SAĞLIK - 14 Aralık 2017 Perşembe 10:49

Şeker hastalarında beslenmeye dikkat

A
A
A
Şeker hastalarında beslenmeye dikkat

Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, hem beslenme alışkanlıkları hem de yaşam tarzına bağlı olarak son yıllarda diyabet hastalığının görülme sıklığında önemli bir artış gözlenmeye başlandığını söyledi.

Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, hem beslenme alışkanlıkları hem de yaşam tarzına bağlı olarak son yıllarda diyabet hastalığının görülme sıklığında önemli bir artış gözlenmeye başlandığını söyledi.


Sık sık idrara çıkma, aşırı susama, yorgunluk, ani kilo kaybı, acıkma hissi, nefes kokusu ve yaraların geç iyileşmesi gibi sebeplerin diyabetin belirtileri arasında sayıldığını anlatan Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, diyabetin zaman içerisinde farklı hastalıklara da yol açtığının altını çizerek, diyabet hastaları ve potansiyel diyabetliler için beslenmenin önemine değindi.


Diyabetin; pankreastan salgılanan insülin hormonun yetersizliği veya etkinliğinin azalması sonucu kandaki şeker miktarının artması ile ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Türkiye’de ve dünyada şeker hastalığının hızla yayıldığı bu dönemde kişilerin hastalıktan korunması ve hasta olanların da yaşam kalitesinin korunması yönünde diyetisyenlerin de rolü çok büyük” dedi.


Türkiye Diyabet Epidemiyoloji (TURDEP-I) çalışmasına göre, toplumdaki tip 2 diyabet yaygınlığının 1998’de yüzde 7,2 iken 2013 yılında yüzde 13,7’ye ulaştığını vurgulayan Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, dünyada ise 2013 itibariyle 382 milyon olan tip 2 diyabet hastasının 2035’te 600 milyona kadar çıkacağının tahmin edildiğini söyledi. İyi beslenmenin diyabet riskini düşürdüğünü belirten Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, daha sonra şunları kaydetti;


DİYABET TÜRLERİNİ TANIYALIM


“Tip 1 diyabet: Vücut çok az insülin yapar veya hiç insülin yapmaz. Özellikle çocukluk ve gençlik yıllarında görülmektedir. Dışarıdan insülin tedavisi uygulanır.


Tip 2 diyabet: Vücut insülin üretir fakat yeterli seviyede kullanılamaz. Çoğunlukla yetişkinlikte görülür. İnsülin, beslenme tedavisi veya oral ilaç alımıyla kontrol altına alınabilir. Diyabet tedavisinde kan şekeri kontrolünü sağlamak için sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması önemlidir.


DİYABETİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR


Kan şekerinin yüksek olması birçok sağlık sorununu da beraberinde getirebiliyor. Nefropati (böbreklerin hasar görmesi), nöropati (sinirlerin hasar görmesi), retinopati (gözlerin hasar görmesi) ve diyabetik ayak gibi sağlık sorunları, diyabet kontrol altına alınmazsa kaçınılmaz olmaya başlıyor.


MEYVEYİ POSASIYLA TÜKETİN; SAKATAT VE KIZARTMADAN UZAK DURUN


Kan şekeri kontrolü sağlamak diyabet tedavisinde öncelikli hedeftir. Kan şekerinin mümkün olduğunca normale yakın düzeylerde olması kalp hastalığı, inme, böbrek ve göz hastalığı, sinir hasarı gibi diyabetle ilişkili komplikasyonlarının gelişme riskini azaltabilir. Aynı zamanda kişiye özel beslenme planı oluşturulurken kişinin ihtiyacı olan enerjinin yüzde 50-55’i karbonhidratlardan, yüzde 15’i proteinlerden, yüzde 30’u ise yağlardan sağlanmalıdır. Karbonhidrat kaynaklarından kompleks karbonhidratlar seçilmelidir.”


Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, diyabet beslenmesinde dikkat edilmesi gereken hususları ise şöyle sıraladı;


“Az az sık sık yemeye özen gösterin. Kepekli, çavdarlı, yulaflı ekmeği tercih edin. Sızma zeytinyağı ile birlikte mısırözü yağı veya soya veya fındık yağını eşit oranda karıştırıp yemeklerinizde bu yağ karışımını tercih edin. Kabuklu yenebilen meyveleri soymayın ve günlük posa tüketiminizi arttırmaya çalışın. Günde en fazla 2 kahve veya 3-4 bardak açık çaydan fazlasını içmeyin ve içme zamanının yemeklerden en az 1 saat sonra olmasına dikkat edin. Şeker ve şekerli besinler (çay şekeri, reçel, bal, marmelat, şuruplu tatlılar, pasta, kek, kurabiye, şekerleme, çikolata, tahin, tahin helvası, pekmez, pestil, vb.) tercih etmeyin. Sakatatlar (karaciğer, beyin, böbrek, işkembe vb.) ve şarküteri ürünlerin uzak durun. Yağlı gıdalar (kaymak, krema, mayonez, çikolata, ve yağlı soslar), yağda kızartma veya kavurmaları tercih etmeyin. Tam yağlı süt, alkollü içkiler, hazır meyve suları, meşrubatlardan uzak durun. Turşu ve salamuralar, içeriği bilinmeyen hazır gıdaları tüketmeyin. Yağlı hamur işleri (kek, kurabiye, krema pasta vb.) ve hamur tatlılardan uzak durun.


TİP 2’DEN KAÇINMAK İÇİN KAN ŞEKERİ KONTROLE ALINMALI


Kan şekerinin kaynağı çeşitli besinlerde bulunan karbonhidrat kaynağıdır. Karbonhidratlar, kan şekerini bir anda yükselten basit karbonhidratlar (tüm şekerli besinler, beyaz ekmek, makarna, tatlılar, beyaz un, meyve suyu gibi) ve kan şekerini yavaş yavaş yükselten kompleks karbonhidratlar (tam buğday ekmeği, bulgur pilavı, kuru baklagiller gibi) olmak üzere ikiye ayrılır. Diyabette beslenmede tercih edeceğimiz karbonhidrat kompleks olanlardır. Aynı zamanda şekeri yüksek meyveler (muz, üzüm, incir, kuru meyveler vb.) ve şekeri yüksek sebzeler (mısır, patates, havuç vb.) diyabet için zararlı olan gruptadır. Belirli bir yaştan sonra herkeste görülebilen Tip 2 diyabetinden kaçınmak için bu besinlerin tüketilmemesine özen göstermek gerekir.


HAFTADA 150 DAKİKA SPOR DİYABETE BİREBİR


Egzersiz, yani fiziksel aktivitenin artması yiyeceklerin parçalanması sonucu oluşan şekerin, kas dokuları tarafından kullanılmasını hızlandırarak kan şekerini düşürür. Özellikle, şişman-obez diyabetlilerde egzersiz ile harcanan enerjinin artması, vücut ağırlığını azalmasına yardımcı olur. Ayrıca egzersiz fiziksel zindelik sağlar. Bu noktada en çok dikkat edilmesi gereken aç karnına spor yapılmamasıdır. Egzersiz için en uygun zaman, yemek yenildikten sonraki 1-2 saattir. Dünya Sağlık Örgütü’nün de önerisindeki gibi haftada 150 dakika fiziksel aktivite hem sağlık hem de diyabetten korunmak için oldukça önemlidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Türkiye’nin sağlık turizmine katlı sağlayacak yeni estetik kliniği Samsun’da açıldı Samsun’da yeni bir estetik kliniği açan Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzm. Opr. Dr. Emre Kıymık, “Yerli ve yabancı hastalara hitap etmek, sağlık turizmine katkı sağlamak istiyoruz" dedi. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzm. Opr. Dr. Emre Kıymık’ın Atakum ilçesi Güzelyalı Mahallesi’ndeki estetik kliğini düzenlenen törenle açıldı. Çok sayıda davetlinin katıldığı açılış töreninde kurdele kesildi. Kliniği açma amacının danışanlarına kaliteli ve üst düzet hizmet sunarak Samsun’un ve Türkiye’nin sağlık turizmine katkı sağlamak olduğunu ifade eden Opr. Dr. Emre Kıymık, "Bu kliniği açma amacım bize gelen danışanlarımıza çok kaliteli, üst düzey hizmet sunabilmektir. Geçirmek istedikleri operasyonlar hakkında ayrıntılı bilgiler vererek sunumlarla onları bilgilendirebilmektir. Bütün bu ameliyat süreçlerini başarılı bir şekilde yönlendirebilmektir. Tabii ki tek yaptığımız işlemler cerrahi işlemler değil, estetik işlemler dediğimiz bir sürü halk arasında bilinen ismiyle botulinum toksin, dolgu, PRP, ip askı gibi uygulamalarda yapmaktayız. Biz plastik cerrahlar genellikle hep estetik cerrahi üzerine tanınırız. Bütün bunların haricinde de bir takım hastalıkların tedavilerini de yapmaktayız. Deri kanseri cerrahileri, çenedeki yapısal bozukluklara bağlı olarak gelişen bir takım ameliyatlarımız var. Çene ilerletme, gerileme ameliyatları yapıyoruz. Meme kanseri sonrası memenin yeninde oluşturulması ameliyatları yapıyoruz. Kliniğimizde bütün bunlara dair hizmet vermeyi planlıyoruz" diye konuştu. "Samsun şehrimize hem de ülkemize katma değer oluşturmak istiyoruz" Bu tarz kliniklerin Samsun’daki sağlık turizmini ciddi manada attırması öngörüldüğünün altını çizen Opr. Dr. Emre Kıymık, "Sebebi ise özel ve kaliteli hizmet verilen sağlık kuruluşları ne kadar çok artarsa dış ülkelerden sağlık turizmi için daha çok insan ülkemize çekebiliriz. Bu çok önemli ve değerlidir. Biz de klinik olarak sağlık turizmi yetki belgemizi alma sürecindeyiz. Bu süreç tamamlanınca bizler de sağlık turizmine Samsun adına ülkemizi daha iyi hale getirerek dışardan kendi marka ve reklamımızı oluşturmak adına çalışmalarımızı sürdürmeyi planlıyoruz. Türkiye’nin dünyada estetik anlamında önde gelen ülkelerden biri olmasının en önemli sebebi cerrahi olarak diğer ülkelere nazaran erken dönemde cerrahi süreci olgunlaştıran hekimlerimizin olmasıdır. Eğitim sistemimizin hızlı bir şekilde bizi ileriye taşıyarak cerrahi nosyonunu hızlı kazandırması en önemli avantajlardan bir tanesidir. Türkiye’nin sağlık turizminde payının giderek artması dış ülkelerden gelen hasta sayısını arttırıyor. Bu durum ise Türkiye’yi dünyada öne çıkaran önemli etkenlerden bir tanesidir. Cerrahi sayımız çok arttı. Dünyada ilk 3 gerebilecek boyuta kadar ilerledi. Bizler de bu duruma bireysel olarak katkıda bulunan kurumlardan bir tanesi olmak üzereyiz. Elimizden geldiğince sağlık turizmine önem vererek hem Samsun şehrimize hem de ülkemize katma değer oluşturmak istiyoruz. Samsun, Türkiye’de estetik cerrahi özelin iyi bir yerleşim ve konumdadır. Ciddi sayıda ameliyat sayılarımız mevcuttur. Tabii ki İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi nüfus olarak daha kalabalık ve sağlık turizmin daha fazla yapıldığı illerden sonra Samsun liste başı gelen şehirlerden biridir. Samsun bu konuda çok iyi bir noktadadır. Biz de bunu daha ileriye taşıyarak diğer illerle aramızdaki farkı kapatarak onlarla yarışabilir pozisyona gelmek istiyoruz" şeklinde konuştu. "Yurt dışından hastalar geliyor" Yerli ve yabancı olan her hastaya hitap etmek istedikleri söyleyen Emre Kıymık, "Yabancı hasta sayımız giderek artmaktadır. Zaman zaman Almanya, Fransa, Gürcistan, Azerbaycan gibi ülkelerden hastalarımız gelmektedir. Öncesinde video konferans yöntemiyle görüşmeler yapmaktayız. Hastalarımız Samsun’a geldikten sonra ağırlamalarını yapıyoruz. Sağlık açısından tamamen kurallara uygun bütün bu süreci yönlendiriyoruz. İnsan sağlığı bu işlerdeki en önemli faktörüdür. Kim olursa olsun bu işi yapmaya yetkisi olan alanında bu branşta alanında uzman hekime başvurmalıdır. İnsanlar başvurmadan önce hekim seçiminde ve gideceği kurum seçiminde çok dikkatli olmalıdırlar. Önceden araştırmalılar. Estetik ameliyatlar şu anda çok popüler ve moda olduğu için herkes yapmak istiyor. Bu yüzden insanlar öncesinde hekim ve kurum seçiminde çok dikkatli olmalıdırlar" ifadelerini kullandı.
Erzurum ETSO’da, ‘EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti’ istişare toplantısı Özbekistan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 4. Turizm Bakanları Toplantısında Erzurum’un ‘EİT 2025 Yılı Turizm Başkenti’ seçilmesinin ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla başlatılan çalışmalar kapsamında, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ETSO), EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü Muharrem Çığlık’ın katılımıyla bir istişare toplantısı düzenlendi. Yönetim Kurulu Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya; ETSO Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Saim Özakalın, ETSO Meclis Başkanı Gökhan Yılmaz, Pasinler Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Taşbaşı, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, ETSO Yönetim Kurulu Üyeleri, TOBB Genç ve Kadın Girişimciler Kurullarının Başkanları ile ilgili meslek komitelerinin başkan ve üyeleri katıldı. Özakalın, “Şehrimizin tanınırlığı için büyük bir fırsat” Toplantının açış konuşmasını yapan ETSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Saim Özakalın, Erzurum’un EİT 2025 Turizm Başkenti seçilmesinin önemini vurgulayarak, “Şehrimizin EİT Turizm Başkenti olarak seçilmesi bizim için büyük bir onur ve gurur kaynağıdır. Bu kapsamda ilimizde yapılacak her türlü organizasyon ve program şehrimizin, tarihi, kültürü, yaz ve kış turizmi potansiyeli, doğal güzellikleri, milli ve manevi kıymetleri gibi sahip olduğu tüm değerleri uluslararası anlamda tanıtımına ve tanınırlığına büyük katkı sağlayacaktır” dedi. “En üst seviyede çaba göstereceğiz” ‘EİT 2025 Yılı Turizm Başkenti’ çerçevesinde gerçekleştirilmesi planlanan bütün etkinliklerin, son dönemde bir çekim merkezi haline gelen Erzurum’un gerçek gücü ve cazibesinin ortaya çıkması için önemli bir fırsat olduğunu dile getiren Başkan Özakalın, ETSO olarak bu fırsatları değerlendirmek adına en üst seviyede çaba göstereceklerinin altını çizdi. Toplantıda daha sonra EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü Muharrem Çığlık bir konuşma yaptı. 2025 yılında Erzurum’da Cumhurbaşkanlığının himayesinde yapılacak geniş kapsamlı programlar ve öncesindeki hazırlık süreçleriyle ilgili katılımcıları bilgilendiren Çığlık, düzenlenecek olan belli başlı programlara yönelik yürütülen çalışmaları aktardı. Erzurum’un, kış turizmi ve kış sporları alanındaki potansiyelini ön plana çıkaracak ve şehrin bu anlamda cazibesini artıracak ‘Erzurum Kış Oyunları’ organizasyonu gerçekleştirmek amacıyla çalışmalara başladıklarını anlatan Çığlık, her yıl 6-12 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilmesi planlanan kış oyunlarıyla ilgili faaliyetlerin Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın koordinasyonunda yürütüleceğini söyledi. “Palandöken ekonomik forumu, Davos benzeri bir organizasyon olacak” Konuşmasında, etkinlikler kapsamında düzenlenecek olan ve iş dünyasını yakından ilgilendiren en önemli çalışmaların başında, 2025 Yılı Şubat ayında gerçekleştirilmesi planlanan, ‘Palandöken Ekonomik Forumu’nun (PEF)’ geldiğini ifade eden Koordinatör Muharrem Çığlık, Davos benzeri bir organizasyon olacak Palandöken Ekonomi Forumu’nun hazırlık çalışmalarına başladıklarını belirtti. Çığlık, “Ülkemizde gerçekleştirilecek ve uluslararası anlamda ses getirecek en önemli forumlardan birisi olacak bu etkinliğin, ülkemize ve Erzurum’a büyük değer katacağına inanıyoruz. Bu konuda, TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanımız Sayın Nail Olpak ve iş dünyamız bize büyük destek veriyor. Erzurum’da da ETSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Saim Özakalın zaten bizzat bu oluşumun içerisinde yer alacak ve bu forumu başarıyla gerçekleştirmek için birlikte çalışacağız” dedi. Koordinatör Çığlık ayrıca, EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti etkinlikleri kapsamında Mayıs 2025’te, ‘EİT Liderler Zirvesi’ ve ‘Uluslararası Gastronomi Fuarı’ gibi önemli etkinliklerin de hazırlık çalışmalarının sürdürüldüğünü sözlerine ekledi.
İstanbul Kaza yapan sürücü hıncını yanındaki kadından çıkardı: O anlar kamerada Eyüpsultan’da alkollü olduğu iddia edilen minibüs sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırımda bulunan beton mantarlara çarptı. Kaza anında kaldırımda yürüyen yaya faciadan kıl payı kurtuldu. Araç sürücüsü ise olayın ardından sinirle yanındaki kadını araçtan indirerek darp etti. Edinilen bilgiye göre olay, saat 06.30 sıralarında İslambey Mahallesi’nde meydana geldi. Alkollü olduğu iddia edilen minibüs şoförü direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırım kenarında bulunan beton mantarlara çarptı. O sırada kaldırımda yürüyen bir yaya çarpmanın etkisiyle etrafa savrulan beton parçalarından kıl payı kurtuldu. Savrulan beton parçaları çevredeki dükkanların kepenklerine hasar verdi. Önce kaza yaptı, ardından kadını darp etti Kazanın ardından minibüs şoförü ve kadın araçtan indi. İkili arasında olay yerinde sözlü tartışma başladı. Kazanın ardından sinirli minibüs şoförü hıncını yanındaki kadından çıkararak kadını darp etti. O anlar ise bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. “O sırada bir yaya zor kurtuldu” Kadını darp eden minibüs şoförünün muhtemelen alkollü olduğunu belirten İsmail Kaya, “Kaza saat 06.00 sıralarında meydana geldi. Beyaz minibüs hızlı bir şekilde gelip buradaki dubaları parçalıyor. Dubalar savrulup bizim mağazalarımıza zarar verdi. O sırada bir yaya zor kurtuldu. Üzerine taşlar geldi. Daha sonra araç ileride durdu. İçerisinde bir bayan vardı. Muhtemelen tartışıyorlardı. Bayan indikten sonra alkollü şahıs bayanı darp etti. Tokatlayıp gönderdi. Polisler gelmeden kendisi kaçtı. Çok hızlıydı, muhtemelen alkollüydü. Burada bir yayaya zarar verebilirdi. Olan dükkanlara oldu” şeklinde konuştu.
Erzurum Başkan Akpunar, Aziziye Belediyesi’nin borçlarını açıkladı Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, kurumun borçlarını kalem kalem açıkladı. Başkan Akpunar, “Belediye iştirakleri de dahil olmak üzere toplam borç 508 milyon 886 bin 670 lira” dedi. Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, belediye borçlarıyla ilgili olarak kamuoyundaki söylentilere açıklık getirdi. Ilıca Termal Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısıyla habercilerin karşısına geçen Başkan Akpunar, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonrası devraldıkları Aziziye Belediyesi’nin borçlarını kalem kalem açıkladı. Akpunar, “Aziziye Belediyesi, kendini boşverin, iyi yönetilmesi halinde üç-dört ilçeyi de beraberinde geçindirebilecek bir kapasiteye sahip. Yapacağımız şey, pasiflerimizi aktif hale getirmek” ifadesini kullandı. Borçları kalem kalem açıkladı Aziziye Belediyesi’nin toplam borcunun an itibariyle 508 milyon 886 bin 670 lira olduğunu açıklayan Başkan Emrullah Akpunar, bu toplam içerisinde piyasa borçlarının 113 milyon 259 bin 381, banka kredi borçlarının 107 milyon 559 bin 673, teminat mektupları karşılığının 85 milyon 808 bin 243, Maliye borçlarının 15 milyon 207 bin 899, SGK borçlarının 77 milyon 723 bin 386, TOKİ’ye olan borçların 19 milyon 129 bin 391, Milli Emlak’a olan borçların ise 80 milyon lira olduğunu bildirdi. Bu tutar içerisinde 10 milyon 198 bin 694 liralık da, henüz fatura edilmemiş borç bulunduğunu ifade eden Akpunar, kurumun sadece personel giderinin 17 milyon lira olduğunun altını çizerek, “Gelen para 11 milyon, personel gideri 17 milyon. Yani aradaki eksi fark tam 6 milyon lira” diye konuştu. Pasif varlıklar aktif olacak Bu borçların ödenmesi noktasında atacakları ilk adımın belediyenin pasif varlıklarını aktife dönüştürmek olduğunu anlatan Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, “69 mahallemizde tarla vasfı taşıyan toplam 5 bin 60 dönümlük taşınmazımız var. Bu tarlalar belediyenin envanterine geçmiş. Bunlar pasif haldeler ve hiçbir katkıları yok. Köylüye var mı, aslında köylüye de pek faydaları yok. Camisi, ötesi berisi, mezarlığımız belediyenin uhdesinde; biz onlarla ilgili gerekli yükü sırtımıza alacağız ve bu yerleri kendimiz satışa çıkartacağız. Eğer satmazsak, ayda gelen 20 milyon liralık zarar, belediyemize yılda 250 milyon liralık yük bindirecek. O varlıklarımız 250 milyon ederse ve bu sene satarsak borcumuzu büyük ölçüde ödemiş olacağız. Ama bir sonraki yıla bırakırsak, seneye bu varlıklar da bir anlam ifade etmeyecek” şeklinde konuştu. “Tasfiye işlemleri başladı” Aralarında kaplıcaların bir kısmının da bulunduğu çeşitli park ve bahçelerin 10 ya da 25 yıllığına kiralandığını ifade eden Akpunar, “Bu hususta gerekli çalışmaları ve tasfiye işlemlerini başlattık. Parklarımızı kendimiz işletebileceğimiz şekilde ele alacağız ve oradaki arkadaşları da mağdur etmeden tasfiyesini gerçekleştireceğiz. Şu anda içinde bulunduğumuz termal tesisler bile zarar ediyor. 81 personel var. Ayda buraya 3 milyon lira doğalgaz geliyor, 5 milyon lira geldiği de olmuş. Nasıl kar edeceksin? Kasayı çekiyorlar günlük 40 bin lira, doğalgaz gideri günlük 150 bin lira. Buraların doldur-boşalt istasyonu olmayacak. İyi bir yönetim anlayışıyla bu tesisleri halkımızın dilediğince istefade edebildiği, huzur bulduğu, dinlendiği ve memnuniyetle ayrıldığı mekanlara dönüştüreceğiz” dedi. “Kaynağımızı kendimiz kullanırız” Gazetecilerin seralarla ilgili soruları da yanıtlayan Başkan Akpunar, bu tesisin de 10 milyon lira civarında zararının söz konusu olduğuna işaret ederek, “Seraya yakın bir bölgede 360 metre derinlikte elde edilen bir termal su kaynağımız var. Bu kaynak da, yine seçimden çok kısa bir süre önce 25 yıllığına bir yatırımcıya kiralanmış, devredilmiş. Biz bu konuyu da gündemimize aldık ve o devri iptal ettik. Kendi kaynağımızı yine biz kendimiz kullanacağız. Bu kaynağı serada değerlendirebilir miyiz, ona da bakacağız” diye konuştu. Seranın Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi noktasındaki söylentilere ilişkin sorulara da cevap veren Akpunar, “Bu hususta gelen bir teklif olursa elbette değerlendiririz. Tabi burada asli mesele öncelikle belediyemizin çıkarlarını düşünmek olur” hatırlatmasında bulundu. “O siyaseti başkaları yapsın” Öte yandan parti değiştirme konusundaki görüşleri de sorulan Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, “Bu soruya kaçamak cevap vermeyecek kaç kişi çıkar derseniz, bilin ki bir tek Emrullah Akpunar çıkar. Millet beni bu partiden seçmiş, bu partiyle geldim, bu partiyle giderim. Geldiğim gün rozetimi çıkartıp masaya koyacağım dedim. O siyaseti il başkanları ilçe başkanları yapsınlar. Ama ben şu anda Aziziye Belediyesinde kamu adına vermiş olduğum sözleri bir bir yerine getireceğim. Sıkışma konusu da, kimse kaçış rampasına kaçmasın. Bu Emrullah Akpunar için de geçerli. Aziziye Belediyesinde beni sıkıştıracak hiç kimse olamaz. Biz 14 bin oy almışız, 100 bin sevenimiz var. Eğer illegal bir şekilde birileri bizi sıkıştırmaya başlarsa, bizim hareketimizin ismini kimsesizler koymuştuk. Bakarsınız kimsesizler 100 bin kişi olmuş, hakkımızı arıyor. Hiçbir kimse bu milletin hakkını gasp edemez. Bunlar sokakta algı oluşturmaktır. Biz devletin her kurumuyla çalışmak zorundayız, hiç bir şahsın ismi önemli değildir. Bir partiye geçmekle borçlar ödenecekse, 20 yıldır neden borçlar oluşmuş?” ifadelerini kullandı.