YEREL HABERLER - 03 Nisan 2012 Salı 10:02

"ÇANTANIZ GÖRÜNÜYORSA ARACINIZ HEDEF OLABİLİR"

A
A
A
"ÇANTANIZ GÖRÜNÜYORSA ARACINIZ HEDEF OLABİLİR"

Bursa Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik (TDP) Şubesi, otomobil içinden çalınan çanta, bilgisayar ve cep telefonu gibi değerli eşyaların çalınmasına karşı vatandaşları örneklerle uyardı. Emniyet gönderdiği yazıda, "Çantanız görünüyorsa aracınız hedef olabilir" dedi ve kayıtlara geçen 4 hırsızlık mağdurunun ifadelerine yer verdi.
TDP`nin geçen ay başlattığı bilgilendirme projesi kapmasında vatandaşlar, araçtan çalınan çanta, bilgisayar ve cep telefonu hırsızlıklarına karşı dikkatli olunmasını istedi. Emniyet tarafından 280 bin kişinin adresine gönderilen e-mailde, ulaşımda kullanılan araçların bazen kötü niyetli kişilerin hedefi haline gelebildiğine dikkat çekilerek, özellikle araç içerisinde görünür vaziyette bırakılan değerli eşyaların kısa sürede hırsızlar tarafından çalınabildiği belirtildi. 280 bin kişinin adresine gönderilen yazıda hırsızlık mağdurlarının ifadelerine de yer verildi.
KAZA SÜSÜ VEREREK ARACINDAKİ ÇANTAYI ÇALDILAR
11 Ekim 2011 tarihinde Hale R. isimli bir vatandaşın ifadelerine yer verilen e-mailde, dolandırıcıların yoğun olarak kullandığı bir yöntem anlatıldı. Trafikte seyir halinde iken arkadan gelen bir başka aracın kendisine çarptığını söyleyen Hale R. emniyetteki ifadesinde, "Trafikte giderken arkamdan bir araç hafifçe aracıma vurdu. El frenini çektim ve durdum. Arkamdaki arabadan da bir erkekle bir bayan indi. Hemen özür dilemeye başladılar. Beraberce arabama baktık ve herhangi bir hasar göremeyince tekrar özür dileyerek araçlarına bindiler. Ben de aracıma bindim ve hareket ettim. Yaklaşık 1 dakika sonra yan tarafa bırakmış olduğum çantama baktım, yerinde yoktu. Aracımda hasar olmadığı için bana vuran aracın plakasını da almadım. Muhtemelen bu şahıslar beni kandırıp çantamı çaldılar. Polis merkezine gittiğimde bu olayın dolandırıcıların kullandığı bir yöntem olduğunu öğrendim. Müracaatta bulundum ve şikayetçi oldum" dedi.
ARACIN CAMINI KIRARAK BİLGİSAYARI ÇALDILAR
Arabasıyla markete giren ancak çıktığında aracının camının kırık olduğunu gören Yusuf T. polise verdiği ifadesinde, "Arabamla eve giderken eşim aradı. Marketten almam gereken bazı siparişler verdi. Yolumun üstündeki marketin yan tarafındaki sokak içerisine aracımı park ederek markete girdim. Hemen geleceğim için de ön koltuktaki bilgisayar çantasını ve cep telefonumu orada bıraktım. Döndüğümde aracımın kelebek camı kırılmış ve bilgisayar çantamla telefonum çalınmıştı. Bütün önemli evraklarım o çantanın içindeydi. Hemen gidip şikayetçi oldum. Ertesi gün polis tarafından çantamın bulunduğu haberi geldi. Bilgisayarım gitmişti fakat evraklarım elime geçti" dedi.
KIRMIZI IŞIK MAОDURU
Aracıyla seyir halinde iken kırmızı ışık yandığını ve aniden otomobilinin kapısının açıldığını gören Mahmut Z., "Aracımla seyir halinde iken kırmızı ışıkta durdum. O anda yanımdaki kapı açıldı ve kim olduğunu göremediğim bir şahıs yan koltukta bulunan çantamı aldı ve gözden kayboldu. Nerden geldiğini ve ne tarafa gittiğini bile göremedim. Her şeyim o çantanın içindeydi. Hemen bağırarak yardım istedim ama kimse oralı bile olmadı. Bu duyarsızlık beni çok üzdü. Polis ekipleri gelince olayı anlattım ve şikayetçi oldum" dedi.
ALIŞVERİŞE GİDİNCE OTOMOBİLDEKİ BİLGİSAYARI ÇALDILAR
Hafta sonu ailesiyle birlikte alışverişe giden Aysel H. aracını otoparka bırakıp gittiğini ancak geri geldiğinde araçtaki bilgisayarının çalındığını söyledi. Aysel H., "Hafta sonu ailemle alışverişe çıkmıştık. Aracımızı otoparka park edip büyük bir avm`nin içine girdik. yaklaşık 2 saatlik bir gezinti ardından eve dönmek için aracımın yanına döndüğümde gördüğüm manzara bizi çok üzmüştü. Aracımın arka koltuğuna bıraktığımız laptop çantamızı almak için hırsız camımızı kırarak laptopu almıştı. Etrafta kimsenin görmemesi çok ilginçti. Gelen polis ekiplerinden öğrendim ki hırsızlar küçük metal bir aletle ve sessizce olayı gerçekleştiriyorlarmış. Bir daha görünür vaziyette aracımda eşya bırakmamayı acı bir tecrübeyle öğrenmiş oldum" dedi.
Örnekler verildikten sonra hırsızlıklarla karşılaşanların yapması gerekenler e-mailde anlatıldı. Aracın kısa süreli de terk edilmesi halinde bile kapı ve camların mutlaka kapatılması gerektiğini vurgulayan polis, değerli eşyalar, çanta ve cüzdan içinde bile olsa araç içinde görünür vaziyette bırakılmaması uyarısında bulundu. Kırmızı ışıkta ya da trafik yoğunluğu dolayısıyla bekleme yapıldığında dahi araçların kapılarının kilitli tutulması gerektiğini vurgulayan polis, geceleri araçları park ederken aydınlık yerlerin seçilmesini istedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."