GENEL - 07 Mart 2012 Çarşamba 11:29

KADINLARA `GENÇ KALMA` ÖNERİLERİ

A
A
A
KADINLARA `GENÇ KALMA` ÖNERİLERİ

Medical Park Ordu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ebru Piroğlu, genç kalmak ve uzun yıllar sağlıklı bir yaşam sürmek isteyen kadınların her şeyden önce sağlıklı besinleri bilinçli olarak tüketmeleri gerektiğini belirterek, yaşlanmaya karşı beslenme yolları hakkında bilgiler verdi.
Bilinçli ve dengeli beslenmenin uzun yıllar sağlıklı kalmada olumlu etkisi olduğunu belirten Diyetisyen Ebru Piroğlu, karmaşık diyetler uygulanmasına gerek olmadığını vurguladı. Kadınların beslenme konusunda yapacakları çok basit birkaç değişiklikle bile gençliğini koruyabileceğini ve yaşam süresini uzatabileceğini kaydeden Piroğlu, "İşe günlük beslenmenize daha fazla meyve, sebze ve tahıl ekleyerek başlayabilirsiniz. Çünkü bu tür besinler bol miktarda lif, kalsiyum, demir, magnezyum ve vücudun düzenli
çalışmasını sağlayan vitaminler içerir. Günlük kalori ihtiyacınızın yüzde 30’unu geçirmez ve bol bol da su tüketirseniz, kırışıklıklara ve hastalıklara meydan okumanız işten bile değil" dedi.
KADINLARA YAŞLANMAYI GECİKTİRİCİ ÖNERİLER
Diyetisyen Ebru Piroğlu, kadınlara yaşlanmayı geciktirici şu önerilerde bulundu:
"- Kan şekerini hızlı ve aşırı derecede yükselten besinlerden, haşlanmış patates, dondurma, cornflakes, haşlanmış mısır, tahıl gevrekleri, beyaz ekmek, kızarmış patates, bal, pirinçten uzak durun.
- Yenilen yemekler güne eşit olarak bölünmeli ve en az 3 ana ve 2-3 küçük öğün şeklinde alınmalıdır. Böylece gün boyunca metabolizma kendini yavaşlatmaz, yenilen besinleri yakar.
- Basit şekerli gıdalar yani toz ve küp şeker, bal, reçel, tatlılar, beyaz unlu gıdalar ve beyaz ekmek dikkatli kullanılmalıdır. Bunların yerine meyve, tahıl, tahıl ekmeği, baklagiller tercih edilmelidir.
- Beyaz ekmek yerine tam buğday unu, çavdar unu ile yapılan esmer ekmek tercih edilmelidir.
- Fast-food yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Bu yiyecekler, damar sertliği yapan kötü yağlarla doludur.
- Beyaz pilav yerine bulgur ve esmer pilav tercih edilmelidir. Beyaz pirincin rafine edilerek posasının çıkartılmış olmasına karşın esmer pirinç ve bulgur posadan zengindir.
- Karbonhidratların günlük tüketimi toplam kalorinin yüzde 50-60’ı olmalıdır. Kilo başına 4-5 gram karbonhidrat tüketimi normal iken, sporcularda bu oran 8-12 grama kadar çıkabilmektedir. Bu şekilde kan şekerinde düzenlilik, kas glikojen depolarının doygunluğu sağlanmış olur.
- Basit şekerler kana 15-20 dakikada karışırken, bileşik karbonhidratların sindirimleri daha uzun olup, bu süre 3-4 saati bulabilir.
- Karbonhidratların kan şekerinizi ne kadar yükselttiğinin göstergesi, ’glisemik indeks’tir. Glisemik indeksi yüksek karbonhidratlar (beyaz ekmek, beyaz unlu gıdalar, şeker ve şeker katkılı gıdalar, havuç, patates, mısır, muz, kavun, incir, üzüm, dut) kana tamamen ve hemen karıştıklarından kan şekerinde ani yükselmelere, ani insülin yanıtlarına yol açarlar ve pek tercih edilmemelidir."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."