POLİTİKA - 19 Mart 2012 Pazartesi 15:43

BAKAN BAĞIŞ`TAN `YUMURTALI PROTESTO` AÇIKLAMASI

A
A
A
BAKAN BAĞIŞ`TAN `YUMURTALI PROTESTO` AÇIKLAMASI

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İzmir’de yumurtalı protestoda bulunan öğrenciye 5 yıl hapis istemine ilişkin, "Yargı sürecini bir görelim, ümit ederim ki bu gençlerimiz hatalarının farklarına varırlar ve bunun hata olduğunu kabul ederler. İnşallah o zaman bir an evvel bu dava düşer. Ben hiçbir gencimizin bir saniyesinin bile bu tedirginlikle geçmesini istemem" dedi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Pakistan İslam Cumhuriyeti Büyükelçisi Muhammad Haroon Shaukat’ı makamında kabul etti. Bağış, kabul sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, ’İzmir’de size yumurtalı protestoda bulunan öğrenciye 5 yıl hapis isteniyor, bununla ilgili ne söyleyeceksiniz" sorusuna, Bağış, "Öncelikle şunu söyleyeyim bu bir yumurta atma ya da protesto davası değil, bu bir insan yaralama davası. Bu benim şikayetimle açılmış bir dava değil, tamamen savcıların kendi
inisiyatifleriyle açtıkları bir kamu davası ama şu bir gerçek ki eğer o yumurta bir santimetre daha yukarı isabet etseydi bugün gözlerinden birini kaybetmiş bir Bakanla konuşuyor olacaktınız. Çünkü o şiddetle gelen yumurta o gözü doktorun bana söylediği kadarıyla söylüyorum, kesinlikle kör ederdi. Allah korudu çok şükür bir santimetreyle biz o riski atlattık" cevabının verdi. Bunun bir protesto davası değil, bir insan yaralama, saldırı davası olduğunu yineleyen Bağış, davanın kendi şikayetiyle açılmış bir
dava olmadığını ve bunun tamamen savcıların kendi inisiyatifiyle açmış oldukları bir dava olduğuna dikkati çekti.
Bağış, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bence gençlerimizin demokrasi anlayışı saldırıyla şiddetle değil, fikir tartışmasıyla özümsenmesi gereken bir tartışma olmalıdır. Biz gençlerimizi beğendikleri veya beğenmedikleri siyasilere bir şey fırlatırken değil, kendi düşüncelerini konferanslarda, sempozyumlarda tartışırken görmek isteriz. Biz cumhuriyet tarihinin en reformist hükümetiyiz, en çok özgürlük alanlarını açan hükümetiyiz ve ben de bu sürecin gerçekten savunuculuğunu yapan bir Bakanlığın başındayım. Reformların mutfağı olarak kabul
edilen AB Bakanlığının sorumluluğunu yürütmeye çalışıyorum."
"Ne davanın açılması beni mutlu eder ne de gençlerimizin saldırganlaşması ve yargılanması beni mutlu eder" diyen Bağış, "Ama yapılan işin bir yanlış olduğunun herkes tarafından anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Eğer Türkiye birbirlerinin fikirlerini beğenmeyen insanların birbirlerine yumurta attığı bir ülke haline dönüşürse ülkemiz kadınbudu köfteye döner. Türkiye’yi bu imajdan kurtarmamız lazım. Demokratik fikirlerimizi demokratik platformlarda insanca ortaya koyabilmemiz, dile getirebilmemiz lazım.
Ben yargıya yansımış bir konuda, bu aşamada daha fazla yorum yapmak istemiyorum. Şuana kadar yargıdan herhangi sorulan bir şeyde olmamıştır ama orada olaya şahit olan güvenlik güçlerinin yargıya aktarmaları neticesinde yargının açtığı bir davadır. Yargı sürecini bir görelim, ümit ederim ki bu gençlerimiz hatalarının farklarına varırlar ve bunun hata olduğunu kabul ederler. İnşallah o zaman bir an evvel bu dava düşer. Ben hiçbir gencimizin bir saniyesinin bile bu tedirginlikle geçmesini istemem" şeklinde
konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’daki kayıp adamdan 17 gündür haber yok Bursa’nın Mudanya ilçesinde 28 Kasım 2025 tarihinden bu yana kendisinden haber alınamayan Mustafa Abi için başlatılan arama çalışmaları aralıksız sürüyor. Kayıp ihbarının ardından geçen 17 güne rağmen herhangi bir ize ulaşılamadı. Daha önce de kayıp haberlerine konu olan Mustafa Abi için Jandarma Komutanlığı’na bağlı Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri, bölgede çalışmalarını devam ettiriyor. İlk 7 gün boyunca ise AFAD ve çok sayıda sivil toplum kuruluşuna bağlı arama kurtarma ekipleri de çalışmalara destek verdi. Ekipler, Mustafa Abi’nin kaybolduğu günden itibaren köy ve çevresinde yaklaşık 30-35 kilometrelik geniş bir alanı kapsayan çember içerisinde detaylı arama yaptı. Ormanlık alanlar, kırsal bölgeler ve geçiş güzergâhları tek tek taranmasına rağmen, şu ana kadar herhangi bir sonuca ulaşılamadı. Kayıp Mustafa Abi’nin eşi Ayla Abi, yaşadıkları çaresizliği dile getirerek, "Günlerdir evimizde huzur yok, uykusuz bekliyoruz. Köylülerimiz ve jandarma ekipleri ellerinden geleni yapıyor ama hâlâ bir sonuç yok. En azından bir haber alsak, bir iz bulunsa, bu belirsizlik çok zor" ifadelerini kullandı. Ailesi, Mustafa Abi’yi gören ya da yerini bilen vatandaşların vakit kaybetmeden 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak bilgi vermelerini istedi. Mustafa Abi’den gelecek umut verici bir haber, ailesi ve yakınları tarafından endişeyle bekleniyor.
Ankara MHP Lideri Bahçeli: "Türk dili; millet olma şuurunu besleyen, tarih bilincini diri tutan ve kültürel sürekliliği temin eden temel sütundur" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü; kökü mazinin derinliklerine uzanan, istikbale yönelen büyük Türk milletinin müşterek hafızasını, irfanını ve tarihi yürüyüşünü idrak etmeye imkan sunan müstesna bir gündür" dedi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü dolayısıyla yazılı mesaj yayımladı. "15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü; kökü mazinin derinliklerine uzanan, istikbale yönelen büyük Türk milletinin müşterek hafızasını, irfanını ve tarihi yürüyüşünü idrak etmeye imkan sunan müstesna bir gündür" diyen Bahçeli, mesajında bugünün önemine değinerek şu ifadeleri kullandı: "Türk dili; millet olma şuurunu besleyen, tarih bilincini diri tutan ve kültürel sürekliliği temin eden temel sütundur. Altaylar’dan Balkanlar’a, Hazar havzasından Akdeniz’e uzanan geniş coğrafyada Türkçenin taşıdığı anlam dünyası; birlik fikrini pekiştiren, dirliği esas alan ve kardeşlik hukukunu muhafaza eden bir medeniyet tasavvurunu yansıtmaktadır. Bu itibarla, Türkçenin tarihi derinliğini ve ifade kudretini tahkim etmek; onu yozlaşmadan, yabancılaşmadan ve anlam kaybından uzak tutarak gelecek nesillere güçlü, sahih ve köklü bir miras halinde intikal ettirmek, kültürel sürekliliğin teminatı olmanın yanında milli varlığın korunmasına yönelik stratejik bir sorumluluk mahiyeti taşımaktadır. 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü vesilesiyle; Türk diline emek veren ilim insanlarını, münevverleri ve gönül erlerini selamlıyor; Türk milletinin diliyle, kültürüyle ve ülküsüyle ilelebet var olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum."