YEREL HABERLER - 06 Nisan 2012 Cuma 15:57

ÇİNE ÇAYINDA BALIK KATLİAMI DEVAM EDİYOR

A
A
A
ÇİNE ÇAYINDA BALIK KATLİAMI DEVAM EDİYOR

Büyük Menderes Nehri`nin en büyük kolu olan Çine Çayı`nda on gün önce yaşanan toplu balık ölümlerinin ardından alınan önlemler de soruna çare olamadı. Konunun gündemden düşmesini fırsat bilen işletmelerin zeytin karasularını çaya bırakması nedeniyle binlerce balık telef oldu.
Büyük Menderes havzasına hayat veren Büyük Menderes Nehri`nin en büyük kolu olan Çine Çayı`nda 25 Mart`ta yaşanan toplu balık ölümlerinin ardından yine bildik manzaralar ortaya çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar`ın talimatıyla tam donanımlı denetim ekiplerinin bölgeye sevk edilmesi ve DSİ tarafından çaydaki su seviyesinin yükseltilmesinin ardından Çine Çayı`nda normale dönen doğal yaşam fırsatçı işletmeler yüzünden kısa süre sonra yeniden kötü günlerine döndü.
Konunun gündemden düşmesi nedeniyle akşam karanlığından faydalanan işletmelerden salınan zeytin karasuyunun çayı kirletmesi sonucu havasız kalan binlerce öldü.
Ölmek üzere olan balıkları ise çevre sakinleri torbalara doldurarak evlerine götürdü. Balıkçılar tarafından havasızlıktan ölmek üzereyken yakalanan 1,5 metre uzunluğunda 40 kilo ağırlığındaki yayın balığı görenleri şaşırttı.
Güvenlik güçlerinin kendilerini balık avlarken yakaladığında ceza kestiğini ancak katliama neden olan zeytinyağı fabrikalarına bir şey yapılmadığını iddia eden Sait Atak, "Zeytin suyunu bıraktıklarında her sene böyle katliam oluyor. 10 yıldır burada balık tutuyorum. Her sene bu manzaraları görüyorum. Geçen hafta bundan daha beter oldu. Bize kızıyorlar ama fabrikalara kimse bir şey yapmıyor. Güzelim balıklar burada telef olup gidiyor. Bu akşam yakaladığımız yayın balığını elle veya oltayla yakalamak
mümkün değil. Balık bu büyüklüğe en az 20 yılda geliyor. Balıklar şu an canlı. Hava alamadıkları için hepsi kıyıya vuruyor. Sabaha kadar da ölüyorlar" dedi.
CEZALAR GÖSTERMELİK
Caydırıcı cezalar kesilmediği için fabrikaların fırsat buldukça kaçak olarak sularını Çine Çayı`na salmaya devam ettiğini anlatan Atak, şunları söyledi: "Her sene geliyorlar burada göz boyuyorlar. Fabrikalara 2-3 bin TL ceza kesiyorlar. Ondan sonra denetimi bırakıyorlar. Yaşım 37, 15 yıldır Çine Çayı`na balık tutmak için gelirim ama son 10 yıldır burada yaşanan katliamı başka yerde görmedim. Zeytin suyundan oksijensiz kalan balıklar zehirlenip ölüyor."
Balıkların zehirlenmeden değil kirli suda oksijensiz kalarak öldüğünü iddia eden Salih Çalık da, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zeytinyağı fabrikasından suları saldıkları için sudaki oksijen kayboluyor. Oksijen olmayınca balıkta nefes almak için su yüzüne çıkıyor. Temiz hava bulamayan balıklar ölerek karaya vuruyor."
İş dönüşü Çine Çayı`nda balık toplayan vatandaşlarla karşılaştığını ifade eden Ahmet Mücahit Sayış ise, olayı şöyle anlattı: "Fabrikalar zeytin kara suyunu saldığı için balıklar ölmüş. Karşılaştığım manzara felaket. Toplu katliam gibi bir şey. İnsanlar çaydan ölmüş veya ölmek üzere olan balıkları topladı. Torbalara koyup evlerine götürdü. Yeniyor mu yenmiyor mu biz de bilmiyoruz. Akşamdan beri insanlar saatlerdir torba torba balık toplayıp evine götürüyor. Böyle şeyler olmasın istiyoruz. Bu canlılara yazık
günah"
Çine Çayı`nda 25 Mart`ta yaşanan toplu balık ölümlerinin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar`ın talimatıyla Aydın İl Müdürlüğü`ne bağlı tam donanımlı denetim ekipleri bölgeye gelmişti. Balık ölümlerinin önlenmesi için ilk etapta DSİ 21. Bölge Müdürlüğü`nce baraj kapakları açılarak çayın debisinde artış sağlanmıştı. 5 teknik ekip tarafından arazide kirlilik tespiti ve giderilmesi çalışmaları yapılarak, Çine Çayı havzasındaki tüm zeytinyağı fabrikaları denetim altına alınmıştı. Mevcut
zeytinyağı tesislerinin çevresel etkilerinin analizi ile yeni kurulacak tesislerin ekolojik ve sosyoekonomik olarak planlanmasına yönelik Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Güney Ege Kalkınma Ajansı tarafından ortak proje hazırlanmıştı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Başkan Sekmen; "Yerli üretimi güçlendireceğiz" Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Tortum ve Uzundere ilçelerinde incelemeler yaptı, "Her mahallemize dokunmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz" dedi. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede "AK Parti Erzurum İl Başkan Yardımcımız Halil Ergün ve AK Parti Tortum İlçe Başkanımız Hasan Yazıcı kardeşlerimle Tortum ilçemizin Kale Mahallesi’nde yürüttüğümüz çalışmaları yerinde inceledik. Devam eden hizmetlerimizi adım adım takip ederken, kıymetli hemşehrilerimizle de hasbihâl eyledik. Her fırsatta hemşehrimizin yanında olmayı, onların taleplerini dinlemeyi ve gönül gönüle yol yürümeyi en büyük vazife kabul ediyoruz. Erzurum’umuzun her köşesine hizmet götürmek, her mahallemize dokunmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz" dedi. Büyükşehir Belediyesinin iştiraklerinden ÇETAŞ A.Ş. bünyesinde, Uzundere’de kurulan ÇETAŞ Fidan Üretim Merkezini de gezerek incelemelerde bulunduklarını vurgulayan Başkan Sekmen, " Bu topraklar; emekle yoğrulmuş, alın teriyle değer kazanmış ve geleceğe umut taşıyan en kıymetli varlıklarımızdandır. Tarımın ve üretimin olduğu her yerde bereket, emek ve gelecek vardır. Yerli üretimi güçlendiren, toprağı yeniden umutla buluşturan bu kıymetli çalışmada emeği geçen tüm mesai arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul 2026’da 25 bin tıp kongresi turisti ile 100 milyon dolar kazanacak İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Başkanı Şekib Avdagiç, "ICVB olarak İstanbul’un ‘kongre turisti lobicisiyiz’. Tıp kongrelerini bir şehre kazandırmak, dünyanın her yerinde çok prestijli kabul edilen bir faaliyet. Paydaş çalışmalarımızla İstanbul, 2026’da 25 bin tıp kongresi turisti ile 100 milyon dolarlık bir geliri garantiledi" ifadelerini kullandı. İstanbul Ticaret Odası’ndan (İTO) yapılan açıklamaya göre İstanbul, küresel kongre pazarında büyük ivme kazanırken, kent sağlık turizminden sonra tıp kongreleriyle de öne çıkıyor. 2026 yılı, büyük ölçekli uluslararası tıp kongreleriyle İstanbul’a rekor getirecek. ICVB’nin paydaşlarıyla birlikte yaptığı çalışmalarla 25 bin tıp kongresi turisti garantilenirken, 2026’da İstanbul’a diğer kongrelerle gelecek kongre turisti sayısının 2024’teki 48 bin rakamını geçmesi bekleniyor. İstanbul’da 2026’da gerçekleşecek tıp kongreleri, kentin gelecekte daha büyük organizasyonları çekme kapasitesini de güçlendirecek. 2026 yılında İstanbul’da özellikle tıp ve sağlık bilimleri alanında büyük çaplı uluslararası kongreler gerçekleşecek. "Kongre turistinin harcaması 4 bin doları buluyor" Açıklamada görüşlerine yer verilen İTO ve ICVB Başkanı Şekib Avdagiç, "Tıp kongreleri kongre turizminin en üst segmenti. 2026’da gelecek 25 bin üst düzey katılımcı yerel ekonomiye 100 milyon doların üzerinde bir katkı sağlayacak" bilgisini paylaştı. Avdagiç, "Cem Yılmaz’ın hafızalara kazınan ‘Doktor bu ne?’ repliğine yanıtı 2026’da İstanbul verecek: Doktor bu İstanbul" ifadelerini kullandı. Kongre turistlerinin harcamalarının klasik tatil turistine göre 3 - 4 kat daha fazla olduğunu ve kişi başı harcamalarının 4 bin doları bulduğunu hatırlatan Avdagiç, İstanbul’un bu kongrelerle yalnızca turizmde değil; bilgi ekonomisinde, akademik üretimde, Ar-Ge ekosisteminde ve uluslararası iş ağlarında da büyüyen bir merkez haline geldiğini belirtti. Şekib Avdagiç, "2026’da şehrimize gelecek yaklaşık 25 bin üst düzey katılımcı, İstanbul’un marka değerini doğrudan güçlendirecek, kongre sektöründe ise sürdürülebilir bir rekabet üstünlüğü oluşturacak. Kongre turistlerinin Türkiye’ye ve İstanbul’a duydukları hayranlık, bu deneyimi aileleri ve arkadaşlarıyla paylaşarak yeniden gelmeleri için de bir başlangıç oluşturuyor. Bu durum, kongre turizminin yüksek katma değerini açıkça ortaya koyuyor" değerlendirmesinde bulundu. "Her bir kongre, şehrimizin küresel rolünü daha görünür kılıyor" ICVB Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un bugün dünya sahnesinde kendi ligini oluşturan, çok katmanlı bir marka şehir konumuna yükseldiğini vurguladı. Avdagiç, şöyle devam etti: "2026 için kazandığımız büyük ölçekli uluslararası kongrelere, yalnızca birer organizasyon olarak bakamayız. Bunlar İstanbul’un küresel itibarını ve stratejik konumunu güçlendiren yüksek etkili yatırımlar. Her bir kongre, şehrimizin bilim, inovasyon, sağlık, teknoloji ve ticaret alanlarındaki küresel rolünü daha görünür kılıyor. Bizim için temel amaç, İstanbul’un sahip olduğu benzersiz marka gücünü küresel pazarlarda daha da büyütmek ve şehrimizi dünyanın ilk tercih edilen toplantı destinasyonlarından biri haline getirmek." İstanbul’da 2026’da büyük çaplı 4 tıp kongresi düzenlenecek İTO’nun açıklamasında İstanbul’un dünyanın en önemli küresel kongre birliği olan Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği (ICCA) tarafından ilk kez yayınlanan "2024 yılı tıp bilimleri toplantıları için dünyadaki en iyi 8 şehir" listesinde 8’inci sırada yer aldığı hatırlatıldı. 2026 yılında İstanbul’a üst düzey profesyonelleri getirecek prestijli ve büyük çaplı uluslararası 4 tıp kongresi şunlar: 22-25 Nisan 2026’da düzenlenecek Asya Pasifik Karaciğer Çalışmaları Derneği Bilimsel Toplantısı’na (APASL) 2 bin 500 katılımcı bekleniyor. Avrupa Alerji ve Klinik İmmünoloji Akademisi Kongresi (EAACI), 12-15 Haziran 2026 tarihleri arasında 6 bin 500 katılımcıyı ağırlayacak. Dünya Buiatri Kongresi (WBC), 3 bin katılımcı ile 6-10 Eylül 2026’da gerçekleştirilecek. Dünya Kulak Burun Boğaz Kongresi’ne (IFOS), 9-13 Eylül 2026’da 10 bin üst düzey profesyonel katılacak. ICVB son 3 ayda 3 kongre kazandırdı İstanbul Ticaret Odası ve ICVB’nin yaptığı çalışmalar sonucunda, son 3 ayda İstanbul’a 2027, 2028 ve 2030 yılları için 3 uluslararası büyük çaplı kongre kazandırıldı. Son 3 ayda İstanbul’a kazandırılan kongreler şunlar oldu: Avrupa’nın en prestijli kongrelerinden biri olan 6 bin katılımcılı Avrupa Klinik Beslenme Kongresi (ESPEN 2027). Dünyanın en büyük derneklerinden Uluslararası Pediatrik Onkoloji Derneği’nin (SIOP) 2028 yılı kongresine 3 bin katılımcı bekleniyor. İsmi açıklanmak istemeyen dünyanın en önemli uluslararası tıp derneklerinden birinin 2030 yılı küresel kongresi 3 bin katılımcı ile İstanbul’a kazandırıldı.