GENEL - 14 Mayıs 2019 Salı 13:55

Doç. Dr. Özen’in “Şizofrenik Ben” kitabı okuyucuyla buluştu

A
A
A
Doç. Dr. Özen’in “Şizofrenik Ben” kitabı okuyucuyla buluştu

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Ölçme ve Değerlendirme Ana Bilim Dalı Başkanı Doç.

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Ölçme ve Değerlendirme Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yener Özen’in, yayın hayatına yeni kazandırmış olduğu, “Şizofrenik Ben” (Şizofreni Psikolojisi) ve “Türk Milli Kültüründe Kimlik ve Değerler Psikolojisi” isimli kitapları okuyucularla buluştu.


Travmatik Ben (Travma Psikolojisi) isimli kitabının ardından, yeni psikoloji kitabı olan “Şizofrenik Ben” ve Kimlik ve Değerler Psikolojisi isimli kitaplarıyla, Türkiye’nin tanınmış Psikoloji ve Çocuk Eğitimi yazarlarından olan Doç Dr. Yener Özen’in okuyucu dünyasına kazandırmış olduğu 20. eseri olarak kitapçı raflarında yerini almış oldu.


En son yayımlanan Şizofrenik Ben kitabı ile ilgili bilgi veren, Doç.Dr. Yener Özen, “Şizofreni “Psikiyatrinin büyük bir muammasıdır.” (Pichot). Şizofreninin 1950’lere kadar gerçek anlamda bir tedavi yapılanması yoktu. Sinir hastalıkları arasında sayılıyordu ve sahiplerine kısaca “deli” deniliyordu. Şizofrenler her şeyi şimdiki zamanda algılıyorlar. Bu aslında güzel değimli; Psikoterapinin en önemli ilkesi de “şimdi ve burada” değimli? O zaman şizofrenler niye “deli” olsun; hayatın esas ilkesini yaşamış olmuyorlar mı? Yani mektup yazmıyorlar, telefon açmıyorlar; berber, hamama, dişçiye gitmiyorlar diye onları zorla sürükleyerek tımarhaneye götürmek neyin nesi? Aslında şizofren hasta, zarif kanatlarıyla duvarda gezinen dört mavi istiridye. Gördüğünüz sanmaz; onlar gerçekten görür. Onların gördüğünü bizler


Görmüyoruz diye mi onlar psikozlular? Ya bizler neyiz?


Bizler “Cinnetin eşiğinde, ölümün kıyısında, iflasın ucunda, delirmenin tam dört yol ağzındayım usta Bekleyemiyorum usta, acele et?... Azrail canımı çeker; burada park yasak. ”diyen Hasan Uğur Gür gibi ya da önce şizofren denilip sonra Nobel Ekonomi Ödülü verilen John Nash gibiyiz. Sahi kim deli, kim akıllı? Evet, bu kitapta bunun cevabının birazını bulacaksınız." dedi.


Travmatik Ben isimli kitabı hakkında konuşan, Doç. Dr. Yener Özen; “Psikolojik travma güçsüzlerin felaketidir. Kurban, yaşadığı travmadan kaynaklanan ezici bir kuvvet tarafından çaresiz bir hale getirilir. Bu kuvvet doğaya ait olduğunda, afetten söz edebiliriz. Kuvvet başka bir insana ait olduğunda ise, vahşetten söz edebiliriz. Travmatik olaylar insanlara kontrol, bağ kurma ve anlam duygusu veren olağan davranış sistemlerini altüst eder. Travmatik olaylar nadir olduklarından değil, tersine insanın hayata olağan uyumunu altüst ettiği için olağan dışıdır. Sıradan talihsizliklerin tersine, bizi genellikle hayata ya da beden bütünlüğüne yönelik tehdit, şiddet veya ölümle yüz yüze bırakır. İşte bu çalışma, insan hayatının her aşamasında yakinen karşılaştığımız psikolojik bir durum olan travmaya dair en kapsamlı çalışmalardan biri.” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da film sahnelerini aratmayan şüpheli-polis kovalamacası kamerada Aksaray’da polisin şüphe üzerine kimlik kontrolünden geçirmek istediği 2 şahıs, ekipleri görünce yaya olarak kaçmaya başladı. Polis ve şüpheliler arasında yaşanan film sahnelerini aratmayan kovalamaca anları kameraya yansıdı. Şüpheliler kısa sürede yakalanırken, yağma suçundan 13 yıl 10 ay hapis cezası bulunan şüpheli, polis memurlarına “Neden kovalıyorsunuz?” diye kızıp, “Suç makinesiyim, firarım” diye de itiraf da bulundu. Edinilen bilgiye göre, Coğlaki Mahallesi’nde devriye atan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri durumundan şüphelendiği 2 şahsı kimlik kontrolünden geçirmek istedi. Şüphelilere yaklaştıkları anda polisi fark eden 2 şahıs geri dönerek yaya olarak kaçmaya başladı. Şüphelilerin kaçmasıyla birlikte asayiş ekipleri de peşine düşerken, müstakil evlerin bahçelerine girerek diğer sokaklara kaçan şüpheli ve polisler arasında kovalamaca yaşandı. Kameraya da yansıyan kovalamacada ekiplerin durumu emniyet haber merkezine anonsla bildirmesi üzerine bölgeye çok sayıda takviye ekip sevk edildi. Siren seslerinin yankılandığı mahalle, sevk edilen ekiplerle birlikte adeta abluka altına alarak şüphelilerin mahalleden çıkmasını önledi. Bir süre yaşanan kovalamaca ve arama çalışmasında şüpheliler polis ekiplerince aynı mahallede yakalandı. Yakalanan H.A.M. (23) isimli şahıs önce polis memurlarına “Neden kovalıyorsunuz?” diye kızdı, sonra da “Suç makinesiyim, firarım” diye itiraf da bulundu. Şahın yapılan Genel Bilgi Taramasında (GBT) yağma suçundan arandığı ve hakkında 13 yıl 10 ay kesinleşmiş hapis cezası olduğu belirlendi. Gözaltına alınan H.A.M. ve kaçtığı arkadaşı E.M.M. (27) ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürülürken olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca tahkikat başlatıldı.