GENEL - 25 Mart 2012 Pazar 20:32

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN ANTALYA`DA

A
A
A
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN ANTALYA`DA

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Şırnak`ta çıkan çatışmada şehit olan Başpolis Kadir Can`ın Antalya`da yaşayan eşine taziye ziyaretinde bulundu.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Şırnak`ta teröristlerle girdikleri çatışmada 6 arkadaşıyla birlikte şehit düşen 46 yaşındaki Başpolis Kadir Can`ın Antalya`da yaşayan eşi Ayşe Can`a taziye ziyaretinde bulundu. Kapıda, Antalya Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü`ne bağlı polislerle sıraya giren şehit oğlu Ömer Can tarafından karşılanan Bakan Şahin, 12 yaşındaki miniği öptü.
Şehit eş Ayşe ile apartman girişinde bir süre konuşan Bakan Şahin, "Şehitlerimiz çoğaldı, yüzlerce binlerce, milyonlarca şehidimiz var. Onların ruhları da yine vatanımız için savaşıyor. Ölmediler. Her şehidimizi biz vatana hediye ettik. Çünkü şehitler ölmez, onlar yüzlerce, binlerce, milyonlarca doğar. Kanımızı yerde bırakmaz" dedi. Daha sonra Bakan Şahin, taziye için şehidin evine girdi. Çıkışta gazetecilerin sorularını cevapsız bırakan Bakan Şahin, Antalya Havalimanı`na gitti.
Şehit eşinin silah arkadaşları ile gurur duyduğunu belirten Ayşe Can, "Şırnak özel hareket müdürümüz ve Kadir`in (Can) timiyle gurur duyuyoruz. Kanını yerde bırakmayacaklar. Müdürüm ağlamayın. Onurlu olun. Timin önünüzde saygıyla eğiliyorum. Çocuklar gelip `Anneciğim` diye elimizi öpüyor. Şuanda biz Çanakkale`yi yaşıyoruz. Çanakkale`nin torunlarıyız. Bunu gösteriyoruz. Düşmanlarımız tir tir titriyorlar. Sizlerle gurur duyuyorum. Kadir Can`ın özel hareket timi, sizi bekliyorum. Nasıl karşılanacaksınız?
Ayaklarınızın altı öpülecek. Çok üzülüyorsunuz biliyorum. Bakın ben ağlamıyorum, sizlerle gurun duyuyorum. Şehitlerimizle guru duyuyoruz ve onlara çok teşekkür ediyoruz. Bizleri onurlandırdılar" dedi.
Eşi doğuda görev yaparken trafik kazasında hayatını kaybeden Etem Dumru`nun eşi Ayşe Dumru, özel harekat polislerinin çalışma şartlarının iyileştirilmesini istedi. Gözü yaşlı Dumru, "Onca çatışmaya gidip canları pahasına savaşıyorlar. Biraz değer verin. Ailesi çocuklarını hiç görmüyorlar. Benim oğlum da özel harekatçı. Önem verilmesini istiyorum" ifadesini kullandı.
Ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, Antalya`daki izlenimleri sırasında, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Abdulkadir Kaya`nın bir süre önce vefat eden kardeşi Arif Kaya`nın ailesinin yaşadığı Korkuteli ilçesine bağlı Karakuyu köyüne geçti. Bakan Şahin, ilik nakli olan ancak enfeksiyon sonucu 13 Mart`ta hayatını kaybeden Arif Kaya`nın annesi Hatice Kaya`ya başsağlığı diledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.