GENEL - 25 Mart 2019 Pazartesi 16:46

Ertek: “Ozonlama ünitesi sürekli çalışır vaziyette”

A
A
A
Ertek: “Ozonlama ünitesi sürekli çalışır vaziyette”

Büyükşehir Belediyesi Erzurum Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürü Remzi Ertek, gazetecilerle bir araya geldi.

Büyükşehir Belediyesi Erzurum Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürü Remzi Ertek, gazetecilerle bir araya geldi.


Genel Müdür Ertek, Palandöken Barajı’ndan Atık Su Arıtma ve İçme Suyu Arıtma Tesisi’ne varıncaya kadar çeşitli konularda bilgiler aktardığı habercilerin sorularını da yanıtladı. Erzurum’daki yerel ve yaygın basın kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı programda, ESKİ’nin diğer yetkilileri de hazır bulundu. Genel Müdür Ertek, 10 yıl öncesine kadar Erzurum’un içme suyu ihtiyacının kuyulardan karşılandığını hatırlatarak, “Son 10 yıldır içme suyu ihtiyacımızı Palandöken Barajı’ndan temin ediyoruz. 115 milyon metreküp aktif hacimli barajın 70 milyon metreküpü içme suyu 45 milyon metreküpü de sulama için ayrılmıştır” dedi.


Altyapı hizmetlerine yoğunluk verildi


Erzurum’da Büyükşehir Belediyesi’nin yatırım programı kapsamında bin 545 kilometrelik kanalizasyon hattı döşendiğini vurgulayan Remzi Ertek, bununla birlikte içme suyu şebekelerinin de büyük ölçüde tamamlandığını dile getirdi. Kırsal kesimlerdeki mahalle ve köylerdeki fosseptik çukurlarına varıncaya kadar Büyükşehir Belediyesi ESKİ Genel Müdürlüğü olarak birçok altyapı hizmeti ulaştırdıklarını kaydeden Ertek, “Altyapı yatırımlarının maliyeti milyonlarca liraya tekabül ediyor. Bir yandan eskiyen şebekeleri yeniliyor, bir yandan suları yetersiz olan köy ve mahallelerde yeni sondajlar yapıyor, yeni ağlar oluşturuyoruz. Bakınız 5 yıllık süre zarfında 2 milyon 881 bin 841 metre içme suyu hattı, 1 milyon 670 bin 431 kanalizasyon hattı, 124 yeni depo ve 267 de fosseptik çalışması yaptık. Ayrıca 5 yılda 205 deponun da bakım ve onarımını gerçekleştirdik. Öyle ki, bütçemizin çok önemli bir bölümünü içme suyu, kanalizasyon ve altyapı çalışmaları için harcıyoruz” diye konuştu.


Ertek, suyun dezenfekte sürecini anlattı


İçme Suyu Arıtma Tesisi hakkında bilgiler de veren ESKİ Genel Müdürü Remzi Ertek, “Palandöken Barajı’ndan suyu 20 kilometrelik isale hattıyla arıtma tesisimize getiriyoruz. Bu suyu cazibe sistemi sayesinde tesisimizde elektrik üretiminde de kullanıyoruz. Yani şu anda neredeyse elektrik giderlerimizin üçte birlik kısmını kurduğumuz hidroelektrik santrali sayesinde kendimiz karşılıyoruz” şeklinde konuştu. Basın mensuplarına arıtma tesisini gezdiren ve barajdan tesise gelen suyun dezenfekte sürecini aşamalarıyla birlikte göstererek anlatan Remzi Ertek, “Suyumuzu kas kat dediğimiz kısımda oksijenle buluşturuyor ve havalandırıyoruz. Suyu daha sonra ozon gazıyla dezenfekte ediyor, dinlendiriyor, çeşitli kum ve filtre sistemlerine sahip aşamalardan geçirerek klorluyor ve şebekeye veriyoruz” dedi.


Ozonlama ünitesi


Gazetecilerin, Ozonlama ünitesinin çalışmadığı yönünde bir takım iddiaların bulunduğunu hatırlatması üzerine ESKİ Genel Müdürü Remzi Ertek, “Ozonlama sistemimiz çalışıyor ve bugüne kadar da hiç arızalanmadı. Ozon suda maksimum 22 dakika kalıyor. Dolayısıyla şebekede oluşabilecek olumsuzluklar klor ile dezenfekte edilmektedir. Bir takım çevrelerin bu yöndeki iddialarını iyi niyetle bağdaştırmak çok güç. Kaldı ki, Ozonlama ünitesi ile suyun klorlanması sürecinin birbirleriyle bir bağlantısı da yok. Suyun klorlanıyor olmasını Ozonlama ünitesinin çalışmadığı anlamına getirmek cehaletin bir sonucudur. Çünkü suyun klorlanması, Sağlık Bakanlığı’nın bir kriteridir ve bu kritere herkes uymak zorundadır. Su klorlanır, çünkü şehir şebekesinde seyrettiği bir yolculuğu vardır ve klor işte bunun için gereklidir. Sudaki her türlü bakteri ve mikroorganizmayı etkisiz hale getiren Ozonlama ünitemiz de çalışıyor, suyumuz ozon gazıyla dezenfekte ediliyor ve en son aşama olarak klorlanıp, dinlendirilip şebekeye veriliyor” şeklinde konuştu.


Suyumuz Avrupa standartlarında


Erzurum’un içme suyunun, şu anda Avrupa standartlarının bile çok üzerinde bir kaliteye sahip olduğunu vurgulayan ESKİ Genel Müdürü Remzi Ertek, “Bunu biz söylemiyoruz; derecelendirme kuruluşları söylüyor. Erzurum’daki içme suyunun kalitesini Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nce yapılan analizler bile ortaya koyuyor. Suyumuzu herkes gönül rahatlığıyla tüketebilir, içebilir. Çünkü içimi kadar içerdiği mineral ve faydalı elementler bakımından da kıymetli bir suyumuz var” dedi. Genel Müdür Ertek, içme suyu ile ilgili olarak bazen karşılaşılabilen aksaklıkların, kesinlikle arıtma süreciyle ilgili olmadığına da dikkati çekerek, “Şebekeden veyahut bina içi tesisat ve depo sistemlerinden kaynaklanan aksaklıklar olabiliyor. Biz bunun için de vatandaşımıza ücret siz depo temizliği hizmeti veriyoruz. Bugüne kadar suyla ilgili yakınmaları olan ne kadar vatandaşımız varsa, hepsi sorunun sudan kaynaklanmadığını, tam tersine bina içi tesisat ve depolarından kaynaklandığını bizzat gördü. Bu bağlamda bize yapılan her başvuruyu anında yanıtlıyor ve gerekeni yapıyoruz” diye konuştu.


Suyun arıtma aşamaları


ESKİ Genel Müdürü Ertek, suyun arıtma aşamalarını ise şöyle anlattı: “Tünelle birlikte yaklaşık 25 km kapalı alanla gelen içme suya kas kat havuzlandırma ünitesinde oksijen kazandırılıyor. Ayrıca tabana yerleştirdiğimiz difizörlerle oksijen takviyesi yapılıyor. Sonra su ozonla dezenfekte ediliyor. Durultucu havuzlarda su içerisinde bulanıklığa sebep olabilecek askıdaki maddeler bertaraf ediliyor. Kum filtrelerinde süzülen su otomatik gaz klor ünitesinde dezenfekte edilerek dinlendirme havuzlarına alınıyor ve sonra şehre veriliyor. Her gün her saat su analizleri yapılıyor ve ESKİ’nin web sayfasında yayımlanıyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Menengiç kahvesi her mevsim beğeni topluyor Gaziantep’teki Tarihi Tahmis Kahvesi’nde hazırlanan Gaziantep’in tescilli içeceği menengiç kahvesi her mevsim yerli ve yabancı turistlerin beğenisini topluyor. Türkiye’nin güneydoğusunda yer alan ve tarihi dokusuyla ön plana çıkan Gaziantep’te, yaklaşık 400 yıllık bir geçmişe sahip olan tarihi tahmis kahvesi, her mevsim yaptığı menengiç kahvesiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Menengiç kahvesi kendine has aroması, lezzeti, rengi ve kokusuyla dikkat çekiyor. Diğer yandan içerisinde kafein bulunmaması kahve tiryakilerinin yanı sıra kafeinsiz içecek tercih edenlerin de ilgisini çekiyor. Gaziantep’e farklı bölgelerden ve dünyanın çeşitli şehirlerinden gelen turistler, şehrin tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmenin yanı sıra bu eşsiz kahve lezzetini tatma fırsatını buluyorlar. Gaziantep’in turizm potansiyelini artıran bu tarihi içecek, şehrin gastronomi ve kültür turizmine olan katkısını da gözler önüne seriyor. “Menengiç kahvesinin 400 yıllık hatırası var” Tarihi Tahmis Kahvesinin geçmişini anlatan, Gaziantep’te tarihi ve lezzet yönünden en uğrak noktalarından biri olduğunu belirten işletme sahibi Mehmet Hilmi Bağcı, “Tarihi Tahmis kahvesi yaklaşık 400 yıllık geçmişe sahip bir mekan ve Osmanlı’nın ilk kahvelerinden biri diyebiliriz. Tahmis kahvesi, vazgeçilmez lezzetlerden olan menengiç kahvesi ile insanların dinlenme noktası. İnsanların gelip kahvelerini içtiği, sohbet ettiği tarihi bir yer. Menengiç kahvesi ise özel bir kahve, Gaziantep’e gelen misafirler muhakkak buraya gelerek kentimizin kültürel ve vazgeçilmez olan menengiç kahvesini içerler. Bir kahvenin 40 yıllık hatırı varsa burada yaptığımız menengiç kahvesinin 400 yıllık hatırası var” dedi. “Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisi var” Turistlerin yoğun ilgi gösterdiğini söyleyen Bağcı, menengiç kahvesinin sağlıklı olduğunu ifade etti. Bağcı, “Gaziantep’e gelen yerli ve yabancı turistler kentin çeşitli turistik yerlerini gezdikten sonra muhakkak buraya gelirler. Bizlerde onlara elimizden geldiğince güzel bir şekilde hizmet etmeye çalışıyoruz. Bizim hem fiyatımız uygun hem de sağlıklı bir ürün. Çocukların ve hanımların içmesinde hiçbir problem yok. Doğal bir malzemelerle ve yerli üretim kahvemizi yerli sunumlarla müşterilerimize sunuyoruz” ifadelerini kullandı. “Ben buraya ön yargılı bir şekilde gelmiştim” İstanbul’dan Gaziantep’e gezmeye gelen ve menengiç kahvesine ön yargılı bir şekilde yaklaştığını söyleyen Elif Borluk kahveyi içtikten sonra çok beğendiğini ve fikrinin değiştiğini söyledi. Borluk, “Bence menengiç kahvesi çok güzel. Ben buraya ön yargılı bir şekilde gelmiştim. Sade Türk kahvesi sevdiğim için içemem diye düşündüm ama bayağı güzeldi. Sütlü Türk kahvesine benziyor. İnternetten, sosyal medyalardan duyarak görerek geldik. Kuzenimle birlikte İstanbul’dan günübirlik bu lezzeti tatmak için geldik. Herkesin bu lezzeti tatması gerekiyor. herkese tavsiye ediyorum” diye konuştu.