ASAYİŞ - 08 Ocak 2012 Pazar 15:03

ERZURUM`DA KADINA ŞİDDET OLAYININ ARDINDAN

A
A
A
ERZURUM`DA KADINA ŞİDDET OLAYININ ARDINDAN

Erzurum’da önceki gün eski eşinin bıçaklı saldırısına uğrayan bir kadına yardım eden bu sırada aldıkları bıçak darbesiyle yaralanan vatandaşlardan Muhammer S., saldırganın serbest bırakılmasına isyan etti.
Erzurum’da bir kadına şiddet vakası ölümle sonuçlanmadan engellenirken, eşini döven ve 2 kişiyi bıçaklayan kocanın serbest kalması endişeyle karşılandı.
Palandöken ilçesinde bir endüstriyel mutfak firmasında aşçı olarak çalışan Bilge Nur Y. önceki gün öğle saatlerinde iş çıkışında 10 yıl önce boşandığı eski kocası Ş.F.’nin tekme tokatlı ve bıçaklı saldırısına uğradı. Eski koca hızını alamayıp yanında getirdiği bıçak ile eski karısını bıçaklamak üzereyken araya giren iki kişiyi çeşitli yerlerinden yaraladı. Saldırgan olay yerine gelen polis tarafından gözaltına alınarak polis merkezine götürülürken, yaralı iki işçi ise Bölge Eğitim ve Araştırma
Hastanesi’ne kaldırıldı.
Polis merkezine getirilerek ifadesi alınan zanlı, eski eşini darp edip araya giren iki kişiyi de bıçaklama suçundan mahkemeye çıkarılmadan savcılık talimatıyla serbest bırakıldığı iddia edildi.
CAN GÜVENLİĞİM YOK
Olayı ayırmak isterken çeşitli yerlerinden bıçak darbeleri alan iki kişi ise davacı olmalarına rağmen zanlının serbest kalmasını eleştirdi.
Üç çocuğu ile birlikte kız kardeşinin yanında kalan Bilge Nur Y. de yaşadıklarını şöyle anlattı: "Ş.F. ile 10 yıl önce geçimsizlik sebebiyle boşandık. Çalışmıyordu ve bu yüzden sıkıntılar yaşıyorduk. 3 çocuğumuz var biri şu an askerde, diğer ikisi hem okuyup hem çalışıyorlar. Evliliğimiz süresince şiddet görmedim fakat ayrıldıktan sonra tartışmalarımız çok oluyordu. Çocuklar yüzünden çok kavga ediyorduk. Kızım her hafta babasına gidiyordu önceki hafta gitmek istemedi. Eski eşim bunun için beni suçladı.
’Kızım senin yüzünden bana gelmek istemiyor sen göndermiyorsun bunun hesabını vereceksin’ diye tehdit etti beni. Etrafındakilere de sürekli "ya onu öldüreceğim ya da kendimi" diye söylüyormuş. Ben çocuklarımız var kızını çocuklarını çok seviyor bir şey yapmaz diye ciddiye almadım tehditlerini ve koruma talebinde bulunmadım. Olay günü sabah kızım babasını aramış ve onda kalmak istemediğini babaannesinde kalmak istediğini söylemiş. İş yerimin önüne geldiğinde beni öldürmeye geldiği belliydi, çok öfkeliydi
elinde bıçakla gelmişti. Tartıştık beni suçladı ve darp etmeye başladı. Bizi ayırmak için araya girdiler ama araya girenlere saldırdı ve hiç günahsız insanları yaraladı. Can güvenliğim yok!’’
İSYAN ETTİREN ADALET
Olayda araya girerek ayırmaya çalışan fakat bıçakla yaralanan Muammer S. ise, şunları söyledi: "Bilge Nur, bizim işletmede aşçı olarak çalışıyordu. Bize geldiğinde eşinden ayrı olduğunu bir oğlunun askerde olduğunu ve mağdur durumda olduğunu söyleyerek iş istedi. Biz de işe aldık. Eşi ile olan sorunlarını, eşinin onu rahatsız ettiğini fark etmiştik. Olay günü eski kocası Ş.F. iş yerinin önüne gelerek Bilge Nur Y.’yi rahatsız etmeye başladı. Kapının önünde konuşuyorlardı sonra darp etmeye başladı, biz de
fark edince ayırmaya gittik. Elinde ekmek bıçağı gibi büyük bir bıçak vardı. Ayırmaya çalıştığımız sırada bize saldırdı beni ve iş yerinden arkadaşım Tahsin G.’yi yaraladı. Biz yaralanmamıza rağmen onu etkisiz hale getirdik. Ş.F. olay yerine gelen polis ekibi tarafından gözaltına alındı. Sonradan öğrendik ki mahkemeye bile çıkarılmadan savcı tarafından serbest bırakılmış. Bu nasıl adalettir? Biz insani görev olarak vicdanen dayanamayıp müdahale ettik bizi bıçakladı, eşini zaten sürekli ölümle tehdit
ediyormuş ve şimdi bu adam serbest, Erzurum sokaklarında dolanıyor. Bilge Nur Y. hanım, ben ve diğer bıçaklanan arkadaşım şu an ölüm korkusuyla yaşıyoruz. Bu insan bizim için tehlike oluşturuyor ne yapsaydık yani bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyip görmezden mi gelseydik nasıl bir olaydır bu? Adaletin yerini bulmasını istiyoruz’’
KADINA SAHİP ÇIKILMALI
Saldırganın serbest bırakılmasını isyan ettiren adalet olarak nitelendiren Muammer S., sözlerini şöyle tamamladı: "Bu kadına sahip çıkılmalı. Devlet sahip çıkmalı. Nerede o kadınların hakkını arayan kadın dernekleri. Çok vahim bir olay bu. Bu kadın hâla tehdit ediliyor. Yakında kadının eski kocası tarafından öldürüldüğünü duyarsanız hiç şaşırmayın."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor 10 gün içerisinde tamamlamaları gerektiğini söyledi. Türkiye ve Samsun’un en önemli ihracat kalemlerinden olan fındıkta kahverengi kokarcanın ardından fındık kurdu için uyarı geldi. Mücadelesi yapılmadığı takdirde önemli oranda verim kaybına neden olan fındık kurdu zararlısı ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, gerekli tedbirlerin en kısa sürede alınması gerektiğini ifade etti. “Bir çift fındık kurdu 200 meyveye zarar veriyor” Ekonomik anlamda üretimi yapılan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdunun beslenme ve yumurta bırakmak yoluyla meyvelerde zarar yaptığına dikkat çeken Sağlam, “Fındık kurdu erginleri, öncelikle yeni oluşmakta olan meyvelerde zarar yapar daha sonraları fındığın meyve kabuğunu hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirerek deler ve kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. Zarar gören meyveler normal büyüklüğe erişinceye kadar kabuk içindeki etli kısmı ve kabuk kısmı sarı renk alır. Bu zarar şekline halk arasında sarı karamuk denir. Meyve normal iriliğe ulaştıktan sonra zarara uğrarsa meyve içi kararır ve bu zarara da kara karamuk denir. Bir çift fındık kurdu ergini (dişi ve erkek); beslenme ve yumurta koyma yoluyla yaklaşık 200 meyveye zarar verebilir. Meyve içerisinde beslenen larvalar meyve içini tamamen yedikten sonra bir delik açarak dışarı çıkar. Bu şekilde beslendiği fındık meyvelerinin pazar değeri kalmaz ”dedi. “Fındık kurdu ve kokarca görülen bahçelerde her ikisiyle de mücadele yapılır” Samsun’da üreticilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdu zararlısı ile duyurulan zaman aralığında ve tekniğine uygun mücadele yapılmasının verim kaybını önlemek bakımından çok önemli olduğunu belirten Sağlam, “Fındık kurdu mücadelesinde bitki köklerine zarar vermeden bahçe toprağının çapalanması böcek yoğunluğunu azaltmada etkili olmaktadır. Kimyasal mücadele; ergin fındık kurdu zararlısının ekonomik zarar yapmaya başladığı dönemde, bahçedeki hâkim çeşitlerin yarıdan fazlası mercimek iriliğine yaklaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Fındık kurdu mücadelesine karar vermek için, 2-3 günde bir güneş doğmadan sabahın erken saatlerinde çarşaf yöntemi ile fındık kurdu sayımı yapılmalıdır. 10 ocakta iki ve daha fazla fındık kurdu ergini bulunursa ilaçlama yapılmalıdır. Fındık kurdu ilaçlaması yapılan bahçelerde fındık kokarcasına rastlanırsa ayrı bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Sayımlarda 10 ocakta ortalama bir ergin fındık kokarcası bulunursa her iki zararlıya karşı etkili etken maddeli ilaçlarla mücadele yapılır. Ayrıca fındık kurdu popülasyonunun yüksek olduğu yerlerde tekrar sayım yapılarak zararını engellemek için mayıs sonu, haziran başında ikinci bir ilaçlama yapılabilir. Fındık kurdu ve kahverengi kokarca görülen fındık bahçelerinde her ikisine de ruhsatlı BKÜ ile ilaçlama yapılarak kontrol sağlanabilir” diye konuştu. “Mücadele zamanı geldi, 1 hafta-10 gün içinde mücadele tamamlanmalı” Fındık kurdu ile mücadele zamanının geldiğine değinen Sağlam, “İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce fındık alanlarında yapılan sürvey ve fenolojik gözlemlere göre sahil ve orta kuşakta erkenci çeşitlerin hakim olduğu bahçelerde 6 Mayıs, yüksek kuşakta ise 15 Mayıs tarihi itibariyle mücadele zamanının geldiği belirlenmiştir. Fındık üreticilerimizin bahçelerindeki hâkim çeşitlerin yüzde 50’sinin mercimek büyüklüğüne ulaştığı dönemde teknik tavsiyelere uygun olarak mücadeleye başlamaları, gerekli koruyucu tedbirleri almaları ve ilaç uygulamalarını en kısa sürede tamamlamaları (1 hafta-10 gün) gerekmektedir. Kimyasal mücadelede kullanılacak bitki koruma ürünleri yetkili bayilerden alınmalı, reçete yazma yetkisine sahip olan kişiler tarafından reçetelendirilmeli, uygulama yetkisine sahip olan kişiler tarafından uygulanmalıdır” şeklinde konuştu. Diğer geçim kaynaklarından biri olan arıcılıkta arı faaliyetlerinin bitki çeşitliliğinin sürdürülebilirliği bakımından da çok önemli işleve sahip olduğunu belirten Sağlam, fındık kurdu ilaçlamaları esnasında arıların su içtiği kaynaklara hiçbir şekilde ilaç bulaştırılmaması gerektiğini, tarım ilaçları uygulamalarının akşam üzeri veya sabahın erken saatlerinde arıların uçuş yapmadıkları zamanda yapılması gerektiğini ve öncelikle arılara zarar vermeyen bitki koruma ürünleri tercih edilmesi hususunda üreticilerin özenli davranmalarını, ayrıntılı bilgiye sahip olmak için il/ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Murat Sefa Demiryürek ve Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’ın katılımı ile toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında Kaymakam Demiryürek, Başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren Kaymakam Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi. Bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı. Hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle, bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. Başkan Dönmez ise, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanların bazı şeyleri kanıksadığını gördük; etrafın dağınık olmasını, etrafının kirli olmasını. Bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bu amaçla bir kampanya başlattık. Kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak, en önemlisi bunu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar, temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.