SAĞLIK - 13 Ocak 2025 Pazartesi 09:41

Uzmanından göz tembelliği tedavisinde erken teşhis uyarısı

A
A
A
Uzmanından göz tembelliği tedavisinde erken teşhis uyarısı

Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Kemal Bayrakçeken, göz tembelliğinin erken teşhis edilip tedavi edilmezse, kalıcı görme kaybına neden olabileceğini belirterek çocuklarda düzenli göz muayenelerinin küçük yaştan itibaren çok önemli olduğunu söyledi.


Göz tembelliğinin tıbbi adıyla ambliyopinin bir gözün normal görme yeteneğini geliştirememesi durumu olarak tanımlandığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Kemal Bayrakçeken, “Genellikle küçük çocukluk döneminde ortaya çıkar ve bir gözün beyin ile normal iletişimini kuramaması sonucu gelişir. Bu durum, görme keskinliğinde azalmaya ve o gözde zayıf görme yetisine neden olur” dedi.


“Göz tembelliği çoğu zaman tek gözü etkiler”


Bayrakçeken; “Göz tembelliği, gözde ve göz sinirinde yapısal hiçbir bozukluk olmamasına rağmen bir gözün diğer göze göre veya her iki gözün normale göre daha düşük görmesidir. Göz tembelliğinin tıbbi adı “ambliyopi”dir. Görme doğumdan itibaren öğrenilen bir duyudur. Beynimiz geliştiği sürece görmemiz de gelişir ve daha ayrıntılı görmeyi öğreniriz. Eğer bu dönemde görmemizi engelleyen bir durum oluşursa örneğin bir gözde diğerine göre daha yüksek bir numara olur ise o tarafta görme daha bulanık öğrenilir ve o göz tembel kalabilir. Bu durum devam ettikçe, tembel gözden gelen sinyalleri beyin görmezden gelmeye başlar. Böylece görmede azlık ortaya çıkar. Göz tembelliği çoğu zaman tek gözü etkiler ancak bazı durumlarda her iki gözün görmesi de etkilenebilir.


Ambliyopinin erken teşhisi ve tedavisi önemlidir. Aksi takdirde kalıcı görme kaybı meydana gelebilir. Bu hem 3 boyutlu görme algısının kaybolması hem de görme algısının tamamen ortadan kalkması durumunu içerebilir. Yetişkin göz tembelliği çok yaygın bir durum olmamakla birlikte genellikle çocuklarda ortaya çıkar. Çocukların bebeklikten ilkokul çağına kadar görmelerinin azalmasının başlıca nedeni göz tembelliğidir.” diye konuştu.


Göz tembelliği belirtileri nelerdir?


Göz tembelliği belirtisinin hastalık ilerleyene kadar çoğunlukla kendini göstermeyebildiğini söyleyen Bayrakçeken, “Bu nedenle ambliyopiyi erken safhada teşhis etmek zordur. Hastalık genel olarak erken çocukluk döneminde ortaya çıkar. Göz tembelliği tedavileri 7 yaşından önce bilhassa 3-4 yaşlarında yapıldığı sürece iyi sonuçlar alınabilir. Bu nedenle doğumdan itibaren çocukların düzenli olarak göz muayenesine götürülmesi (doğumdan 1 ay sonra, 6.ayda, 1 yaş, 3 yaş, 5 yaş, okul öncesi ve okul çağında senelik olacak şekilde) gerekir. Aksi takdirde hastalığın ilerlemesi ve daha ciddi sorunların ortaya çıkması söz konusu olabilir.


Gelişim çağında oluştuğu için kişinin kendisinin fark etmesi oldukça güçtür. Şaşılık (göz kayması) ve gözde refraktif kusurlar (yüksek hipermetrop, miyopi ve astigmat) göz tembelliğinin en sık rastlanan nedenlerindendir. Yine diğer göz hastalıklarından; Korneada leke, göz kapağında göz bebeğini örtecek derecede düşüklük ve tek veya her iki gözde katarakt önemli nedenlerdendir.” ifadelerine yer verdi.


Dr. Öğretim Üyesi Kemal Bayrakçeken, göz tembelliği tanısının nasıl konulduğuna dair şu bilgileri verdi:


“Göz tembelliği nasıl anlaşılır sorusunun cevabı merak edilmektedir. Ancak hastalığın ilk ortaya çıktığında anlaşılması kolay değildir. Ebeveynler ve çocuklar genellikle durumun farkına varamazlar. Görsel olarak herhangi bir sorun gözükmez ve çocuklar gözlerinde bir tembelliğin olup olmadığının farkında değildir. Yapılan araştırmalar 6 aylık ve 3 yaşında iken çocuklara göz muayenesi yapılması gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Bundan sonra çocukların her 2 yılda bir düzenli olarak göz muayenesi yaptırması gerekir. Tanı koyulabilmesi için göz doktoru öncelikli olarak rutin göz taraması yapar. Göz muayenesi dışında herhangi bir işlemin yapılması gerekmez. Teşhisin ardından tedaviye hemen başlanması önemlidir. Teşhis eğer erken konulmuş ise tedavinin başarılı olma olasılığı da aynı oranda yüksektir. Hastalığın ilerlemesi geri dönüşü zor olan göz sağlığı sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, düzenli olarak göz muayenesi yaptırılması gereklidir.


Göz tembelliği tedavileri nelerdir?


Ambliyopi tanısı alan hastaların büyük bir kısmı göz tembelliği nasıl geçer sorusuna yanıt arar. Fakat göz tembelliği tedavileri hastalığın altında yatan nedene göre farklılık gösterir. Hastalığın altta yatan nedeninin bulunup tedavi edilmesi en etkili yöntemdir. Buradan anlaşılması gereken tembel olan gözün neden tembelleştiğinin teşhisinin koyularak tedavisinin buna göre yapılmasıdır”



Uzmanından göz tembelliği tedavisinde erken teşhis uyarısı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Yargıtay, nikahtan önce yapılan mirastan feragat sözleşmesini geçerli saydı Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, evlenmeden önce miras sözleşmesi yapacak eş adaylarını ilgilendirecek emsal bir karara imza attı. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, "Evlenmeden önce düzenlenen mirastan feragat sözleşmesi hukuki sonuç doğurur" diyerek geçerli saydı. İçtihat Bülteni Uygulaması’ndan edinilen bilgiye göre, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinde tarafların birbirine açtığı ve Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’ne kadar uzanan mirasçılık belgesinin iptali davası emsal oldu. İddiaya göre 31.10.2021 yılında vefat eden Fikret A ikinci evliliğinde karşılıklı imzalar atılmadan 15 - 20 dakika önce evleneceği Perihan isimli kişi ile mirastan feragat sözleşmesi yaptı. Fikret A.’nın ölümünden sonra tüm mal varlığı ilk evliliğinden olan çocuklarına kalınca yeni evlendiği Perihan isimli eşi vekil avukatı aracılığıyla sözleşmenin nikahtan 20 dakika önce yapıldığını o anlarda miras hakkı bulunmadığını, sözleşmenin doğmamış haktan feragat niteliğinde olduğunu gerekçe gösterip mirastan feragat sözleşmesinin iptali için dava açtı ve ardından da Sulh Hukuk Mahkemesi’nden mirasçılık belgesi aldı. Bunun üzerine Fikret A.’nın ilk eşinden olan ve mirasçı görünen çocukları ise karşı dava açarak kötü niyetli olarak Sulh Hukuk Mahkemesi’nden alınan mirasçılık belgesinde mirastan feragate rağmen davalının mirasçı olarak gösterildiğini, davalının mirasçı sıfatının bulunmaması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesince verilen mirasçılık belgesinin iptalini talep etti. Yeni eş, evlilik sözleşmesini imzalamadığını iddia etti Davalı vekili; müvekkilinin mirastan feragat ve evlilik sözleşmesi mahiyetinde bir belge ya da belgeleri imza etmediğini, evlenme telaşı içerisinde olan müvekkiline evlilik ile ilgili belgelerden bahsedildiğini, nikah anından bir süre önce kendisine evlilik için gerekli belgeler denildiğini; imzalatılan bu sözleşmenin doğmamış haktan feragat anlamına geleceğini, feragat sözleşmesinin bir çok hukuki ve fiili sebep ile yok hükmünde olduğunu ileri sürdü. Davalı vekili, davaya konu Tokat 1. Noterliği’nde düzenlenen mirastan feragat sözleşmesinin yok hükmünde olduğunun tespitini talep etti. İlk Derece Mahkemesi, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verdi İlk Derece Mahkemesi, yüksek mahkeme içtihatları da birlikte değerlendirilerek; mirastan feragat sözleşmesinin imzalandığı tarihte mirasçılık sıfatı bulunmayan davalı-karşı davacı (Perihan) ile miras bırakan arasında imzalanan mirastan feragat sözleşmesinin geçerli bir feragat sözleşmesi olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile Tokat 1. Noterliği’nin Mirastan Feragat Sözleşmesi’nin geçersizliğinin tespitine karar verildi. İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi ölenin yakınları istinaf başvurusunda bulundu. Bölge Adliye Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesi’nin kararını yerinde buldu Bölge Adliye Mahkemesi, dava konusu mirastan feragat sözleşmesinin imzalandığı tarihte davalının mirasçı sıfatının olmadığını, feragat sözleşmesinden sonra nikah akdinin yapıldığını, eşin doğmamış haktan feragat edemeyeceği, bu nedenle mirasçılık belgesinde bir hata bulunmadığını asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair kararın usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacılar-karşı davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacılar-karşı davalılar vekili temyiz isteminde bulundu. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi: Evlenmeden hemen önce düzenlenen mirastan feragat sözleşmesi hukuki sonuç doğurur Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, temyiz incelemesi neticesinde, "İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesince sözleşmenin düzenlediği tarihte davalı-karşı davacı Perihan’ın miras bırakanla evli olmaması, henüz mirasçılık sıfatı kazanmayan Perihan yönünden sözleşmenin doğmamış haktan feragat niteliğinde olması nedeniyle sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş ise de, Perihan’ın, nikah akdinin gerçekleşmesinden 15-20 dakika önce sözleşmeyi imzalaması karşısında evlilik beklentisinin yüksek oluşu, miras bırakanın ölüm anına kadar ise zaten mirasçılık sıfatının doğmasının mümkün bulunmaması, miras bırakan ölümü ile mirasçılık sıfatını kazanması nedeniyle dava konusu mirastan feragat sözleşmesinin geçerli olduğu anlaşıldığından, karşı davada mirastan feragat sözleşmesinin iptaline yönelik talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir." şeklinde karar vererek emsal bir karara imza attı.
İstanbul Beylikdüzü’nde kültür sanat etkinlikleri şubat ayında da dopdolu Beylikdüzü Belediyesi’nin şubat ayı kültür-sanat takvimi konserleri, müzikalleri, tiyatro oyunları ve stand-up gösterileriyle sanatseverlere dopdolu bir içerik sunuyor. Konser ağırlıklı şubat programında Cem Karaca anma konserini takiben Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği ve sufi müziği konserleri birbirini izleyecek. Berfu ve Eser Yenenler çifti ile Gökhan Ünver’in tek kişilik gösterileri BAKSM’de izleyiciyle buluşacak. Beylikdüzü’nde kültür sanat etkinlikleri şubat ayında da aralıksız devam ediyor. Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi (BAKSM) ve Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Kültür ve Sanat Merkezi bu ay kültür-sanat dünyasının önemli isimlerini ağırlayacak. 7 Şubat’ta halk ezgilerini özgün tarzıyla yorumlayan Ahmet Aslan bir kez daha Beylikdüzü sahnesinde çaldı. 11 Şubat’ta Berfu ve Eser Yenenler’in "Çift Terapisi" ile ilişkiler üzerine kahkaha dolu bir sohbet sizleri bekliyor. 15 Şubat’ta Nergis Kumbasar, Nurseli İdiz ve Kimya Gökçe Aytaç’ın evliliklerini sorgulayan üç kadının hikayesini sahneye aktardıkları tek perdelik komedi "Etekler ve Pantolonlar" izleyiciyle buluşacak. 23 Şubat’ta Gökhan Ünver’in "Çok Tanıdık" adlı stand-up gösterisi ve 24 Şubat’ta Rutkay Aziz’in oynayıp yönettiği "1984" de şubatta öne çıkanlar arasında yer alıyor. Ayrıca Orhan Aydın’ın ünlü yazar Sabahattin Ali’nin son iki gününü canlandırdığı "Yol ve Ötesi", Firuze Engin’in ödüllü oyunu "Cambazın Cenazesi" ve Oyuncu Tayfası’nın "Salaklar Sofrası" adlı komedisi de BAKSM’de izlenecek. Çocuklar da unutulmadı Şubat ayında çocuklar için de "Kırmızı Başlıklı Kurt", "Onur Erol ile Karamela Sepeti" ve "Hansel ve Gretel" sahnelecek. Beylikdüzü Belediye Tiyatrosu oyuncularının hazırladığı ücretsiz çocuk oyunu "Ballı Eller Zekiye’nin Kurabiyeleri" 16 Şubat’ta çocukların beğenisine sunulacak. Cem Karaca ve Zeki Müren de BAKSM’de olacak Müzikseverler için ise beklentileri karşılayan bir konser serisi düşünüldü. Yolu BAKSM’ye düşenler, 8 Şubat’ta Türk müziğinin efsanevi ismi Cem Karaca’yı anma konserini, 12 Şubat’ta Beylikdüzü NEVA Türk Müziği Korosu‘nun Zeki Müren’in bestelerinden oluşan "Gönülden Nağmeler" konserini, 14 Şubat’ta Sevgililer Günü’ne özel "Aşkın Senfonisi" konserini, 19 Şubat’ta Yeşilkent TSM Korosu’ndan Avni Anıl eserlerini, FSM Kültür ve Sanat Merkezi’ne uğrayanlar ise 25 Şubat’ta Beylikdüzü Halk Müziği Topluluğu’nun türkü konserini ve ertesi gün Sufi Meşk Topluluğu, "Aşk Nağmeleri" konserini dinleyebilirler. Sanatseverler, www.beylikduzu.istanbul adresindeki etkinlik takviminden tüm detaylı bilgiye ulaşabilirler.
Eskişehir Vatandaşlar sürekli asansörün tonaj sınırını aşınca bina sakinleri her yere uyarı astı Eskişehir’de bir asansörün içine yapıştırılan, "Asansörde kalmak istemiyorsanız 3 kişiden fazla binmeyin" uyarısı dikkat çekerken, onun tam altına başka bir vatandaşın yazdığı, "Tamam başkan, tamam" yazısı görenleri güldürdü. İşıklar Mahallesi Sivrihisar-1 Caddesi üzerindeki bir apartmanın içerisinde asansörle ilgili asılan yazılar dikkat çekti. Vatandaşların mağduriyet yaşamaması amacıyla bina sakinleri tarafından asansörün kapısına, "Asansör 3 kişiliktir. 3 kişiden fazla binmeyin, arıza yapıyor" yazılı bir uyarı mesajı yapıştırıldı. Asansörün tonaj sınırının sürekli ihlal edilmesi ve buna bağlı olarak arızaların meydana gelmesi nedeniyle bina sakinleri kapı ile sınırlı kalmayıp içeriye de, "Asansörde kalmak istemiyorsanız 3 kişiden fazla binmeyin" uyarısını ekledi. O uyarının altına bir başka vatandaşın yazdığı, "Tamam başkan, tamam" yazısı ise görenleri güldürdü. Bahsi geçen asansörde daha önce kalan kişilerin olduğu öğrenildi. "Bu yazı yazıldıysa bir gerekçesi, bir nedeni vardır" İş yerinin bulunduğu apartmandaki durumla ilgili bilgilendirmede bulunan Eskişehir Pazarcı Odası Genel Sekreteri Süleyman Aygüzar, "Asansör normal faal çalışıyor fakat iş hanı olduğumuz için işlerini yaptırmak için gelen üyelerimiz acele ediyorlar. Aceleyle de asansöre tonajından fazla biniyorlar. Böyle olunca da fazla yük kaldırmıyor, asansör sık sık arızalanıyor. Onu belirtmek için ‘3 kişiden fazla binmeyin’ diye bir uyarı yazısı asıldı. Görenlerin de çoğu yine dikkat etmiyor. Toplum olarak duyarsızız. Ne zaman arıza yaptı veya bir olumsuzluk oldu, o zaman ‘Şöyle bir ikaz vardı, böyle bir yazı yazılmıştı, biz dikkat etmedik’ gibilerinden sonradan pişmanlık duyuyoruz ama iş işten geçiyor. Asansörde kalan oldu, kurtardık. Bu yazı yazıldıysa bir gerekçesi, bir nedeni vardır. Olumsuzluk yaşanmaması için özellikle ikazlara ve işaretlere riayet edelim" dedi.