YEREL HABERLER - 04 Nisan 2012 Çarşamba 14:16

MANİSA`DA TÜRK POLİS TEŞKİLATI`NIN 167. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ ETKİNLİKLERİ

A
A
A
MANİSA`DA TÜRK POLİS TEŞKİLATI`NIN 167. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ ETKİNLİKLERİ

Türk Polis Teşkilatı`nın 167. kuruluş yıldönümü Manisa`da düzenlenen çeşitli ektinlikler kutlanmaya başlandı.
Manisa İl Emniyet Müdürlüğü, Türk Polis Teşkilatı`nın kuruluşun 167. yıldönümü nedeniyle ilk olarak Vali Halil İbrahim Daşöz`ü makamında ziyaret etti. Ziyarette İl Emniyet Müdürü Yunus Çetin`in yanı sıra, emniyet müdür yardımcıları da katıldı. Ziyarette Çetin, emniyet teşkilatının 167 yıllık süreç içerisinde kendisi geliştirdiği ve dünyada parmakla gösterilen bir kuruluş haline geldiğini söyledi. Vali Daşöz ise, emniyet teşkilatının Türk tarihinde köklü ve en eski geçmişe sahip olan bir kurum olduğunu belirterek, ``Türk Emniyet Teşkilatı artık dünyada saygı duyulan bir kurum haline geldi. Bu bizim için sevindirici bir durum. İlimizde de huzur, güvenliğin sağlanması anlamında emniyetimiz başarılı işler yapıyor`` dedi. Konuşmaların ardından İl Emniyet Müdürü Çetin, Vali Daşöz`e 167. yılın anısına çini bir tabak hediye etti. Vali Daşöz`ün ziyaretinin ardından İl Emniyet Müdürlüğü Teşkilatı Şehitler İlköğretim Okulu`nun bahçesindeki Atatürk`ün büstüne çelenk sundular. Çelen sunma törenine MHP`li Manisa Belediye Başkan Yardımcısı Nursel Ustamehmetoğlu`nun yanı sıra daire müdürleri, sivil toplum örgütleri de katıldı. Törende ayrıca Manisa Polis Emeklileri Derneği`de Atatürk büstüne çelenk sundular. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı`nın okunmasının ardından konuşla yapan İl Emniyet Müdürü Çetin, Cumhuriyetin ilanından itibaren polis teşkilatının personel, araç, gereç ile teknik ve taktik bakımından teşkilatlarından birisi haline geldiğini söyledi. Konuşmasında çağdaş polisliğin tanıtımını da yapan Çetin, ``Teşkilat olarak başarılarımızı devam ettirmek için, halkımızın güven desteğine ihtiyacımız olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Çünkü günümüzde çağdaş polislik, yakalanan suç oranı ile değil, halkla geliştirilen ilişkilerin niteliği, halka verilen güven duygusu ve suçu önleme sorumluluğuna halkın katılımını sağlama oranı ile ölçülür`` diye konuştu. Konuşmasında son olarak mesai arkadaşlarına seslenen Çetin, ``Unutmayınız ki, Türk milleti kendine samimi, dürüst ve fedakarca hizmet edenleri hiçbir zaman unutmaz. Milletimizin sevgisi, bizim için her türlü maddi değerin üzerindedir. Sizden ricam, bu sevgiyi kazanmak için elinizden geleni yapın`` diye konuştu.
POLİS ŞEHİTLİОİNE KARANFİL BIRAKTILAR
Konuşmanın ardından İl Emniyet Müdürü Çetin, beraberindeki emniyet mensuplarıyla birlikte toplu halde hatıra fotoğrafı çektirdi. Çelenk sunma törenin ardından emniyet mensupları polis şehitliğini ziyaret ettiler. Polis Şehitliğinde İl Müftü Yardımcısı Şakir Kırgız, dua etti. Ardından şehitliğe karanfil bırakıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”