POLİTİKA - 30 Mart 2012 Cuma 17:41

BAKAN BAYRAKTAR: "KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ YAPMAK ZORUNDAYIZ"

A
A
A
BAKAN BAYRAKTAR: "KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ YAPMAK ZORUNDAYIZ"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, İstanbul`da halen kaçak yapılaşma bölgeleri olduğuna dikkat çekerek, "Gelişmiş, kalkınmış bir ülke iddiasındaysak, sadece kişi başına geliri artırmakla bu olmaz. Mutlaka kentsel dönüşümüzü yapmak zorundayız" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Marmara Üniversitesi`nde gerçekleştirilen "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi ve Çevreye Karşı Suçlar" konulu panele katıldı. Bakan Bayraktar, sabah katıldığı programda protesto ile karşılaştığı için Marmara Üniversitesi`ndeki programında yoğun güvenlik önlemleri alındı. Okulun bahçesinde çevik kuvvet polisleri hazır bulunurken, Bayraktar`ın konuşması sırasında salonun her köşesinde korumalar yer aldı. Bakan Bayraktar konuşma yaptığı sırada
salondaki arka sıradaki koltukların birçoğunun boş kaldığı ve boş kalan koltuklara üniversite çalışanları ve görevli polislerin oturduğu gözlendi.
Bakan Bayraktar konuşmasında, "Türkiye`nin geldiği nokta itibariyle artık kentsel dönüşüm, gecekondu dönüşümü, afet risklerine karşı dönüşüm kaçınılmaz hale geldi. Son yüzyılda 80`nin üzerinde tahrip edici deprem yaşadık" dedi.
1999 depreminin deprem yönetmeliklerini değiştirdiğini ifade eden Bayraktar, ``Artık hem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız, hem İstanbul Valiliğimiz, hem Deprem Araştırma Merkezimiz, hem Türkiye Büyük Millet Meclisi başta Marmara`da olası bir depremin doğuracağı yıkımı, doğuracağı felaketleri tahlil etmeye başladı. Japonya`dan deprem uzmanları, hocalar geliyor, İstanbul`da 6.5 şiddetinden daha büyük bir deprem olursa, bu yüzeye yakın olursa, yan olursa, alttan yukarı gelirse ne olur? Bir kısım
mali hesaplar yapılıyor. 100 milyar dolar, bu hesaplar 500 milyar dolara kadar çıkıyor. Can kaybı 100 bin kişiden arta arta 500 bin kişiye kadar çıkıyor. Yıkılacak bina sayısı 150 bin binadan 500 bin binaya kadar, 1,5 milyon binaya kadar çeşitli göreceli hesaplar yapılıyor. Çok net bir şey söylemek mümkün değil. Ama biz biliyoruz ki İstanbul`daki 3,5 milyon konut, sadece konuttan bahsediyorum, bu bina olarak belki 1 ya da 1.2 milyon bina var. Esas akşamları ikamet ettiğimiz evler 3,5 milyon civarında.
Bunların yarısına yakını, yarısından biraz daha azı gerekli ve yeterli mühendislik hizmeti almamış binalardır. Şimdi artık dönüşüm için herkesin sorumluluk alma zamanı, görev alma zamanı ve katkı yapma zamanı" diye konuştu.
İstanbul`da hala gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma bölgeleri olduğuna da dikkat çeken Bakan Bayraktar, "Bu dalga dalga Ankara`da, İzmir`de çok fazla var. Türkiye`nin yoğun nüfus alan Diyarbakır, Batman`da, Van`da, Samsun`da çeşitli bölgelerimizde gecekondu yoğunluğu bölgeleri var. Biz bunları eğer gelişmiş ülke olma iddiasındaysak, kalkınmış, huzurlu, mutlu bir toplum olma iddiasındaysak, bu sadece kişi başına gelir seviyesini artırmakla, sadece sanayi toplumundan teknoloji toplumuna geçmek için
verdiğimiz gayretle olmaz. Mutlaka şu anda yüzde 78-80ler seviyesine doğru giden şehirlerimizdeki nüfusla yaşayan insanlarımızı mutlu ve huzurlu hale getirmek için bu kentsel dönüşümü yapmak zorundayız. Beklemeye tahammülümüz yok. Bu iş dünyanın en zor işi. Bu işin ana ekseninde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı var, hükümet var, devlet var. Fakat bu işi sadece devlet, hükümet kanalıyla, bir bakanlık kanalıyla yürütmek mümkün değil. Belediyeler de bu işi tek başına yapamaz, valilik de bu işi tek başına
yapamaz. Biz resmi kanatta olan merkezi hükümet ve yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları, üniversiteler beraber bir gayretle bu işi sağlamak zorundayız" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar`a plaket takdim edildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Yabancı öğretim görevlilerinden liseli öğrencilere İngilizce dersi Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ile BTSO Ali Osman Sönmez Sosyal Bilimler Lisesi’ne Yabancı Diller Yüksekokulu tarafından lisedeki hazırlık sınıfı öğrencilerine “Yabancı uyruklu eğitmenler ile etkileşim ve iletişim” konulu eğitim düzenlendi. 2023-24 Bahar yarıyılında ikinci defa yürütülen eğitim çerçevesinde BUÜ YDYO’da görev yapan İngiltere, Amerika, Fas ve Ukrayna uyruklu öğretim görevlileri BTSO Ali Osman Sönmez Sosyal Bilimler Lisesi hazırlık sınıfı öğrencileriyle bir araya geldi. Düzenlenen programın değerlendirilmesi amacıyla Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. İsmail Güler ve müdür yardımcıları BTSO Ali Osman Sönmez Sosyal Bilimler Lisesi yöneticileriyle buluştu. Güler: "Lise yabancı dil hazırlık sınıfı kayıp yıl değildir" BUÜ YDYO Müdürü Prof. Dr. İsmail Güler, Bursa’nın markası ve tecrübeli üniversitesi olarak toplumun farklı kesimlerinden gelen talepleri karşılamaya çalıştıklarını belirti. Bu çerçevede imzalanprotokolle Bursa’da İngilizce hazırlık sınıfı sunan üç liseden biri olan BTSO Ali Osman Sönmez Sosyal Bilimler Lisesine akademik destek verdiklerine işaret eden Prof. Dr. İsmail Güler, “Sevgili gençler, sakın bu yılınızı kayıp bir yıl olarak algılamayın. Çünkü üniversitelerde yüzde 30 veya yüzde 100 İngilizce eğitim veren birçok lisans programı var ve bu programlarında yabancı dil hazırlık sınıfları var. Burada alacağınız yabancı dil eğitimi ile bu yılı siz üniversiteye başlayınca geri kazanacaksınız. Ya da daha üst bir düzeye devam ederek lisans eğitiminize dil sorununu çözmüş bireyler olarak başlayacaksınız” şeklinde konuştu. Okul Müdürü Kartal’dan teşekkür BTSO Ali Osman Sönmez Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Bilal Yaşar Kartal ise BUÜ YDYO’nun kendilerine verdiği destekten dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade etti. Öğrencilerden gelen geri bildirimlerin çok olumlu olduğunu belirten Okul Müdürü Bilal Yaşar Kartal, "BUÜ YDYO’na ve eğitimde görev alan yabancı uyruklu öğretim görevlilerine verdikleri desteklerden dolayı şükranlarımızı sunarız. Öğrencilerimizin yabancı dil hazırlık eğitimini bu sayede daha motive edici ve verimli bir hala getirdiğimize inanıyorum” dedi. Öğrenciler memnun Bu eğitim programından çok memnun olduklarını ve devam etmesini arzuladıklarını belirten öğrenciler ise, “Kendi sınıf öğretmenimiz ile yakın bir bağ kurduğumuz ve rahat olduğumuz için yabancı dil düzeyimizi net olarak fark edemiyorduk. Ama yabancı uyruklu öğretim görevlileri ile konuşabildiğimizi gördük ve bu bizi çok memnun etti. Bu eğitimlerden çok faydalanıyoruz ve dil öğrenmeye karşı olanmotivasyonumuz yükseldi” diye konuştu.
Bursa Hemşeriler Haftası kutlandı Özel Hayat Hastanesi hemşireleri, 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası çerçevesinde düzenlenen programda bir araya geldi. Programın açılış konuşmasını yapan Özel Hayat Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Ahmet Özkul, sağlık sektörünün temel taşlarından biri olan hemşirelerin, Hemşireler Haftasını kutladı. Hayat Hastanesi’nin yarım asıra yakın başarısının temelinde hastane personeline hak ettiği değeri vererek ilerlemek olduğunu söyleyen Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Ahmet Özkul, “Biz, her yıl bünyesine yeni ekip arkadaşları katarak büyüyen bir Hayat Ailesiyiz. Birlikte mutlu olmanın ve paylaşmanın güzelliğine, önemime her zaman inandık” dedi. Benimsemiş oldukları prensipler doğrultusunda Özel Hayat Hastanesi olarak her zaman ‘Önce Sağlık’ ilkesini düstur edinerek kaliteli sağlık hizmeti vermeye devam edeceklerini vurgulayan Uzm. Dr. Ahmet Özkul, “Sadece hemşirelerimiz değil, diğer birimlerdeki arkadaşlarımızla da bu programda bir aradayız. Ekibimizle birlikte başarıları yakalamanın mutluluğu içindeyiz.Tüm ekibimize teşekkür ederekanlamlı haftalarını kutluyorum” dedi. Özel Hayat HastanesiBaşhekim Dr. Fatih Özkul da yaptığı konuşmada, “Özel Hayat Hastanesi olarak imza attığımızher başarılı işimizde beraber çalıştığımız ekip arkadaşlarımızın katkısı var. Bir başhekim olarak kendimi şanslıhissediyorum.Sunduğumuz hizmetin ana belirleyici unsurlardan en önemlisi hemşirelik ve diğer bölümlerde özverili arkadaşlarımızın işlerini en iyi şekilde yapmaları var. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Hemşireler haftanızı kutluyorum” ifadelerini kullandı. Özel Hayat Hastanesi Genel Koordinatörü Betül Kabalar ise hemşirelik mesleğinin önemine değinerek, “Hemşirelik, toplumsal ihtiyaçlardan doğan, insan sevgisiyle, özveri, sabır ve hoşgörü kavramlarını içinde barındıran çok yönlü bir meslektir. Aynı bakış açısı ile ‘Herkes İçin Sağlık’ ilkesini benimseyerek, topluma sağlık hizmeti sunmada etkin rol almaya hep birlikte devam edeceğiz” şeklinde görüşlerini belirtti. Ekip olarak çok daha iyisini ve hep bir adım ötesini hedeflediklerini belirten Başhekim Yardımcısı Dr. Erol Comart da programa katılan personelin hemşireler haftasını kutladı. Konuşmalar sonunda özverili çalışmalar için hemşirelere teşekkür edilirken, günün anısına kutlama pastası kesildi.
Manisa Soma’da 10 yıldır dinmeyen gözyaşı Manisa’da 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma Maden Kazasında yakınlarını kaybedenler acılı aileler, facianın 10. yılında Soma Maden Şehitliğine akın etti. Acıları ilk günkü gibi taze olan aileler bir yandan dua ederken bir yandan da gözyaşlarına hakim olamadı. Dünya madencilik tarihinin en büyük kazalarından biri olan 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma Eynez Maden Ocağı Kazasının üzerinden 10 yıl geçti. 10 yıl önce maden ocağı önünde evlatlarını, babalarını, kardeşlerini, eşlerinin canlı çıkması için bekleyen acılı aileler Soma Maden Şehitliğinde 10 yıl sonra yine aynı acıları yaşayarak gözyaşı döküp kayıpları için dua etti. Şehit madencilerin ailelerinin yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşunun da ziyaret ettiği maden şehitliğinde İbrahim Duman’ın ailesi facianın yaşanmasında sorumluluğu olanların serbest bırakılmasından dolayı acılarının katlanarak devam ettiğini belirtti. Kaza sırasında henüz 5 yaşında olan ve bugün Meslek Lisesinde okuyan maden şehidi Ali Gül’ün oğlu Mustafa Can Gül ise babasının mezarının Balıkesir’in İvrindi ilçesi Sarıpınar köyünde olduğunu anlattı. Her mezarlık ziyaretinde çok üzüldüğünü anlatan Gül, dün babasının mezarını ziyaret ettiğini bugün de anıt mezarı ziyarete geldiğini söyledi. Maden faciasında 40 yaşındayken hayatını kaybeden 2 çocuk babası Şaban İlçi’nin acılı annesi Ayşe İlçi, “Çok üzülüyorum. Üzülmekten başka bir şey gelmiyor elimizden, ağlamaktan başka. Cezalarını ne zaman çekecekler bilmiyorum. Gelen yok, giden yok, ne yapıyorsun diyen yok. Suçlular cezalarını ne zaman çekecekler. Biz gözyaşı döküyoruz, oğlum toprakta çürüyor. Gelen yok giden yok, 10 sene geçti artık” diyerek gözyaşı döktü.
Mersin Tarsus’ta ’Sokak Hayvanları Çalıştayı’ düzenlenecek Tarsus Belediyesi sokak hayvanlarına yönelik toplumsal farkındalığı artırmayı amaçlamak için 16-17 Mayıs tarihlerinde ’Sokak Hayvanları Çalıştayı’ düzenlemeye hazırlanıyor. Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, göreve gelmesinin ardından önemli toplumsal konular ile ilgili çalışmalar gerçekleştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Tarsus Belediyesi 16-17 Mayıs tarihleri arasında ’I. Sokak Hayvanları Çalıştayı’ gerçekleştirecek. Çalıştay, sokak hayvanlarının karşılaştığı zorlukları anlamayı, haklarını ve imkanlarını geliştirmeyi amaçlıyor. Ayrıca, sokak hayvanlarıyla ilgili yasal gelişmeleri irdeleyerek hayvan refahıyla ilgili çözümler üretmeyi hedefliyor. Çalıştaya hayvan hakları savunucuları, yerel yönetim temsilcileri, veterinerler ve çeşitli kurum/kuruluşlar katılacak. Bu alanda çalışmalar yapan, Mersin Veteriner Hekimler Odası Başkanı Bektaş Şenay, Haykonfed Başkanı Nesrin Çıtırık, Çukurova Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden Doç. Dr. Funda Eşki, Tarım ve Orman Bakanlığı 7. Bölge Müdürlüğü Mersin Şube Müdürlüğü’nden Deren Civaoğlu, Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’ndan Hünkar Yıkılmaz, İlçe Emniyet Müdürlüğü Hayvan Hakları Şube Müdürlüğü ve Gönüllü Hayvansever Sibel Gazi konuşmacı olarak yer alacak. Katılımcıların görüşleri ve çıktılar, sokak hayvanlarının yaşam kalitesini artırmak için önemli bir yol haritası oluşturacak olan bir rapora dönüştürülecek.