ÇEVRE - 18 Aralık 2025 Perşembe 08:02

Erzincan’da aracın motor bölmesine sıkışan kediyi itfaiye ekipleri kurtardı

A
A
A
Erzincan’da aracın motor bölmesine sıkışan kediyi itfaiye ekipleri kurtardı

Erzincan’da park halindeki bir aracın motor kısmına sıkışan kedi, itfaiye ekiplerinin dikkatli müdahalesi sonucu sıkıştığı yerden çıkarılarak, kurtarıldı.


Aracını park ettiği yerden almaya giden sürücü, ön kaputtan seslerin geldiğini duydu. Kaput kapağını kaldıran sürücü, motor kısmına kedinin sıkıştığını anlayınca durumu itfaiyeye bildirdi.


İhbar üzerine kısa sürede olay yerine ulaşan itfaiye ekipleri, büyük bir dikkat ve özenle yürüttükleri kurtarma çalışmasıyla kediyi sıkıştığı yerden zarar vermeden çıkardı. İtfaiye ekipleri tarafından karnının doyurulduğu öğrenilen kedi, doğal yaşam alanına salındı.



Erzincan’da aracın motor bölmesine sıkışan kediyi itfaiye ekipleri kurtardı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Koyun otlatma cinayetinin şüphelileri baba-oğul yakalandı Kayseri’nin Hacılar ilçesinde iddiaya göre koyun otlatma meselesinden dolayı çıkan ve 1 kişinin hayatını kaybettiği olayın şüphelileri baba ve oğul polis ekipleri tarafından yakalandı. Edinilen bilgiye göre, Karpuzsekisi Mahallesi 22. Cadde’de bulunan arazide meydana gelen olayda, iddiaya göre koyun otlatma meselesi yüzünden 2 grup arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışmanın büyümesi üzerine S.Y. (36) yanındaki silah ile ateş açtı. Açılan ateş sonucu 3 kişi yaralanırken, ihbar üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalede Ethem T.’nin hayatını kaybettiği belirlenirken, oğlu ve yeğeni de yaralandı. Yaralılar ambulansla Kayseri Şehir Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Çevrede geniş güvenlik önlemi alan polis ekipleri de inceleme yaptı. Ekiplerin, olayın ardından kaçan şüpheli S.Y.’yi yakalamak için çalışmaları sürerken, olay esnasında S.Y.’nin yanında bulunan A.S. ekipler tarafından gözaltına alındı. Öte yandan, Ethem T.’nin hayatını kaybettiği silahlı kavga olayında diğer yaralıların hastanedeki tedavisi sürerken, iddiaya göre cinayetin işlendiği kavganın sebebinin koyun otlatma meselesinden çıktığı öğrenildi. Olayın ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Kom Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından yapılan ortak çalışmalar sonucunda tespit edilen şüpheli şahısların yakalanmasına yönelik gerçekleştirilen operasyonda olayı gerçekleştiren S.Y. (36) ve olayın gerçekleşmesinde yardımcı olan oğlu S.S.Ç. (17) olayda kullanılan ruhsatsız tabanca ile birlikte yakalandı. Yakalanan baba-oğul adli makamlarca tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
İstanbul Silahlı saldırıda hayatını kaybeden Ünsal Bahçeci son yolculuğuna uğurlandı Bakırköy’de dün seyir halindeki araca düzenlenen silahlı saldırıda hayatını kaybeden Ünsal Bahçeci son yolculuğuna uğurlandı. Bakırköy Yeşilköy Mahallesi Eski Havaalanı Caddesi’nde dün saat 09.00 sıralarında meydana gelen olayda, seyir halinde olan 34 NTZ 242 plakalı otomobile kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce silahlı saldırı düzenlenmiş Ünsal Bahçeci, kendisine isabet eden 2 kurşun sonucu ağır yaralanmıştı. Bahçeci, daha sonra kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti. Ünsal Bahçeci, için bugün Küçükçekmece Cennet Camii’nde ikindi namazına müteakip cenaze düzenlendi. Cenaze törenine Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Bahçeci’nin ailesi katıldı. Ailesi ve sevenleri göz yaşına boğuldu. Cenaze kılınan namazın ardından Küçükçekmece’de bulunan Şenlikköy Mezarlığı’na defnedildi. Cenaze namazı sonrası konuşan acılı baba Kerim Bahçeci, "Benim oğlum işinde gücünde olan, namazında niyazında, dürüst, genç, çalışkan, hiç kimseye bir kötülüğü olmayan çok iyi bir çocuktu. Ben kendi oğlum diye söylemiyorum ama inanın çok iyiydi, herkese yardım ederdi. Bu çocuk niye böyle oldu anlayamıyorum, niye yaptılar bunu bilmiyoruz. Düşmanı var mı yok mu onu da bilmiyoruz, hiçbir şeyden haberimiz yok. Plakasız silahlı motorla gidiyorlar, motorlara bir çeki düzen verilmesi lazım. Hiç mi görmüyor polisler, niye ilgilenmiyorlar. Oğlumun cep telefonlarını bulmuşlar fakat çantasız gezmezdi, çantaları yok. Yurt dışına giden, pasaportu olan bir çocuktu, devamlı da çantasında para olan bir kişiydi. Ne oldu bilmiyoruz. Çeçenistan’dan bile arkadaşları geldi, sporcu, öğrenci bir çocuktu, iyi bir insandı. Allah rahmet eylesin diyeceğim, bu inşallah kanı yerde kalmaz, katil yakalanır" dedi.
İstanbul Hamas siyasi lideri Kemal Ebu Avn: "İsrail’in hedefi sadece Gazze değil" Hamas’ın siyasi liderlerinden ve şehit Yahya Sinvar’ın özel kalem müdürü Kemal Ebu Avn, Gazze’deki son durum ve bölgedeki siyasi gelişmelerle ilgili yaptığı değerlendirmede İsrail’in hedefinin yalnızca Filistin olmadığını belirterek, İsrail’in gözünün Türkiye dahil bölgedeki birçok ülkede olduğunu söyledi. Başakşehir’de Filistin İletişimciler ve Medya Derneği’nce (FİMED) düzenlenen basın toplantısında konuşan Kemal Ebu Avn önemli açıklamalarda bulundu. Gazze’deki son durumu ve bölgedeki siyasi gelişmeleri değerlendiren Ebu Avn, İsrail’in hedefinin yalnızca Filistin olmadığını belirterek, İsrail’in gözünün Türkiye dahil bölgedeki birçok ülkede olduğunu söyledi. Türk halkını kardeş olarak gördüklerini ifade eden Ebu Avn, "İslam dünyasının seçkinlerinden ve Türk halkının seçkinlerinden oluşan bu güzide toplulukla bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Türk halkının bu seçkinleri, bugün mevcut olan en güçlü silahları temsil etmektedir. Bunlar, askerî silahlardan geri kalmayan medya gücüdür. Çünkü âlimlerin ve düşünürlerin büyük çoğunluğu, bu zor şartlar altında medyanın çok güçlü bir silah olduğunu kabul etmektedir. Konuşmamın başında ayrıca, Filistin halkı için yaptıkları tüm hizmetlerden dolayı Türkiye’ye; halkına ve hükümetine teşekkür ediyorum. Özellikle Türkiye’nin ve Türk halkının, uzun bir zaman dilimi boyunca çok büyük bir emeği ve katkısı olmuştur. Türkiye, yaklaşık yedi asırdan fazla bir süre dünyayı yönetmiş, o dönemin en güçlü devleti olmuştur. Bu nedenle, Türk halkının gerek liderlik düzeyinde gerek bireyler olarak sergilediği tüm tutumları asla unutmuyoruz. Aynı şekilde Özgürlük Filosu’nda da Filistin uğruna yaklaşık 3 Türk vatandaşı şehit olmuştur. Bunlar ve benzeri birçok örnek vardır. Bu nedenle aramızdaki mesafeye rağmen, kendimizi Türk halkının ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz" diye konuştu. Kemal Ebu Avn, "Pek çok medya mensubu ve gazeteci, 7 Ekim’in İsrail işgali ile aramızdaki çatışmanın başlangıcı olduğunu zannetmektedir. Pek çok insan, Gazze’nin İsrail’e karşı savaşı başlattığını düşünmektedir. Oysa biz diyoruz ki savaşı başlatan Gazze değil, İsrail’dir. Üstelik bu savaş sadece Gazze’ye karşı değil, tüm bölgeye karşı başlatılmıştır. Netanyahu, 7 Ekim’den 17 gün önce Birleşmiş Milletler’de Nil’den Fırat’a uzanan "Büyük İsrail" haritasını kaldırarak gösterdi. Ve dedi ki: Bizim Ürdün’de, Suriye’de, Lübnan’da, Türkiye’de ve Suudi Arabistan’da topraklarımız var. Hatta Suudi Arabistan ve Mısır’da da toprakları olduğunu söyledi. Bunu, tüm dünyanın gözü önünde ve kulakları duyarak, büyük bir küstahlıkla dile getirdi. Bu nedenle, mücadelenin yalnızca İsrail ile Gazze arasında olduğunu sanmayın. Bizim kaderimiz, bu mücadelede savaşın ön cephesinde yer almak oldu" dedi. "Bizimle İsrail işgali arasındaki çatışma tarihinde stratejik bir dönüm noktası olmuştur" Konuşmasında İsrail’in bölgesel hedeflerine dikkat çeken Ebu Avn, "İsrail’in Lübnan’da emelleri vardır, Suriye’de emelleri vardır, Türkiye’de emelleri vardır, Mısır’da emelleri vardır; hatta Suudi Arabistan’da bile emelleri vardır. "İsrail toprakları Nil’den Fırat’a kadardır" dediklerinde, Fırat Nehri Türkiye’nin içinden geçmiyor mu? Bu da demektir ki siz de hedef alınıyorsunuz fakat mesele adım adım, birer birer ilerletilen bir süreçtir. Bizimle İsrail işgali arasındaki çatışma tarihinde stratejik bir dönüm noktası olmuştur. Ben, bunun hedef alınan ülkelerin çoğu için büyük bir fırsat olduğuna inanıyorum; bu çatışmada etkili bir rol üstlenmeleri için olayların kendilerine gelmesini beklememeleri adına İsrail’in Lübnan’a, Suriye’ye, Ürdün’e ve diğer ülkelere de Gazze’ye yaptığı gibi saldırmasını mı bekliyorlar. Bu gerçek, bilinçli ve derinlikli bir şekilde ele alınmalı, siyasi bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Ve bu kibirli düşmanla nasıl başa çıkacağımızı bilmeliyiz. İsrail, tüm İslam ülkelerine düşman devletler olarak bakmaktadır. Daha önce Pakistan’ı, Pakistan’daki nükleer reaktör üzerinden tehdit etmişti" ifadelerini kullandı. Sözlerine devam eden Ebu Avn, "İsrail’in New York’taki konsolosu, büyük bir küstahlıkla şunu söyledi: "Uluslararası güçler içinde Türk birliklerinin yer almasını kabul etmiyoruz çünkü Türkiye’yi bir düşman olarak görüyoruz." İşte onların Türkiye’ye bakışı budur. Ve bu bakış sadece Türkiye’ye yönelik değildir; Türkiye’ye, Pakistan’a, Afganistan’a bakışları böyledir; Suriye’ye, Mısır’a, Arap Yarımadası’na, Cezayir’e ve tüm Arap ve İslam ülkelerine bakışları aynıdır. Onları düşman olarak görüyorlar ve istedikleri anda üzerlerinde hakimiyet kurabileceklerini düşünüyorlar. Gazze’de yaptıklarını, bu ülkelerde de yapacaklardır. Allah’tan niyazımız, onların buna güç yetirememesidir" dedi. Amerikan arabuluculuğuyla gerçekleşen anlaşmaya değinen Kemal Ebu Avn, "Kısaca şunu söylüyorum: Gazze meselesi, Kudüs meselesi, Filistin meselesi sadece Filistin’in ya da Filistinlilerin meselesi değildir; bilakis bütün ümmetin meselesidir. Nasıl ki Gazze’nin kaderi bu mücadelenin mızrak ucu olmak olduysa, bu zulüm de uyanmazsak birçok komşu ülkeye yayılabilir. Allah korusun, bunun sonuçları çok kötü olur. Şimdi gelelim son anlaşmaya; Filistinliler ile İsrail işgali arasında, Amerikan arabuluculuğuyla gerçekleşen anlaşmaya. Trump’ın anlaşma kapsamında sunduğu, 20 maddeden oluşan belgeye. Bu belge harekete sunulduğunda durum son derece zordu. Evet deseniz sorun, hayır deseniz yine sorun vardı. Bu nedenle meselenin son derece hassas bir şekilde ele alınması gerekiyordu. Bu yüzden size şunu söylüyorum: Hareket ardı ardına toplantılar yaptı. Beşten fazla toplantı gerçekleştirildi; her biri yaklaşık altı saat sürdü. Sonunda hareket, bu belgede yer alan bazı maddeleri kabul ettiğine dair açıklama yaptı" açıklamalarında bulundu. "İsrail tarafı, Türkiye’yi arabulucu değil, düşman olarak görüyordu" İsrail’in anlaşmayı çok kez ihlal ettiğini belirten Kemal Ebu Avn, "Trump’ın 20 maddeden oluşan belgesinde, üzerinde çalışabileceğimiz maddeler vardı, üzerinde çalışamayacağımız maddeler de vardı. Bu nedenle anlaşma iki aşamadan oluştu. Birinci aşama; Hamas’ın elinde bulunan esirlerin teslim edilmesi ve Gazze’de bulunan İsrail askerlerine ait cenazelerin teslim edilmesiydi. Gerçekten de Hamas Hareketi, bu turda kendisinden talep edilen her şeye eksiksiz ve ciddi bir şekilde bağlı kaldı. Mücadelenin başından itibaren Hamas Hareketi, Filistin halkı ve tüm direniş güçleri, arabulucular arasında Türk halkının ya da Türk devletinin yer almasını talep etti. Ancak ne yazık ki Biden yönetimi ile Netanyahu hükümeti bunu kesin bir dille reddetti. Çünkü İsrail tarafı, Türkiye’yi arabulucu değil, düşman olarak görüyordu. Fakat Trump hükümeti döneminde, Türkiye’nin arabulucular arasına girmesi kabul edildi. Bu, gerçekte Filistin halkına ve direniş hareketlerine çok büyük bir destek sağladı. Aramızda sevgi, muhabbet ve güven bulunan bir devletin arabulucular arasında yer alması büyük önem taşıdı. Buna rağmen, direniş hareketleri anlaşmada yer alan tüm maddelere uymuş olmasına karşın, İsrail hükümeti bu anlaşmayı bin 400 fazla kez ihlal etti" ifadelerini kullandı. "Biz, Türk ordusunun Gazze Şeridi’nde bulunan uluslararası güç içerisinde yer almasında ısrarcıyız" Ateşkes döneminde 400 kişinin şehit olduğunu ifade eden Avn, "Bu süreçte yaklaşık 400 kişi şehit oldu; buna ek olarak, birinci aşamada şehit edilen 70 bin şehidin acısı da hala tazedir. Ayrıca binin üzerinde yaralı da vardır. Sadece ateşkes döneminde yaralananlar bunlardır; önceki dönemde ise yaklaşık yüz elli bin yaralı bulunmaktadır. Anlaşma kapsamında Refah Sınır Kapısı’nın gidiş ve dönüşe açılması kararlaştırılmıştı. Ancak İsrail, bugüne kadar Refah Kapısı’nı dönüşler için açmayı reddetmektedir. İnsanların Gazze’den çıkmasına izin veriliyor, fakat Gazze’ye tekrar dönmelerine izin verilmiyor. Biz, Türk ordusunun Gazze Şeridi’nde bulunan uluslararası güç içerisinde yer almasında ısrarcıyız. Çünkü Türk kardeşlerimizi, Filistin halkı için en güvenilir halklardan biri olarak görüyoruz. Bu konuda ısrarcı olundu. Bu nedenle Katar’daki toplantıdan, ne bu başlıkta ne de diğer başlıklarda maalesef olumlu bir sonuç çıkmadı. Toplantı neredeyse sıfıra yakın bir sonuçla sona erdi. New York’ta sorduğum bir soruda da belirttiğim gibi, bu mesele toplumsal bir duruşun ortaya konulmasıyla ilgilidir; bölgede toplumsal bir duruşun eksiksiz bir şekilde sergilenmesiyle ilgilidir. Biz buna bu şekilde bakıyoruz. Filistin’deki sorun, sadece Filistin’in sorunu değildir. Filistin’deki sorun, aslında bütün insanların sorunudur" dedi.
Antalya Başkan Vekili Özdemir: "Finike’nin ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalarımızı yapıyoruz" Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, Finike’de ziyaretlerde bulundu. Özdemir, portakal bahçesini gezerek ve üreticilerle bir araya geldi. Başkan Vekili Özdemir, Büyükşehir Belediyesi olarak Finike’nin öncelikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalar sürdürdüklerini söyledi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, Finike ziyareti kapsamında ilk olarak Finikeli üretici Salih Baysarı’nın portakal bahçesi ve portakal paketleme tesisini gezdi. Hasattan paketlemeye uzanan süreci yerinde inceleyen Büşra Özdemir, Finike portakalının bereketini, üreticinin gücünü ve bu toprağın değerini korumaya, desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Partililerle bir araya da gelen Büşra Özdemir, Muhittin Böcek’i iki gün önce ziyaret ettiğini belirterek, "Finikeli hemşehrilerine çok selamı var. Büyükşehir Belediyesi’nin Finike’de hayata geçireceği projeler kaldığı yerden devam ediyor. Finike’nin ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalarımızı yapıyoruz" dedi. "Ekiplerimiz Antalya’nın her noktasında büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdürüyor’’ Başkan Vekili Özdemir, Büyükşehir Belediyesi olarak Muhittin Böcek’in hayata geçireceği plan ve projeleri aksatmadan sürdürdüklerini belirterek, "Ekiplerimiz Antalya’nın her noktasında büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdürüyor. Finike’nin ihtiyaçları ve muhtarlarımızın talepleri doğrultusunda hizmetlerimiz tüm hızıyla sürecek" dedi.
Gaziantep Gaziantep’te 16 öğrenci icazet merasiminde hafızlık belgelerini aldı Gaziantep’te düzenlenen icazet merasiminde hafızlığını tamamlayan 16 öğrenci, dualar eşliğinde taç giyip hafızlık belgelerine kavuştu. İl Müftülüğüne bağlı Kur’an kurslarında öğrenim gören ve hafızlığını tamamlayan 16 kız öğrenci için icazet merasimi düzenlendi. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı Şahinbey Müftülüğü Nazire Eruslu Kur’an Kursunda düzenlenen merasim Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Merasimde, hafız öğrenciler de Kur’an-ı Kerim’den süreler okudu. Ardından kursların faaliyet ve başarılarını anlatan sinevizyon gösterimi katılımcılara izletildi. Açılış konuşmasını yapan İl Müftü Vekili Şakir Aktaş, hafızlık sürecinin önemine vurgu yaparak, hafız öğrencileri ve ailelerini tebrik ederek emeği geçen herkese teşekkür etti. Şahinbey İlçe Müftüsü Mehmet Arslaner de, "Hafızlığı bitiren öğrencilerimizin mutluluğuna ortak olduk. Nazire Eruslu Kur’an kursumuzda hafızlığını bitiren 16 öğrencimiz ile hazırlık eğitimini tamamlayıp hafızlık eğitimine başlayan 11 öğrencimiz için program düzenledik. Öğrencilerimize başarılar diliyor, onlara emek veren çok kıymetli kurs idaremize ve Kur’an kursu öğreticilerimize teşekkür ediyoruz" diye konuştu. İlahilerin seslendirildiği merasimde öğrencilerin gösteri ve sunumları sonrası hafızlığını bitiren öğrenciler ile hafızlığa yeni başlayan öğrencilere hediye takdimi gerçekleşti. Taç giyme töreninde duygusal anlar Merasimin en özel bölümü olan taç giyme anlarında, öğrencilerin aileleri sahneye çıkarak evlatlarına eşlik etti. Hafız kızlara, babaları tarafından hem taç giydirildi hem de güller takdim edildi. Protokol üyeleri de öğrencileri tek tek tebrik etti. 16 öğrenci hafızlık belgesini aldı İcazet merasiminde hafızlığını tamamlayan 16 öğrenciye belgeleri takdim edilerek hafızlık süreçleri resmen taçlandırıldı. Programda büyük bir coşku ve gurur yaşandı. Merasime, İl Müftü Vekili Şakir Aktaş, İl Müftü Yardımcısı Aziz Aktan, Şahinbey İlçe Müftüsü Mehmet Arslaner, okul müdürleri, Kur’an kursu öğreticileri, öğrenci velileri ve öğrenciler katıldı.