Doruk Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Uzmanı Rabia Yıldız, kanserojen maddelerin bazı gıdalarda doğal olarak bulunduğunu, bunların fazla tüketilmesinin kanser riskini arttırdığını söyledi.
Kanseri belirli bir doku ya da organdaki hasarlı hücrelerin kontrolsüz bir biçimde üreyerek kitle ya da tümör oluşturması olarak tarif eden Rabia Yıldız, kanser oluşumunun yüzde 35`inin beslenmeyle ilgili olduğunu bildirdi. Yıldız, kanser oluşumunda sigaranın yüzde 30, enfeksiyonların yüzde 10, güneş ışığının yüzde 8, cinsel hayatın yüzde 7, alkolün yüzde 5, mesleki faktörlerin yüzde 4, katkı ve endüstri ürünlerinin ise yüzde 3 oranında etkili olduğunu belirtti.
Rabia Yıldız, kanserin en çok gıdaların üretimden başlamak üzere tüketilebilir hale gelinceye kadar geçtiği aşamalardan kaynaklandığını vurguladı. Yıldız, besinlerin çeşitli kimyevi değişikliklere uğramaları ve yabancı maddelerle kotamine olmalarının sağlığa zararlı hale gelmesine sebep olabileceğini ifade etti. Kanserojen etkisi olan besinlerde ve sularda doğal halde bulunan nitrat ve nitritlerin, işlenmiş etlerde koruyucu amaçlı olarak da nitrit ve nitrat tuzları olarak kendini gösterdiğini kaydeden Yıldız, nitrit ve nitratın N-Nitros bileşiklerinin kanser riskini arttırdığını savundu.
Yıldız, raf ömrünün uzatılması, lezzet ve görünümlerinin değiştirilmesi amacıyla kullanılan bazı bileşikler ile renk vericilerin de kanser riskini arttırdığını, bu yüzden satın alınan gıdaların etiketlerinin iyi okunması gerektiğini söyledi
Yıldız, koyun keçi sığır tavuk etleri, hamburger, sade yağlı etlerden oluşan köfteler, sucuk, sosis, salam, tereyağı, iç yağı, yağda kızartılmış besinlerin, nitrit ve nitrat eklenmiş besinler ile doğrudan ateşte pişirilmiş etlerin tüketilmesinin kanser riski taşıdığını kaydetti.
Yanlış pişirme yüzünden besinlerde kanserden koruyucu vitamin kaybı ve kanserojenlerin oluştuğuna dikkat çeken Yıldız, ``Özellikle protein ve yağ içeriği fazla olan besinlerin direk ateş ile temas edilerek, dumanla tütsülenerek pişirilmesi kanser yapıcı unsunları artırır. Kızgın yağda kızartılmış besinleri çok tüketmek ve yağı yaktıktan sonra yemeklere katmak kanser riskini arttırır. Günlük diyetimizde sebze meyve ve kurubaklagillerin yeterince yer almaması ve paso tüketimimizin az olmasından dolayı bağırsakta birikip uzun süre kalan atıklar kanser yapıcı moleküler oluşturur. A, B, E, çinko ve selenyum, iyot, kalsiyum ile demir gibi minerallerin eksikliği de kanser riskini artırır" dedi.