POLİTİKA - 31 Mart 2012 Cumartesi 17:33

BAKAN EROОLU AFYONKARAHİSAR`DA

A
A
A
BAKAN EROОLU AFYONKARAHİSAR`DA

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar`da her üç kişiden ikisinin AK Partili olduğunu belirterek, gelecek seçimde bu oranı artırarak bütün belediyelere AK Parti bayrağını dikmek istediklerini söyledi.
AK Parti Afyonkarahisar Kadın Kolları 3. Olağan Genel Kurulu, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Gürdal Akşit`in katılımı ile yapıldı. Ticaret Borsası Sosyal Tesisleri`nde yapılan genel kurula Eroğlu ve Akşit`in yanı sıra, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel, AK Parti İl Başkanı Mehmet Zeybek, kadın kolları üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Genel kurulun açış konuşmasını yapan AK Parti Afyonkarahisar Kadın Kolları
Başkanı Fatma Akbaba, görev yaptığı 8 yıl boyunca sıkıntılar yaşadıklarını ancak çıraklıktan ustalık dönemine ulaştıklarını ifade ederek, "Davamıza olan sadakatimiz sayesinde bugünlere geldik. Asla gaflete düşmedik, zafer sarhoşluğuna düşmedik. Çıraklık döneminden ustalık dönemine böyle geldik. AK Parti bünyesinde bayan olarak görev yapma gururunu yaşadım. Görev yaptığım süre içerisinde her alanda kendisini hissettiren kadına pozitif ayrımcılıkla mücadele ettik" dedi.
Kadınların heyecanına şahit olduğunu ifade eden Akbaba, teşkilata üye yapmak için kapı kapı dolaştıklarını, ancak şimdi kadınların kendisinin gönüllü olarak üyelik için başvuruda bulunduğu belirtti. Akbaba, "Amacımız, teşkilat olarak 70 milyonun kendisini ev sahibi olarak hissetmesidir. Sessiz yığınların sesi olabilmek için yola çıktık. Kadınlarımızın sorunlarını çözmez için yola çıktık. Bu yol uzun ince ancak yürüyeceğiz. `Halka hizmet hakka hizmettir` düsturu ile hizmet vermek için çalışmalarımız devam
edecektir" diye konuştu.
"ÜÇ KİŞİDEN İKİSİ AK PARTİLİ"
Bakan Eroğlu da, Afyonkarahisar`daki çalışmalardan gurur duyduklarını ifade etti. Afyonkarahisar`daki her üç kişiden ikisinin AK Partili olduğunu belirten Bakan Eroğlu, "Her seçimde Afyonkarahisar`ın oy oranını yüzde 10 artırarak Türkiye ortalamasının yüzde 12 üzerine taşıdınız, ancak biz bunu yeterli görmüyoruz. Afyonkarahisar`da artık hedef yüzde 71, bütün belediyeleri AK Parti bayrağı ile donatacağız" dedi.
Eroğlu, 3. Olağan Genel Kurul`a Afyonkarahisar`ın AK Partili milletvekillerinin gelemediğini ancak onların selamını getirdiğini söyledi. Eroğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti`ndeki (KKTC) su projesiyle ilgili olarak da, "Asrın projesi olan su iletim projesinin ilk temelini attık. Bu gerçekten asrın projesidir" diye konuştu. Projenin 1.1 milyar lira olduğunu ifade eden Bakan Eroğlu, KKTC`nin 50-60 yıldır bu projeyi beklediğini, sonunda istedikleri suya kavuşacaklarını, bunun da kendisine nasip olacağını
belirterek, "Hayata geçecek olan proje ile yılda 75 milyon küp Kıbrıs`a su vereceğiz. Bu, asrın projesini 7 Mart 2014`te saat 12.59`ta açacağız. İşte fark bu. Muhalefet hayal bile edemez. Biz muhalefetin hayalinde bile göremeyeceği işlere imza atıyoruz. Bizden önce 47 şehir susuzdu, biz bunlara da su götürdük" şeklinde konuştu.
Türkiye`nin en büyük barajını Ermenek`te açtıklarını anlatan Bakan Eroğlu, şu anda Türkiye`nin en yüksek barajının ise Artvin`de olduğunu kaydetti. Ağaçlandırmada da dolu dizgin gittiklerini belirten Bakan Eroğlu, şöyle konuştu:
"Afyonkarahisar, Afyonkarahisar olalı böyle yatırım görmedi. Bazıları diyor ki Afyonkarahisar`da su yok. Afyonkarahisar`ın 2060 yılına kadar suyu var. Biz 80 yıl sonra bitecek olan Akdeğirmen Barajı`nı iki yılda yaptık. 16 yere arsenik arıtma tesisi kurduk. Afyonkarahisar`ı yemyeşil yapacağız. Afyonkarahisar Ege`nin yıldızı, muhteşem bir şehir olacak. Entegre spor tesisleri, hastaneler, yeni müze, Akarçay bunlar saymakla bitmez. Biz büyük düşünüyoruz. 2015 ve 2023`e kadar Afyonkarahisar hedeflerini ilan
ettik. Hedef 2023 Türkiye hazır, Afyonkarahisar hazır. Biz de sizlerin hizmetkarı olarak bizde hazırız. Bu kongrenin hayırlı olmasını temenni ediyorum."
"AK PARTİ`NİN ARDINDA KADINLAR VAR"
AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Gürdal Akşit ise, 3. Olağan Genel Kurul`un AK Parti`nin kuruluşunun 10. yılına denk gelmesinin mutluluk verici olduğunu berterek, "Başbakanımızın ardından hedeften hedefe koşuyoruz. Nitekim sloganımız da `durmak yok yola devam` şeklinde. Kadın kollarımız bizim partimizin durmadan dönen çarkı ve partiyi harekete geçiren bir yapılanma. AK Parti neden bu kadar başarılı, çünkü AK Parti`nin ardında kadınlar var, onların azmi var. Bu bir başarıdır. Çok hızlı bir şekilde
sizlerin sayesinde hareket ediyoruz. Biz öyle büyük bir teşkilatız ki üye sayımız 2 milyon 355 bine ulaşmış durumda. Bu sayıyı bulan başka bir sivil toplum örgütü yok. Bu da çok büyük bir onur, çok büyük bir güçtür. Bunun için hepinize teşekkür ederim" dedi.
Fatma Şahin`den sonra 400 bini aşan bir üye girişi yaptıklarını dile getiren Akşit, şöyle devam etti:
"Ben inanıyorum büyük kongreye kadar 2.5 milyonu bulacağız. Yüzde 15 hedefi konunca 3 milyon 800 bini bulacağımıza inanıyorum. Türkiye`deki kadın seçmen sayısı 25 milyon. İstediğimiz hedefte çok hızlı gittiğimize inanıyorum. 350 bin arkadaşımız gönüllülük esasına dayanarak çalışıyor. AK Parti bunu gerçekten hak eden bir parti. Kadının siyasetteki yolunu bu kadar açan başka hiçbir parti yok Türkiye`de. Ne mutlu bize ki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan`ın açtığı yolda biz kadınlar olarak ilerliyoruz ve
güçleniyoruz. Bizim güçlenmemizle de ülkemiz büyüyor ve gelişiyor. Bugün salona baktığımda gördüğüm nizam ve ilgi birçok partinin büyük kongrelerinde bile olmuyor. Biz kongrelerimizi olağan kongre olarak yapıyoruz ve itişme kakışma olmuyor. Olması gereken şekli ile biz bunu yapıyoruz. Ne mutlu bize. Başbakanımıza teşekkür etmekten başka bize bir şey kalmıyor."
AK Parti`nin kurucu üyelerinden birisi olduğunu anlatan Ak n projesidir" diye konuştu. Projenin 1.1 milyar lira olduğunu ifade şit, "Biz Afyon`dan yola çıktık. Hepimiz inanarak bu yola çıktık. Ben onun için bu kongreye gelmekten çok mutluyum. Bugün kadın kolları başkanı olarak burada olmaktan gerçekten mutluluk duyuyorum. Bugüne kadar çok emek veren arkadaşımız oldu. Son olarak Fatma Akbaba`ya ve arkadaşlarına özellikle teşekkür ederim. Şunu unutmamak gerekir ki, her koltuğa oturmak kadar kalkmak da var.
Fatma hanıma verdiği emeklerden dolayı teşekkür ederiz. Ellerine sağlık" dedi.
Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ise, AK Parti bayrağını kadın kollarında başarı ile 8 yıl sürdüren partililere teşekkür ederek, "Kadın Kolları Başkanımız Fatma Akbaba ile il başkanlığı ve belediye başkanlığı dönemimizde birlikte çalıştık. Her seçimden başarı ile çıktık. Bu başarıda kadın kollarımızın Afyon`umuzun her yerinde mutlaka emeği vardır. Bu pay sahiplerini kutluyorum. Bizim de kadınlarımıza verdiğimiz hanımlar lokali sözümüz vardı. Onu inşallah eski otogar alanımızda en güzel bir yeri hem bir
spor alanı hem bir park alanı hem de sırf kadınların kapalı spor aktivitesi yapabileceği bir yerin temelini atacağız" şeklinde konuştu.
AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Mehmet Zeybek de, partinin kuruluşundan bu yana omuz omuza çalıştıkları kadınların üçüncü olağan kongresini sevinçle yaşadıklarını söyledi. Hiçbir zaman kadın kolları teşkilatını kendilerinden ayrı görmediklerini belirten Zeybek, şimdiye kadar görev yapan herkese teşekkür etti.
Konuşmaların ardından seçime geçildi. Tek liste ile seçime giren Hatice Dudu Özkal, AK Parti Afyonkarahisar Kadın Kolları`nın yeni başkanı oldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Memişoğlu’ndan ‘Doğum koçluğu’ tepkisi: "Sağlıkla alakası olmayanlar başka şeyler telkin ediyor" Toplumda sezaryen oranlarının yüksekliğine dikkat çeken ve gebeyi doğuma hazırlayacak meslek grubunun ebeler olduğunu söyleyen İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Sezaryen oranlarımız toplam doğumda yüzde 60’ın, primer (ilk)sezaryen oranlarımız İstanbul’da yüzde 30’un üzerinde, sezaryen oranını hep beraber düşüreceğiz. Dünyanın en iyi sağlık hizmetini sunan sağlıkçılarız, doğum koçluğu diye bir şey yok, hayatında sağlıkla alakası olmayan insanlar başka şeyler telkin ediyorlar. Bu işi ebeler yapıyor, bu konuda toplumun farkında olmasını bekliyoruz” dedi. Doğumların neredeyse tamamını ebelerin gerçekleştirdiği, yaşanabilecek bir olumsuzluk durumunda kadın doğum uzmanlarının müdahale ettiği Esenler Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde 21-28 Nisan Ebeler Haftası dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi. Programa İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Esenler Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Yüksel Özdemir ile sağlık sektöründen yöneticiler ile hastane personeli katıldı. Programda Dünya Sağlık Örgütü’ne göre anne bebek sağlığı açısından sezaryen oranının yüzde 15’i geçmemesi gerektiği belirtilirken son yıllarda sezaryen oranlarındaki yükselişe dikkat çekildi. Anne adaylarının mümkün olduğunca normal doğumu tercih etmesi için Sağlık Bakanlığı’nın büyük çaba gösterdiği belirtilirken Esenler Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin 2023’te yüzde 9’luk primer sezaryen oranıyla İstanbul’da en düşük primer sezaryen oranına sahip hastane olduğu aktarıldı. Programda konuşan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Memişoğlu, doğum koçluğu konusunda açıklamalarda bulundu, gebeleri psikolojik ve bedensel olarak doğuma hazırlayacak meslek grubunun ebeler olduğunu aktardı. “Primer sezaryen oranları yüzde 30 bandının üzerinde" Türkiye’nin sağlık alanında çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini söyleyen İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Sağlık sektörü kıymetini bilmemiz gereken çok değerli bir sektör, Covid’de, depremlerde, afetlerde de gösterdik. Bizler dünyanın en iyi sağlık hizmetini sunan sağlıkçılarız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde özellikle son 20 senede sağlıkta dünyaya örnek teşkil etmiş büyük değişimlere, başarılara imza atmış bir teşkilatız. Bugün Türk toplumunun 3 tane büyük riski var. Bunlardan bir tanesi; kilo, hareketsizlik, ikincisi bağımlılık sigara, kötü alışkanlıklar, üçüncüsü maalesef doğurganlık oranımızın düşmesi. Diyeceksiniz ki ‘Hocam nasıl bir risk bu’, bugün anlaşılamaz çünkü bugün Türkiye nüfusu genç sayılıyor. Primer sezaryen (annenin ilk sezaryen doğumu) oranı maalesef İstanbul’da da Türkiye’de de çok yüksek, neden? Sezaryen bir ameliyat tekniğidir. Maalesef ülkemizde yüzde 60’ın üzerinde doğumların büyük oranının sezaryen ameliyatıyla yapıldığını görüyoruz. Bugün primer sezaryen oranları yüzde 30 bandının üzerindeyse bunu düzeltmek hepimizin, boynumuzun borcu. Bize, sağlıkçılara düşen primer sezaryen oranını minimize etmemiz, bunu hep beraber düşüreceğiz, çok net söylüyorum” şeklinde konuştu. “Doğum koçluğu diye bir şey yok ki ebenin işi zaten o" Gebelik sürecinde kadınları doğuma hazırlayacak meslek grubunun ebeler olduğunu belirten İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok net söylüyorum; doğum koçluğu diye bir şey yok ki ebenin işi zaten o, hayatında sağlıkla alakası olmayan insanlar başka şeyler telkin ediyorlar. Topluma bunu net söylüyorum; bu işi ebeler yapıyor, ebeler Türkiye’de bu işi en iyi yapan meslek grubu. Gebeyi takip edecek, onu doğuma psikolojik, bedensel olarak hazırlayacak meslek grubu ebelerdir. Ebelerimiz dünyanın en iyi, yetenekli ebeleridir. Ebeler Haftası’nda bu konuda toplumun farkında olmasını bekliyoruz. Ebelerin doğumun esas mimarları olduğunu, onların eşliğinde yapılması gerektiğini ve sezaryenin bir ameliyat olduğunu bir daha belirtmek istiyorum. Her türlü alt yapı imkanımız hem kamuda hem özel sektörde var, bugün bu hastanede suyla doğum yapılabiliyor. Bugün bu hastanede her hamilenin ayrı odası gerektiği zaman lohusa odasından müdahale imkanına kadar her türlü imkan var. Sezaryen oranlarımız toplam doğumda yüzde 60’ın üzerinde, primer sezaryen oranlarımız İstanbul’da yüzde 30’un üzerinde. Maalesef farklı faktörler, etkiler de var, bu çocuk ve doğum sayısının düşmesine sebebiyet veriyor. Toplumun sağlıklı kalabilmesi için beslenme, bağımlılık veya hareket konusunda toplumu geliştirmemiz, kendimize bakmamız gerekiyor. Koruyucu hekimliğin çok önemli olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Kanser taramalarından çocuk bebek takiplerimize kadar sistemimizde hepsinin alt yapısı var. Bugün aşılanma dediğiniz zaman aşı konusunda Türkiye çok büyük yol kat etti. Hem diyetisyen hem psikoloğun olduğu hem de kanser taramaların yapıldığı aile ve sağlıklı yaşam merkezlerine gitmelerini, danışmalarını sağlıklarını kaybetmeden değerini bilmelerini bekliyoruz” “2023 yılında İstanbul’da en düşük primer sezaryen oranına sahip hastane olduk” Normal doğumun önemine vurgu yapan ve ebelerin bu süreçte büyük görev üstlendiğini aktaran Esenler Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Yüksel Özdemir, “Ebelik mesleği dünyanın en kutsal ve en eski mesleklerinden biridir, bir insanın dünyaya geliş anına şahitlik eden ebeler, doğum anında annelerin en büyük destekçisidirler. Kutsal ve önemli olan ebelik mesleğinin bugün olduğu gibi yarın da aynı öneme sahip olacağından hiçbir şüphemiz yoktur. Fedakar ebelerimizin haftasını tebrik ediyorum. Hastanemiz 2017 yılında anne dostu hastane unvanı almış olup o günden bugüne binlerce annemizin normal doğum kararı alamsına vesile olmuştur. 2023 yılında hastanemiz yüzde 9’luk primer sezaryen oranıyla İstanbul’da en düşük primer sezaryen oranına sahip hastanedir” dedi. ‘Suda travay’ halk arasındaki adıyla suda doğum olarak bilinen yöntemin İstanbul’da uygulandığı tek devlet hastanesi olan Esenler Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ndeki program, en çok doğum yaptıran ebelere de teşekkür belgesi takdim edilmesi ve pasta kesimiyle sona erdi.
Bolu Bolu Belediyesi “Doğa Etkinlikleri” 8 Mayıs’ta Başlıyor Bolu Belediyesi tarafından “Bilmeyen, görmeyen kalmasın” sloganıyla düzenlenen doğa etkinlikleri 8 Mayıs’ta başlıyor. Bu yıl 4 ilçede gerçekleşecek ücretsiz etkinlikler için başvurular alınmaya başlandı. Doğa gezilerine yeni bir rota daha ekleyen Bolu Belediyesi, Seben, Kıbrıscık, Mudurnu ve Göynük ilçelerine günü birlik etkinlikler düzenleyecek. 18-65 yaş arası dileyen herkesin katılabileceği gezilerde katılımcılar ilçe merkezlerini gezme hem de Kıbrıscık Dağ Evleri, Seben Solaklar Kaya Evleri, Mudurnu Tarihi Çarşı ve Göynük Çubuk Gölü gibi tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri yerinde görme şansı elde edecekler. “Bilmeyen, görmeyen kalmasın” sloganıyla gerçekleşecek ücretsiz etkinliklerin ilki 08 Mayıs 2024 Çarşamba günü yapılacak ve 01 Aralık 2024 tarihine kadar her hafta Çarşamba ve Perşembe günleri devam edecek. Bolulu doğa ve yürüyüş severler etkinlik günleri saat 09.00’da Bolu Belediyesi önünden hareket edecek araçlarla etkinliğe katılıp, saat 17.00’de dönüş yapacaklar. Katılımcıların her türlü ulaşım, yiyecek-içecek ihtiyaçları Bolu Belediyesi tarafından karşılanacak. Gezilerde bölgeye hâkim rehberler kafileler halinde katılımcıları gezdirerek, ilçelerin doğası ve tarihçeleri hakkında bilgiler verecek. Etkinlik başvuruları başladı Bolu Belediyesi günü birlik doğa etkinlikleri için başvuru almaya başladı. 18-65 yaş arasında olan ve seyahat yasağı bulunmayan herkes hafta içi mesai saatleri arasında Bolu Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü’ne gelerek, etkinliğe katılmak için bireysel başvuru yapabilirler.
Tokat Tokat’taki EYT mağduru Aydın: “Ücret bordrosu verilmediği için emeklilik hakkımı kaybettim” 1998-1999 eğitim-öğretim döneminde Tokat’ta ücretli öğretmenlik yapan İlker Aydın, sigorta başlangıcı olmadığı için Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) statüsüne geçemedi. Erbaa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü o dönemde Aydın’ın ücretli öğretmen olarak çalıştığını kabul etse de maaş ve ücret bordrosunu vermediği için emekli olamıyor. Tokat’ta yaşayan 50 yaşındaki İlker Aydın, 1998-1999 eğitim-öğretim döneminde Erbaa Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı Hacı Fatma Uslu İlköğretim Okulu’nda ücretli öğretmenlik yaptı. İddiaya göre bu süre zarfında sigorta girişi yapılmayan Aydın, bu nedenle EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) statüsüne geçemedi. Durumu araştıran Aydın, aynı dönemde ücretli öğretmenlik yapan arkadaşı Yeliz Ünal Özlü’nün ilçe milli eğitim müdürlüğünden aldığı ücret bordrolarını SGK’ya bildirerek emekli olduğunu öğrenince, kendisi de benzer belgeyi almak için başvuruda bulundu. İlçe milli eğitim müdürlüğü, Aydın’ın o dönemde çalıştığını kabul ettiğini belirterek öğrencilere verdiği ders notlarını vermesine rağmen bilinmeyen bir sebeple ücret bordrosunu vermedi. Bu durumu hukuki mücadeleyle çözmeye karar veren Aydın, banka dekontunu alması halinde emeklilik hakkı kazanabileceğini iddia ediyor. “Çalıştığımı kabul ediyor ama ücret bordromu vermiyor” İhlas Haber Ajansına özel açıklamalarda bulunan EYT mağduru İlker Aydın (50), “1998-99 eğitim-öğretim yılında Erbaa ilçesi Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Hacı Fatma Uslu İlköğretim Okulu’nda ücretli öğretmenlik yaptım. Aynı yıl benim gibi ücretli öğretmenlik yapan Erbaa Tapu Müdür Yardımcısı Yeliz Ünal Özlü, ilçe milli eğitim müdürlüğünden ücretli öğretmenlik yaptığına ilişkin ücret bordrolarını alarak SGK’ya verdiği için emekli oldu. Aynı yöntemi ben izlemek istediğimde de Erbaa Milli Eğitim Müdürlüğü o dönemde çalıştığımı kabul ediyor, hatta öğrencilere vermiş olduğum ders notlarını bana gönderiyor. Ancak ücret bordrosunu bana göndermiyor. Arşiv yönetmeliğinin 43. Maddesinde maaş ve ücret bordroları ilgili kurumda süresiz saklanır der. Bunu süresiz saklaması gerekiyor. Öğrendiğim kadarıyla da zaten maaş bordrolarım duruyor. Ama bana vermiyorlar” dedi. “1998 yılında devlet bizi sigortasız çalıştırmış” Her vatandaşın kanun önünde eşit olduğunu hatırlatan Aydın, “1998-99 eğitim-öğretim yılında ücretli öğretmenlik yaptığıma ilişkin Erbaa Milli Eğitim Müdürlüğü ücret bordrolarımı verirse ben de SGK’ya vereceğim. SGK’da bordroları inceleyecek ve beni emekli edecek. Mağduriyetim de giderilmiş olacak. Belli ki devlet bizi 1998-99 eğitim-öğretim yılında sigortasız çalıştırmış. Ama arkadaşımı da sigortasız çalıştırmış. Arkadaşım Yeliz Ünal Özlü ücret bordrolarını aldığı için SGK’da ona hakkını verdi. Ben de hakkımı istiyorum. Anayasanın 10. Maddesinde her vatandaş kanun önünde eşittir der. Ben de anayasanın bana vermiş olduğu o hakkı talep ediyorum. Devlet kurumları arkadaşım Özlü’ye nasıl hizmet ettiyse ben de devletimden aynı hizmeti istiyorum. Erbaa Milli Eğitim Müdürlüğünden maaş ve ücret bordromu alırsam ben de EYT’li olacağım. Şunu da belirtmek istiyorum ki arşiv yönetmeliğiyle ilgili durumu da belirterek CİMER’e ilçe milli eğitim müdürlüğünü şikâyet ettim. Müdürlükte cevabında ücret bordrolarını ekte gönderdik diyor ama yine bakıyorum ki öğrencilerime vermiş olduğum ders notlarını gönderiyor. Devletin kurumu devleti kandırıyor” diye konuştu.