ASAYİŞ - 30 Mart 2012 Cuma 15:08

AZİZ YILDIRIM: "BU ÜLKEDE BAKANLAR BİLE TELFONLA GÖRÜŞMEYE ÇEKİNİYOR"

A
A
A
AZİZ YILDIRIM: "BU ÜLKEDE BAKANLAR BİLE TELFONLA GÖRÜŞMEYE ÇEKİNİYOR"

Şike davasında ek savunmasını yapan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, "İddianamede `şimdi konuşmayalım yüz yüze konuşuruz` ifadeleri var. Bunlar farklı yorumlanıyor. Bu ülkede bakan bile telefonda konuşmaya çekiniyor" dedi.
``Futbolda Şike`` iddialarına ilişkin Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım`ın da aralarında bulunduğu 16`sı tutuklu 93 sanık hakkında açılan davanın 12`nci duruşması devam ediyor. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen duruşmada, Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Ekşioğlu ve Tamer Yelkovan`ın da aralarında bulunduğu 15 tutuklu sanığın yanı sıra aralarında Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, eski futbolcu Cemil Turan`ın da bulunduğu 10 tutuksuz sanık duruşmada hazır bulundu.
Duruşmanın başlamasının ardından iddianamede ``Müşteki`` olarak yer alan Turgay Demircan, dinlendi. Demircan duruşmada verdiği ifadede, ``Soruşturma sürecinde emniyete çağırdılar. İki gizli tanık iş yerimin yağmalandığını söylemiş. Ben de böyle bir şey olmadığını söyledim. `Şikayetçi misin?` dediler. Şeker hastasıyım, yakın gözlüğüm de yanımda yoktu. Bu şekilde bana imza attırdılar ve gönderdiler. Sonradan öğrendim ki söylediklerimi de yazmamışlar oraya. Bu nedenle emniyetteki ifademi kabul etmiyorum``
dedi.
Müşteki Demircan`ın ardından tutuklu sanık Olgun Peker`in ek savunmasını yaptı. Olgun Peker geçtiğimiz günlerde bazı davaların gizli tanıklarının tehdit edilmesine ilişkin yapılan operasyona değinerek " Biz size Metris Cezaevine geçmek konusunda talepte bulunmuştuk. Ancak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı bu talebimizi reddetti. İyi ki de reddetmiş çünkü operasyonda gözaltına alınan Metris Cezaevindeki bir gardiyana benim talimatlarımı dışarıya ilettiği sorulmuş. Eğer Metrise geçmiş olsaydık sizin
gözünüzdeki imajımız farklı olurdu" dedi.
"MAÇ ÖNCESİ TRANSFER YAPANLAR DEОİL BİZ YARGILANIYORUZ"
Peker`in ardından ek savunmasını yapan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım "Maç öncesinden futbolcu transferi yapanlar yargılanmıyor, biz transfer şikesi diye yargılanıyoruz. Spora siyaseti bulaştıran Trabzonspor dur" dedi.
Söz konusu davanın şike davası olmadığını iddia eden Yıldırım ilk savunmasında eksik kalan bazı maçlarla ilgili iddiaları anlatacağım" diye konuştu.
İddianamede, Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçıyla ilgili iki yoldan şike olduğunun öne sürüldüğünü belirten Yıldırım, "Bu maçta genel hadise Mehmet Şen ile Doğan Özcan`ın üzerinden yapılan bir şike operasyonundan bahsediliyor. Şike operasyonu, İlhan`a söylediğim söylemlerle bu hadisenin başladığı belirtiliyor. Mehmet Şen beni arıyor. Görmek istediğini söylüyor. O gelmeden ben İlhan beyle konuşuyorum. Mehmet geldi konuşmak istiyor diyorum. Maç ertesi günü, bu konuşmalarda gece oluyor. Daha şike operasyonu
yapmamışız. İlhan beyin ilk defa haberi oluyor. İlhan bey ve Mehmet beyde geldi. Aykut hocayla hep beraber oturduk ve konuştuk.Bir diğer iddia ise Mehmet Şen`e benim Serdar Kulbilge üzerinden irtibata geçtiğimdir. Bu iddiayla ilgili Mehmet Şen İlhan`a bir mesaj yolluyor. Mesajda, `Serdarla konuştum hiç kimseyle konuşmamış iş halloldu` diyor. Serdar Kulbilge`ye gitmiş olsaydık bu mesajın olmaması gerekiyor" diye konuştu.
Davanın sanıklarından Doğan Ercan hadisesinde ise Serdar Kulbilge ile hiç bir irtibatlarının olmadığını çünkü alacaklardan vazgeçildiğini belirten Yıldırım, ``Şike olsa alacağından insan vazgeçer mi? 5 bin 10 binle işler yapılmaz. En düşük para kazanan futbolcu 1 milyon lira kazanıyor. Karalanma için maalesef bu hale geldik`` diye konuştu. Yıldırım, hiç bir transferi maçtan önce yapmadıklarını, futbolcular Emenike ve Sezer`i sezon sonunda transfer edildiğini ifade ederek Maç öncesinden futbolcu transferi
yapanlar yargılanmıyor, biz transfer şikesi diye yargılanıyoruz" dedi.
"BU OPERASYON FB VE AZİZ YILDIRIM`A YÖNELİKTİR"
"Orhan Şam`ı 3,5 milyon avroya aldık. Şike yaptığınız bir oyuncuyu alır mısınız?" diyen Yıldırım iddianamedeki ``tarla`` ifadesinin şifreli konuşma olmadığını her hafta Eyüp Sultan`a gidip kurban kestiklerini ve burada maç için dua ettiklerini söyledi. Yıldırım, burada ettikleri dua için ``tarla`` ifadesini dilek anlamında kullandıklarını iddia etti. Yıldırım, ``Bizi buraya getirenler şike diye getirdiler ortada şike yok. Bizim size bir sitemimiz yok. Sitemimiz bizi buraya getiren organizedir,
savcılıktır`` ifadelerini kullandı.
İddianamenin Orduspor`u suçladığını ancak savcılığın somut delil elde edilemediğinden dava açmadığını söyleyen Yıldırım, ``İddianamenin sırf bir başlığı olsun diye içinde bulunduğumuz durum açıktır. Her tapemi cevaplandırırım. Bu operasyon Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım`a yöneliktir`` dedi.
"BEN TRABZON`A GİTMEDİM, GİTMEME AVUKAT NE KARIŞIYOR?"
Aziz Yıldırım savunma yaptığı sırada davanın tutuksuz sanığı Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener`in avukatı Fatih Selami Mahmudoğlu söz aldı. Avukat Mahmudoğlu, "Aziz Yıldırım savunma yaparken başka kulüplerle ilgili iddianame dışında isnatlar getiriyor. Böyle ihbarlar varsa suç duyurusunda bulunulur. Burada bu açıdan yanlış bir yargılama yapıldığını düşünüyorum. İnşallah, Yıldırım ve arkadaşları Trabzon`un maçını izlemeye gider" diye konuştu. Aziz Yıldırım ise, "Ben Trabzon`a gitmedim gitmemde. Ne
karışıyor benim Trabzon`a gidip gitmememe. Trabzonspor, siyaseti futbola soktu. CHP`si MHP`si AK Parti`si futbola girdi. Bursa`dan bir bakan çıktı `futbolda şaibe vardı bursa şampiyon oldu şaibe bitti` dedi. Siz hiçbir Fenerbahçe`yi savunan Fenerbahçeli bir siyasetçi gördünüz mü?" ifadelerini kullandı.
"İDDİANAME SAVCI BERK TARAFINDAN DEОİL, ÇAОLAYAN`DA HAZIRLANDI"
Davanın tutuklu sanıklarından Ali Kıratlı`nın kendi adamı olmadığını ifade eden Yıldırım, "Biz burada samimi olduk. Ali Kıratlı`nın Eskişehir ile olan bağlantısı, orada dostları olmasıyla ilgilidir. İddianame kasıtlı olarak hazırlandığı için, bilgiler eksik. Yoksa Eskişehir`e bizden kimin kaç kere gittiğini dosyaya koyarlardı" diye konuştu.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, "Kasıt olduğunu düşünüyorsanız suç duyurusunda bulunun. Bulundunu cayla hep beraber oturduk ve konuz mu?" sorusuna Yıldırım, "İddianameyi Savcı Mehmet Berk yazmadı. Bu iddianame Çağlayan`da yazıldı, emniyete götürüldü. Organize polisi de buralardaydı. Duruşma salonuna gelip bizi dinliyorlardı. Dışarıya çıkan insanları takip ediyorlar zorluk çıkarıyorlar. Dün 6 kişilerdi." dedi. Yıldırım bu açıklamalarına Başkan Ekinci, "Kimse yok, böyle birilerinin geldiğini
gördünüz mü?" şeklinde sorusuna Yıldırım, "Bugün yoklar, Dün 6 kişilerdi" cevabını verdi.
İddianamedeki telefon tapelerine de değinen Yıldırım`ın "Eskişehirspor maçında Trabzonspor 1 milyon dolar ve araba verdi diye tapelerde yer alıyor. Biz bunu engellemeye çalışıyoruz ve 10 aydır tutukluyuz. Herkes namuslu herkes temiz öylemi. Biz kimin ne yaptığını biliyoruz" sözleri üzerine Başkan Ekinci, "Biliyorsanız açıklayın" dedi. Aziz Yıldırım ise "Açıklarsam ne olacağını bildiğim için açıklamıyorum. Hodri meydan, hadi sporu yargılayalım. Bunca delil içerisinde var mı, Fenerbahçe kimseye para götürmüş
mü? Avukatlar Trabzonspor`la ilgili tapeleri örtbas etmeye çalışıyor. Biz anlatmazsak bunları kim anlatacak" dedi.
Davanın çok öneli bir dava olduğunu sözlerine ekleyen Yıldırım, "Ancak iddianamenin çöpe gitmesi gerekiyor. Sizin için çok önemli olmasa bile bizim için öyledir. Bu dava sporun geleceğine yön verecek bir davadır" şeklinde konuştu.
Şikeden yargılanmadıklarını iddia eden Yıldırım, "Fezlekede olan ama iddianameye girmeyen şeyler var. Biz siyasetin içinde olmadık. Başbakanı tehdit ettiler, tapeler burada. Savcı adalete güvenmemiz için iddianame hazırlasaydı bir şey diyemezdim. İddianameyi Trabzonspor üzerine kurması gerekiyordu. Hep sustuk. Kupayı istiyoruz, kupanın kulpunu istiyoruz dedi. Bursa`dan bir bakan çıktı dedi ki `ligde şaibe var` şampiyon oldu sustu. Biz siyasetin içinde yokuz. Sporun içerisine siyaseti Trabzonspor soktu"
dedi.
İddianamede Sadri Şener ve Mahmut Özgener`in konuştukları telefon tapelerine dikkat çeken Yıldırım, "Başbakanın toplantısına gitmeyelim. Fenerbahçe`ye yönelik, siyasete yönelik söz var mı? Yok, ama Aziz Yıldırım yargılanıyor. Böyle bir şey var mı?" dedi. İddianamede haklarındaki suçlamalardan birinin de haksız kazanç sağlamak olduğunu hatırlatan Yıldırım, "Eskişehirspor maçına Trabzonspor para verdi. Biz teşviki önlemek için çalıştık. 10 aydır cezaevindeyiz, herkes bize vuruyor. Ben kimin ne olduğunu
biliyorum ama susuyoruz. Açıklarsak kimlere neler olacak ama açıklamıyorum hepimiz yargılanalım, sporu yargılayalım" şeklinde konuştu.
"BU ÜLKEDE BAKANLAR BİLE TELFONLA GÖRÜŞMEKTEN ÇEKİNİYOR"
Bazı telefon görüşmelerine değinen Yıldırım, "Şimdi konuşmayalım yüz yüze konuşuruz ifadeleri var. Bunlar farklı yorumlanıyor. Bu ülkede bakan bile telefonda konuşmaya çekiniyor. Siz çekinmiyor musunuz, rahat konuşabiliyor musunuz?" diye sorması üzerine Başkan Ekinci`nin "Konuşabiliyoruz" cevabı salonda gülüşmelere sebep oldu.
Davanın tutuksuz sanığı Sadri Şener`in şifreli konuşmaları olduğunu iddia eden Yıldırım, "Dördüncü hakemi değiştirdik, şunu şuraya bunu buraya getirdik diyor. Ahmet Bulut tehdit ediliyor. Bizde hiç tehdit yok. Ama maalesef bizi cebir ve şiddet suMeçuna sokabilmek için savcı bizim bir toplantımızı iddianamenin içine sokmuş" d cayla hep beraber oturduk ve konuedi.
Fenerbahçe aleyhinde yürütülen propagandaya rağmen tahliye kararı beklediklerini söyleyen Yıldırım, Başkan Ekinci`ye hitaben, "Sizin bu ortama rağmen bu karara imza atabilecek cesaret ve karaktere sahip olduğunuza inanıyoruz. Tüm acılar bir gün yalanlar gibi son bulacağı gerçeğini ifade etmek istiyorum" diyerek savunmasını bitirdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.