ÇEVRE - 03 Temmuz 2023 Pazartesi 10:13

Bisikletle Fransa’dan Erzincan’a yolculuk

A
A
A
Bisikletle Fransa’dan Erzincan’a yolculuk

Fransa’dan bisikletle yola çıkan Fransız çift, yaklaşık 6 bin kilometre yolu pedal çevirip kat ederek Erzincan’a ulaştı.

Fransa’dan bisikletle yola çıkan Fransız çift, yaklaşık 6 bin kilometre yolu pedal çevirip kat ederek Erzincan’a ulaştı.


Fransa’da yaşayan ve bisikletlerini alarak mayıs ayında çıktıkları turlarının rotasına Erzincan’ı da ekleyen Roxy ve Tommy çifti Refahiye ve Kemaliye ilçelerinde güzel anlar yaşadılar. Doğa ve bisiklet tutkunu Fransız çift, İpsala Sınır Kapısından Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra tarihi ve turistik il ve ilçeleri bisikletle gezerek Sivas üzerinden Kızıldağ’ı aşarak Erzincan’a ulaştılar. Refahiye ve Kemaliye’de bir süre mola veren Roxy ve Tommy çifti Türk vatandaşlarla hemhal oldular.


Türkiye üzerinden İran’a oradan Orta Asya’ya gideceklerini Avustralya’da bisikletle dünya turunu tamamlayacaklarını İHA muhabirine aktaran Roxy ve Tommy çifti, seyahatlerini şöyle anlattılar:


“Son birkaç haftadır Türkiye’nin doğusunda, dağlık kesimde bisiklet sürüyoruz. Bu yolculuktan önce bisikletçi olmadığımız için önce mevcut en düz yolları arıyorduk. Sonunda, zamanla ve kilometrelerle birlikte gerçekten keyif almaya başladık. Bu kadar ağır bisikletlerle tırmanmak zor, evet, ama yokuş aşağı inmek çok ödüllendirici. Bu muhteşem manzaraya ek olarak, saçlarda rüzgâr ve kaynaklardan gelen taze içme suları ve ikramiyeyi vurursunuz. Türkiye’de günlük hayatımız sayısız güzel karşılaşmalar, çay molaları ve uzun öğle yemeği şekerlemeleriyle doludur. Mevcut sıcak hava dalgasıyla birlikte, genellikle sabahları çok erken uyanır ve yolda yalnızca çobanlarla karşılaşırız. Sabahın sonunda, kahve/çay molası için sistematik olarak duruyoruz ve şafaktaki zorlu uyanıştan kurtulmak için iyi bir şekerleme yapıyoruz.”


“Kapadokya’dan sonra doğuya hedef belirledik”


Fransız Roxy ve Tommy çifti gördükleri güzergâhlar hakkında notlar alarak vlog hazırladıklarını kaydederek, “Güzel Kapadokya’da iki gün geçirdikten sonra kendimize yeni bir hedef belirledik: Türkiye’nin doğusunu geçerek Erzincan, Erzurum şehirlerine ulaşmak. İlk plan bu değildi: Van Gölü’nün daha güneyine geçerek ülkeyi geçmek istedik. Ne yazık ki, eğer İran’a devam etmek istiyorsak, yolumuzdaki İran vizesini alabileceğimiz son kasabanın daha kuzeydeki Erzurum olduğunu çok geç anlayacağız. Yaklaşık 8 gün bisiklet, iniş ve çıkışlar 2000 metre rakımda geçmektedir. Yol açısından bakıldığında, güzergahta çok fazla seçenek yok, vadileri geçerek Batı’yı Doğu’ya bağlayan, adına layık tek bir yol. İyi haber şu ki, bizim için mükemmel olan bir metre genişliğinde büyük bir acil durum bandına sahip! Bu sekiz gün boyunca her şeyi verdik! Türkiye’nin çok dağlık bir bölgesi olan inişin tadını çıkarmadan önce hemen her gün sabah 04.30’da 1000 metrelik yükseklik kazanımını tırmanmak için uyanmak.


Yoldaki bir diğer nimet de Erzurum’a giderken Sivas’ta rastladığımız Couchsurfing oldu. Genç bir Türk tren sürücüsü olan Hasan, bizi evinde çok sıcak karşıladı ve çamaşır yıkamamızı teklif etti.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.