YEREL HABERLER - 22 Mart 2012 Perşembe 13:42

KAR ALTINDA KALAN PEYNİRİNİ ÇIKARMAK İÇİN BELEDİYEDEN YARDIM İSTEDİ

A
A
A
KAR ALTINDA KALAN PEYNİRİNİ ÇIKARMAK İÇİN BELEDİYEDEN YARDIM İSTEDİ

Bitlis merkezde ikamet eden bir vatandaş, 2 metrelik karın altında kalan peynirini çıkaramayınca belediyeden yardım istedi.
Kilosunu 5 ila 6 liraya aldığı peyniri kışın yemek için toprağa gömen ancak kalın kar tabakası yüzünden mevsim boyunca çıkaramayan Hamza Uğurlu, sonunda belediye ekiplerinden yardım istedi. Belediye Başkanı Fehmi Alaydın da Uğurlu`nun bahçesine giderek elinde kürekle ekiplere yardım etti.
"Kimse yanlış anlamasın define aramıyoruz, peynir arıyoruz" diyen Alaydın, mart ayında olunmasına rağmen yerde 2 metre kar olduğunu, peynirin yerini bulmakta güçlük çektiklerini belirtti.
Yaklaşık 2 saat süren çalışmaların ardından, Belediye Başkanı ve ekipler çıkarılan peynirle kar üstünde kahvaltı yaptı.
Alaydın, yaptığı açıklamada, "Şu anda merkeze bağlı Yükseliş Mahallesi`ndeyiz. Bir dostumuz kardan dolayı biraz sitem etti. Şehir dışında bulunan çocuklarına yollamak için ilkbaharda toprağa gömdükleri peyniri çıkaramadıklarını belirtti. Bunun üzerine dostumuza yardımcı olmak istedik. Bitlis`te binlerce vatandaşımız kardan dolayı topraktaki patates ve peynirlerine ulaşamıyor. Peynir veya patatesi toprağa gömmek Bitlis`te bir gelenektir. Kış şartlarının uzun ve ağır geçmesi nedeniyle yaz ayında alınan
yöresel peynirler, küplere ve bidonlara basılıp toprağa gömülür. Vatandaşlarımız kış aylarında ihtiyaç duydukça çıkarıp tüketiyor. Ancak bu sene birçok vatandaşımızın peyniri toprakta kaldı, çıkaramadılar. Özellikle yaz aylarında 5-6 liraya aldıkları peyniri, kışın çıkaramadıklarından dolayı çok yüksek rakamlara almak zorunda kaldılar. Şu an bahçede kar kalınlığı 1 metre 80 santimetredir. Karı toprağın üzerinden aldık. Enteresan durumlarla karşılaşabiliyoruz. Metrelerce kar nedeniyle peynirin yazın
gömüldüğü yeri bulamıyoruz" diye konuştu.
Peynirin sahibi Hamza Uğurlu ise, "Her yıl yaklaşık 70-80 kilo peynir alıyoruz. Aldığımız peynirleri bidonlara dolduruyoruz. Yaklaşık 2 metre kar vardı üzerinde. Çıkardığımız peyniri Mersin`deki çocuklarımıza göndereceğiz" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir Ekonomi zirveye çıktı İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Endüstriyel Tasarım Bölümü, başarılarına bir yenisini daha ekleyerek, Endüstriyel Tasarım Akreditasyon Kurulundan (ENTAK) 5 yıl süreyle tam akreditasyon aldı. Öğrencilerine sağladığı fiziki imkanlardan güncel eğitim uygulamalarına kadar birçok kriterde eksiksiz görülen İEÜ Endüstriyel Tasarım Bölümü, Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında tam akreditasyon alan tek bölüm oldu. Türkiye genelinde endüstriyel tasarım eğitiminin kalitesini artırmak hedefiyle değerlendirmelerde bulunan Endüstriyel Tasarım Akreditasyon Kurulu (ENTAK); İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Endüstriyel Tasarım Bölümünün; öğretim kadrosu ve planı, yönetim yapısı, eğitim altyapısı ve fiziki imkanları hakkında detaylı incelemeler yaptı. Yapılan araştırma sonucu İEÜ Endüstriyel Tasarım Bölümü, Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında tam akreditasyon alan tek bölüm oldu. 2005 yılından beri Dünya Tasarım Organizasyonu (WDO) üyesi olan, şimdiye kadar sektörde ön plana çıkan yüzlerce genci ülkemize kazandıran İEÜ Endüstriyel Tasarım Bölümü, elde ettiği ‘akreditasyon’ başarısıyla eğitim kalitesini de tescillemiş oldu. Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Can Özcan, öğrencileri en iyi şekilde geleceğe hazırlamak için çalışmaya, kendilerini sürekli yenileyerek geliştirmeye devam edeceklerini belirtti. İEÜ diplomasının ne kadar değerli olduğunun bir kez daha görüldüğünü ifade eden Özcan, “Ülkemiz genelinde 3 üniversite, 5 yıl süreyle tam akreditasyon aldı. Biz, bu 3 üniversitenin arasına adımızı yazdırırken, vakıf üniversiteleri arasında tam akreditasyon alan tek bölüm olduk. Bölümümüzde; tasarım problemine farklı metodlarla çözüm geliştirebilen, üretim süreçlerinin tümüne hakim, tasarımı etkileyen sosyal ve çevresel yapıyı anlayıp yorumlayabilen, bilgisayar destekli tasarım ve üretim teknolojilerini kullanabilen, donanımlı gençler yetiştiriyoruz. Bunun için müfredatı güncelliyor, teknolojik yenilikleri takip ediyor, eğitim altyapımızı ve teknolojik imkanlarımızı sürekli geliştiriyoruz. Tüm bunlar; bize başarıyı, akreditasyonu getirdi. Bu başarıda büyük emeği olan, birlikte çalışmaktan mutluluk duyduğum tüm akademisyenlerimizi kutluyorum. Bu akreditasyonu, mezunlarımıza ve bundan sonra mezun olacak öğrencilerimize armağan ediyoruz” diye konuştu.
Diyarbakır Çermikli kadınlar hem üretiyor, hem kazanıyor Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde 4 yıl önce kurulan Çermik Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifinde kaplıca suyundan ürettikleri sabun, turşu ve diğer el emeği göz nuru hediyelik eşya yapan kadınlar aile bütçesine katkı sağlıyor. İlçede 7 kadının girişimiyle kurulan ve şu anda üye sayısı 15’e çıkan kooperatifin başkanı Buket Dinçkuyucu, Çermik ilçesinde bulunan kükürtlü kaplıca suyundan ürettikleri sabunun, Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillenerek Coğrafi İşaret Tescil Belgesi aldığını söyledi. İHA muhabirine konuşan Kooperatif Başkanı Buket Diçkuyucu, “Normal zeytinyağlı sabun yaparken bir fikir üzerine kaplıca suyundan sabun yapmaya başladık. Kadınlarla 2 ay deneme yanılma yoluyla kendi formülümüzü oluşturduk. 5 ay gibi bir sürede tescil ve markamızı aldık. Aberna Kaplıca Sabunu olarak markalaştık. Soğuk yöntemle ürettiğimiz sabunlarımızın yüzde 80’ini zeytinyağı ve bitkisel yağlar oluşturmaktadır" dedi. Dinçkuyucu, kooperatif anlamında ilçeyi daha iyi yerlere getirmek istediklerini belirterek, "Bir yerin başarıya ulaşması için çaba ve emek gerekiyor. Arkadaşlarımızla gece gündüz çalışıyoruz. Çok değil ama yağmasa da kadınlarımıza damla damla bir şeyler kazandırıyor. Kaplıca suyundan ürettiğimiz sabununun yanında, coğrafi işaret tescil belgeli Çermik biberinden turşu, pul biber ve el emeği göz nuru hediyelik eşyalarla kooperatif üyesi kadınlara gelir sağlamaya başladık" diye konuştu.