YEREL HABERLER - 20 Mart 2012 Salı 19:13

KARADENİZAKDENİZ YOLU SÜRÜYOR

A
A
A
KARADENİZAKDENİZ YOLU SÜRÜYOR

AK Parti Ordu Milletvekili Fatih Han Ünal, Karadeniz-Akdeniz yolu, Ordu-Mesudiye-Koyulhisar 1. kısmında yapılan çalışmaları inceleyerek yüklenici firma yetkililerinden çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Beraberinde parti yöneticileri ile birlikte yol inşaat çalışmalarının bulunduğu bölgeye giden Fatih Han Ünal, yapımcı firma Genel Müdürü Ömer Çiçekoğlu`ndan çalışmalar hakkında bilgiler aldı. Köprü viyadük çalışmasının bulunduğu alanda incelemelerde bulunan milletvekili Ünal, çalışmaların hızla devam ettiğini, arazi sahiplerinin kamulaştırma çalışmalarına yardımcı olmalarını istedi.
Karadeniz-Akdeniz yolu projesinin çok önemli bir çalışma olduğunu ifade eden Ünal, ``Bu proje Osmanlının hayali olan 100 yılı aşkın bir proje, bu projenin bir an önce tamamlanmasını istiyoruz`` diyerek şöyle devam etti: ``Şuanda kamulaştırma sorunu devam ettiği için tüneller ve viyadüklerde çalışma yapıyoruz. Yüklenici firma burada çalışmalarını sürdürüyor. Dere yolu olarak başlattığımız şu anda Karadeniz - Akdeniz yolu olarak devam eden 15.5 km`lik kısmını hızla yapıyorlar. En önemli geçişlerinden bir tanesi melet ırmağı üzerinde 326 metre uzunluğunda 52 metre yüksekliğinde büyük bir köprülü viyadük olan kısım. Bu köprülü viyadük, 18 katlı bir bina yüksekliğinde. Bu inşaatın dışında önemli 6 tünelimiz daha olacak. Tünellerin bazısında da çalışmalar devam ediyor. Bunların yapılabilmesi için ciddi bir çalışma yapılıyor. Bizimde amacımız bu çalışmanın bir an önce tamamlanmasından yana`` dedi.
``100 YILLIK HAYAL GERÇEK OLUYOR``
İhalesi yapılan ve çalışmaların devam ettiği yolun devamı olan 13 km`lik kısmında ihalesinin yapıldığını ifade eden Ünal, şöyle devam etti: ``Bu yolun birde devamında 13 km`lik bir kısmın ihalesi de yapıldı. Yakında inşaata başlanacak bu ihale edilen kısımlarla beraber yaklaşık 2 yıl zaman zarfında Mesudiye Gölköy arasındaki bildiğimiz o karayoluna bu yol bağlanmış olacak. Bu çok önemli bir projedir. Bu tamamlanmış olmayacak, bunun ardından Mesudiye`ye bağlantı kısmı var. Karayolları Bölge Müdürü ile yaptığımız görüşmede, bu kısmın Gölköy`e ulaştığında Mesudiye ye ulaşan kısmı da ihale edilecek. Ondan sonra artık Ordu`dan kalkan bir araç Mesudiye`ye konforlu rahat bir şekilde gidebilecek. Bu yol parça parça yapılacak. Bu proje biliyorsunuz 100 yıl öncesi bir hayaldi. Osmanlı hayaliydi, çok ciddi bir hamle ile bu çalışma devam ediyor. Karadeniz`in dağları delinerek, dereleri aşılarak yapılıyor. Karadeniz-Akdeniz yolunun biz Ordu kısmını yapıyoruz. Kendi bölgemizi iki sene zaman zarfında bitirmiş olacağız. Biliyorsunuz aynı çalışmayı diğer illerimizde yapıyor. Tamamlandığında güneydeki yaşayan insanlar kuzeydeki yaşayan insanlarla buluşacak. Osmaniye bu yolun diğer ucu onlarda bizim gibi çalışmalarını yapıyor, onlar bu yolun birleşmesini bizden çok bekliyor.``
``VATANDAŞLARIMIZ YARDIMCI OLMALI``
Yol çalışmasının bulunduğu yerde arazileri bulunan vatandaşlara da seslenen Ünal, kamulaştırma konusunda vatandaşların yardımcı olmalarını isteyerek, ``Yol medeniyettir, yolun gittiği yere değer gelir, kıymet gelir. Belki emlak değerleri katmerli bir şekilde yukarıya çıkacak. Bununda bilincinde olarak, bu yollar yapıldığında yolun kıyısında olan kenarında olan bütün arazi bir anda kıymetlenecek. Vatandaşlarımız çok ince hesaplara girmesinler biz biliyoruz ki, her şey çok kıymetli değerlidir. Ama bu yolda çok değerli ve önemli, yüklenici firmanın işini daha hızla yapması için vatandaşlarımızın da biraz daha fedakarlık yapması gerekiyor. Firma yetkilileri kamulaştırma işlemleri kolaylaştığında yolu verilen tarihten daha erken bitirmeyi taahhüt ediyor`` diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Faslı yolcunun ölümüne neden olan taksiciye 9 yıla kadar hapis talebi Beyoğlu’nda taksiye binmek için el kaldıran Fas uyruklu Jamal Doumane’yi taksiye almadığı, bunun üzerine aracın bagaj kısmına vuran Doumane’yi inip darp sırasında yere düşürerek ölümüne neden olduğu iddia edilen taksicinin yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Savcılık, sanığın haksız tahrik indirimi ile 9 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Ölen Doumane’nin ailesi ise sanığın tahliye edildiğini düşünerek mahkeme başkanına saldırmak istedi. Beyoğlu’nda taksiye binmek için el kaldıran Fas uyruklu Jamal Doumane’yi taksiye almadığı ve bunun üzerine aracın bagaj kısmına eliyle vuran Doumane’yi inip darp sırasında yere düşürerek ölümüne neden olduğu iddia edilen taksici Doğan Güç’ün yargılanmasına devam edildi. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Doğan Güç ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya ölen Jamal Doumane’nin eşi ile kızı da ‘müşteki’ sıfatıyla katıldı. “Yerlerde sürünecek haldeyiz” Duruşmada beyanda bulunan ölen Doumane’nin eşi Fatima Krib, mahkemeye güveninin sonsuz olduğunu söyleyerek, “Eşim öldükten sonra evimin geçimini nasıl sağlayacağım bilemiyorum. Yerlerde sürünecek haldeyiz. Çocuklarım intihara kalkıştılar. Sanığın 10 veya 20 yıl değil müebbet almasını istiyoruz” dedi. Mütalaa açıklandı Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, olay günü Jamal Doumane’nin taksi sürücüsü olan sanık Doğan Güç’e araçla yanından geçtiği sırada binmek amacıyla el salladığı, sanığın durmadan devam ettiği sırada Doumane’nin aracın bagaj kısmına vurduğu ve kısa süre sonra sanığın aracı sağa çekerek araçtan indiği anlatıldı. Sert bir şekilde ittirerek yere düşürdüğü ve ölümüne neden olduğu belirtildi Açıklanan mütalaada, sanığın araçtan inerek direkt olarak Doumane’ye saldırdığı, Doumane’nin boğazını sıktığı ve tekme attığı sırada sert bir şekilde ittirmesiyle Doumane’nin yere düştüğü, bu şekilde hayatını kaybetmesine neden olduğu kaydedildi. Mütalaada, sanığın kastının ölüme yönelik olmadığı, yaralama kastıyla hareket ettiği, taraflar arasındaki kavganın başlamasına maktul Doumane’nin seyir halinde olan ve sanığın kullanımında bulunan taksiye vurması üzerine başladığı belirtildi. Haksız tahrik indirimi ile 9 yıla kadar hapsi talep edildi Mütalaada, sanık Doğan Güç’ün haksız tahrik altında ‘kasten yaralama sonucu ölüme neden olma’ suçundan 6 yıldan 9 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. “Çok pişmanım” Açıklanan mütalaaya karşı savunma yapan sanık Güç pişman olduğunu söyleyerek, “Karşı taraftan özür diliyorum. Böyle olsun istemedim. Çok pişmanım. Tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Sanığın tahliye edildiğini sanan aile, mahkeme başkanına saldırmak istedi Mahkeme Başkanı, sanığın savunmasını tutanağa geçirdiği sırada ölen Doumane’nin müşteki eşi ve kızı, sanığın tahliye edildiğini düşünerek duruma tepki gösterdi. Bulunduğu yerden Başkanın olduğu alana geçmek isteyen Doumane’nin kızı Chaimae Doumane’yi salonda bulunan güvenlik görevlileri engelledi. Daha sonra müşteki aile duruşma düzenini bozdukları gerekçesiyle duruşma salonundan dışarı çıkarıldı. Tutukluluk halinin devamına hükmedildi Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Doğan Güç’ün tutukluluk halinin devamına ve taraf avukatlarına açıklanan mütalaaya karşı savunma hazırlayabilmeleri için süre verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Doğan Güç’ün ‘kasten yaralama sonucu ölüme neden olma’ suçundan 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Hatay Depremde ayakta kalmayı başaran altından yol geçen cami, görünümüyle dikkat çekiyor Hatay’da altından araç ve yaya geçebilen yol bulunan cami, depremde yıkılmayarak ayakta kalmayı başardı. Yıllara meydan okuyan cami, görünümüyle de görenlerin dikkatini çekiyor. Asrın felaketinde Hatay’da binlerce binanın yanında camilerde yıkılmıştı. Sayılı sağlam caminin kaldığı Antakya ilçesinde ayakta kalmayı başaran camilerden biri de Narlıca Mahallesi’nde bulunan Merkez Camii oldu. Depremde minaresi zarar gören caminin dikkat çeken özelliğiyse altından yol geçiyor olması. Yıllara meydan okuyan ve altından yaklaşık 2 metre yüksekliğinde, 1 metre 80 santim genişliğinde yol geçen cami, görünümüyle dikkat çekiyor. Bölge halkı evlerine gitmek için araçlarıyla ve yaya olarak caminin altından geçen yolu kullanabiliyor. "Yıllardan beri altından yol geçiyor" Narlıca Mahallesi’nde yaşayan Cuma Bulut, depremde zarar gören minarenin tadilatının devam ettiğini belirterek, "Ben doğma, büyüme buralıyım. Burası Narlıca Merkez Camii. Yıllardan beri altından yol geçiyor. Deprem dolayısıyla minaresi zarar gördü, kendi yıkılmadı. Minarenin tadilatı var. Altından araçta geçiyor" dedi. "Bu tür yapıları sadece Karadeniz’de görüyorduk" Hataylı gezgin Kemal Korkmaz, yürüyüş yaptığı esnada görünümüyle dikkat çeken camiyi fark ettiğini belirterek, "Dün buraya gezi yaptım, böyle ilginç bir yapı gördüm. Ardından da ilginç yapının fotoğrafını çektim. Çok güzel, ilginç duruyor. Bu tür yapıları sadece Karadeniz’de görüyorduk. Burayı da görmüş olduk ilginç duruyor, beğendim. Depremde zarar görmedi, sadece minaresi hafif zarar gördü" ifadelerini kullandı.
Hatay 60 yaşından sonra fırçayı eline alan vatandaşlar ortaya sanat eserleri çıkardı Hatay’ın İskenderun ilçesinde 60 yaş üstü vatandaşlar tarafından ortaya çıkarılan sanat eserleri vatandaşların beğenisine sunuldu. Hatay Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde Antakya ilçesinde hizmet veren Gündüzlü Bakım ve Aktif Yaşam Merkezi, depremi yaşayan 60 yaş üstü vatandaşları hayata tutundurdu. Depremin ardından zor günler geçiren 60 yaş üstü vatandaşlar, ilerleyen yaşlarına rağmen sanattan geri kalmadı ve hayatlarında ilk kez ellerine aldıkları fırça ile ortaya eşsiz eserler çıkardı. Ortaya çıkarılan eserler, İskenderun ilçesinde bulunan bir alışveriş merkezinde düzenlenen sergide vatandaşların beğenisine sunuldu. Hatay Gündüzlü Bakım evi Aktif Yaşam Merkezi Sorumlusu Ali Dalioğlu, "Aktif Yaşam Merkezimiz, huzurevine bağlı bir merkez, Türkiye’de 6 ilde pilot bölge olarak açılmış bir merkez. Depremden önce Ocak ayında fiili olarak çalışmalarımıza başladık, aktif yaşam merkezinde. Deprem sebebiyle de maalesef 3 ay ara verip tekrardan Haziran ayında tekrardan merkezimizi faaliyete geçirdik. Buradaki amacımız aktif yaşam merkezinde 60 yaş üstü kendine bakabilen herhangi bir ruhsal rahatsızlığı olmayan yaşlıları, tükenmişlikten çıkarıp üreterek hayata bağlayabilmek. Şu an Aktif Yaşam Merkezimize 72 tane aktif yaşlımız geliyor. Merkezimizde; resim, ahşap boyama ve takı tasarım kurslarına katılıyorlar. Bugün İskenderun’dayız şu an yaşlılarımızın yaptığı çok güzel eserleri gördünüz. Amacımız bu eserleri başkalarına da beğendirmek, yaşlılarında bir şeyler yapabildiğini herkese gösterebilmek. Merkezimizdeki yaşlılar hayatları boyunca belki ellerine fırça almamış, fırça darbesi vurmamış, herhangi bir el becerisi olmamış kişilerdi ama çok şükür bize o yeteneklerini belki 70 yaşından sonra ortaya çıkarttık. Sonra da ortaya böyle güzel eserler çıkarttılar ve şu an bunları burada sergiliyorlar” ifadelerini kullandı. 6 Şubat depremlerinde 8 kaybı olan ve Aktif Yaşam Merkezinde yeniden hayata tutunan 80 yaşındaki Kamuran Koyuncuoğlu, "Çok ağır şeyler yaşadım bana hiç onu sorma, benim aileden 8 tane kaybım var. Buraya evden çıkıp gelişimiz bizim için bir ilaç kadar önemli orada arkadaşlarla muhabbetimiz oluyor sohbetlerimiz oluyor, boya yapıyoruz, örgü ve boncuk işi yapıyoruz teselli oluyoruz" şeklinde konuştu. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla gerçekleştirilen sergi açılışının ardından vatandaşlara konser verildi.
Balıkesir Cihat Yaycı Balıkesir Üniversitesinde "Mavi Vatan"ı anlattı Mavi Vatan doktrinini geliştiren ilk kişilerden birisi olan Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Balıkesir Üniversitesinde gerçekleştirilen konferansta; “Mavi Vatan” doktrini çerçevesinde Türkiye için denizlerdeki mücadelenin önemini anlattı. Balıkesir Üniversitesinde Gençlik Haftası Bilim, Kültür, Sanat ve Spor Etkinlikleri kapsamında Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın konuşmacı olduğu Mavi Vatan ve Coğrafya başlıklı bir konferans düzenlendi. Konferans BAÜN Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Şehit Polis Fethi Sekin Konferans Salonu’nda düzenlendi. “Denizlerdeki mücadele, gelecek mücadelesidir” Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan konferansta konuşan Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Mavi Vatan doktrini çerçevesinde denizlerdeki mücadelenin Türkiye için önemine dikkat çekti. Türklerin köklü tarihi boyunca denizci bir toplum olduğunu belirten Doç. Dr. Cihat Yaycı, denizlerin sahip olduğu kaynaklar ile bitmek tükenmek bilmeyen bir zenginlik olduğunu dile getirdi. Yaycı, Türkiye için denizlerdeki mücadelenin sadece bir su mücadelesi olarak görülmemesi gerektiğini, ortaya konulan mücadelenin gelecek mücadelesi olduğunu vurguladı. Türkiye’nin denizlerdeki egemenlik alanı ve münhasır ekonomik bölge kavramlarının da altını çizen Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, konferansta Mavi Vatan ve Gök Vatan kavramları ile Coğrafya konularında da paylaşımlarda bulundu. Konferans, soru-cevap bölümünün ardından Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu ve Balıkesir Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Yücel Oğurlu tarafından Doç. Dr. Cihat Yaycı’ya çiçek ve hediye takdimi ile sona erdi. Düzenlenen konferansa; Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Nurettin Alkan, Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cevdet Avcıkurt ve Prof. Dr. Murat Doğdubay, senato üyeleri, Altıeylül Belediye Başkan Yardımcısı Serdar Karakaş, sivil toplum kuruluşları yöneticileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.