- 22 Eylül 2017 Cuma 12:44

DES Genel Hukuk Sekreteri Akca: “TEOG yerine gelecek sistem kurgulanırken mesleki eğitim unutulmamalı”

A
A
A
DES Genel Hukuk Sekreteri Akca: “TEOG yerine gelecek sistem kurgulanırken mesleki eğitim unutulmamalı”

12 yıllık zorunlu eğitim Açık Lise yolu ile açık verdiğini belirten DES Genel Hukuk ve Toplu Görüşme Sekreteri Hüseyin Akca, fiili olarak uygulanmayan ve uygulanması mümkün gözükmeyen 12 Yıllık zorunlu eğitimin kaldırılarak 10 yıla düşürülmesini istedi.

12 yıllık zorunlu eğitim Açık Lise yolu ile açık verdiğini belirten DES Genel Hukuk ve Toplu Görüşme Sekreteri Hüseyin Akca, fiili olarak uygulanmayan ve uygulanması mümkün gözükmeyen 12 Yıllık zorunlu eğitimin kaldırılarak 10 yıla düşürülmesini istedi.


4+4+4 sisteminin hayata geçirilmesi ve zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması ile birlikte Açık Liseye yönelen öğrenci sayısında büyük artış yaşandığını söyleyen Akca “Zorunlu eğitim 1+5+4 formülü ile Anaokulunu da kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. İlköğretimin ilk kademesi olan ilkokul 5 yıl ortaokul ise 4 yıl olarak planlanmalıdır. Lise eğitimi ise 3 yıl olmalı, zorunlu eğitim kapsamından çıkarılmalı” dedi.


AKCA, İlköğretimden Ortaöğretime geçiş sınav sistemi ile Ortaöğretimden Üniversiteye geçiş sistemlerinden sadece adlarının değiştiğini, içerik aynı kaldığını vurgulayan Akca “12 yıllık zorunlu Eğitim ile eğitim alanların niceliği artırdı fakat nitelik her seferinde daha da aşağıya düştü. Bu durum mesleki eğitimde öngörülmeyen sakınlar oluşturdu” şeklinde konuştu.


En önemli olumsuz etkisinin ise Mesleki Eğitime (Çıraklık) olduğu dikkat çeken Akça “13 buçuk yaşındaki çoçuk meslek seçmek ve iş hayatına atılmak zorunda kalıyor. 6764 sayılı Kanun ile çıraklık eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alınarak buna ilişkin görev ve hizmetler Ocak 2017 tarihinden itibaren Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Söz konusu eski adı ile çıraklık eğitim merkezleri yeni adı ile mesleki eğitim merkezleri Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. Bununla birlikte ortaokulu bitiren 14 yaşındaki hatta 13 buçuk yaşındaki çocuklar mesleki eğitim merkezlerine kayıt yaptırarak çalışma hayatına başlıyor ve iş kazası ve meslek hastalığı ile sağlık hizmetlerinden yaralanmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı tarafından SGK kapsamına alınıyor” ifadelerini kaydetti.


Kağıt üzerindeki eğitim ile fiili eğitim arasındaki çarpıklığı anlatan Akca şunları söyledi: “Ülkemizdeki çalışma hayat ile ilgili düzenlemelere göre 15 yaşından küçük çocuklar çalıştırılamaz. 3308 göre "Çırak", çıraklık sözleşmesi esaslarına göre bir meslek alanında mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını iş içerisinde geliştirilen kişiye denir. Dolayısı ile Mesleki Eğitim Merkezine kayıtlı öğrenciler kanunlarımıza göre mesleki eğitim alabilirler fakat bu öğrenciler iş içerisinde işi yaparak öğrenen kişilerdir. Okuldaki gibi temrinlik malzeme üzerinde eğitim alan değil gerçek iş parçası üzerinde çalışan öğrencilerdir. Burada ülkemizdeki kağıt üzerindeki durum ile fili durum arasındaki hastalığı görüyoruz. Evet kağıt üzerinde bunlar işçi değil fiiliyatta işçi olacaklar. Evet ülkemizde kağıt üzerinde 12 yıllık eğitim var fiiliyatta yok. Evet 12 yıllık zorunlu eğitim yok ve hiç olmadı fiili olarak. Evet bunun nedeni AÇIK LİSE yani 12 Yıllık zorunlu eğitim Açık veriyor. Çocuklar artık Açık lise yönlenerek zorunlu örgün eğitim kapsamından çıkıyor. Evet kağıt üzerinde zorunlu örgün eğitim Fiiliyatta Açık Lise üzerinden deliniyor. Meslek Lisesi memleket meselesi deniliyor. Maalesef bu slogan olarak kalıyor. Bu yüzden eğitim sistemimiz mesleki eğitimi teşvik edecek şekilde kurulmalıdır. “MIŞ GİBİ” yapılmamalıdır. Meslek Lisesi öğütücü gibi başarılı olanları öğütüyor. Sanayi Bakanlığı, TOBB, TESK, Çalışma Bakanlığı sadece protokol konuşması yapıp’mış’ gibi yapıp gidiyor. Meslek Liseleri sanayinin ihtiyacı olan nitelikli iş gücünü yetiştirmekten çok özel güvenlik görevlisi ve resmi dairelerde temizlik elemanı olarak çalışmak olmak için gerekli olan diplomaya ulaşmanın bir aracı haline gelmiştir. Öğrenciler ben bu okulu bitirince bu mesleği yapabilir miyim diye değil buradan gerekli diploma kağıdını nasıl alırım derdinde; tabi istisnalar da var çok zeki olan çok başarılı olan fakat genelde bunlarda üniversiteye gidemezse iş alanı olmayan Bilişim Teknolojisi gibi alanlardadır. Mesleki Eğitim pahalı bir eğitim ve burada başarılı olmak çok önemli ve bakanlıklar arası koordinasyonda çok önemli. Çoğu meslek lisesinde Metal Teknolojisi Alanı, Mobilya Dekarasyon Alanı gibi bölümler öğrenci bulamıyor. Sanayinin ihtiyacı olan alanlar da bunlar; çoğu meslek liselerinde de bu alanlar yok. Bu Alanların açılması ve eğitim maliyeti yüksek. Bu yüzden ülkemizde meslek lisesi açıyor “MUŞ GİBİ” yapıp 2 - 3 bilgisayar laboratuarı ve kara tahta (gerçi çoğu okul akıllı tahtaya kavuştu bunu belirtelim) ile ders yapılacak bölümlerden oluşmakta.”


Demokrat Eğitimciler Sendikasının Eğitimdeki çarpıklığın giderilmesi ve en geniş perspektifte bakılarak oluşturduğu modeli anlatan Akca şu önerilerde bulundu: “ Aşağıda yer alan tabloda önerdiğimiz sisteme temel dayanak bugün ortaokulu bitiren çocukların 13 buçuk veya 14 yaşında olması bu çocuklar zorunlu kapsamda mesleki eğitim merkezlerine kayıt yaptırarak sanayide tehlikeli ve çok tehlikeli mesleklerde iş yerlerinde haftanın 5 günü çalışıp bir gün okula gelerek eğitime devam edeceklerinden bu yaş meslek seçimi için uygun değildir. Zaten yaşıtları olan ve lise eğitimine devam eden arkadaşları da 10 sınıfta mesleklere yönlenmektedir. 9. Sınıf tanıtım ve yönlendirme ve yaş olarak ta çocuk işçi olabilecek yaşa uygun değil. O yüzden 9. Sınıfı ortaokulda tamamlayan öğrenci eskiden olduğu gibi ilköğretim diplomasını alarak hayata atılabilir. Bu ilköğretimden ortaöğretime geçecek olan ve istekli öğrencilerin örgün sistemde kalmasını isteyenin mevcut sistemdeki gibi açık lise sisteminden eğitim hayatına devam etmesini ve bu sayede ortaöğretime başlayacak öğrenciler arasında da seçme yapmak zorunda olduğumuz öğrenci sayısı da göreceli olarak düşüş olacaktır. Bu durum adına bugün TEOG dediğimiz yarın başka bir şey diyeceğimiz sistemdeki öğrenci sayısını azaltacaktır. Ülkemizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın yetiştirilmesinde Sendikamız mutlaka paydaşların görüşleri alınarak, yaz-boz tahtasına dönen eğitim sistemimizin geniş katılımla aceleye getirilmeden çağdaş bir eğitim sisteminin kurulmasıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: “Türkiye’ye güç veren kadınlara sosyal ekonomik ve siyasal alanda destek olmayı sürdürüyoruz” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Türkiye’ye güç veren kadınlara sosyal ekonomik ve siyasal alanda destek olmayı sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüttüğümüz kadınların hak ve özgürlüklerini genişleten başarılı çalışmalara her geçen gün bir yenisini daha ekliyoruz” dedi. Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen ‘Toprağın Motifleri Çini ve Soğuk Porselen Çiçek Sergisi’ne katıldı. Burada sergiyi ziyaret edenlere yönelik bir konuşma gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, ardından Türkiye’nin farklı bölgelerinde yetişen ve ekolojik şartlara özgü endemik bitkileri geleneksel el sanatları aracılığıyla vurgulayarak, bu bitkilerin korunmasına dikkat çeken sergiyi gezdi. “Üreten her bir kadın yarınımızın umududur” Konuşmasında üreten kadınların yarınlar için umut olduğunu belirten Bakan Göktaş, “Bugün burada çalışan, üreten ve başaran, sanatın güçlü kadınlarıyla bir aradayız. Toprağın Motifleri Sergisi’nde sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu vesileyle serginin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Kıymetli misafirler, kadın, ailenin temeli, toplumun bereketidir. Emek ve fedakarlıkla hayatı bir sanat inceliğinde işleyen, çalışan, üreten her bir kadın yarınımızın umududur. Hikayesiyle herkese ilham olan, ülkemizin gelişmesi ve büyümesi için emek veren ter döken kadınlarla, her birinizle gurur duyuyoruz Şunu vurgulamak isterim ki bu ülkenin kadınlarının yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Kadının her alanda aktif rol alması, ülkemizin geleceği açısından son derece önemlidir. Bugün bir araya gelmemize vesile olan bu sergi kadının sanatta varlık göstermesinin güzel bir örneğidir. Bu anlamda Çınar Kültür ve Sanat Derneği’nin kadınlarla yürüttüğü çalışmaları çok değerli bulduğumu özellikle vurgulamak isterim. Bu çalışmalardan birisi de ince işçiliğin, sabır ve emeğin en güzel hali çini sanatıdır. Bizleri bu eserlerle buluşturdukları için, sanatçılarımıza ve değerli hocalarımıza, derneğimize çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Önceliğimiz hep kadın girişimciliğinin desteklenmesi” Önceliklerinin kadın girişimciliği ve kadın istihdamı olduğunu söyleyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Kıymetli misafirler Türkiye’ye güç veren kadınlara sosyal ekonomik ve siyasal alanda destek olmayı sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüttüğümüz kadınların hak ve özgürlüklerini genişleten başarılı çalışmalara her geçen gün bir yenisini daha ekliyoruz. Her zaman güçlü kadın güçlü Türkiye vizyonu doğrultusunda kadın haklarını koruyan bir anlayışla hareket ettik. Önceliğimiz hep kadın girişimciliğinin desteklenmesi ve kadın istihdamının artırılması oldu. Bu anlamda kadınların kooperatif yoluyla güçlendirilmesi projesi ile, ekonomik ve sosyal hayata etkin katılımlarını sağlıyoruz. ‘Geleceğini Kuran Genç Kadınlar’ projesiyle genç kadınların staj ve eğitime ulaşmalarına destek oluyoruz. Mühendis kız öğrencilerimiz için ‘Türkiye’nin Mühendis Kızları’ projesini hayata geçirdik. Sıfır tolerans ilkemiz doğrultusunda Kadına şiddetle mücadelemizi büyük bir kararlılıkla sürdürüyoruz. 2024 - 2028 dönemini kapsayan kadının güçlenmesi strateji belgesi ve eylem planı ile Türkiye yüz yılında kadınları her alanda desteklemeyi devam edeceğiz” dedi.
Diyarbakır Diyarbakır’da 15. Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarı başladı Diyarbakır’da düzenlenen "15. Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarı" kapılarını açtı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) ile Mezopotamya Fuarcılık tarafından organize edilen 15. Mezopotamya Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk ve Süt Endüstrisi Fuarı kapılarını açtı. Fuarın açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, bitkilerin ilk evcilleştirildiği, buğdayın kendi başına tohumlanmasından evcil kültürünün yapıldığı, hayvanların kültürünün yapıldığı ve yerleşik düzene geçildiği bir bölgeden bahsettiklerini belirterek, "Tarım, bu bölgede o kadar önemli. Bize düşen görevde bu tarımı, tarımın coğrafyasını, gastronomisini, turizmini geliştirmek. O günden bize kalan bu değeri gelecek kuşaklara aktarmak en önemli görevlerimizden biri olmalı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası olarak biz, 15 yıldır fuarlarımızı düzenliyoruz ve tarımı pandemi dışında kesintisiz devam ettirdik. Geçen yıl 300 katılımcı, yaklaşık 100 yönetici ve 116 bin ziyaretçiye ev sahipliği yaptı tarım fuarımız. Bu yıl, Türkiye’nin tarım fuarında en iyi 5 fuarından biri oldu Diyarbakır Tarım Fuarı. Bu seneki katılımcı firma sayısı 322, yaklaşık 120 firma temsilcisi var. Ve hedefimiz 200 bin ziyaretçiye ulaşmak” dedi. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil ise, tarımın merkezi olan kadim Diyarbakır’da, tarım sektöründeki yenilikleri, gelişmeleri ve modernizasyonu, çiftçilere, üreticilere ve de tüm ilgililere tanıtılmasında Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarının rolü oldukça önemli olduğunu dile getirdi. Dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenen, Uluslararası ticarette önemli bir yeri olan fuarlar, binlerce satıcı ve alıcıyı bir araya getirerek büyük bir alış veriş potansiyeli oluşturduğunu aktaran Yeşil, "Mezopotamya Tarım Hayvancılık Fuarı da sadece Diyarbakır’ın değil bölgenin tarım, hayvancılık ve ticaretine önemli katkı sunmaktadır" şeklinde konuştu. Fuarda, jandarma personeli tanıtımlar yaparak cihazlar hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Fuara; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Doğan Hatun, Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanları Ahmet Türk ve Devrim Demir, Van Büyükşehir Başkanı Abdullah Zeydan, Erbil Valisi Omed Xoşnav, Erbil TSO Başkanı Gaılan Saeed Azeez, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda davetli ile çiftçi katıldı.