YEREL HABERLER - 27 Mart 2012 Salı 10:22

DADAŞ FİLM FESTİVALİ SONBAHARDAN İLKBAHARA TAŞINDI

A
A
A
DADAŞ FİLM FESTİVALİ SONBAHARDAN İLKBAHARA TAŞINDI

Dadaş film tarafından her yıl Ekim ayı sonunda gerçekleştirilen Uluslararası Dadaş Film Festivali, sonbahardan ilkbahara taşındı. Dadaş Film adına organizasyonu gerçekleştiren Genel Koordinatör Nil Gürpınar, ``Bu yıl Kurban Bayramının Ekim ayının sonuna denk gelmesi ve diğer film festivallerinin tarihlerinin art arda belirlenmesi sebebiyle festivalimizi Mayıs ayına taşıdık. Bundan böyle her yıl mayıs ayında gerçekleştireceğimiz festivalimizi bu yıl 14-19 Mayıs tarihleri arasında yapacağız`` dedi.
TEMA: ÇOCUK HAKLARI
Her yıl bir tema ile yoluna devam eden Uluslararası Dadaş film Festivalinin bu yıl ki teması Çocuk Hakları olacak. Bu çerçevede çocukların çektiği filmler gösterilecek ve TRT Çocuk ekibi Erzurum`da çocuklarla birlikte 1 Dakikalık kısa filmler çekecek.
FESTİVALİN ULUSLARARASI KONUОU: İRAN
Bu yıl 7. sine imza atacak olan Uluslar arası Dadaş film Festivalinin konuk alacağı ülke sineması İran olarak belirlendi. İran`lı sanatçılar, İran Konsolosu, İran Kültür Ataşesi`nin katılacağı festivalde İran Sinemasından gösterime girecek filmler ise şöyle; Eli Hakkında, Annenin A`sı, Hz Yusuf, Yaşamak İçin Bir yer, Kırk Yaşında.
Festivalin uzun metraj bölümünde 2011- 2012 yılında gösterime girecek filmler yarışacak. Ayrıca kısa filmler ve belgesellerinde yer alacağı 7. Uluslararası Dadaş film Festivalinde, Belgesel Film sanatçılarından bir grup ekip olarak gelecek ve öğrencilerle tarih ve doğa belgeselleri çekecekler. Onur Ödülü Bölümünde ise Türk sinemasına yıllarca hizmet etmiş sanatçılar yer alacak.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.