YEREL HABERLER - 17 Mart 2012 Cumartesi 19:37

BALIKESİR AJANS TÜRK YAYINA BAŞLADI

A
A
A
BALIKESİR AJANS TÜRK YAYINA BAŞLADI

Balıkesir medya dünyasına yeni bir yayın kuruluşu daha katıldı. Mehmet ve Aziz Han kardeşlerin kurduğu www.balikesirjansturk.com isimli internet sitesi yayın hayatına başladı. Ebru Medya Grup çatısı altında gerçekleşen oluşumda Balıkesir Ajans Türk ve Balıkesir’de Hayat Dergisi yer alıyor. Han kardeşler, Ebru Medya Grubu’nun, haber ajansı, e-gazete, internet haberciliği, reklam ajansı gibi medya hizmetleri vereceğini bildirdi.
Ebru Medya’nın imtiyaz sahibi olan Mehmet Han, kuruluş amaçlarının Balıkesir’deki medya sektöründe gerek habercilik alanında gerekse ilin bütünüyle tanıtımı anlamında ciddi bir eksiklik gördüklerini, bu eksikliği gidermek amacıyla böyle bir oluşuma gittiklerini kaydetti. Bünyelerinde haber ajansı ile birlikte kurdukları dergi ile de bu dergi eksikliğini gidermek istedik. Ve, abim Aziz Han sayesinde sektörde bu şekilde yer almaya karar verdik. Ağabeyim Aziz Han bu konuda uzman. Hedefimiz Balıkesir’de bir numara olmak" diye konuştu.
AZİZ HAN: "E GAZETE OKUTACAĞIZ"
Balıkesir Ajans Türk’ün genel yayın koordinatörü ve sorumlu yazı işleri müdürü Aziz Han, internet gazeteciliğinin birkaç yıldır üzerinde çalıştığı ciddi bir proje olduğunu, bugün hayata geçirmekten mutlu olduklarını söyledi. Ajans Türk’ün bir gazete olduğunu anlatan Aziz Han, 7 gün 24 saat formatıyla yayın yapan E Gazete’yi halka okutmaktan büyük mutluluk duyacaklarını ifade etti. Aziz Han, duygu v düşüncelerini şöyle dile getirdi;
"Bu benim birkaç yıldır kafamda olan bir projeydi, düşünceleri birleştirip zaman içerisinde bir proje haline getirdim. Bir zincirin halkaları gibi önceliklerine göre sıraladık ve ortaya bugünkü tablo çıktı. En başta isim üzerinde durmadık ama projenin en önemli lokomotifi Ajans Türk, bir gazete. Diğer gazetelerin piyasada oluş amaçları resmi ilan almak. Vasıflı olan birkaç tane daha olabilir, bunların kendilerine göre internet siteleri var. Fakat halktan biri olarak baktığımızda bunların genellikle güncellenmediğini görüyoruz. Bir vasıflı gazetenin internet sitesinde aylar önce oynanmış Balıkesirspor- Kırklarelispor maçı duruyor. İnsanlara tat ve heyecan vermiyor. Ayrıca, basında aksiyonerlik yok. Yeterince eleştiri yok, araştırma, soruşturma yok. Haberlere baktığınız zaman suya sabuna dokunmayan, sistemi sorgulamayan, yanlışlara dokunmayan, resmi ilan kaygısı ile aman valiyi kızdırmayalım, belediye başkanını ürkütmeyelim, aman resmi ilanımıza birşey olmasın kaygıları. Herkes işini yapıyor, mülki idare amirinin görev ve yetkisi belli, gazetecilerin de belli. Ki, gazeteciler insanların Anayasa teminatı altında olan haber alma özgürlüğüne hizmet eden kurum veya kişilerdir. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek için. Ama Balıkesir’de yaşanan son olaylar, klişe yayınlar okuru soğutmuş. Biz internet haberciliği olsun istedik. Özellikle ’e-gazete’ üzerinde duruyoruz. Sayfa sayısını istediğimiz gibi artırabiliriz. Dünyanın her yerinden insanların bir tık ile kolayca ulaşacakları, ücretsiz, kaliteli, renkli, pırıl pırıl bir gazetecilik hizmetini hazırlayıp servise koyduk. Ajans Türk’ün kesinlikle il gazetesi olduğunu savunuyoruz. Sadece merkez odaklı değil, Balıkesir’in küçük ilçelerini de sayfalarımıza alıyoruz, ayrıca sadece Balıkesirspor’a odaklı spor haberi yapmıyoruz. Bu ilin Bandırmaspor’u da var. Bunların dışında diğer spor branşlarında da ilgili haberler yer alacak. Basılı gazeteler evlere girmiyor. Mevcut gazeteler 300-500 abone ile yayın hayatlarını sürdürüyor. Biz ise basmayı tercih etmedik, basmak hele ki resmi ilan almıyorsanız büyük zarar. Teknoloji devrindeyiz, bizi internet üzerinde internetin olduğu her yerde okuyup takip edebiliyor. Diğer gazetelerin de internet sayfası var ama satış kaygısı ile sayfalarını yayınlayamıyorlar. Biz yerel gazeteyi dünyanın kullanımına sunduk. Dünyanın neresinde Balıkesir’le ilgili kim varsa, ulaşıp okusun. Bir de, Balıkesir’de yerel gazeteler 6 gün çıkıyorlar, pazar günü gazete yok. Bizim 7 gün 24 saat. Yani biz pazar günü de E-Gazetemizi yayınlıyoruz. Bizde cumartesiyi pazar günü okuyabilirsiniz, ama diğerlerinde pazartesi okursunuz."
İLK 7 GÜNDE 10 BİN TIK
Balıkesir Ajans Türk’ün bir İHA abonesi olduğunu da hatırlatan Aziz Han, "Biz İHA’nın sadece yerel haberlerine değil, Türkiye ve dünya haberlerine de talibiz. Çünkü Türkiye ve dünya haberciliğinde İhlas Haber Ajansı’nın her bakımdan gücü ve etkisi ortada. İHA aboneliği yayıncı için çok ciddi bir avantaj. Bir gazeteci, haberci olarak Türkiye ve dünya gündeminden ayrı kalamazsınız. Ajans Türk bizim lokomotifimiz. İlk 7 günlük tıklanma oranı 10 bini geçti. Balıkesir Ajans Türk adını belirlerken geniş bir araştırma yaptık. Sadece Balıkesir’e değil Türkiye’de de tek olsun istedik ve Balıkesir Ajans Türk olarak bir benzeri daha yok. Son derece ciddi ve kurumsal havası olan bir logomuz oldu. Telaffuzu kolay, yayıncılığı ve duruşu dik. Daha güzel ve ses getirici haberlere imza atacağız" dedi.
BALIKESİR’DE HAYAT DERGİSİ
Han kardeşler, projelerinin ikinci parçasının dergicilik olduğunu bildirdi. Hayat dergisinden esinlendikleri ve adına Balıkesir’de Hayat verdikleri aylık dergi ile ciddi bir yayıncılık ortaya koymak istediklerini ifade eden Aziz Han, "Balıkesir’de çok ciddi eksikliğini hissettiğim Hayat Dergisi projesi. Balıkesir’de Hayat, hayata dair herşey bu dergide yer alacak. Özel haberler, reklamlar, magazin haberciliği sergilenecek. Dergi ilk çıktığı tarih ne ise takip eden her ay aynı gün ve tarihte çıkacak. 64 + 4, 64 sayfa ve 4 kapak şeklinde çıkacak, İstanbul veya İzmir’de kuşe kağıda basılı, kaliteli, yerel standartların çok üzerinde bir haber aktüalite dergisi olacak. İnsanlar birkaç sene sonra o dergiyi her ay bekler hale gelecekler. Şu an piyasada gördüğümüz reklam almak için çıkmış, kalitesiz dergiler mevcut, bu doğru değil. Biz aynı zamanda reklam ajansıyız, kendimizi bu şekilde de organize ediyoruz. Afiş, broşür, grafik, tasarım, katalog işlerini de yapabilecek durumdayız. Ajans Türk ismini tescil ettirdik. Aynı zamanda bir haber ajansıyız. İstanbul Gıda Mühendisilğnde okuyan yeğinim Ebru’nun ismini kuruluşumuza verdik ve Ebru Medya Grup oldu. Şu anda şirket değiliz, ama bir aile oluşumu diyebiliriz" dedi.
İLKELİ YAYINCILIK
Balıkesir Ajans Türk Genel Yayın Koordinatörü ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aziz Han, gazetecilik mesleğinin gereğini yerine getireceklerini söyledi. Gazetelerinde aksiyonerlik olacağını belirten Aziz Han, ancak aksiyonerliğin insanların iş ve özel hayatlarına, aile hayatına müdahale anlamına gelmediğini, insanların aşı, ekmeği, işi ve huzuruyla oynayıp, onlara iftira atmak ve karalamak amacı taşımadığını vurguladı. Han, "Biz asla böyle bir anlayış içinde olmayacağız. İlkeli yayıncılık anlayışından ödün vermeyiz. Ama bir olayı araştırıp üzerine giderken gözümüzü de budaktan sakınmayız. Araştırmacı, sorgulayıcı olacağız, ama kendimizi yargı yerine koymayacağız. Geçmişte hem sorgulayan hem yargılayan hem hükmü veren gazetecilerin sonlarını hep beraber gördük. Bizim asla böyle bir amacımız yok, bu kesinlikle yanlıştır. İnsanlara heyecan veren, ilgiyle, sıkılmadan izledikleri iyi haberler yapan, etkili haberler yapan, Balıkesir’in gelişimine katkı sağlamayı amaçlayan, merkezden ilçelere iletişimi hızlandıran bir anlayışımız olacak. Merkez ve ilçeler ayrıcalığını ortadan kaldırmak istiyoruz. En uzak bir ilçedeki bir olay bizde çok rahat şekilde manşet olur. Biz gerçek il gazeteciliği yapmaya çalışıyoruz. Katılımcılığa çok önem veriyoruz. Zamanla yarışıyoruz, şu anda önemli eksiklerimiz var. Bunları kısa zamanda gidereceğiz. Balıkesir için güzel şeyler düşünüp istedik, Balıkesir halkı da sahip çıkarsa çok daha mutlu ve umutlu bir şekilde yolumuza devam ederiz" diye konuştu.
Balıkesir’de günlük, haftalık ve aylık zaman dilimlerinde yayınlanan gazete, dergi ve benzeri yayın kuruluşlarının dışında sadece internet haberciliği yapan ve bünyesinde 7 gün 24 saat formatıyla E Gazete yayımlayan internet medyası bulunmadığı, Balıkesir Ajans Türk’ün bu anlamda da öncü olacağı, E Gazetecilik bakımından da sektörde yeni bir soluk olacağı kaydedildi. Ajans Türk’ün grafik ve tasarımını Kayhan Sakallı yapıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.
Erzincan Erzincan’da 111 bin tuz çalısı toprakla buluşturuldu Erzincan’da 3 köyde 1000 dekarlık mera alanına dikilen tuz çalısı, erozyonla mücadele ve hayvancılıkta kaba yem ihtiyacına katkı sunacak. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen proje kapsamında, kent genelinde mera kalitesini artırmak ve hayvancılıkta kaba yem açığını azaltmak amacıyla bir çalışma hayata geçirildi. Bu kapsamda Erzincan’da 3 köyde toplam 1000 dekarlık mera alanına 111 bin adet Atriplex Halimus (Tuz Çalısı) fidanı dikildi. Son yıllarda hem hayvan beslenmesinde hem de erozyonun önlenmesinde etkin şekilde kullanılan tuz çalısı bitkisi, özellikle kurak ve tuzlu topraklara uyum sağlamasıyla dikkat çekiyor. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü de bu özelliklerinden dolayı tuz çalısını meraların ıslahında yaygınlaştırarak, hayvancılığın sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı hedefliyor. Proje kapsamında Mollaköy Mahmutlu Mahallesi’nde 300 dekarlık alana 33 bin 300 adet, Pınarönü köyünde 450 dekarlık alana 49 bin 950 adet ve Aydoğdu köyünde ise 250 dekarlık alana 27 bin 750 adet tuz çalısı fidanı toprakla buluşturuldu. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından finanse edilen projenin toplam maliyeti ise 2 milyon TL olarak açıklandı. Proje sahasında incelemelerde bulunan Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Alper Koçaker, Erzincan’ın yüzölçümünün yaklaşık üçte birinin meralardan oluştuğunu belirterek, bu alanların verimliliğinin artırılmasının hayvancılık açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Hayvancılık sektörünün ihtiyaç duyduğu kaba yemin önemli bir bölümünün meralardan karşılandığını vurgulayan Koçaker, özellikle küçükbaş hayvancılığın meralara bağımlı olduğuna dikkat çekti. Erzincan’da her yıl ortalama 3 meranın ıslah ve amenajman projelerine dahil edildiğini belirten İl Müdürü Koçaker, tuz çalısı projelerinin de bu çalışmaların önemli bir parçası olduğunu söyledi. Tuz çalısının derin ve kazık kök yapısı sayesinde toprağı tutma kapasitesinin yüksek olduğunu ifade eden Koçaker, bu özelliğiyle erozyonla mücadelede etkili bir bitki olduğunu kaydetti. Koçaker açıklamasında, "Tuz çalısı kuraklığa dayanıklı, iklim değişikliği ve çölleşmeye karşı dirençli, sorunlu ve tuzlu topraklarda bile yetişebilen çok önemli bir bitkidir. Kış mevsiminde yaprağını dökmemesi ve yoncaya eş değer besin değerine sahip olması hayvancılık açısından büyük avantaj sağlamaktadır. Hayvanlar tarafından sevilerek tüketilen tuz çalısı, tuzlu yapısı sayesinde hayvanların tuz ihtiyacını da doğal yoldan karşılamaktadır. Mahmutlu, Pınarönü ve Aydoğdu köylerimizde 111 bin adet tuz çalısı fidanını toprakla buluşturduk" ifadelerini kullandı. Hayata geçirilen proje ile birlikte Erzincan’da meraların verimliliğinin artırılması, erozyonun azaltılması ve hayvancılıkta sürdürülebilir yem kaynaklarının güçlendirilmesi hedefleniyor.