YEREL HABERLER - 08 Mart 2012 Perşembe 12:10

3. MİLAS GIDA TARIM VE HAYVANCILIK FUARI MODERN TARIMA GEÇİŞ SAĞLADI

A
A
A
3. MİLAS GIDA TARIM VE HAYVANCILIK FUARI MODERN TARIMA GEÇİŞ SAĞLADI

Milas Gıda Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda 4 günde 300 zeytin silkme makinesi satıldı. İlçe tarımının modernize olmasında yüzde 88’lik bir geçiş sağlandığı açıklandı.
113 bin 200 kişinin katıldığı fuar önümüzdeki yıl 10 bin metrekare alanda gerçekleşecek.
Milas’ta 1-4 Mart tarihleri arasında bu yıl üçüncüsü yapılan Güney Ege Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı Milas Fuar Alanında, bu yıl fuara katılmayı düşünen bazı firmaların yoğun talebine karşılık verilemediği belirtildi. Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat önümüzdeki yıl fuar alanının 10 bin metre kareye çıkarılacağını kaydetti. İlki 2009 yılında gerçekleşen Güney Ege Gıda Tarım ve Hayvancılık Fuarı sayesinde modern tarıma geçişte yüzde 88’lik bir artışın sağlandığını açıklayan Expolink Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Erdoğan, bu yıl 113 bin 200 kişinin fuara katıldığını bunların bir kısmının da yurtdışından geldiğini söyledi.
Önümüzdeki sezon için çalışmaların şimdiden başladığını kaydeden Erdoğan, "Fuar sayesinde sadece 4 günde devlet destekli 300’ün üzerinde zeytin silkme makinesi satıldı. Fuar sayesinde zeytine yapılan şiddeti önlemiş olduk. Bu yıl yer darlığı yüzünden çok sayıda firmamızın talebine karşılayamadık. İlçe Kaymakamı M. Bahattin Atçı, Belediye Başkanı Muhammet Tokat’la çalışma yaparak fuar alanının 10 bin metrekareye çıkarılmasını sağlıyoruz. Bu yıl fuara katılan firmaların yüzde 80’i ile rezervasyon sözleşmesi imzaladık. Fuar ilçede ekonomik ve sosyal bir hareketlenme sağlamakla birlikte özellikle yurtdışından ve yurt içinden çok sayıda firma ile ilçede üretilen zeytinyağı, bal ve balıkçılık sektörlerinde bayilik sözleşmeleri gerçekleştirildi. Özellikle yurtdışından gelen yabancı yatırımcılar, bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarıyla doğrudan temas kurarak bölgenin tarım potansiyeline yatırım yapacaklarını söyleyip ciddi taahhütler bulundular. Biz Expolink Fuarcılık olarak, ikisi Ziraat Yüksek Mühendisi olmak üzere bünyemiz dahilinde beş Ziraat Mühendisi ile çalışıyoruz. Ülkemizin modern tarıma geçmesi için üreticilerimizle sık sık bir araya gelerek uzman arkadaşlarımızın desteği ile üretime katkı sağlamak için büyük çabalar sarf ediyoruz.
Milas’ta ilk gerçekleştirdiğimiz fuara kadar 5 beldesi 114 köyü ve 140 bine yakın nüfusu ile tarıma dayalı ekonomisi bulunan ve Balıkesir, Aydın’dan sonra en çok zeytin ağacına sahip ilçede sadece 15 üreticinin makine ile zeytin hasadı yaptığını tespit ettik, bu sayı şimdi binli rakamlara dayanıyor. Bu da çiftçimizin bilinçlenmesini sağlayarak veriminde artırmasını sağlıyor. Bu gelişmeleri görmek bizlerin ne kadar faydalı bir iş yaptığımızı gösteriyor."
Yöre çiftçisinin fuar sayesinde bilgi ve görgüsünün arttığını kaydeden Expolink Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Erdoğan, "Fuar süresince çeşitli üretime teşvik edecek aktiviteler gerçekleştirdik. Düzenlediğimiz en iyi kadın çiftçi yarışmamıza Muğla ve ilçelerinden finale kalan 12 yarışmacı katıldı. Zeytinyağı yarışmaları düzenledik.
Üç yıl içinde markalaşmada büyük atılımlar gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Ankara’daki İstanbul’daki büyük alış veriş mağazalar zincirinin bilbortlarında markalaşan Milas’ın zeytinini, balını, balığını görüyoruz." dedi.
MİLAS FUARI AMACINA ULAŞTI
01-04 Mart 2012 tarihleri arasında düzenlenen organizasyonun, başta Türk Tarım sektörünün ilerlemesi adına yeni teknolojilerinin tanıtılmasını, ürünsel bazda yeni alıcılarla buluşturulmasını, teknik ekipman ve makine konusunda yeniliklerin sektör temsilcileri ile bir araya getirilmesini amaçladığını ve bu amacın fazlasıyla gerçekleştiğini belirten Expo Link Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan, tarım planlamaları ile Türkiye’de öne çıkan bölgelerinden biri olması, bölgenin farklı iklim özelliklerine sahip olması nedeniyle birçok tarımsal ürünün yetiştirilebiliyor olması, bölge
ekolojisi ürün çeşitliliğine ve ikinci ürün yetiştiriciliğine uygun olması, zeytin, bal ve kültür balıkçılığı üretimi konusunda ülkemizde ciddi bir potansiyele sahip olması, başlıca ürünleri ile dünyada ismini duyurmuş olduğundan, yurt dışı pazarlarda da adından söz ettiriyor olması, özellikle su ürünleri, bal, narenciye, turfanda sebze gibi ürünlerin ihracatının her yıl artıyor olması, bölge faal nüfusunun % 80’ninin tarım ve hayvancılık ile uğraşıyor olması, yeniliklere, teknolojik gelişmelere açık ve alt yapıya önem veren bir il olması, özellikle tarım, gıda, hayvancılık sektörlerindeki özel yatırımlarla hızla büyüyen bir ekonomiye sahip olması, doğada yetişen tıbbi ve aromatik bitkilerin ihraç şansının olması, tarımsal anlamda üretim çeşitliliği, farklı üretim şekilleri ve ufku geniş anlayışıyla ülkemizde gelecekte çok daha önemli bir konuma sahip olması nedenleriyle Milas’ta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nı her geçen yıl artan başarıyla gerçekleştirdiklerini belirtti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.