ÇEVRE - 26 Kasım 2025 Çarşamba 08:37

Kemaliye’nin sevimli kedisi ‘Tekir’ çeşme başı müdavimi oldu

A
A
A
Kemaliye’nin sevimli kedisi ‘Tekir’ çeşme başı müdavimi oldu

Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde çeşmeden su içen sevimli bir kedi, görenlerin dikkatini çekiyor. Mahalle sakinlerinin "Tekir" adıyla seslendiği kedi, yalnızca Cumhuriyet Meydanı’ndaki çeşmeden su içmesiyle ilçenin simgelerinden biri haline geldi.


Tekir’in çevrede bırakılan kaplardan ya da diğer su kaynaklarından su içmediğini söyleyen vatandaşlar, kedinin her gün düzenli olarak meydandaki çeşmeye gelip su içtiğini belirtiyor. Sevimli kedinin bu alışkanlığı, hem mahalle halkının hem de ilçeyi ziyaret edenlerin ilgisini çekiyor.


Görenleri gülümseten anlar, Kemaliye’de sıcak bir mahalle hikâyesi oluştururken, Tekir kısa sürede sosyal medyada da gündem oldu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’in su kıtlığına genç ve yenilikçi çözüm Yaşar Üniversitesi Yazılım Mühendisliği Bölümü öğrencileri hem evsel hem de endüstriyel su tüketimini gerçek zamanlı olarak izleyerek su israfını azaltmayı amaçlayan bir proje geliştirdi. İzmir’de artan su kesintileri ve kuraklık tehdidine karşı Yaşar Üniversitesi öğrencileri Dağca Ünüvar, Berk Polat, Shavkat Kuchkarov, Damir Alkhaov ve İlia Sergeev HydroTech adını verdikleri bir proje hazırladı. Proje hem evsel hem de endüstriyel su tüketimini gerçek zamanlı izleyerek su israfını azaltmayı hedefleyen kapsamlı bir su yönetimi sistemi olarak dikkat çekiyor. HydroTech üç ana modülden oluşuyor. Evsel Su Takip Modülü, hanelerdeki su sayaçlarından alınan verileri analiz ederek kişi başına uygun tüketim limitleri belirliyor. Böylece kullanıcıların su kullanım alışkanlıklarını daha bilinçli yönetmeleri sağlanıyor. Günlük tüketimi gösterecek Mobil uygulama ise günlük tüketimi, su azaldıkça küçülen etkileşimli bir "Su Bidonu" görseliyle gösteriyor. Limit aşımı durumunda uyarı gönderen uygulama, puan sistemi, rozetler, mahalle sıralamaları ve günlük görevler gibi oyunlaştırma unsurlarıyla su tasarrufunu eğlenceli hâle getiriyor. Kullanıcılar başarılarını sosyal medya üzerinden paylaşarak toplumsal farkındalık yaratabiliyor. Gerçek zamanlı takip Endüstriyel Su İzleme Modülü ise fabrika tesislerine yerleştirilen debi, pH ve sıcaklık sensörleriyle su geri dönüşüm verimliliğini gerçek zamanlı takip ediyor. Bu veriler hem işletmelerin maliyetlerini düşürmeyi hem de yerel yönetimlere stratejik planlama desteği sağlamayı amaçlıyor. HydroTech adını verdikleri proje ile Bornova Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Afete Dirençli Kent Bornova Hackathon’unda (Yenilikçi Fikir Yarışması) ikinci olan ekip üyeleri, sistemin ilerleyen süreçte sadece İzmir’de değil, Türkiye’nin su sıkıntısı yaşayan tüm şehirlerinde uygulanabilecek kapsamlı bir model olmasını hedefliyor.
Van Vanlı çocuklar TEGV’de nitelikli eğitim almaya devam ediyor Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) Van Muradiye Fatma Tülin-Prof. Dr. Mustafa Gediktaş Öğrenim Birimi, Muradiye Kaymakamı Furkan Taha Türkmenoğlu ile İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup Alhan’ı ağırladı. "Bir Çocuk Değişir, Türkiye Gelişir" vizyonuyla Türkiye genelinde ilköğretim çağındaki çocuklara nitelikli eğitim desteği sunan TEGV, Muradiye’deki öğrenim biriminde yürütülen çalışmaları protokol üyelerine tanıttı. Kaymakam Türkmenoğlu ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Alhan, birimdeki etkinlikleri, gönüllü faaliyetlerini ve çocuklara yönelik eğitim programlarını yerinde inceledi. Ziyarette TEGV çalışanları ve gönüllüleriyle de bir araya gelen Kaymakam Türkmenoğlu ile Alhan, vakfın yürüttüğü eğitim faaliyetleri hakkında bilgi aldı ve geleceğe yönelik işbirliği projelerini değerlendirdi. Ziyaretin ardından açıklama yapan Muradiye Kaymakamı Furkan Taha Türkmenoğlu, TEGV’in ilçede üstlendiği rolün önemli olduğunu belirterek, "TEGV’in Muradiye’de yürüttüğü çalışmalar takdire şayan. Çocukların eğitimine katkı sunan tüm gönüllü ve çalışanlara teşekkür ediyorum. Eğitime yapılan her yatırım, geleceğe yapılan en değerli yatırımdır. İlçe genelinde çocukların nitelikli eğitim desteklerini artırmaya yönelik çalışmalarımız devam edecek" dedi. Kurulduğu günden bu yana eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmeyi hedefleyen TEGV, Türkiye genelindeki 62 etkinlik noktasında uyguladığı özgün eğitim modeliyle öne çıkıyor. Vakıf, 30 yılda 108 bini aşkın gönüllünün desteğiyle 3,2 milyondan fazla çocuğa ulaştı.
Bursa Bağışıklığı güçlü olması, iyi besinlerden geçiyor Kış mevsiminde havaların soğuması ve gün ışığının azalmasıyla birlikte bağışıklık sisteminin daha da önem kazandığını ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Güngör, "Bu dönemde hastalıklara yakalanmamak için güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak gerekiyor. Sağlıklı ve güçlü bağışıklık sisteminin sürdürülmesi için ise mevsimine uygun beslenmek çok önemlidir" dedi. Atıştırmalık tüketimine yönelim ile yağlı ve şekerli besin tercihlerinin artması sebebiyle vücut ağırlığında istenmeyen yönde değişiklikler olabildiğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Güngör, "Bu sebeple birçok kronik hastalığa sebep olan vücutta fazla yağ birikimi olarak adlandırılan ’obezite’ artmaktadır. Ancak sağlıklı hayatı sürdürülmesi için mevsimine uygun sağlıklı beslenme ile ideal kilonun korunması önemlidir. Kış aylarında azalan hava sıcaklığı sebebiyle vücut ısısının korunması için yeterli sıvı almak gerekir. Günde en az 2-2,5 litre su içilmeli, sıvı alımının karşılanmasında ıhlamur, adaçayı, kuşburnu çayı, açık çay gibi içecekler tercih edilmelidir" dedi. Zengin beslenmenin bağışıklığa faydaları Kış mevsiminde artan soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı A, C, D ve E vitamininden zengin beslenmenin bağışıklık sistemine katkısı oldukça fazla olduğunu ifade eden Güngör, "Mevsimine uygun, günde en az 2 porsiyon meyve ve 3 porsiyon sebze tüketilmesi önerilmektedir. Bu aylarda havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, pırasa, maydanoz gibi sebzelerin, portakal, mandalina, elma gibi meyvelerin tercih edilmesi önerilmektedir. Ayrıca E vitamini kaynakları olan kuru baklagiller ve kuruyemişlerde yeterli ve dengeli biçimde günlük beslenmede bulunmalıdır. Haftada 2-3 kez nohut, kuru fasulye, mercimek, nohut ve barbunya gibi kurubaklagiller, günde 20-30 gram kadar ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişler tüketilmelidir" diye konuştu. Kış mevsimi ve D vitamini Kemik ve diş sağlığı açısından önemli olan D vitamininin güneş ışınlarıyla deri tarafından üretilen bir vitamin olduğunu belirten Güngör, şu ifadeleri kullandı; "Ancak kış aylarında mahrum kalınan güneş ışınları, vücudun D vitamini ihtiyacının karşılanamamasına sebep olmaktadır. D vitamini besinlerden aktif olarak karşılanamıyor olsa da balık, D vitamini ile beyin fonksiyonlarının gelişimi için gerekli çoklu doymamış yağ asitleri (omega-3), kalsiyum, fosfor, selenyum, iyot mineralleri ve E vitamini içerir. Bu sebeple kış aylarında haftada 2-3 kez balık tüketilmelidir. Kış aylarında yüksek yağlı besin tüketiminden kaçınılmalı, margarin, tereyağ, yağlı etler, yüksek kolesterol içeren sakatat ürünleri sıklıkla tüketilmemeli, sağlıklı yağ asitleri içeren zeytinyağı, yağlı tohumlar, kuruyemişler uygun ve yeterli porsiyonda tüketilmelidir. Bu mevsimde basit karbonhidrat içeren şekerli besinlere ve tatlılara yönelimin arttığı görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütünün önerisine göre günlük şeker alımı toplam enerji alımının en fazla yüzde 10 kadarını oluşturmalıdır ve mümkünse daha da azaltılmalıdır. Sağlıklı hayat biçiminde basit şekerler yerine kompleks karbonhidratlardan olan tam buğday ekmek, bulgur gibi tahıllar, kurubaklagiller, meyveler ve şekeri azaltılmış sütlü ya da meyveli tatlılar ile sağlıklı pişirme yöntemleri kullanılarak hazırlanan ev yapımı ürünler tercih edilmelidir." "Çocuklar beslenme konusunda bilinçlendirilmeli" Sağlıklı beslenme açısından sağlıklı pişirme yöntemleri kullanılarak hazırlanan ev yapımı geleneksel gıdaların üretimi ve tüketiminin kış aylarında arttığının görüldüğüne dikkat çeken Güngör, "Kış ya da yaz ayları için besinin bol bulunduğu aylarda yapılan geleneksel yiyecek hazırlama teknikleri ile hazırlanan geleneksel ev yapımı gıdalar temel işleme ve hazırlama metotlarına dayanan, yapay koruyucu ve katkı maddesi içermeyen, doğal ve raf ömürleri günümüzün işlenmiş ürünlerine oranla uzun olmayan ürünlerdir. Günümüzün önemli sağlık sorunları arasında yer alan obezitenin önüne geçilmesi hedefiyle ev yapımı sağlıklı üretimin özendirilmesi ve özellikle çocukların hazır ve paketli besinler yerine ev yapımı sağlıklı besinlerinin tüketimi konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Doğa şartlarının zorlayıcı etkisini azaltmak adına mevsiminde toprağını ve ürününü kirletmeden, mevsiminde bol ve ekonomik olduğu dönemlerde ulaşılabilen besin ürünlerinin ayrıyeten güneşin ısısından yararlanarak sağlıklı ve yerel yollarla oldukça düşük maliyetle farklı yiyeceklere dönüştüren bir kültürel mirasın sürekliliği ve toplumsal dayanışmanın sürdürülüyor olmasının yerel üretime, sağlıklı yaşama ve sağlıklı beslenmeye katkısı önemli düzeyde önemlidir" dedi.