GENEL - 17 Ocak 2020 Cuma 09:27

DES Genel Başkan Yardımcısı Topal: “Karne öğrencinin geleceğini belirleyen tek ölçüt değildir”

A
A
A
DES Genel Başkan Yardımcısı Topal: “Karne öğrencinin geleceğini belirleyen  tek ölçüt değildir”

Yaklaşık 18 milyon öğrencinin karne alması ile başlayacak olan 15 günlük sömestr tatilini ve 2019-2020 Eğitim-Öğretim yılının birinci dönemini değerlendiren Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Topal, “Başarısız bir karne getiren çocuğunuzu kırmayın çünkü o karne yalnızca çocuğun değil, anne baba olarak sizin de karnenizdir.

Yaklaşık 18 milyon öğrencinin karne alması ile başlayacak olan 15 günlük sömestr tatilini ve 2019-2020 Eğitim-Öğretim yılının birinci dönemini değerlendiren Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Topal, “Başarısız bir karne getiren çocuğunuzu kırmayın çünkü o karne yalnızca çocuğun değil, anne baba olarak sizin de karnenizdir. İyi bir karneyi öğrenci, veli ve öğretmen hep birlikte yakalayabilir” dedi.


Veliler karne konusunda çocuklarına nasıl davranacağını konusunda sorun yaşadığını anlatan Mustafa Topal, “Kötü karne alan çocuğuna sert ve aşağılayıcı davranan anne babalar çocuklarında ciddi kişilik bozukluklarına neden olmaktadır. Türkiye’de her karne döneminde dayak, evden kaçma, sahtecilik, intihar teşebbüsü gibi birçok olumsuz karne kaynaklı olayın yaşandığı, Türkiye’de karne Sendromunun aşılması için şu başlıkların tartışılması gerektiği belirtiliyor” diye konuştu.


Karne her şeyin sonu değil


Topal, Türkiye’de anne babalar karneye gereğinden fazla önem verdiğini karnenin, çocuğun geleceğinde belirleyici tek ölçüt olmadığını dile getirdi.


Velilere karne konusunda çocuklarınıza baskı yapmayın uyarısında bulunan Topal, anne babaların hatalı davranışlarından dolayı zayıf karne getiren birçok çocuk bunalım ve depresyona girmekte, ’başarısızlığı’ kişiliği ile özdeşleştirmektedir. Bazı öğrencilerin okulu ve öğretmenlerini sevmemesinin altında yatan nedenler, karne konusundaki yanlış tutumlarla oldukça ilgilidir. Karnenin tek başına başarıyı göstermediği ve karnenin ölçütlerden sadece bir tanesi olduğunu söyledi.


Kırık karne getiren çocuğa nasıl davranmalı?


Baskının çocuğu başarısızlığa iteceği unutulmadan karneye çok fazla anlam yüklenmemesi gerektiğini söyleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Topal, daha sonra şunları kaydetti;


“Kırık notların altında yatan asıl sebebi araştırmak gerekir. Anne baba bu işe, kendi çocukluklarından da başlayıp daha geniş bir çerçeveden bakmalı. Çocuklarına yüklenmemeli, onlarla ilgilenerek, sorunlarına yönelerek, düşük notları olduğu için yanlış yollara sapmasını engelleyebilirler. Zayıf notla karşınıza gelen çocuğunuzun sizden daha fazla üzüldüğünü unutmayın. Çocuğunuzu her haliyle sevdiğinizi, problemleri birlikte aşacağınızı ve ona güven duyduğunuzu hissettirin. Her çocuk farklı becerilere sahip bir bireydir. Bir başkasıyla kıyaslamaya sakın kalkışmayın. Başarısızlığının nedenini birlikte konuşun. Yapılabilecekleri belirleyin. Eksik olduğu konuları belirleyin, bunları nasıl gidereceğine birlikte karar verin. Gelecek dönem için başarısız olduğu derslerle ilgili neler yapılabileceğini planlayın. Bir sonraki dönem başarısını artırabileceği konusunda ona güvenin ve onu yüreklendirin. Öğretmenleri ve okul rehberlik servisleri ile iletişime geçin, yardım ve işbirliği isteyin.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Gaziantep FK Başkanı Memik Yılmaz’dan TFF’nin belirlediği seçim tarihine destek Gaziantep FK Başkanı Memik Yılmaz, Türkiye Futbol Federasyonu’nun seçim için belirlediği 18 Temmuz tarihine destek vererek, "Seçim tarihini doğru buluyorum. Burada yaşanacak kaos sürecinin milli takımımıza da yansıyacağı gerçeğini görmezden gelmememiz gerekiyor. Sorumluluğumuzun farkında olmamız ve Türk futbolu adına bu bilinçle hareket etmeliyiz" dedi. Gaziantep FK Başkanı Memik Yılmaz, Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) seçimli genel kurulu 18 Temmuz’da yapma kararını desteklediklerini söyledi. Sürecin sağlıklı bir şekilde tamamlanması konusunda tüm kulüplere büyük sorumluluk düştüğünü belirten Yılmaz, "Sezon boyunca futbolu futbol yapan tüm hataları arkada bırakıp, gelecek güzel yarınlar için ortak payda da hareket etmemiz gerekiyor. Bu iklimin oluşturulması adına en büyük görev de tüm futbol paydaşlarımıza düşmektedir. Başkanımız Mehmet Büyükekşi göreve geldiği günden bu yana sadece günü kurtarmak adına değil yarınlar adına da büyük çaba ve hizmetler de bulunmuştur. Göreve gelir gelmez başladığı ilk nokta altyapılar ve akademi üzerine olması bile bazı şeyleri özetlemektedir. Maddi konularda bu kadar zor günler geçiren kulüpler için önemli bir yayın anlaşmasına imza atmayı başarmıştır. Bununla birlikte yabancı fonundan kulüplerin aldığı pay, vergi ve sosyal güvenlik primini düzenli ödeyen kulüplere geri ödenmektedir. Bu da özellikle alt yaş gruplarımızın gelişimi adına sevindirici bir yenilik olmuştur. Sponsorluk anlaşmalarıyla da kulüplerimiz bir nebze de olsa nefes alabilir hale gelmiştir. Önümüzdeki süreçte Avrupa Şampiyonası’na katılacağımızı da göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Seçim tarihini doğru buluyorum. Buradaki yaşanacak kaos sürecinin milli takımımıza da yansıyacağı gerçeğini görmezden gelmememiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Sorumluluğumuz çok büyük" Süper Lig’deki tüm kulüp başkanlarının büyük bir sorumluluk içerisinde olduğunu ifade eden Yılmaz, Türk futbolunun gelişmesi için kaostan uzak durulması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Hepimizin istediği şey adalet. Ama bunu ararken bir diğerimizin hakkının yenilmesi bizleri mutlu etmemeli. Sorumluluğumuz çok büyük, sorumluluğumuzun farkında olmamız gerekiyor ve Türk futbolu adına bu bilinçle hareket etmeliyiz. Tüm kulüplerimize, hakemlerimize ve federasyonumuza geride kalan dört maçlık süreçte gönülden başarılar dilerim. Türk futbolunun yarınlarına dair kulüplerimiz 18 Temmuz’da karar vermelidir."