- 11 Temmuz 2020 Cumartesi 16:46

Diyanet Sen Erzurum Şube Başkanı Ardahanlı: “86 yıllık zulüm bitti, Ayasofya’nın Cami olduğu hukuken tescil ve teyit edildi”

A
A
A
Diyanet Sen Erzurum Şube Başkanı Ardahanlı: “86 yıllık zulüm bitti, Ayasofya’nın Cami olduğu hukuken tescil ve teyit edildi”

Diyanet Sen Erzurum Şube Başkanı Nurullah Ardahanlı, Ayasofya’nın Camiinin vasfını ve vakfiyesini yok sayan gayrı hukuki 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının Danıştay tarafından iptali, hakikatin ikamesi, hakkın iadesi, haksızlığın, hukuksuzluğun izolesi olduğunu söyledi.

Diyanet Sen Erzurum Şube Başkanı Nurullah Ardahanlı, Ayasofya’nın Camiinin vasfını ve vakfiyesini yok sayan gayrı hukuki 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının Danıştay tarafından iptali, hakikatin ikamesi, hakkın iadesi, haksızlığın, hukuksuzluğun izolesi olduğunu söyledi.


Ardahanlı, “Bu karar, milletin 86 yıldır kanayan yarasının kapanmasına, bir Camiinin cemaatine yeniden kavuşmasına, fethin hukukunun korunmasına, feth edenlerin emanetine sahip çıkılmasına dair hukuki zemindir. Diyanet Sen olarak, kararı tıpkı milletimiz gibi bağımsızlığın tescili yönüyle gurur, tarihe ve kadime sahip çıkılması yönüyle de onur vesikası olarak kabul ediyoruz. Bir çağı kapatan fethin ve o fethe komutanlık yapan Fatihin emanetinin gereği yerine getirilmiş, tarihi nitelikteki bu kararla Ayasofya’nın müze yapılmasıyla başlayan esaret dönemi sone ermiştir. Diyanet Sen olarak bizleri ziyadesiyle memnun etmiş tarihi bir karardır. Milletin nezdinde, gözünde, kararında ve iradesinde “müze” vasfını hiç kazanmayan Camii vasfını da hiç kaybetmeyen Ayasofya; kendi gerçeğinden kopuk, milletin iradesinden uzak, bağımsız devlet perspektifiyle uyumsuz bütün gereksiz isimlerinden, vasıflarından, sınırlarından, yasaklarından arınmış ve gerçekte olduğu gibi hep olması gerektiği gibi Camii olarak millete ait olarak ve milletin hizmetine matuf olarak özgürlüğüne ve hakikatine kavuşmuştur” dedi.


Ardahanlı sözlerine şöyle devam etti:


“Danıştay’ın kararı böylece milletin kararını ilam ve ilan etmiş; Ayasofya Camii konusunda alınmış müze kararının -bizim de ifade ettiğimiz şekilde- hukuka değil keyfiliğe dayandığı hakikatinin de tespitidir. Danıştay’ın kararıyla hukuk ve tarihi gerçeklik sosyal yaşamla uyumlu hale gelmiş, Fatih’in vasiyeti ve vakfiyesinin gereği yapılmıştır. Sonuçta karar; Ayasofya’nın cami olduğunun tescili, vakfiyesinin teyidi, millet iradesinin ve hukukun gereğinin yerine getirilmesidir. Kararla Ayasofya asli hüviyetine, millet de camisine kavuşmuştur. Ayasofya üzerinden milletimizin değerleri üzerinde tesis edilen vesayet havası dağılmış, hürriyete vurulan prangalar parçalanmıştır. Karar; milletin Ayasofya Camii üzerinden Türkiye’nin egemenliğine kast eden dayatmalara boyun eğmeyen kararlılığını hukuken de tespit ve tescil etmiştir. Dahası bu kararla, İstanbul’un fethini “işgal” gören ve göstermeye yeltenenler; “Zulüm 1453’te başladı” diyerek tarihi tahrif, fethi tahkir, fetih ruhunu tahfif edenlerin hevesleri kursağında kalmıştır. 86 yıllık yanlış hesap 567 yıllık hakikati silememiş, yanlış hesap millet iradesine çarpıp Danıştay’dan geri dönmüştür. Millet Camisine, Camii ise milletine kavuşmuş, mağdurluk ve mahzunluk sona ermiştir. Fatih’in iradesine ve fetih hukukuna uygun olarak Ayasofya’nın Camii olduğunu, müze vasfının hükümsüz ve hukuksuz olduğunu tescilleyen ve Ayasofya Camii’ni asli hüviyetine kavuşturan Danıştay kararına ek olarak Ayasofya’nın yeniden Camii olarak ibadete açılmasına yönelik kararı imzalayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Boğazı kesilerek öldürülen kadının katili akrabası çıktı: 3 adet altın bilezik için öldürmüş Samsun’da boğazı kesilerek öldürülen 2 çocuk annesi kadının katili aynı binada oturan akrabası çıktı. Katil, kadını kolundaki 3 adet bilezik için öldürmüş. Olay, Samsun’un Atakum ilçesi Balaç Mahallesi’ndeki 17 katlı sitenin 13.katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Fatih Yıldırım (41) eşinden haber alamayınca evine gitti ve komşusunun da yardımıyla tornavida ile yangın merdiveninin kapısını açıp eve girdiler. Fatih Yıldırım, 2 çocuk annesi eşi Kader Yıldırım’ı (39) boğazı kesilmiş halde hareketsiz olarak buldu. Olay 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. Eve giden polis ve sağlık ekipleri, Kader Yıldırım’ın hayatını kaybettiğini tespit etti. Kadının cansız bedeni polisin olay yerindeki incelemesinin ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu Samsun Grup Başkanlığı’na gönderildi. Koca Fatih Yıldırım ifadesine başvurulmak üzere Samsun Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Yıldırım, eşinin kolundaki altın bileziklerin çalınmış olduğunu söyledi. Polis olayla ilgili yaptığı araştırma sonucu cinayet olayını gerçekleştiren şahsın aynı binanın 3’üncü katında oturan ölen kadının eşinin halasının oğlu M.I. (32) olduğu tespit etti. Yakalanarak gözaltına alınan M.I.’nın 300 bin TL borcu olduğunu, kadının bilezikleri almak için cinayeti gerçekleştirdiğini itiraf etti. Polis M.İ.’nin cinayet sonrası kadının kolundan aldığı 3 adet altın bileziği ele geçirdi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Muğla Muğlalı arıcılara damızlık ana arı dağıtımı Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün, Hayvancılık Genel Müdürlüğü desteğiyle başlattığı ‘Muğla Arısının Seleksiyon ve Islahının Sürdürülebilirliği Projesi’ kapsamında 20 arıcıya 5’er adet olmak üzere toplam 100 adet damızlık ana arı teslim edildi. Hastalığa karşı dirençli hatlar oluşturuldu Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, 2011 yılından bu yana Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği ve Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü destekleriyle çeşitli ıslah projeleri uyguladıklarını anlatarak, Muğla’da yerel arı ırkının ıslahı konusunda titizlikle çalıştıklarını söyledi. Saylak, “İlimizde ve ülkemizde arıcılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliği için bölgeye uyumlu, yüksek verimli, hastalıklara ve zararlılara karşı dirençli ana arıların elde edilmesi ve bu arıların bölge üreticileri tarafından kullanımının sağlanması büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nün ‘Muğla Bal Arısında Amerikan Yavru Çürüklüğü Hastalığına Karşı Direnç Geliştirilmesi’ projesi ile ‘Muğla Bal Arısında Varroaya Karşı Islah Kolonilerinin Geliştirilmesi ve Yetiştirilmesi’ projeleri başarıyla yürütülmüş ve gelinen nokta itibariyle; Amerikan Yavru Çürüklüğüne ve Varroaya dirençli hatlar oluşturulmuştur” dedi. Saylak, her iki proje kapsamında 2018-2021 yılları arasında toplam 80 üreticiye; 160 yapay döllenme damızlık ana arı, 240 doğal döllenme damızlık ana arı olmak üzere toplam 400 ıslah edilmiş ana arı dağıtımı yapıldığını sözlerine ekledi. Barış Saylak, İl Müdürlüğü’nün proje iştirakçisi olduğu ‘Apiterapik Arıcılık Ürünleri Ar-Ge İnovasyon ve İşleme Merkezi Projesi’ ile de 2022-2023 yıllarında 61 genç arıcıya ana arı üretim eğitimleri verilerek, üreticilerin sertifikalandırıldığını söyledi. Toplam 530 bin TL bütçeli proje ile Muğla arıcılığında yeni dönem Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle hazırlanan toplam 530 bin TL bütçeli, ‘Muğla Arısının Seleksiyon ve Islahının Sürdürülebilirliği Projesi’ kapsamında arıcılara dağıtılan 100 adet damızlık ana arının 80 tanesinin doğal döllenme yoluyla, 20 tanesinin ise yapay tohumlanmadan elde edildiği belirtildi. Proje ile Muğla arısının ıslah çalışmalarında önemli aşama kaydedilmesi ve ıslah merkezinin sürdürülebilirliğinin sağlanması hedefleniyor. Bu çerçevede, ilimizdeki arıcılık faaliyetlerinde üretimin çeşitlendirilmesi, kaliteli ve sağlıklı ana arı kullanımının teşvik edilmesi ve bölgemizin damızlık ana arı ihtiyacının sertifikalı üretim şekliyle karşılanması gibi önemli hedefler adım adım hayata geçirilecek. Fethiye İncirköy’deki Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği (MAYBİR) Islah Merkezi’nde düzenlenen dağıtım törenine, AK Parti Muğla Milletvekili Yakup Otgöz, HAYGEM Müdürü Salih Çelik, Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan, İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, TAB Başkanı Ziya Şahin ve MAYBİR Başkanı Veli Türk ile arıcılar katıldı.