YEREL HABERLER - 15 Mart 2012 Perşembe 11:17

YABANCI ÖĞRENCİLERE KINA GECESİ

A
A
A
YABANCI ÖĞRENCİLERE KINA GECESİ

Çiğli Belediyesi’ne Uluslar Arası Staj Değişim Programı (AİESEC ) ile gelen yabancı öğrenciler için geleneksel kına gecesi etkinliği düzenlendi. Çiğli Belediyesi Avrupa Birliği biriminde bir ay süreyle staj yapmak üzere gelen Arjantinli kamu yönetimi öğrencisi Pamela Zega ile Kolombiyalı uluslar arası ilişkiler Natalia Rodriguez için hazırlanan kına gecesi törenine Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak’ın eşi Ayfer Solak da katıldı.
Yabancı öğrenciler ilk olarak kendi ülkelerini fotoğraf ve video görüntüleri eşliğinde anlattılar. Daha sonra geleneksel kına gecesi giysileri giydirilen genç kızlar için temsili kına gecesi düzenlendi. Çiğlili kadınların da yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte önce halaylar çekildi. Ardından mumlar eşliğinde kına geldi ve kızların ellerine yakıldı. İlk kez böyle bir etkinliğe katıldıklarını ve çok farklı deneyim yaşadıklarını belirten Zega ve Rodriguez, kına gecesi töreninden çok etkilendiklerini söylediler.
Ayfer Solak’da, Türk gelenek ve göreneklerinin farklı ülkelerde de tanınması açısından böyle etkinliklerin önemli olduğunu söyledi. Karşılıklı kültür alışverişinde bulunduklarını belirten Ayfer Solak, "Geleneksel kına gecemizi, yabancı öğrencilerimize göstermek istedik. Temsili tören onların da çok hoşuna gitti. Kültürümüzü yaşatmak ve anlatmak önemli" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Geleceğin spor yöneticileri İzmir’den yetişecek İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), ülkemizde sporun gelişimine ve profesyonel yöneticilerin yetişmesine katkı sağlamak amacıyla büyük bir adım atarak Türkiye geneline ulaşacak özel bir sertifika programı açtı. Göztepe Spor Kulübü’nün desteğiyle hayata geçen Spor Yöneticiliği Sertifika Programı’nda katılımcılara, spor dünyasının yakından tanıdığı 30 usta isim tarafından 9 ayrı modülde eğitimler verilecek. Kulüp yönetimi, pazarlama, iletişim ve taraftar etkileşimi gibi farklı alanlara odaklanarak katılımcıların mesleki yetkinliklerini geliştirecek şekilde tasarlanan, çevrim içi düzenlenecek sertifika programına, İEÜ’nün web sitesi üzerinden 30 Aralık 2025 tarihine kadar başvuru yapılabilecek. Spor alanında ilklere imza atmış; sadece futbol değil birçok branşta başarılarla, zaferlerle anılmış İzmir’de başlayacak örnek program, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu spor yöneticilerinin yetişmesine zemin hazırlayacak. Eğitimlerin şubat ayında başlayacağı sertifika programı; ‘Modern Spor Ekonomisine Giriş’, ‘Spor Ekosistemi’, ‘İçeriden Yönetmek’, ‘Sporun Ekonomisi’, ‘Spor ve Medya’, ‘Sporda Mevzuat ve Yönetişim’, ‘Spor Teknolojisi ve Girişimcilik’, ‘Sporcu Kariyeri ve Marka Yönetimi’ ile ‘Taraftar 4.0’ adlı modüllerden oluşacak. Gerçek maç deneyimi Eğitimler sonunda katılımcıların, edindikleri temel bilgileri yerinde deneyimlemesi için Göztepe’nin Süper Lig’de oynayacağı bir maça saha ziyareti gerçekleştirilecek. Katılımcılar, bu sayede maç günü operasyonunun tüm aşamalarını yerinde gözlemleme ve uygulama yapma fırsatı bulacak. "İzmir bizim göz bebeğimiz" Önceki Dönem Gençlik ve Spor Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İzmir’e hem tesis hem sportif organizasyonlar anlamında çok önem verdiklerini ifade ederek, "Çağımızın spora olan yaklaşımı; saha içi performansın, saha dışı yönetim kabiliyetleriyle birlikte yürütülmesini gerekli kılıyor. Sporun sürdürülebilir bir yapıya kavuşması ancak; pazarlama, iletişim, sponsorluk ve tüm kurumsal bileşenlerin, saha içi organizasyonu desteklemesiyle mümkün. Bu yaklaşım, profesyonel sporcular kadar, spor profesyonellerinin de sürecin önemli bir parçası olarak ortaya çıkmasını sağlıyor. İzmir, tarihi boyunca Türk sporunun lokomotif başarılarına imza atmış bir şehrimiz. İzmir bizim göz bebeğimiz. İzmir’e hem tesis hem sportif organizasyonlar anlamında çok önem veriyoruz ve ‘Spor Devrimi’ diye adlandırdığımız; ülkemizin son yıllarda branş farketmeksizin kazandığı dünya çapındaki başarıların en önemli merkezlerinden biri olarak görüyoruz" diye konuştu. Dr. Kasapoğlu, spor yöneticiliği alanında İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Göztepe Kulübü’nün katkılarıyla hazırlanan sertifika programının, insan kaynakları açısından ülke sporuna çok önemli katkılar yapacağını belirterek, şimdiden tüm katılımcılara üstün başarılar diledi. ‘İyi yönetilmek’ bir zorunluluk İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Mahmut Özgener, Türkiye’de sporun kurumsallaşması ve sürdürülebilir başarı kültürünün güçlenmesi açısından bu sertifika programının büyük önem taşıdığını söyledi. Sporun, sadece saha içi başarılarla değil; kurumsal yönetim, iletişim, pazarlama ve sürdürülebilir yapıların inşasıyla birlikte ele alınması gerektiğini ifade eden Özgener, "Göztepe Spor Kulübü’nün kıymetli desteğiyle hayata geçirdiğimiz Spor Yöneticiliği Sertifika Programı’nı Türkiye genelinden katılımcılara açmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Spor ekosistemi her geçen gün daha profesyonel bir yapıya evriliyor. Kulüplerimizin ve spor kurumlarımızın güçlü bir gelecek kurabilmesi için alana hâkim, güncel yaklaşımları takip eden, etik değerlerle yönetebilen profesyonellere ihtiyaç var. Açacağımız sertifika programının sporda yönetim kültürünü geliştireceğine, sektöre nitelikli insan kaynağı kazandıracağına ve katılımcıların kariyer yolculuklarına somut bir katkı sunacağına inanıyorum" diye konuştu. "İzmir’in spor hafızası ve dinamizmi var" Güçlü spor kültürüyle İzmir’in, her branşta ciddi bir deneyime ve bilgi birikime sahip olduğuna dikkat çeken Özgener, "Sertifika programının İzmir’de başlaması, bizim için ayrıca anlamlı oldu. Spor yöneticiliği gibi stratejik bir alanda, şehrimizden Türkiye’ye yayılacak yeni bir eğitim hamlesi başlatmış olduk. İzmir’in spor hafızası ve dinamizmi, bu programın hedeflediği profesyonelleşme vizyonunu daha da değerli kılıyor. Spor; ekonomik değer üreten, istihdam yaratan ve güçlü bir iletişim ekosistemi kuran büyük bir endüstri haline geldi. Spor yöneticiliği ise kurumsal yapı kurmayı, doğru bütçe yönetimini, marka değerini yükseltmeyi, iletişimi şeffaf ve güven içinde yürütmeyi, etik ve sürdürülebilirliği merkeze almayı gerektiriyor. Sertifika programının içeriğini de bu bilinçle hazırladık. Programın hayata geçmesinde emeği olanlara, tüm eğitmenlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor yöneticiliğinin geleceğine izmir’den katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz" Göztepe Spor Kulübü Onursal Başkanı Mehmet Sepil, Göztepe olarak yalnızca sahada değil, sporun tüm alanlarında Türkiye’ye örnek olmayı hedefleyen bir kulüp olduklarını belirterek, "Sporun gelişimi; doğru yönetim anlayışı ve sürdürülebilir bir vizyonla mümkün olur. Bu nedenle İzmir Ekonomi Üniversitesi ile birlikte hayata geçirilen Spor Yöneticiliği Sertifika Programı’nı çok kıymetli buluyorum. İzmir, spor tarihine damga vurmuş bir şehir. Göztepe ise bu şehrin hem hafızası hem de geleceğe bakan yüzüdür. Böyle önemli bir sertifika programının İzmir’den doğması bizler için ayrıca gurur verici. Spor yöneticiliği gibi kritik bir alanda, şehrimizin bilgi birikimini ve enerjisini Türkiye’nin dört bir yanına taşımış olacağız" dedi. "Türkiye’ye örnek olacağına inanıyorum" Sepil, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğitimleri hazırlayan tüm değerli akademisyenlere ve spor dünyasından programa katkı sağlayacak usta isimlere teşekkür ediyorum. Göztepe’nin maç günü operasyonlarını yerinde görme imkanı sağlanması da programın en özel yanlarından biri olacak. Sporun geleceğine yatırım yapmak, kulüplerimizin yarınını güvence altına almaktır. Bu programın İzmir’den tüm Türkiye’ye örnek olacağına yürekten inanıyorum. Spor dünyasında profesyonelleşmeyi hedefleyen herkesi bu değerli yolculuğa katılmaya davet ediyorum." "Pratik bilgi, uygulamaya dönüşecek" İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu ise, "Mikro-yeterlilikler üzerine kurguladığımız ve akademik bilgiyi uygulama ile güçlendirmeyi hedeflediğimiz Spor Yöneticiliği Sertifika Programı’nın; spor kurumlarında profesyonelleşmeyi destekleyeceğine, spor endüstrisine nitelikli insan kaynağı kazandıracağına yürekten inanıyorum. Sunacağımız çevrim içi eğitimler; aynı zamanda güncel örnekler ve pratik yaklaşımlarla bilgiyi doğrudan uygulamaya dönüştürmeyi hedefliyor" diye konuştu.
Kocaeli "İğneyle" tümör tedavisine uluslararası ilgi: Canlı canlı izlediler Karaciğer, böbrek ve tiroit tümörlerinde ameliyatsız çözüm sunan ve hastaların aynı gün taburcu olabildiği "iğne ile yakma" (termal ablasyon) tedavisi, Kocaeli Üniversitesinde düzenlenen uluslararası workshop ile yabancı hekimlere tanıtıldı. Canlı cerrahi eşliğinde gerçekleşen eğitimde, tümörlerin iğne ile yakılması işlemi uygulamalı olarak gösterildi. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, tümörlerin ameliyatsız tedavisini sağlayan "termal ablasyon" yöntemini yabancı hekimlere uygulamalı olarak anlattı. Prof. Dr. Ercüment Çiftçi’nin de aralarında bulunduğu 5 öğretim üyesinin görev yaptığı Girişimsel Radyoloji Bilim Dalınca düzenlenen "Termal Ablasyon Workshop"una, Irak, Suudi Arabistan, Kazakistan ve Çin’den doktorlar katıldı. Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsa Çam koordinesinde gerçekleşen etkinlik kapsamında, karaciğer, böbrek, tiroit ve paratiroit tümörlerinde uygulanan ve halk arasında "iğne ile yakma" olarak bilinen tedavi yöntemi, canlı vakalar eşliğinde katılımcılara gösterildi. Yaklaşık yarım saat süren operasyonla tümörün iğne deliğinden girilerek yakılması işlemi, yabancı hekimler tarafından ilgiyle takip edildi. "İğne deliğinden ameliyat" Doç. Dr. İsa Çam, görüntüleme yöntemleri eşliğinde yaptıkları işlemleri "iğne deliğinden ameliyat" olarak tanımlayarak, şunları kaydetti: "Beyin baloncuklarını kapatabiliyor, tıkanmış şah damarlarını açabiliyor, tümörleri ince iğneyle yakabiliyoruz. Kasıktan yapılan girişimlerle tümörlerin damarlarını kapatabiliyor, kanayan damarları durdurabiliyoruz. Bacak damarlarındaki tıkanıklıkları stent ve balonla açıyoruz." "Bölüm olarak oldukça tecrübeliyiz" Artan talepler üzerine iki günlük workshop düzenlediklerini belirten Çam, "Workshopun ana amacı karaciğer, böbrek, tiroit ve paratiroit tümörlerinde ameliyatsız termal ablasyon yöntemlerini canlı vakalar eşliğinde göstermek. Bu kapsamda katılımcı hekimlere tiroit termal ablasyon işlemlerinin canlı uygulamasını gösterdik. Bölüm olarak oldukça tecrübeliyiz. Son iki yılda 500-600 vaka gerçekleştirdik. Bu bilindiği için hekimler eğitim talep ediyor. Üniversite yönetiminden ve hastalarımızdan izinleri alarak bu organizasyonu yaptık, geri dönüşler çok olumlu" dedi. "Kocaeli Üniversitesi’nin eğitim merkezi olmasını istiyoruz" Irak, Suudi Arabistan, Kazakistan ve Çin’den gelen doktorlara canlı vakalar eşliğinde eğitim verdiklerini ifade eden İsa Çam, "Uluslararası ilgi giderek artıyor. Farklı ülkelerden hekimleri kabul etmeyi sürdüreceğiz. Amacımız, girişimsel radyoloji alanında Kocaeli Üniversitesi’ni bir eğitim merkezi haline getirmek" diye konuştu. "Hastalar aynı gün taburcu olabiliyor" Doç. Dr. İsa Çam, girişimsel radyolojinin hızlı bir gelişim gösterdiğini ve işlemlerin büyük kısmının lokal anesteziyle yapılabildiğini de vurgulayarak, "Büyük ameliyat olmadığı için çoğu hastayı aynı gün taburcu ediyoruz. Hastayla konuşarak işlemi tamamlayabiliyoruz. Hastalar çok memnun. Kocaeli halkına bu tedavileri sunmaktan mutluyuz. Türkiye’nin birçok ilinden de hasta kabul ediyoruz" ifadelerini kullandı.
İstanbul Stres sadece ruhu değil, tüm vücudu hasta ediyor Medipol Sağlık Grubu tarafından düzenlenen "Kronik Stresin Bedensel Etkileri" panelinde, nörolojiden bağışıklığa, kas sisteminden deri sağlığına kadar vücutta kalıcı hasar bırakan stresin fizyolojik yıkımı masaya yatırıldı. Uzmanlar, stresin sadece ruh sağlığı üzerinde değil vücut üzerinde de olumsuz etkileri olabildiğini belirtti. Modern yaşamın temposu arttıkça stres yalnızca zihin sağlığını değil tüm vücudu etkileyecek kadar güçlü hale geliyor. Vücudun hemen her sistemini etkileyen bir sağlık tehdidine dönüşüyor. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen panelin moderatörlüğünü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Taha Can Tuman üstlendi. Prof. Dr. Mehmet Ağırman, Doç. Dr. Buse Çağla Arı, Uzm. Dr. Sena İnal ve Uzm. Dr. Rahime Gök, kronik stresin kaslardan bağışıklığa, cilt sağlığından beyin fonksiyonlarına kadar uzanan etkilerini anlattı. Kronik stres yalnızca zihni değil bedeni de etkiliyor Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Taha Can Tuman, stresin hayatın doğal bir parçası olduğunu belirterek, "Her gün pek çok stresli durumla karşılaşıyoruz ve bedenimiz buna karşı mutlaka bir yanıt üretiyor. Ancak strese maruz kalma süresi uzadığında, yani stres kronikleştiğinde hem zihin hem de beden üzerinde ciddi tahribat oluşabiliyor. Asıl belirleyici olan stresli olaydan ziyade, kişinin o stresi nasıl yorumladığı ve nasıl tepki verdiğidir. Uzun ve şiddetli stres dönemlerinde vücutta çaresizlik hissi gelişebiliyor. Kronik stres, kalp-damar ve bağışıklık sistemi başta olmak üzere, zihinsel süreçler ve cilt sağlığı üzerinde de önemli olumsuz etkiler bırakabiliyor" ifadelerini kullandı. Kas-iskelet sistemi stres altında zarar görüyor Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ağırman, kronik stresin kas-iskelet sistemi üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, "Çağımızın konusu haline gelen stres, akut dönemde vücudu sorunu çözmek için harekete geçirirken çözülemeyen stres zamanla kronikleşiyor. Bu durum ağrı algısını bozarak normalde hafif hissedilebilecek bir ağrının stresli kişilerde iki üç kat daha şiddetli yaşanmasına neden oluyor. Omurga sağlığı etkileniyor, duruş bozuklukları ortaya çıkabiliyor. Ayrıca stresli işlerde çalışan kişilerde kemik erimesi vakalarını normal popülasyona göre daha fazla görüyoruz" dedi. Beyin yapısı değişiyor, uyku düzeni bozuluyor Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Buse Çağla Arı, stresin yalnızca duygusal bir tepki olmadığını, beyin biyolojisini doğrudan etkilediğini belirterek, "Stres bizi tetikleyen, harekete geçiren bir faktördür ancak stres seviyesi arttıkça beynin yapısında değişiklikler oluşabiliyor. Hormon düzeyleri değişiyor, yeni bilgileri öğrenmek zorlaşıyor, başladığımız işleri sürdürmekte güçlük çekebiliyoruz. Kronik stres uyku düzenini bozarak günlük hayatı doğrudan etkiliyor. Uykusuzluk motivasyon kaybı ve zihinsel yorgunluk ortaya çıkarabiliyor. Migren ataklarında artış, diş sıkma ve uyanıklık saatlerinde düzensizlik de kronik stresin sık görülen sonuçları arasında yer alıyor" diye konuştu. Cilt bariyeri zayıflıyor, yaşlanma hızlanıyor Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Sena İnal, stresin ciltte ciddi biyolojik değişikliklere yol açtığını belirterek şu bilgileri paylaştı: "Stres cildimizin koruyucu bariyerini zayıflatıyor ve bu durum enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelmemize neden oluyor. Var olan hastalıkların alevlenmesi ya da yeni cilt hastalıklarının ortaya çıkması da mümkün. Örneğin sedef gibi kronik hastalıklar stresle tetiklenebiliyor. Ayrıca pigment bozuklukları, cilt yaraları ve iyileşme sürecinin uzaması sık karşılaştığımız durumlar arasında. Yara iyileşmesi geciktikçe iz kalma ihtimali artıyor. Stres aynı zamanda yaşlanma sürecini hızlandırarak kırışıklıkları artırabiliyor. Stres yönetildiğinde birçok cilt problemi de kendiliğinden iyileşebiliyor." Kronik stres herkeste farklı etki gösteriyor Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Rahime Gök, stresin herkes için aynı sonucu doğurmadığını vurgulayarak, "Stres, gerginlik, huzursuzluk ve sinirlilik haliyle kendini gösteren doğal bir tepki aslında. Vücudumuz belli bir denge içinde çalışıyor ancak bu denge stresle birlikte bozulabiliyor. Bazı bireyler stres karşısında çabuk çökerken bazıları daha dirençli kalabiliyor. Burada kişilik yapısı ve stresle baş etme becerileri büyük rol oynuyor. Özellikle uzun süre devam eden kronik stres, zamanla psikolojik sorunların yanı sıra fiziksel hastalıkların da ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle stres yönetimi hem ruh hem de beden sağlığı için son derece önemli" diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Arnavutköy’de ilkokulda korkunç iddia: Hademe okul müdürünü zehirlemeye çalıştığı iddiasıyla tutuklandı Arnavutköy Şeyh Şamil İlköğretim Okulu’nda iddiaya göre temizlik personeli, okul müdürünü zehirlemeye çalıştı. Temizlik personelinin, okulda pişecek olan tavuk yemeğine çamaşır suyu kattığı öne sürüldü. Olayın fark edilmesinin ardından okul müdürü karakola giderek şikayetçi oldu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen temizlik görevlisi tutuklanırken, bahsi geçen bölge ve yemek üzerinde incelemeler yapılarak numuneler alındı. Olay, geçtiğimiz günlerde Arnavutköy’de bulunan Şeyh Şamil İlköğretim Okulu’nda meydana geldi. İddiaya göre okulda görevli temizlik personeli Z.S., okul müdürü Y.B.’yi zehirlemek amacıyla öğle yemeğinde dondurucudan çıkartılarak tezgahtaki tencere konup pişirilecek tavuğun içerisine çamaşır suyu koydu. Durum kısa sürede fark edildi. Okul müdürü, zehirlenme şüphesiyle karakola giderek personel hakkında şikayetçi oldu. Polis ekipleri tarafından gözaltına alınan Z.S., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay sonrası polis ekipleri, okulda inceleme yaptı. Tavuk yemeğinden numuneler alınarak laboratuvara gönderildi. Numuneler üzerinde kimyasal inceleme yapılacağı, olayın detaylarının inceleme sonucunda netlik kazanacağı öğrenildi.