POLİTİKA - 05 Nisan 2012 Perşembe 14:34

BAŞBAKAN ERDOОAN `YENİ TEŞVİK SİSTEMİNİ` AÇIKLADI

A
A
A
BAŞBAKAN ERDOОAN `YENİ TEŞVİK SİSTEMİNİ` AÇIKLADI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren yeni teşvik sisteminin uygulanacağını belirterek, yeni sistemle cari açığın azaltılması amacıyla ithalat bağımlılığı yüksek olan ara malı ve ürünlerin üretiminin artırılmasının, en az gelişmiş bölgelere sağlanan yatırım desteklerinin artırılmasının, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesinin, destek unsurlarının etkinliğinin artmasının hedeflendiğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Yeni Bina`da düzenlediği basın toplantısında `yeni teşvik sistemini` açıkladı. Yeni teşvik sisteminin, hükümetin uygulamaya koyacağı 4`üncü teşvik sistemi olacağını belirten Erdoğan, "2003, 2006 ve 2009 yıllarında da dönemin ihtiyaçlarını gözeterek teşvik sistemini yeniledik, ayrıca belli dönemlerde kısmi teşvikleri uygulamaya koyduk" dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye ekonomisinin, hükümetleri döneminde son derece dinamik, güvenli ve istikrarlı bir yapı sergilediğini bildirerek, 2002 sonundan itibaren, küresel krizin en ağır seyrettiği 2009 yılı hariç olmak üzere Türkiye ekonomisinin sürekli büyüme kaydettiğini söyledi. Erdoğan, "230 milyar dolardan devraldığımız gayri safi milli hasıla, 9 yılda 3 kattan fazla artış göstererek, 2011 sonunda 772 milyar dolara yükseldi. 36 milyar dolardan devraldığımız ihracat 135 milyar dolara, 27 milyar
dolardan devraldığımız Merkez Bankası rezervi 91 milyar dolara ulaştı. Kronik enflasyonda, işsizlik oranlarında ve faizlerde tarihi seviyelerde düşüş kaydettik" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, "AB tanımlı borç stokunun milli gelire oranı, görevi devraldıklarında yüzde 74 seviyesinde iken, bugün yüzde 39`a düştü, kamu net borç stokunun milli gelire oranı 2002 yılında yüzde 61,5 iken, bugün yüzde 22 oldu. Ekonomideki büyümenin, ekonominin geldiği noktanın görülmesi açısından, yatırımlar özellikle önem arz ediyor" dedi.
"TEŞVİKLERİN ÖLÜ DOОMASINA MAHAL VERMEDİОİMİZ GİBİ, SUİİSTİMAL EDİLMESİNE DE ASLA MÜSAADE ETMEDİK"
Başbakan Erdoğan, 2002 yılında, toplam yatırım miktarının 59 milyar lira iken, 2011 sonunda bu miktarın, yaklaşık 5 kat artışla 283 milyar lira olduğunu bildirerek, konuşmasında şunları kaydetti:
"Özel sektörün yatırımları da, 43 milyar liradan 235 milyar liraya yükseldi. Yatırımlardaki bu ciddi artış, 9 yıldır Türkiye`ye hakim olan güven ve istikrarın bir neticesidir. Bugün artık yatırımcı önünü görebiliyor, siyasete güveniyor, devlete güveniyor ve ayağını yere sağlam basarak ilerliyor. Hiçbir konuda yap-boza izin vermiyoruz. güven var istikrar var. Aldığımız kararların arkasında sağlam duruyor, böylece ekonominin tüm aktörlerinin ufuklarını net olarak görebilmelerini sağlıyoruz. Elbette, bu 9
yıllık süreçte, uygulamaya koyduğumuz teşvikler de, yatırımların bu oranda artmasına katkı sağladı. Biz, geçmiş hükümetler dönemlerinde olduğu gibi, belli bölgelere, belli zümrelere, belli çevrelere değil, tüm Türkiye`ye hitap edecek bir teşvik anlayışını hakim kıldık. Teşviklerin ölü doğmasına mahal vermediğimiz gibi, suiistimal edilmesine de asla müsaade etmedik. 9 yıllık süreçte, günün şartlarına, ulusal ve küresel ekonominin seyrine göre, teşvik sistemini yeniledik. Yeni ihtiyaçları, yeni şartları
özellikle gözettik, küresel ekonomideki gelişmelere ve krizlere göre teşvikleri yeniledik, sürekli müteyakkız olduk ve yeni gelişmelere uyum sağladık."
"BÖLGELER İLE İLLER ARASINDAKİ GELİŞMİŞLİK FARKLARINI BU SİSTEMLE DAHA DA İNDİRECEОİZ"
Bugün açıklanacak teşvik sisteminin de, aynı şekilde yeni şartların, yeni ihtiyaçların, ulusal ve küresel ekonomideki yeni gelişmelerin ışığında hazırlanmış bir teşvik sistemi olduğunu anlatan Erdoğan, küresel kriz sürecinde yüzde 8,5 gibi rekor bir seviyede büyüyen, krizde işsizliğini düşüren, krizde ihracatını artıran, güçlü, dirençli, sağlam bir ekonomi için hazırlanmış bir teşvik sisteminin açıklandığını hatırlattı. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2023`e yürüyen bir ülke olarak, bu yeni teşvik sistemi, inanıyorum ki Türkiye genelinde yatırımı daha da özendirecek, üretim, istihdam, ihracat noktasında Türkiye`yi çok farklı bir boyuta taşıyacaktır. Önceki teşvik uygulamalarında olduğu gibi, bu teşvik uygulamasında da inşallah hedeflerimizi tutturacağız. Bütün bunların ötesinde, bölgeler arasındaki, iller arasındaki gelişmişlik farklarını bu sistemle daha da indireceğiz."
Erdoğan, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren yeni teşvik sisteminin uygulanacağını belirterek, yeni teşvik sistemiyle, cari açığın azaltılması amacıyla ithalat bağımlılığı yüksek olan ara malı ve ürünlerin üretiminin artırılmasının, en az bölgelere sağlanan yatırım desteklerinin artırılmasının, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesinin, destek unsurlarının etkinliğinin artması ve kümelenme faaliyetlerinin desteklenmesinin amaçlandığını söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Ormanlık alanda gezintiye çıkan 3 genç mahsur kaldı, ekipler seferber oldu Bursa’nın Orhangazi ilçesinde dağlık arazide gezintiye çıkan ve dere kenarında mahsur kalan 3 genç, ekiplerin yaklaşık 3 saatlik çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, Orhangazi’ye bağlı Sölöz mahallesi ile Bayırköy yolu üzerinde dağlık bir bölgenin içinde yer alan vadide meydana geldi. Alınan bilgilere göre, motosikletler ile Sölöz köyüne gelen Beyzanur A., Ali K., Ahmet Arda Ş. isimli 3 genç, yanlarına hiçbir koruyucu ve güvenlik malzemesi almadan yaya olarak ormanlık alanda gezintiye çıktı. Geldikleri yerden yaklaşık 1 kilometre uzaklaşan ve orman içindeki vadide yollarını kaybeden 3 genç, 112’den yardım istedi. Gençlerin bulunduğu bölgeye ihbar üzerine ilk olarak Orhangazi İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri sonrasında ise çok sayıda AFAD, JAK ve itfaiye personeli sevk edildi. Sölöz Mahallesi ile Bayırköy Mahallesi arasındaki yol üzerinden başlatılan çalışmayla ekipler yaklaşık 500 metre mesafeden aşağı indi. Yoğun akan bir derenin karşı tarafından yerleri tespit edilen 3 genç, ilk olarak derenin karşı tarafına alındı ve sonrasında ekiplerinde yardımı ile yukarı çıkarıldı. 3 saatlik bir çalışma ile mahsur kaldıkları yerden alınan ve sağlık durumları iyi olduğu öğrenilen gençler daha sonra yol üzerinde hazır bekletilen sağlık ekipleri tarafından tedbir amacıyla Orhangazi Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Elazığ Eğitmeninden ’astroloji’ vurgusu, ’medyum’ yanılgısı Astrologların medyum olarak görüldüğünü, astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık gibi yanlış bilginin geldiğini ifade eden astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, astrolojinin, M.Ö. 4000’li yıllara dayandığını söyledi. Astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, gökyüzü bilimi ve astroloji hakkında toplumda doğru olarak kabul edilen yanlışlar konusunda açıklamalarda bulundu. Öztürk, astrolojinin, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalı olduğunu kaydetti. Özellikle astrologların, medyum, falcı ve cadı olarak tanımlanmasının yanlış olduğunu ifade eden Öztürk, yaşam koşullarını, hayat kalitesini ve yaşamın sürdürebilirliği için evrenle sürekli bağlantı halinde olunması için insanlara, astrolojiyi araştırma ve öğrenme önerilerinde bulundu. ’’Gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı’’ Astrolojinin tarihsel gelişimine değinen astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, ’’Astrologlar medyum olarak görülüyor. Batıya göre doğu tarafında astroloji hiç gelişmemiş. Astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık geliyor. Bizim yaşadığımız toplumda bizlere çok garip bir gözle bakılıyor. Batıda astroloji, bir ilim bir bilim olarak kabul edildi ama doğuda bu şekilde değil. Astroloji, haram bir şey olarak görülüyor. Aslında astroloji, Kur’an’da da geçen, fizikte de kanıtlanmış ve matematik hesapları ile ortaya çıkan bir bilim dalıdır. Astroloji, M.Ö. 4000’li yıllara dayanan, en büyük gelişimini İslamiyet sayesinde gerçekleştiren bir bilim dalıdır” dedi. Astrolojinin yıldızları inceleyen gökyüzü bilimi olduğunu belirten Öztürk, “Biz de uzman astrologlarımız gibi sürekli, depremleri, heyelanları, doğa olaylarını, insanların ruh halini ve hastalıklarını anlatıyorlar. Astroloji, yalan değildir. Astroloji, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalıdır. Örneğin, pandemi döneminde balık burcu dolunayı etkisi altındaydı. Balık burcu astrolojide sağlık demektir. Pandemi döneminde balık burcu dolunayı komple Türkiye ve dünyanın sağlığını derinden etkiledi. Depremlerin hepsi önceden gökyüzünde biliniyor. Çünkü gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı” şeklinde konuştu. ’’Evrenin hareketleri bizi etkiler’’ Astrolojinin araştırılması ve doğru bilinmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Bizim yaşam koşullarımız, hayat kalitemiz ve yaşamımızı sürdürebilmemiz için evrenle sürekli bağlantı halinde olmamız gerekmektedir. Evrenin hareketleri bizim günlük hayatımızı, duygularımız, düşüncelerimizi, ruh halimiz ve sağlığımızı çok derinden etkiler. Astrolojiyi, araştırmaktan öğrenmekten çekinmeyin. Astroloji, bir fal değildir veya medyumlarla alakalı bir şey değildir. Astroloji tamamen yıldız bilimidir, gökyüzü ile alakalıdır. İnsanlar, astrolojiyi araştırmaya, öğrenmeye daha çok meylederse doğuda da batıda da astroloji hayatımızın her alanında kolaylıklar sağlayacak bir ilimdir” diye konuştu.
İstanbul Galatasaraylı Sporcular Derneği’nin dayanışma yemeği düzenledi Galatasaraylı Sporcular Derneği, birlik ve beraberlik mesajı vermek adına dayanışma yemeği düzenledi. Şişli’de bir otelde düzenlenen organizasyona, Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen ve oyuncular ile davetliler katıldı. Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Bu gece, futbolla ilgili önümüzdeki çok önemli maçlarda bütün camianın bir arada olduğunu göstermek için yapılan bir gecedir. Galatasaray Kadın Futbol Takımı’nın da bu hafta sonu maçı var. Kazandıkları takdirde ilk kez şampiyon olacaklar ve direkt Şampiyonlar Ligi’ne katılacaklar. Takımın bu maçı kazanmasını istiyoruz" dedi. Nazifoğlu, konuşmasının ardından Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas’a, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy’a, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar’a, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan’a, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen’e ve oyunculara desteklerinden ötürü plaket takdim etti.