YEREL HABERLER - 16 Mart 2012 Cuma 16:43

AK PARTİ YEREL YÖNETİMLER İL DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISI

A
A
A
AK PARTİ YEREL YÖNETİMLER İL DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISI

Muş’ta Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Yerel Yönetimler Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı yapıldı.
AK Parti İl Başkanlığınca Esnaf ve Sanatkarlar Odası toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıya; Muş Milletvekili ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Faruk Işık, Sinop Milletvekili ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Muş Belediye Başkanı Necmettin Dede ile partililer katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını Muş Milletvekili Faruk Işık, ülkede yaşayan 74 milyon insanın eşit haklara sahip olduğunu söyledi. AK Parti olarak yaşamın merkezine insanı yerleştirdiklerini ifade eden Faruk Işık, "Bu ülke, Kürt’ün, Çerkez’in de Türk’ün de ülkesidir. Bu ülke, burada yaşayan 74 milyon insanın ülkesidir. Herkes bu ülkede eşit haklara sahiptir. Varsa olumsuzluk bunu da AK Parti dışında hiçbir parti bertaraf edemez. AK Parti dışındakiler istismar ediyor. Biz bu konuda imanımızın gereği olarak
samimiyiz. Çünkü biz yaşamın, adaletin merkezine insanı yerleştirmişiz. Biz insana Allah’ın kulu olduğu için yaklaşıyoruz. İnsanı yaşatıyoruz ki devlet yaşabilsin. Partimizin felsefesi bu, yaşamın merkezine insanı koyuyor. İnsanı zenginleştiren adaleti de önemsiyoruz" diye konuştu.
Daha sonra konuşan Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy ise, milletin her ferdine güvendiklerini kaydetti. Terörün en yoğun olduğu dönemde bölgede görev yaptığını hatırlatan Mehmet Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz milletimizin her ferdine güveniyor ve inanıyoruz. Hepsi bizim insanımız. Herkes ne hissediyorsa o olsun ama hiç kimse bizim hissiyatımızla ilgili noterliğe soyunmasın. Benim, Türk, Kürt, Çerkez olduğuma, çıkıp birileri zorbalıkla, eline silah alarak kapıma dayanarak karar vermeye kalkışmasın. Ben terörün en yoğun olduğu dönemde, 1992-1994 yılları arasında Tunceli’de kaymakamlık, Mardin’de vali yardımcılığı yaptım. Bölgenin her tarafını biliyorum. Biz camide namaz kılarken, sokakta yürürken Allah
aşkına bugüne kadar kim olduğumuzla ilgili bir kaygıyla mı yapıyorduk bunları? Benim iki evladım var. Bunlardan biri Muş’tan bir kardeşimizle evlenirse, benim torunuma ne ad verecekler? Evliliğin olduğu yerde etnik kökene ait ayrımcılık olabilir mi? bununla ilgili sınır çizilmez. Bu sınırı ancak siz insanlara baskı kurmak, kendi düzeninizi kurmak için isteyebilirsiniz. Bizim gönüllerimize bu sınırı kimse çizmez. Buna izin vermeyelim. Bu iş değerli annelerimizle, onların kararlılığıyla çözülecek.
Evlatlarımızın hiçbirini ölsün diye yetiştirmiyoruz. Geçmişten bize birçok örnekler verebilirler. Bugün milletimizin tüm fertlerini kucaklamaya hazır, Anadolu’nun her karış toprağını, milletinin her ferdine sunmaya hazır, gönlünü de sizlere açmış bir iktidarınız var. Yeter ki siz bizim arkamızda durun. Gerçek anlamda sizin iradenizin iktidar olmasını yolundaki bütün engelleri aşmak için verdiğimiz toplu mücadeleye desteğini devam etsin."
"4+4+4" eğitim sistemine de değinen Mehmet Ersoy, "4+4+4 eğitim sisteminde yapmaya çalıştığımız reform için karşı duruşlar sergilendi. O eğitim yasasıyla şu anda uygulanan eğitim yasasından kazanılmış haklarımızdan bir adım bile geri gitmiyoruz. Eğitim yine 8 yılı kesintisiz ve zorunlu olacak. CHP, ’Eğitimin 4 yıla inmesini istiyor musunuz?’ diye kamuoyu araştırması yaptırmış. Halkımız da doğal olarak, ’İstemiyoruz’ demiş. Kemal Kılıçdaroğlu da çıkmış, ’Halkımızın yüzde 85’i bunu istemiyor’ diyor. Sen
yalan söylersen, milleti kandırırsan millet onu istemez. 8 yılı 4 yıla indirmeyi düşünen bir irade yok ki, bunu millete soruyorsun. Bugün artık hepimiz çocuklarımızı en iyi okullarda daha yüksek seviyelerde okutmak istiyoruz. Çocuklarımız birinci 4 yılı bitirdikten sonra 8 yıl boyunca tek düze bir eğitim almasın" şeklinde konuştu.
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. Kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatimi istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beraatini istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bunu da fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatini talep etti. Sanıkların son sözlerini dinleyen mahkeme heyeti, Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e "Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatımı istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beratını istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bununda yoksulluk ve fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise, yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatını istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise, silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatını talep etti. Son sözlerini dinleyene mahkeme heyeti sanıklardan Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e " Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çaptırıldı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
İstanbul Sadettin Saran: "Şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir" Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, gündeme düşen konuşmalar ve paylaşımlarla ilgili, "Bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir" açıklamasını yaptı. Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, geçtiğimiz günlerde ifadeye çağrıldığı ’uyuşturucu operasyonu’na yönelik bugün de sosyal medyaya düşen WhatsApp konuşmaları üzerine açıklama yaptı. Saran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin kendisi olmadığını dile getirdi. Saran, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "WhatsApp üzerinden maksatlı şekilde yeniden dolaşıma sokulan; yıllar öncesinden bu yana defalarca tekzip edilmiş, tarafımla hiçbir ilgisi bulunmadığı açık ve kesin biçimde ortaya konmuş bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir. Avukatlarım, bu iftira niteliğindeki içerikleri yayan ve yayılmasına aracılık eden tüm kişi ve kuruluşlar hakkında suç duyurusunda bulunacaktır. Öte yandan, bugün bazı medya mecralarında yer alan ve tamamen özel hayata ilişkin olan yazı ve yorumlar da hukuka ve basın etiğine açıkça aykırı olup, kişilik haklarının ağır ihlali anlamına gelmektedir. Bu yayınlar hakkında da gerekli hukuki süreçler derhal başlatılacaktır. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarım."