GENEL - 28 Haziran 2020 Pazar 10:21

Tıp fakültesinin gelecek vizyonu ele alındı

A
A
A
Tıp fakültesinin gelecek vizyonu ele alındı

Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (Covid-19) sebebiyle etkinliklerine ara veren Atatürk Üniversitesi, gerekli tüm tedbirlerin alınmasının ardından düzenlediği “Tıp Eğitimi Değerlendirme, Yenileşim ve Gelişim Çalıştayı”nda Tıp Fakültesinin gelecek planlamasını ele aldı.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (Covid-19) sebebiyle etkinliklerine ara veren Atatürk Üniversitesi, gerekli tüm tedbirlerin alınmasının ardından düzenlediği “Tıp Eğitimi Değerlendirme, Yenileşim ve Gelişim Çalıştayı”nda Tıp Fakültesinin gelecek planlamasını ele aldı.


Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinin 1962 yılından bugüne; eğitim, araştırma, sağlık hizmeti sunumu alanında ülke yükseköğretiminin en köklü fakültelerinden birisi olduğunu ifade ederek programın açılış konuşmasına başlayan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Albayrak, sadece Erzurum iline değil aynı zamanda bölgesine üst düzey sağlık hizmeti sunan Tıp Fakültesinin, eğitim ve araştırma alanlarında ise öncülük yaptığını belirtti.


2009 yılında açılan İngilizce Tıp Programı ile de 30’u aşkın farklı ulustan öğrencisiyle fakültenin etki gücünü daha da artırdığını belirten Prof. Dr. Albayrak: “Yeni Nesil Üniversite vizyonu ile çalışmalarını sürdüren Atatürk Üniversitesi, ülkemiz yükseköğretimine önemli katkılar sağlamakta ve “Ortak Akıl Arayışını” ön planda tutmaktadır. Bu kapsamda fakültemizin; yetkinlik ve yeterliliğinden zayıf ve güçlü yönlerine, karşılaştığı güçlüklerden çalışma arkadaşlarımızın beklenti ve önerilerine kadar birçok konu başlığının ele alınacağı “Atatürk Üniversitesi Tıp Eğitimi Değerlendirme, Yenileşim ve Gelişim Çalıştayı”nın fakültemize, üniversitemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.


“Yaşam Boyu Süren Bir Eğitim Modelinin Benimsenmesi Gerekiyor”


Temel amacının toplum sağlığını en üst düzeyde tutmak ve iyi hekimler yetiştirmek olan tıp eğitiminin fakültelerde alınan 6 yıllık bir süreçle tamamlanan bir eğitim olmadığını ifade ederek konuşmasına başlayan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, küresel tehditler, yeni tedavi yöntem ve teknikleri, insan ve toplum psikolojisinin önem kazanmasıyla disiplinlerarası çalışmaya yönelik her geçen gün duyulan ihtiyaç, tıp eğitiminde yaşam boyu süren bir eğitim modelinin benimsenmesini gerekli kıldığını dile getirdi.


“İnsan ve Toplum Odaklı Yeni Yöntemler Geliştirilmeli”


Tıp eğitiminde klasik eğitim modellerinin terkedilmesinin de başka bir gereklilik olduğunu vurgulayan Rektör Çomaklı: “Sadece teknik ve mesleki konulara odaklanan bir tıp eğitimi, giderek insanları sadece bir vaka olarak gören hekimler yetişmesine neden olacağından, tıp eğitiminde toplumun ihtiyaçlarına yönelik, insan ve toplum odaklı yeni paradigmalara ihtiyaç duyulduğu aşikârdır. Bu durum, yaşadığımız pandemi döneminde önemini çok daha net göstermiştir. Sağlık Bakanlığımızın salgınla mücadelede tüm dünyaya örnek olan politikaları göz önünde bulundurulduğunda psikoloji, sosyoloji, iletişim gibi bilim dallarının ne kadar yoğun biçimde kullanıldığını görmek mümkündür” dedi.


“Fakültemize İki Adet Simülasyon Eğitim Merkezi Kurduk”


Tıp fakültesinde eğitimi desteklemek ve güçlendirmek için önemli alt yapı yatırımlarının yanı sıra, son olarak, sağlık bilimleri alanında hatırı sayılır bir bütçeyle iki adet simülasyon eğitim merkezi kurulduğunu ifade eden Rektör Çomaklı: “Bu çerçevede yaşadığımız salgın sürecine yönelik hem bakanlığımızın politikalarının hem de uzaktan eğitim olanaklarının tıp eğitiminin geleceğinin konuşulduğu bu çalıştayda sizler için önemli referanslar olacağını düşünüyorum. Bu vesileyle tıp eğitimini konuşmak üzere konunun paydaşlarını bir araya getirerek, ortak akıl oluşturma vizyonuyla güzel bir diyalog ortamı oluşturan Tıp fakültesi dekanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyor, çalıştayın hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.


Açılış konuşmalarının ardından çalıştay gündeminin görüşmesiyle devam eden program, konu başlıklarının müzakere edilmesiyle son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Işıkhan, "İŞKUR Yol Arkadaşım: Gençlerle Yarına Yolculuk Programı"nda gençlerle buluştu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, İŞKUR Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Gençlere Yönelik İşgücü Piyasası Destek Programı Operasyonu (NEET PRO) kapsamında gençlerle bir araya gelerek, sorularını yanıtladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, İŞKUR NEET PRO kapsamında ‘Gençlerle Yarına Yolculuk Programı’nda gençlerle bir araya geldi. Gençlerle bir arada olmaktan duyduğu heyecanı dile getiren Bakan Işıkhan, “Programımızda Türkiye’nin farklı illerinden 200’e yakın katılımcımız bulunuyor. Türkiye çalışma hayatında Türkiye Yüzyılı’nda sizin sorularınız benim için çok önemli olacak. Ben de deneyimlerim ve kariyerim doğrultusunda sormuş olduğunuz sorulara yanıt vermeye gayret edeceğim” ifadelerini kullandı. “Her şeyin arkasında devletimizin desteği ve gücü var” Türkiye Cumhuriyeti’nin fırsat eşitliği konusunda önemli bir sorumluluk ve rol üstlendiğine vurgu yapan Bakan Işıkhan, “Benim gibi bir işçi çocuğu kardeşiniz, hiçbir ayrım gözetmeden şu koltukta oturabiliyor. Çok farklı konumlarda olan insanlar buralarda oturabilir ama en alttan başlayıp devletin en üst kademesine kadar gelmiş bir hocanız olarak gerçekten vatanımıza, devletimize ne kadar şükretsek azdır diye düşünüyorum. Ben devletimizin yurtlarında, devletimizin burslarıyla okudum. Yurtdışına YÖK bursuyla gittim. Her şeyin arkasında devletimizin desteği ve gücü var” dedi. Işıkhan, gençlerin kariyer noktasında nereye ulaşmak isterlerse bu konuda zorlandıkları konuları kendileriyle paylaşılmasını isteyerek, “Tabii öncelikle İŞKUR Genel Müdürümüzün desteğini alarak, sizin önünüzü açmak zorundayız. Kariyer noktasında nereye ulaşmak isterseniz o noktadaki zorlandığınız konuları bizlerle paylaşın. Biz size destek verelim. İŞKUR yanınızda deniliyor ya. İŞKUR gerçekten yanınızda” ifadesini kullandı. Konuşmasının ardından gençlerin sorularını yanıtlayan Bakan Işıkhan, potansiyeli olan gençlerin network anlamında iş kaçırdıklarına ilişkin soru üzerine, “Artık 20-30 yıl önceki çalışma hayatından söz etmiyoruz. Birçok mesleğin şekil değiştirdiği, bazılarının da yok olmaya başladığı bir dönemdeyiz. Bunu belirleyen en önemli değişimlerden birisi teknolojik değişimlerdir. Teknoloji günümüzde inanılmaz bir hızla değişiyor. Biz özellikle kıymetli gençlerimizin kariyer noktasında gelişimini destekleme sürecinde de İŞKUR olarak destekler veriyoruz. Örneğin; savunma sanayii ve tedarik hizmetlerinin sunulduğu alanlarda KALFA programı var. KALFA programında genç mühendislerimiz geliyor, yetişiyor ve orada ilgili sektöre çok rahat girebiliyor, istihdam kapısı bulabiliyorlar. Bilişim sektörü, dijital alanlar, dijitalleşmenin yoğun olarak yaşandığı yapay zeka noktasında biz siz gençlerimize güveniyoruz. İŞKUR olarak özellikle bu yönde İş Başı Eğitim Programlarımızın çok önemli olduğunu vurgulamak istiyorum” açıklamasında bulundu. “İş tecrübesine sahip olabilmek için lisans eğitiminizi tamamladığınız alanda staj sürecini yaşamalısınız” Gençlerin iş bulma sürecinde yaşadığı zorluklarla ilgili soru üzerine ise Işıkhan, şöyle yanıt verdi: “Herhangi bir işe başvurduğunuzda önünüze çıkan engellerden bir tanesi iş tecrübesinin olup olmaması. İş tecrübesi için de bir yerden başlamak gerekiyor. Biz özel sektör temsilcileri ile görüşmeler yaparken burada biraz esnek olunması gerektiği yönünde önerilerde bulunabiliyoruz. Ama iş tecrübesine sahip olabilmek için hangi alanda lisans eğitiminizi tamamlarsanız o alanda mutlaka bir staj sürecini yaşamanız gerektiğini düşünüyorum. İŞKUR’umuzun staj programı var. Staj portalımız var, orayı ziyaret etmenizi, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’mizin önceki yıllarda başlattığı çok önemli bir staj seferberliği vardı. Şimdi iş dünyası da sizlerden bunu bekliyor. CV’nize baktığında acaba bu öğrenci, artık bu arkadaşımızın iş tecrübesi nerede, neleri biliyor, bilgisayar programlarını biliyor mu, yabacı dil düzeyi nedir vs. Ne yazık ki bunları belgelemek zorundayız. Belgelemenin ötesinde de iş tecrübesi sürecinde de bunları iş insanlarına ya da insan kaynakları ofisine mutlaka göstermemiz gerekiyor.” Bakan Işıkhan, çalışma hayatı ve çalışma koşullarının sürekli değişmesi ile ilgili yöneltilen soru üzerine ise, “Çağın çalışma modelleri değişiyor doğru. Özellikle Covid-19 pandemisinden sonra hepimiz o süreçleri yaşadık. İşin yapısı, şekli, çalışma modelleri değişmeye başladı. Uzaktan çalışma, esnek çalışma dediğimiz modeller gündeme gelmeye başladı. Bunun artısı da var, eksisi de var. Çalışma Genel Müdürlüğümüz bu konuda mevzuat düzenlemelerini gerçekleştiriyor. Biz çalışma hayatına girdiğinizde sosyal yeteneklerinizin çok iyi olması gerektiğini düşünüyorum. Covid-19 pandemisi sonrasında işler devam ediyor. Hala uzaktan çalışma, esnek çalışma, güvenceli esnek çalışma modelleri bizim için daha önemli. Çalışmanın işin şekli değişiyorsa bizim de bu değişime ayak uydurmamız lazım. On yıl sonra aklınıza gelemeyecek, farklı işlerle ve çalışma modelleriyle karşı karşıya kalacağız” cevabını verdi.
Hakkari Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Geçirgen: “Bakanımıza çiftçilerimiz adına teşekkür ediyorum” Hakkari’nin Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Perviz Geçirgen, Dilimli Barajı suyunun tarımda kullanılması kararı için Orman ve Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı’ya teşekkür etti. Yüksekova ilçesinde 14 bin dekarlık tarım arazisini suya kavuşturacak Dilimli Barajı sulamasının 1’inci kısım yapım işinin sözleşmesi imzalandı. 535 milyon TL tutarındaki projenin 2028 yılının ilk çeyreğinde hizmete sunulması öngörülürken, ilk etabın hizmete girmesiyle işlenecek 14 bin dekarlık tarım arazisinden yıllık 110 milyon liralık gelir elde edilmesi ve bin 300 kişiye istihdam sağlanması bekleniyor. Yüksekova’nın tarım arazilerinde kullanıma girecek büyük hizmet olan Dilimli Barajı, çiftçiler tarafından memnuniyetle karşılandı. “Bakanımızın bu değerli hizmeti için çiftçilerimizin adına teşekkür ediyorum” Konuyla ilgili açıklama yapan Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Perviz Geçirken, proje için Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya teşekkür etti. Uzun zamandır çiftçilerin bu müjdeyi beklediğini kaydeden Geçirgen, “Dün itibarıyla bu güzel müjdeyi Sayın Bakanımız Orman ve Tarım Bakanımız İbrahim Yumaklı açıkladı. Dilimli Barajı’nın 1’inci kısmının sözleşmesi yapıldı. Bu da bin 395 hektarlık alana ulaşacağı anlamına geliyor. İnşallah yakın zamanda diğer kısmalarda tamamlanır. Yüksekovalı çiftçilerimiz uzun zamandır bu mağduriyeti yaşıyordu. Tarım alanlarına ekim yapamıyorlardı. Dolayısıyla da araziler boş kalıyordu. Artık Dilimli Barajı ile topraklarımız üretime kavuşacak” dedi. “Yüksekova kendi kendine yetebilecek” Yüksekova’nın tarım ile anılacağını belirten Geçirgen, “Yüksekova’da tarım seviyesi yükseldikçe insanımızın, çiftçilerimizin refah seviyesi de artacaktır. Bu konuda katkı ve destek sunan Vali Ali Çelik, kaymakam ve belediye başkanlarımıza teşekkür ederim. Ayrıca çiftçilerimiz adına Sayın Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya teşekkür ederiz. Şimdiye kadar Yüksekova tarımda hep dışa bağlıydı. Bundan sonra Yüksekova kendi kendine yetebilecek bir seviyeye gelecek. Hatta komşu şehirlere yetebilecek kadar tarım ürünlerini üretebilecek bir ovamızın olduğunu söyleyebiliriz. Ziraat Odası olarak çiftçilerimize daha fazla katkı sunmaya çalışacağımız sözünü veriyoruz” şeklinde konuştu.