve Konferans Salonu’nda düzenlenen söyleşide kadınlara "Aile İçi Şiddet" ve "Kadın Hakları" konusunda önemli bilgi verilirken, Türkiye’ye örnek teşkil edecek "Şanlıurfalı Lider Bayanlar" ise hayat hikayelerini anlattı.
Şanlıurfa Belediyesi bünyesinde hizmet veren el sanatları merkezleri, meslek edindirme merkezleri ve mikro kredi projesiyle tanıştıktan sonra hayatlarında büyük değişimler yaşadıklarını anlatan Urfalı kadınlar, ’yaşama sıkı sıkı sarılmanın’ püf noktalarını sunucu İkbal Gürpınar ve diğer kadınlara aktardı.
Henüz okuma yazma bilmiyorken, açılan kurslar sayesinde şiir okuma seviyesine gelenler kadınlar, ev hanımı iken iş kadınlığına atılanların birbirinden güzel hayat hikayelerinin dinleyen İkbal Gürpınar ve davetliler, söyleşiden oldukça memnun kaldılar.
İKBAL, YENİ ALBÜMÜNÜ İLK KEZ URFA’DA SESLENDİRDİ, DUA İSTEDİ
Yeni bir şiir albümü çıkardığını ifade eden İkbal Gürpınar, Urfalı bayanlardan dua istedi ve onlara hiçbir yerde seslendirmediği yeni şiirlerini seslendirdi.
’Peygamberler Şehri’ Şanlıurfa’da bu yılın ilk Dünya Kadınlar Günü etkinliğine katılmanın mutluluğunu yaşadığını belirten İkbal, kendisini buraya davet eden Belediye Başkanı Fakıbaba’yı sahneye davet ederek teşekkürlerini sundu.
FAKIBABA: "ANNEME ÇOK ŞEY BORÇLUYUM"
15 Şubat’ta çok sevdiği annesini toprağa vermenin halen üzüntüsünü yaşadığını ifade eden Belediye Başkanı Fakıbaba, "Kadınlarımız olmazsa biz hiçiz. Ben annemi 15 gün önce kaybettim. Annem benim için çok değerliydi. Ayağı öpülesi analarımız. Onlara ne yapsak azdır. Ancak onlar ahirete göçünce anlıyoruz. Sizler çok güçlü kadınlarsınız. İnanıyorum ki imkan verildiği takdirde Şanlıurfa kadını adına yakışır başarılara imza atacaktır" dedi.
Tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü bir kez daha kutlayan Fakıbaba, "Şanlıurfa Belediyesi olarak 8 yıldan bu yana yürüttüğümüz sosyal faaliyetlerin kent genelinde ne kadar faydalı olduğuna bir kez daha tanık olduk. Şanlıurfa’da bayanlara sahip çıktığımız vakit, onlara imkan tanıdığımız zaman görüyorsunuz ki her türlü başarıyı yakalayabiliyorsunuz. Hayat hikayelerini anlatan bayanlarımızı dikkatle dinledim. Onların başarılarıyla bir Urfalı olarak ben gurur duydum. Onları bir kez daha kutluyorum" diye
konuştu.
Şanlıurfa Belediyesi Sıra Gecesi Topluluğu’nun mini bir müzik dinletisiyle başlayan söyleşi sonunda uzun yıllardan bu yana kentte önemli hizmetlere imza atan Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğünden Emekli olan ayrıca Resim Öğretmeni olmasıyla dolayısıyla birçok ressam yetiştiren Nevin Güllüoğlu’na çalışma yaşamı boyunca yaptığı hizmetlerden ötürü bir plaket takdim edildi.
Kısa bir selamlama konuşması yapan Güllüoğlu, plaketi takdim eden Fakıbaba’ya, ödülden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ayrıca 4 ayrı merkez ve mikro kredi projesinde başarı sağlayan toplam 5 kadına ödül verildi.
Söyleşiye, Belediye Başkanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba’nın yanı sıra Başkan Yardımcısı M.Fevzi Yücetepe, Emin İzol, Karaköprü Belediye Başkanı Çiftçi’nin Eşi Sema Çiftçi, Jandarma Alay Komutanı Emin Dursun’un Eşi Meliha Dursun, YG 21 Kadın Meclisi Başkanı Dilşah Öztürkmen, Kadın ve Çocuk Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Nihal Atilla, birçok STK Temsilcisi, Ferahkent ve Eyüpkent El Sanatları Merkezi, Hayati Harrani Kadın Destek ve Eğitim Merkezi ve Süleymaniye Meslek Edindirme Merkezi kursiyerleri ile çok
sayıda bayan katıldı.
Şanlıurfa Belediyesi’nce organize edilen "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" etkinlikleri kapsamında ayrıca Şanlıurfa Belediyesi Nikah-Konferans ve Sergi Salonu’nda bir resim sergisi açıldı. Harran Üniversitesi’nde eğitim gören kadınların, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü2nü anlatan eserlerinden oluşan resim sergisinin hafta boyunca sanatseverlere açık olacağı öğrenildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistem olduğunu söyleyerek, "İhtiyaçtan yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değerlendirmeler yapıldıkça, dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. Demokratik sistemlerde farklı yönetim biçimlerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bunların hepsi demokratiktir ama yönetim sistemi olarak farklılık arz ederler. Başkanlık sistemi de vardır, parlamenter sistem de vardır, yarı başkanlık sistemi de vardır. Üçü de demokratik dünyada görülen sistemlerdir. Her birinin de farklı alt versiyonları olduğunu biliyoruz. Örneğin İngiltere’deki parlamenter sistemle kıta Avrupa’sındaki parlamenter sistem arasında da belli farklılıklar olduğunu biliyoruz. Nitekim bizim de önceki sistemimizin farklı bir parlamenter sistem olduğunu hep birlikte biliyoruz. Çok çeşitli zaafiyetler içeren bir sistem olduğunu biliyoruz. Halkımızın referandumda onayıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz Türkiye’nin özel koşullarına uygun, kültürüne uygun bir yapılanmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Bu sistem yeni sistem birçok testten başarıyla geçti. Kim ne derse desin. Son beş altı yıl özellikle bir taraftan dünyada belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Risklerin belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem oldu. Pandemi gibi tüm dünyayı sarsan bir hadisenin yaşandığı bir dönem oldu. İçeride yine asıl afeti dediğimiz tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili yine çeşitli süreçler yaşandı. Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajını gördüğümüzü, yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alan, uygulayan, etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Ama hep altını çiziyorum. Bugün de ifade edeceğim. Bu daha iyileştirilemeyeceği anlamına da gelmiyor. Daha da iyiye, daha gelişmiş bir yapıya doğru dönüşmeyeceği anlamına da gelmiyor. Tam aksine tecrübelerle yaşadığımız süreçlerle birlikte sistem iyileştirilmeye de her zaman açık bir sistem" şeklinde konuştu. Yılmaz, şöyle konuştu: "İyi ki bu küresel ve bölgesel fırtınalı dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda zor zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla dünyadan birçok alanda pozitif ayrışan bir ülkedir. Sorunlarımız da elbette var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de var. Bunu da birçok vesileyle ortaya koymuş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili saray ifadesini kullanıyor değerli arkadaşlarımız muhalefetten. Tabii ki saray değil orası. Milletin evi. Biz milletin evi olarak görüyoruz ve orası bir gelip bir gün görürsünüz belki. Ziyaret ederseniz nasıl bir, kurgu var zihninizde bilmiyorum ben, ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var. Çalışanlarımız var. Kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Orası hiçbir partiye ait değil. Hiçbir kişiye de ait değil. Milletin evidir. Milletin gönlüne giren külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen oranın bir saray olarak hayalini kurar." Yılmaz, "Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil, bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemimizdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimimizin merkezi Cumhurbaşkanlığı. Yasamada milli iradenin tecelli Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz, gazi Meclisimiz. Yürütmede de milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığı makamı. Eskiden doğrudan seçilmiyordu biliyorsunuz. Artık doğrudan halkımızın sandığa gidip seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam var. Ve burada yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı eski sistemdeki Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığının birleşmiş hali. Eskiden iki tane ayrı makam vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla ayrı maliyetler, masraflar vardı. Aslında yeni sistem bunları sadeleştirmiş durumda. Yıllar itibariyle fark etmekle birlikte geçmişte Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirirseniz toplam bütçenin binde üçüne dördüne denk gelirdi geçmişteki masrafla. Bugün binde biri seviyesinde. Binde bir, binde bir nokta bir, binde bin nokta iki seviyesinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan bir merkezden bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirdiğini ifade etmek isterim" diye konuştu. Anayasa konusunda Yılmaz, "Burada bizim yaklaşımımız açıktır. Yeni sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var. Parti programımızda da var. Aslında bütün partilerin seçim beyannamelerinde bu var. Yani millete böyle daha iyi bir anayasa vaadi hemen hemen tüm partilerin seçim beyan namelerinde, politika belgelerinde var. Biz de bu yönde bir çalışmayı, mutfak çalışmasını sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz" dedi. Anayasada vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildiğini söyleyen Yılmaz, "Hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ancak çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığı bir ölçüde zayıfladığını iç yapısında yeni daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunlardan da belki daha önemlisi gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran daha uyumlu çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak, hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan hem sistem eleştirileri yapıp hem de anayasa çalışmalarına girmeyiz diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun çağrı yapıyoruz; gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" ifadelerini kullandı.