ASAYİŞ - 11 Mart 2012 Pazar 10:55

(ÖZEL HABER) SKANDAL EVLİLİK BİTİYOR

A
A
A
(ÖZEL HABER) SKANDAL EVLİLİK BİTİYOR

Bursa’da kayınpederinin bankadan çektiği krediyle cinsiyet değiştirip, sevdiği adamla evlenerek Türkiye gündemine oturan Öykü Özen, boşanıyor. Kocasının çocuk sahibi olamayacakları için boşanmak istediği Öykü, birçok kadının yapamadığını yaptı. Ve kocasıyla evli olduğunu bile bile ilişkiye girdiğini ileri sürdüğü biri özel güvenlikçi, diğeri travesti iki kişi hakkında 50’şer bin liralık tazminat davası açtı.
Annesi ve kayınpederinin bankadan çektiği krediyle cinsiyet değiştirip, çocukluk aşkıyla evlenen Öykü Özen’e, 5 yıllık hayat arkadaşı M.Ö., boşanma davası açtı. CHP’den bağımsız milletvekili aday adayı olan Öykü Özen ise, fuhuş çetesi kurduğu iddiasıyla birlikte yargılanıp 35’er yıl hapis cezası aldığı kocası M.Ö.’den boşanmayacağını söyledi. Eşinden tazminat ve nafaka talep eden Özen, birçok kadının cesaret edemediği bir şeyi daha yaptı. Ve kendisini aldatan eşi ile evli olduğunu bile bile ilişkiye
giren özel güvenlikçi A.Y. ve travesti A.N.K. hakkında da 50’şer bin liralık manevi tazminat davası açarak bir ilke daha imza attı. 17 yıldır tanıdığı ve 10 yıldır birlikte yaşadığı eşinin mazide kalmış fotoğraflarını ateşe veren Özen, her şeyin bir bedeli olduğunu ve hakkını sonuna kadar arayacağını söyledi. Eşinin ilişkiye girdiğini ileri sürdüğü kadın ve travesti ile çekilmiş samimi fotoğraflarını dosyaya delil olarak gösterdiğini belirten Özen, "Yaptığım araştırmada kocam benimle birlikte yaşarken bir
başka kadınla da birlikte olmak için kendi adına bir kira kontratı düzenlemiş. Yine bu kadınla yaptığı sosyal paylaşım siteleri üzerindeki yazışmaları ortada bir ilişkinin varlığını ispatlıyor. Hepsini dosyaya sundum" dedi.
"CİNSİYET DEĞİŞTİRME OPERASYONU İÇİN KAYINVALİDEM KREDİ ÇEKMİŞTİ"
Eşinin, ’O transseksüel, aile ve arkadaşlarım arasında bu kimliği sebebiyle rencide oluyorum. Hiçbir zaman çocuk sahibi olamamamız da çabası’ şeklindeki dilekçesindeki gerekçelerin, gerçeği yansıtmadığını ifade eden Özen, "Bunlara gülüyorum. Çünkü kaybedenler düşünsün. Öncelikli olarak ben, gerçekten severek, sevdiğim adamla, hayallerimin aşkıyla, çocukluk aşkımla evlendim. Fotoğraflarda gördüğünüz gibi biz onunla beraber büyüdük. Ben üniversite okuyordum, 16 yıllık beraberliğimiz var. 10 yıldır da
beraber yaşıyoruz. Aynı evi paylaşıyoruz, cinsiyet değişiklik operasyonumu da annem ve kayınvalidemin çektiği krediyle Ege Üniversitesi’nde gerçekleşti. Eşim boşanma dilekçesinde tamamen gerçek olmayan şeyleri yazmış. O ve ailesi, benim kimliğimi biliyordu. Düğünde tüm arkadaşlarıyla birlikte eğlendik. Çocuk sahibi olmak ise evlat edinerek de yapılabilirdi. Kısır kadınlar da var. Eşleri onlar kısır diye boşamak zorunda mı? Ama keşke böyle değil de anlaşarak boşansaydık. İnsanların birbirini yıpratması hoş
değil. Hele hele şiddet uygulaması hiç hoş değil" diye konuştu.
"HER KADIN GİBİ BEN DE ŞİDDET GÖRDÜM AMA SEVDİĞİM İÇİN BUNLARA BOYUN EĞDİM"
Türkiye’de aldatılan kadınların, susup bunu sineye çekmek zorunda kaldığı, böyle bir tazminat istemeye cesaret edemediklerini ifade eden Özen, "Bence kadının da erkeğin de namusu çok önemlidir. Taraflar evlendiğinde her şeyi bitirmeli. Eğer birlikteliklerde sevgi ve ilişki bittiyse evlilikte sonlandırılmalıdır. Sonuçta çok zor günler yaşadım. Şiddet gördüm, eşimden baskılarına boyun eğdim. Bundan iş hayatım etkilendi. Sıkıntılarım halen sürüyor. Bu yüzden işimi bırakmak zorunda kalabilirim. Çünkü bu
olaylar her şeyime yansıdı. Bunlar kolay şeyler değil. Türkiye’de kadın olmak çok zor. Hele hele transseksüel bir kadın olmak daha da zor. Bizimkisi birçok travestinin, eşcinselin hayaliydi. Örnek bir evlilik, örnek bir hayattı. Ama hiç bir şey göründüğü gibi olmuyor. İçi seni dışı beni yakar demişler aynen öyle" şeklinde konuştu.
"O BENİM ANNEM BABAM ARKADAŞIM VE KOCAMDI"
Onca fedakarlığa rağmen eşi için hala üzüldüğünü anlatan Özen sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bence o, hayatının hatasını yaptı. Çünkü insan hayatında bir kere onu seven, ona gerçekten değer veren, sayan, sahip çıkan biriyle karşılaşır. En azından ben öyle düşünüyorum. O benim annem, babam, eşim, dostum, arkadaşım ve her zaman da kocamdı. Beni aldattığını gözümle gördüm için her şey benim kafamda bitti. Gelip önümde diz çöküp yalvarsa artık onu affetmem. Evliliğim boyunca hiç hak etmediğim şeyler yaşadım. Allah herkese gönlüne göre versen. Allah benim kalbimi de onun kalbini de biliyor. Kimse
benim başımı öne eğemez. Bana annem babam böyle bir şey yapmadı ki eşim yapsın. Buna izin vermem, vermiyorum da".
"BİR YUVA KURMAK NE KADAR ZORSA YIKMAK DA O KADAR ZOR OLMALI"
Eşiyle boşanmayacağını çünkü dilekçesinde yazdığı gerekçelerin gerçeği yansıtmadığını ileri süren Özen, "Onunla, gerçek olmayan şeylerle karşıma çıktığı için boşanmayacağım. Halbuki böyle şeyler yazmak yerine gerçekleri yazsa onunla boşanırdım. Zaten ilk boşanma davasını ben açtım. Fakat beni tehdit edip duruşmalara gidemediğim için davamız düştü. Kaldı ki o zaman buna karşı çıkmasa şuan boşanmış olacaktık. Her şeyin bir bedeli vardır. Tazminatımı alırsam, nafakamı alırsam niye boşanmayayım. Elbette ki
boşanırım. Ama ben bu hayat için çok bedel ödedim. Kulağımı kaybettim, kafamın arkası yarıklarla dolu. Vücudumun tamamı yara bere içinde. Yaşadıklarımdan ötürü psikolojim bozuldu. Tıp Fakültesi ve AMATEM’de tedavi görüyorum. Kendi özel psikoloğumdan da destek alıyorum. Ben bu adam için intihara kalkışmıştım. Düşünün o beni canıma kıyacak hale getirmişti. Bunlar kolay şeyler mi? Buna hangi kadın kaldırabilir? Sonuçta bir yuvayı kurmak ne kadar zorsa bence yıkmakta o kadar zor almalı" şeklinde konuştu.
"ZATEN EŞİM BANA DEĞİL BEN ONA BAKIYORDUM"
Bundan sonra kendisi için çok büyük fedakarlık yapan yaşlı annesini yanına alıp bakacağını kaydeden Özen, "Zaten eşim bana değil, ben ona bakıyordum. Elbette hayatımda birileri olur. Yeni bir ilişki çok zor, iki insanın arasında güvenin oluşması zaman ister. Her şey çok basit, para pulun hiç bir önemi yok. Ama karşılıklı güven çok önemli" diye konuştu.
"AMACIM CHP’DEN MİLLETVEKİLİ OLMAK"
Çok çalıştığını ve bunun karşılığı olarak iyi yerlere geleceğini ifade eden Özen, "Amacım CHP’den milletvekili olmak ve olacağım. Kendime en geç 8 yıl zaman biçiyorum. Ben başarılı bir kadınım. Doğru hareket ediyorum. Türkiye’nin Öykü gibi insanlara ihtiyacı var. Cinsel kimliğim önemli değil. Benim yatak odasında yaşadığım hayat kimseyi ilgilendirmez. Benim kişiliğim ve başarılarım önemli olmalı. Milletvekili olanların cinsel hayatı çok mu normal? Bunu da düşünmek lazım. Onlarınki kimseyi
ilgilendirmediği gibi benim cinsel hayatım da kimseyi ilgilendirmemeli" dedi.
"HAYATIMIN ERKEĞİNİ İZDİVAÇ PROGRAMINDA BULACAĞIM"
Ayrıca bir kadın olarak eşine karşı yemekten temizliğe kadar tüm vazifesini büyük bir titizlikle yaptığını ifade eden Özen, "Yemekteyiz programına katılmayı çok istiyorum. Girsem mutlaka birinci olurdum. Boşandıktan sonra da izdivaç programına katılıp, hayatımın erkeğini bulacağıma inanıyorum" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye F-16 sesiyle deprem korkusuna kapılan esnafın emekleyerek kaçmaya çalıştığı anlar kamerada Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde alçak uçuş yapan F-16 uçağının sesini duyunca deprem oluyor sanan esnaf, emekleyerek kaçmaya çalıştı. Esnafın o anları iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. 1 Haziran Türk Hava Kuvvetleri Kuruluş Günü hazırlıkları münasebetiyle prova yapan F-16 uçağı, Düziçi ilçesi semalarında alçak uçuş gerçekleştirdi. Uçağın sesinden tedirgin olan çiğ köfteci Teoman Kaan Güler, deprem olduğunu zannederek can havliyle emekleyerek kaçmaya çalıştı. Güler’in emeklediği anlar ve nişanlısının iş yerinden kaçtığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Güler’in o anları sosyal medyada izleyenleri gülümsetti. Osmaniye’de büyük bir deprem yaşadıklarını, o yüzden sesi duyunca deprem olduğunu düşündüğünü söyleyen Teoman Kaan Güler, "Sesi ilk duyduğumda deprem oluyor sandım. Biliyorsunuz bölgemizde büyük bir deprem yaşandı. Ben deprem oluyor sandım, korkuyla kendimi yere attım, sonrasında emekleyerek bulunduğum ortamdan çıkmaya çalıştım. Dışarı çıkınca ne olduğunun farkına vardım. F-16 uçağı yakın geçiş yapmış ilçemizde, sonra dükkana girdim. Güvenlik kamerası görüntülerini izledim, komik bir görüntü ortaya çıkmış. Nişanlım arkada yatıyordu hasta olduğu için, o da sesleri duyunca deprem oluyor sanmış, arka tarafta uzun süre terliklerini aramış. Komik bir görüntü ortaya çıktı. Biz deprem oluyor sandık, F-16 uçağı geçmiş" dedi.
Hatay Afetzede kadınları hayata tutunduracak tesisin açılışı gerçekleştirildi HATAY (İHA) – Depremin yaralarının sarıldığı Hatay’ın Altınözü ilçesinde afetzede kadınların bir araya gelmesiyle kurulan HAZEK kadın kooperatifi tarafından içerisinde endüstriyel mutfak ve güzellik salonunun bulunduğu tesis, gerçekleştirilen açılışla hizmete girdi. Deprem bölgesindeki ekonominin iyileştirilmesi için yürütülen çalışmalar ve yatırımlar aralıksız devam ediyor. Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı tarafından bölgede yaşayan vatandaşların kalkınması amacıyla Hatay’ın Altınözü ilçesinde Üretim İyileştirir Geçim Kaynağı Tesisi’nin açılışı gerçekleştirildi. Avrupa Birliği tarafından fonlanan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Dünya Bankası iş birliğinde yürütülen Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi kapsamında, Hatay Altınözü Zeytin Emeği Kadın Kooperatifi (HAZEK) içerisinde endüstriyel mutfak ve güzellik salonunun bulunduğu tesis hizmete girdi. "Kadınlarımız hayata dönmeden şehrimiz hayata dönmeyecek" Depremin yaralarının sarılması için esnafa ve kadınlara yönelik yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Hatay Valisi Mustafa Masatlı, "Asırların felaketinde ilimiz hem ruhen hem de madden çok derin yara aldı. Bu derin yaraların iyileştirilmesi konusunda dünyanın en büyük iyileştirme operasyonunu Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürütüyoruz. Dünyanın en büyük iyileştirme operasyonunu neredeyse yarısı Hatay ilimize ait. Bizler bu afette çok can kaybettik. Yaklaşık 53 bin 700 kaybımızdan neredeyse 25 bini Hatay’da oldu. Kadınlarımız da bu süreçte çok yara aldı. Bunlardan özellikle emeğini, zamanını her şeyini işine ve gücüne adayan üreten kadınlarımız da maalesef çok sıkıntı çekti. Kadınlarımızı tekrar hayata kazandırmak, onları ayağa kaldırmak için çalışmalara başladık. Afette zarar gören bizim tespitimiz içerisinde 35 tane kadın kooperatifimizle temas kurduk. Kadın kooperatiflerimize 5 tane biz ekleyerek, toplamda 40 kadın kooperatifimizle yola çıktık. Ticaretin normale dönmesi için Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, KOSGEB ve Kredi kooperatifleri dahil yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda bağış ve krediler verildi. Emeğiyle, bileğiyle çalışan insanlarımıza 6 bin 180 prefabrik iş yeri yaptık. 30 adet prefabrik iş yeri de kadınlarımıza pozitif ayrımcılık yaparak, kadın kooperatiflerimize vermiş olduk. Buradaki temel amacımız; kadınlarımızın tekrar hayata dönmesiydi. Kadınlarımız hayata dönmeden şehrimiz hayata dönmeyecek. Kadınlarımız üretime katılmadan biz toplumsal ölçekte, orta kesimde üretimi tesis edemeyiz. Bizler de bu tür çalışmaları çok değerli görüyoruz" şeklinde konuştu. "11 ildeki 5 kalkınma ajansı bölgesinde bu hedefleri başarmak için kararlıyız" Üretim sürekliliğinin sağlanması, ürünlerin daha geniş bir kitleye ulaşması için destekler verdiklerini dile getiren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek, "Kalkınma ajansları genel müdürlüğü olarak Avrupa finansman ve Dünya Bankası iş birliğiyle SEECO projemizi yürütüyoruz. Kadınların ve gençlerin girişimcilik ruhlarını desteklemek, iş kurmalarına teşvik etmek ve mevcut girişimleri güçlendirmek için çalışıyoruz. 11 ildeki 5 kalkınma ajansı bölgesinde bu hedefleri başarmak için kararlıyız. Hatay tarihi, kültürel zenginliği ve misafirperver insanları ülkemizin gözbebeğidir. Karşılaştığımız deprem felaketi ülkemizdeki tüm insanlarda derin bir üzüntü bırakırken, yardımlaşmanın ve birbirimize destek olmanın önemini ülke olarak yeniden hatırladık. HAZEK kooperatifi bu zorlu koşullar içerisinde iyileşmenin yolunu dayanışma içinde çalışmaktan geçtiğini bizlere gösterdi. Projemizde kooperatifimiz için Hatay’da en büyük endüstriyel mutfağımızı kurduk. Üretim sürekliliğinin sağlanması, ürünlerin daha geniş bir kitleye ulaşması için destekler verdik. Bu tesiste yöresel ürünlerimizi değerlendirmek işleme ve paketleme süreçlerini modernize etmek ve nihayetinde Hatay’ın eşsiz lezzetlerini geniş kitlelere ulaştırmak için çalışıyoruz" dedi. Proje sayesinde kadın ve gençlerin kendi kendine yetebilirliğini desteklemek, sosyal girişimciliği güçlendirmek olduğunu söyleyen EUD Bölüm Başkanı Laurent Guirkinger, "Bugün Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansının hızlandırılmış destek programını başlatıyoruz. Bu her 2 girişimde Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Türkiye’de mülteci ve ev sahibi topluluklarda sosyal girişimcilik, güçlendirme ve uyum projesi kısa adıyla SEECO projesi kapsamında desteklenen girişimlerdir. İnancımız bu proje kadın ve gençlerin kendi kendine yetebilirliğini desteklemek, sosyal girişimciliği güçlendirmek suretiyle mülteciler dahil farklı gruplara ve kadınlara pek çok fırsat sunacaktır. Sosyal girişimcilik, sosyal ekonomik ve çevresel güçlükler ile mücadelemizde çok önemli bir role sahiptir. Bütün tarafların bu gayretleriyle bölgede etkilenen kişilerin yaşam ve işlevini eski haline getirme adına daha da anlam ve önem kazanan faaliyetler hız kazandı" şeklinde konuştu.
İstanbul Küçükçekmece’de kadın cinayeti Küçükçekmece, yolda bekleyen bir kadına kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Kadın göğsüne ve boynunda aldığı kurşunlarla kaldırıldığı hastanede hayatını kaybederken, saldırgan ise kaçtı.Olay, saat 09.00 sıralarında Küçükçekmece Halkalı Merkez Mahallesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kimliği henüz belirlenemeyen yabancı uyruklu kapüşonlu bir kişi, yol kenarında bekleyen bir kadına silahlı saldırı düzenledi. Saldırgan kadına 5 el ateş etti. Göğsünden ve boynundan aldığı mermilerle ağır yaralanan kadın yere yığılırken, yabancı uyruklu saldırgan ise olay yerinden koşarak uzaklaştı. Çevredeki vatandaşlar silah sesleriyle paniği kapılırken ihbar üzerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından kadın özel bir hastaneye kaldırıldı. Kadın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Polis ekipleri ise, incelemenin ardından saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.Şahsın kadını takip ettiğini ileri süren görgü tanığı Turgay Yıldız, “Bir bayan yürüyerek buraya geldi. İlk önce aralarında bir itiş kalkış oldu. Sonra kadın, ‘imdat, yardım edin’ diye bağırdı. Sonra adam çantasında silahını çıkardı, bir el ateş etti. Ben de oraya doğru koşmaya başladım, ne oluyor diye, ne yapıyorsunuz dedim? Sanırım kadın vurulmanın etkisiyle yere düştü. Sonra şahıs, kadını yerde çevirip 4 el ateş etti, toplamda 5 el ateş etti. Göğsünden ve boynundan vurdu, adam öldürmeye gelmiş belli. Ambulansı aradık geldi, müdahale ettiler ama sanırsam kadını kurtaramadılar. Şahıs sıktıktan sonra kaçtı” dedi.
Çorum Özel çocukların gösterisi ayakta alkışlandı Çorum’un Alaca İlçesi’nde, Özel Egitim Uygulama Okulu bahçesinde ‘Engel-siz Şenlik’ adıyla düzenlenen kutlama programına, kentte bulunan rehabilitasyon ve bakım merkezinde öğrenim gören özel bireyler, Kaymakam Hicabi Aytemür, Belediye Başkanı Şerif Arslan, Emniyet Müdürü Anıl Kırıkçı, Jandarma Komutanı Uğur Gürsoy, Belediye Başkan Yardımcısı Oktay Yelkuvan, daire amirleri ve aileler katıldı. Yapılan etkinlikte, bakım merkezlerinde eğitim gören özel bireyler tarafından hazırlanan dans gösterileri sergilendi. Renkli görüntülere sahne olan kutlamada engelli bireyler gönüllerince eğlenirken coşkularına aileler de eşlik etti. Programda konuşan okul Müdürü Salih Atılgan, "Bugün burada engelliler haftasını kutlamak ve engelli vatandaşlarımıza olan desteğimizi bir kez daha vurgulamak için bir araya geldik. Engelliler haftası toplumumuzda, özel bireylerin haklarını, ihtiyaçlarını ve başarılarını ön plana çıkarmak için önemli bir fırsattır. Okul yönetimi olarak engelli vatandaşlarımızın yaşamlarını kolaylaştırmak ve onlara daha iyi bir gelecek sunmak adına çeşitli projeler ve etkinlikler düzenlemekteyiz. Engel-siz şenlikler, tiyatro gösterileri ve benzeri etkinliklerle engelli bireylerimizin topluma daha fazla adapte olmasını sağlamak için çaba gösteriyoruz, bizlerden hiç bir zaman desteklerini esirgemeyen Kaymakamımız Hicabi Aytemur’a, Belediye başkanımız Şerif Arslan’a ve ailelere şükranlarımı sunuyorum, Engelsiz yaşam için engelleri kaldıralım hayatı kolaylaştıralım hepimiz mutlu olalım” şeklinde konuştu.