GENEL - 07 Nisan 2012 Cumartesi 17:21

"ACİL SERVİSLERDE BRANŞ HEKİMLERİNİN ÇALIŞTIRILMASI YANLIŞTIR"

A
A
A
"ACİL SERVİSLERDE BRANŞ HEKİMLERİNİN ÇALIŞTIRILMASI YANLIŞTIR"

Van Hakkari Tabip Odası Yönetim Kurulu, branş hekimlerinin acil servislerde çalıştırılmasının malpraktisleri ve hukuki sorunları artıracağını açıkladı.
Van Hakkari Tabip Odası`ndan yapılan açıklamada, pratisyen hekimlerin aile hekimi olmasının tüm ülkede pratisyen hekim açığı ortaya çıkardığı belirtildi. Aile hekimi istihdamını önceleyen sağlık politikasının özellikle il ve ilçe hastanelerinin acil servislerinde hekim açığı meydana getirdiği belirtilen açıklamada, "Acil servislerin yükü acil uzmanlarının ve diğer uzman doktorların omuzlarına binmiştir. Van ilimizde acil serviste vardiya ile çalışan 21 hekimden 16 tanesi aynı günde aile hekimi olmuştur.
Beş hekim ile bölgenin şu an için tek hastanesi konumundaki Bölge Hastanesi`nin acil sistemi dönmeyeceği için nöbetler psikiyatri, fizik tedavi, cildiye gibi acil hastayı yıllardır görmeyen uzmanlara yazılmaya başlanmıştır. Bu sıkıntı ilçe hastanelerinin acil servislerinde de mevcuttur. Afet, kaza gibi olağanüstü hallerde bir hekim kendi branşı dışında da hizmet edebilir, ancak durum normale döndüğünde uzmanlık alanının dışında hizmet istenmesi hem bilimsel hem de hukuki olarak doğru olmamaktadır. Bu
sıkıntının mecburiyetten kaynaklandığı söylemi de kabul edilemez bir durumdur. Çünkü aile hekimliğine geçişin bu kadar hızlı olması, binlerce aile hekimi oluşturulması, aynı gün acil servisten 16 doktorun çekilmesi böyle bir sıkıntının habercisiydi. Planlama önceden, bu sıkıntılar düşünülerek yapılmalıydı. Acil servisin yerine atama yapılmadan 21 doktordan bir günde 5 doktora düşülmesi mantığını anlamakta güçlük çekiyoruz" denildi.
"Acil servislerde yıllardır acil hasta görmeyen bir fizik tedavi doktorunun yanlış bir tanı ve tedavi koyması halinde bunun sorumlusu hekim mi, yoksa hekimi acil serviste görevlendirenler mi olacaktır" denilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
"Tüm hekimlere mesleki sigorta zorunluluğu getirilmiş olmasına rağmen, bu sigorta her hekimin uzmanlık alanına göre yapılmıştır. Uzmanlık alanı dışındaki malpraktislerin sorumluluğunu, görevlendirmeyi yapanlar almayacağına göre sıkıntıyı gene uzmanlar yaşayacaklardır. Sonuç olarak acil servislerde acil uzmanlarının ve acillerde yetişmiş pratisyen hekimlerin dışında uzman doktor çalıştırılması ciddi sorunları beraberinde getirecektir. Halkımıza `acil serviste uzman çalıştırıyoruz` gibi yanlış yorumlanacak
açıklamalardan da kaçınılması gerekmektedir. Afet sonrası yeterince sıkıntılar çekmiş olan Van ilimiz başta olmak üzere bu sorunun akılcı ve bilimsel yollardan çözümlenmesi, acil servislere bir an önce hekim atamalarının yapılması beklentimizdir. Hakkari ve Van gibi illerde bizler mecburi hizmetin kısalması, özlük haklarının daha özendirici hale getirilmesini beklerken, sorunların daha karmaşık hale gelmesi bölgenin, kurumun ve halkımızın faydasına değildir."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.