EKONOMİ - 06 Mayıs 2024 Pazartesi 18:39

Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor

A
A
A
Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor

10 gün içerisinde tamamlamaları gerektiğini söyledi.


Türkiye ve Samsun’un en önemli ihracat kalemlerinden olan fındıkta kahverengi kokarcanın ardından fındık kurdu için uyarı geldi. Mücadelesi yapılmadığı takdirde önemli oranda verim kaybına neden olan fındık kurdu zararlısı ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, gerekli tedbirlerin en kısa sürede alınması gerektiğini ifade etti.



“Bir çift fındık kurdu 200 meyveye zarar veriyor”


Ekonomik anlamda üretimi yapılan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdunun beslenme ve yumurta bırakmak yoluyla meyvelerde zarar yaptığına dikkat çeken Sağlam, “Fındık kurdu erginleri, öncelikle yeni oluşmakta olan meyvelerde zarar yapar daha sonraları fındığın meyve kabuğunu hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirerek deler ve kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. Zarar gören meyveler normal büyüklüğe erişinceye kadar kabuk içindeki etli kısmı ve kabuk kısmı sarı renk alır. Bu zarar şekline halk arasında sarı karamuk denir. Meyve normal iriliğe ulaştıktan sonra zarara uğrarsa meyve içi kararır ve bu zarara da kara karamuk denir. Bir çift fındık kurdu ergini (dişi ve erkek); beslenme ve yumurta koyma yoluyla yaklaşık 200 meyveye zarar verebilir. Meyve içerisinde beslenen larvalar meyve içini tamamen yedikten sonra bir delik açarak dışarı çıkar. Bu şekilde beslendiği fındık meyvelerinin pazar değeri kalmaz ”dedi.



“Fındık kurdu ve kokarca görülen bahçelerde her ikisiyle de mücadele yapılır”


Samsun’da üreticilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdu zararlısı ile duyurulan zaman aralığında ve tekniğine uygun mücadele yapılmasının verim kaybını önlemek bakımından çok önemli olduğunu belirten Sağlam, “Fındık kurdu mücadelesinde bitki köklerine zarar vermeden bahçe toprağının çapalanması böcek yoğunluğunu azaltmada etkili olmaktadır. Kimyasal mücadele; ergin fındık kurdu zararlısının ekonomik zarar yapmaya başladığı dönemde, bahçedeki hâkim çeşitlerin yarıdan fazlası mercimek iriliğine yaklaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Fındık kurdu mücadelesine karar vermek için, 2-3 günde bir güneş doğmadan sabahın erken saatlerinde çarşaf yöntemi ile fındık kurdu sayımı yapılmalıdır. 10 ocakta iki ve daha fazla fındık kurdu ergini


bulunursa ilaçlama yapılmalıdır. Fındık kurdu ilaçlaması yapılan bahçelerde fındık kokarcasına rastlanırsa ayrı bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Sayımlarda 10 ocakta ortalama bir ergin fındık kokarcası bulunursa her iki zararlıya karşı etkili etken maddeli ilaçlarla mücadele yapılır. Ayrıca fındık kurdu popülasyonunun yüksek olduğu yerlerde tekrar sayım yapılarak zararını engellemek için mayıs sonu, haziran başında ikinci bir ilaçlama yapılabilir. Fındık kurdu ve kahverengi kokarca görülen fındık bahçelerinde her ikisine de ruhsatlı BKÜ ile ilaçlama yapılarak kontrol sağlanabilir” diye konuştu.



“Mücadele zamanı geldi, 1 hafta-10 gün içinde mücadele tamamlanmalı”


Fındık kurdu ile mücadele zamanının geldiğine değinen Sağlam, “İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce fındık alanlarında yapılan sürvey ve fenolojik gözlemlere göre sahil ve orta kuşakta erkenci çeşitlerin hakim olduğu bahçelerde 6 Mayıs, yüksek kuşakta ise 15 Mayıs tarihi itibariyle mücadele zamanının geldiği belirlenmiştir. Fındık üreticilerimizin bahçelerindeki hâkim çeşitlerin yüzde 50’sinin mercimek büyüklüğüne ulaştığı dönemde teknik tavsiyelere uygun olarak mücadeleye başlamaları, gerekli koruyucu tedbirleri almaları ve ilaç uygulamalarını en kısa sürede tamamlamaları (1 hafta-10 gün) gerekmektedir. Kimyasal mücadelede kullanılacak bitki koruma ürünleri yetkili bayilerden alınmalı, reçete yazma yetkisine sahip olan kişiler tarafından reçetelendirilmeli, uygulama yetkisine sahip olan kişiler tarafından uygulanmalıdır” şeklinde konuştu.


Diğer geçim kaynaklarından biri olan arıcılıkta arı faaliyetlerinin bitki çeşitliliğinin sürdürülebilirliği bakımından da çok önemli işleve sahip olduğunu belirten Sağlam, fındık kurdu ilaçlamaları esnasında arıların su içtiği kaynaklara hiçbir şekilde ilaç bulaştırılmaması gerektiğini, tarım ilaçları uygulamalarının akşam üzeri veya sabahın erken saatlerinde arıların uçuş yapmadıkları zamanda yapılması gerektiğini ve öncelikle arılara zarar vermeyen bitki koruma ürünleri tercih edilmesi hususunda üreticilerin özenli davranmalarını, ayrıntılı bilgiye sahip olmak için il/ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.



Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Fahri müfettişlerden yediği cezaya tepki: ’Neye göre yazıyorlar’ Bursa’da bir motokurye arka arkaya gelen trafik cezalarına tepki gösterdi. Fahri müfettişlerin 15 gün aralıkla yazdığı kurye, “Neye göre, kime göre yazdıkları belli değil” dedi. Merkez Osmangazi ilçesinde bir yemek firmasında motokurye olarak çalışan 26 yaşındaki Barış İbrahim, 15 gün ara ile fahri müfettişler tarafından ceza yedi. Kendisine gelen makbuzlarda birinde kask diğerinde ise ters şerit ihlali yaptığı iddia edilen İbrahim, 7 bin lira faturayı görünce duruma isyan etti. Kendisinin kural ihlali yapmadığını savunan 26 yaşındaki motokurye, “Benim gibi birçok arkadaşım bu durumdan bunalmış durumda. Bu cezayı yazan kişilerin ispatı var mı? Kazandığımız ücret ortada, onu da fahri müfettişlerin yazdığı cezalara ödüyoruz” diye konuştu. Yediği cezalara itiraz edeceğini belirten genç, “Motokurye olarak bir işletmede çalışıyorum. 15 gün arayla iki ayrı ceza yediğimi gördüm. Cezaların biri kask takmadığım için, diğeri de ters şeritte gittiğim için yazılmış. Fakat bunları yazan fahri müfettişin elinde bir kanıt var mı? Bu cezaları neye göre yazdıklarını bilmek istiyoruz. Benim gibi birçok arkadaş bu cezaları yiyor. Zaten kazandığımız ortada, artık kazandığımızı da fahri müfettişlerin yazdıkları cezaya veriyoruz. Ben şimdi yediğim cezalara itiraz edeceğim. Yetkililerden isteğim artık bu durumu el atsınlar. İstedikleri gibi ceza yazılmasına karşıyız” diye konuştu.
Samsun Atatürk’ü temsil eden bayrak karaya çıktı 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 105. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde Atatürk’ün Samsun’a ayak basışını temsil eden Türk bayrağı, askerler tarafından karaya çıkarıldı. Kutlamalar, saat 07.45’te Atatürk Anıtı’nda başladı. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün anıta çelenk sunumuyla başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti. Anıttaki törenin ardından Tütün İskelesi’ndeki tören alanına geçildi. Atatürk’ün Kurtuluş Mücadelesi’ni başlatmak üzere Samsun’a ilk adımını attığı yer olan Tütün İskelesi’nde Atatürk’ün karaya çıkışını temsil eden Türk bayrağı, askerler tarafından karaya çıkarıldı. Burada 2 denizci ve 2 karacı asker ile birlikte 1 denizci subay, 19 Mayıs 1919 tarihinde Atatürk ve silah arkadaşlarının karaya çıkışını canlandırdı. Askerlerin ellerinde karaya çıkarılan Türk bayrağı, Samsun Valisi Orhan Tavlı nezaretinde 5 izciye teslim edildi. “Milli Mücadele’nin ilk adımını Samsun’umuzda atmıştır” Törende konuşma yapan Samsun Valisi Orhan Tavlı, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı coşkuyla kutlamanın onur, gurur ve heyecanını bugün hep birlikte bir kez daha yaşıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Aziz Türk Milletinin talihini değiştiren Bandırma Vapuru’yla 16 Mayıs 1919 Cuma günü İstanbul’dan yola çıktıktan sonra 19 Mayıs 1919 Pazartesi günü sabah saatlerinde karaya çıkarak Milli Mücadele’nin ilk adımını Samsun’umuzda atmıştır. O gün Samsun’umuzda yakılan meşaleyle adeta küllerinden doğan; birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuyla Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle çıkan Aziz Türk Milleti, Cumhuriyet’imizin ilanıyla tarih sahnesinde yeniden dirilmiştir. Tam 105 yıl sonra bugün, o tarihi anın milli ve manevi atmosferini yüreğimizde hissediyor, şanlı Türk Bayrağı’mızı coşku ve gururla temsili olarak aynı noktadan karaya çıkartarak, istikbalimizin, Cumhuriyet’imizin ve Türkiye Yüzyılı’nın en büyük teminatı Türk gençliğine teslim ediyoruz. Bağımsızlığımızın timsali ay yıldızlı bayrağımız kutsal vatan topraklarımız üzerinde sonsuza dek gururla dalgalanmaya ve Aziz Türk Milletinin yolunu aydınlatmaya devam edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle; Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Kurtuluş Savaşı’mızı zaferle taçlandıran tüm kahramanlarımızı rahmetle yâd ediyorum. Bağımsızlığımız uğruna toprağa düşen aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi minnetle anıyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mız kutlu olsun” dedi. Atatürk’ün Samsun’a ayak basışını temsil eden Türk bayrağının arkasında toplanan protokol üyeleri, askeri erkan ve vatandaşlar, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın ana programı kutlamalarının yapılacağı İlkadım Atletizm Sahası’na kadar yürüdüler.
Bursa Deprem tedbirleri gereğince tahliye edilen okula bir yıldır çivi dahi çakılmadı Bursa’da risk taşıdığı belirlenen 15 Temmuz İlkokulu deprem tedbirleri gereğince 6 Mart 2023 günü tahliye edildi. Okulda bulunan yaklaşık 960 öğrenci çevredeki farklı okullara gönderildi. Yapılacak güçlendirme çalışmalarıyla 2024 eğitim ve öğretim yılına yetiştirileceği söylenen okulda aradan 1 yıl geçmesine rağmen çivi dahi çakılmadı. Okulda bir an önce güçlendirme çalışmalarına başlanmasını isteyen veliler ellerinde pankartlarla eylem yaptı. Bursa’da Nilüfer ilçesi Beşevler Mahallesi’nde bulunan 15 Temmuz İlkokulu, risk taşıdığı gerekçesiyle 6 Mart 2023’de tahliye edildi. Yaklaşık 960 öğrenci, Öğretmen Mehmet Aras İlkokulu ve Ali Karasu İlkokulu’na nakledildi. Öğrencilerin nakledilmesiyle birlikte kapasiteyi aşan diğer okullarda sabahın erken saatlerinde ders başı yapılırken; öğle arasında 50 dakikalık teneffüs 10 dakikaya indirildi. Ayrıca evleri nakil edildikleri okula uzak olan öğrencilerin velileri servis desteği verilmemesi sebebiyle ekonomik olarak zorluk yaşadı. 2024 eğitim ve öğretim yılına yetiştirilmesi planlanan 15 Temmuz İlkokulu’nda ise aradan geçen bir yılın ardından çivi dahi çakılmadı. Okulun güçlendirilme çalışmalarına bir an önce başlamasını isteyen veliler, yaşanılan mağduriyetin bir yıl daha uzamamasını istedi. Ellerinde pankartlarla eylem yapan veliler; okulun 2024 yılı eğitim ve öğretim yılına yetişmesi için yetkililere seslendi. “4 bin öğrenci ve aile maddi manevi zor durumda bırakıldı” Öğrencilerin nakil edildiği okullardaki öğrenci ve velilerin de mağduriyet yaşadığını belirten 15 Temmuz İlkokulu velilerinden Zehra Ayhan “15 Temmuz İlkokulu 6 Mart 2023 günü, deprem tedbirleri çerçevesinde tahliye edilmiştir. Bu süreçte anasınıfı öğrencilerimiz paravanlarla bölünmüş alanlarda, ilkokul öğrencilerimizde uzak mesafede bulunan iki farklı okula nakledilmiştir. Öğrencilerimiz ve aileleri maddi manevi zorluklar içerisinde 2023 yılı eğitimini tamamlamıştır. 2024 yılı eğitim yılına yetiştirileceği söylenen güçlendirme ve tadilat çalışmaları başlamamıştır. 4 bin öğrenci ve aile maddi manevi zor durumda bırakılmıştır. Nakil gittiğimiz okulların da düzeninin bozulmasına, çocukların mağduriyetine sebep olmuştur. Öğretmen Mehmet Aras İlkokulu ve Ali Karasu İlkokulu’nun okul saatleri değişmiş ve öğrenciler çok erken saatlerde okullarında ders başı yapmışlardır. Öğrencilerin hakkı olan teneffüsleri ellerinden alınmıştır. Çalışan veliler öğleden sonra çocukları için ekstra etüt ve benzeri yerlere para ödemek zorunda kalmıştır. 15 Temmuz İlkokulu öğrencileri 1 ve 2’inci sınıfları Mehmet Aras İlkokulu’na, 3 ve 4’üncü sınıf öğrencileri Ali karasu İlkokulu’na geçici süre ile nakledilmişlerdir. Devam eden bu süreçte, öğrencilerin öğle arası iptal edilmiş, sıkıştırılmış eğitim saati uygulamasına geçilmiştir. Velilere herhangi bir servis desteği sağlanmamıştır” şeklinde konuştu. Güçlendirme çalışmaları halen başlamadı Velilerin yaşanan mağduriyete bir yıldır göğüs gerdiğini belirten Ayhan, “Yetkililer 1 buçuk yıldır çekilen bu sıkıntılı süreci bir yıl daha öteleyip bizi beklemeye mahkum etmişlerdir. Karot örnekleri alınan, güçlendirme prosedürleri belirli seviyeye getirilen okulumuzun tadilatı neden başlatılmıyor? Eğitimde fırsat eşitliği hani tüm çocukların hakkıydı? Neden bir yıl daha çocuklarımız mağdur ediliyor? Veliler olarak, yetkililerin verdiği süreci sabırla bekledik, lakin çocuklarımız adına alınan olumlu ve somut karar maalesef ki yoktur. Çocuklarımızın okulunun üzerindeki bu belirsizliğe bir an evvel son verilmesini istiyoruz. Eğitimde fırsat ve imkan eşitliği çerçevesinde, çocuklarımızı eğitim ve öğretim yuvası olan 15 Temmuz İlkokulu’na kavuşturun. İlgili makamları ve yetkili birimleri, kangrene dönüşen bu mağduriyete çözüm bulmaya davet ediyoruz. Bir yıl daha farklı uzak okullara sürüklenmeyi kabul etmiyoruz. Çocuklarımıza, hakları olan uygun binada eğitim ve öğretim şartlarının sağlayın. 16 aydır çeşitli bürokratik engellerden dolayı çözüme kavuşturulamayan güçlendirme süreci halen başlatılmamıştır. Güçlendirme işlemlerinin bir an önce yapılması ve tekrar aynı binada, okulumuzun açılmasını istiyoruz. Bu nedenle yetkililere sesleniyoruz, tadilat işlemlerinin bir an önce yapılmasını ve çocuklarımızın tekrar, aynı binada edebilmelerini hak ettikleri eğitime devam istiyoruz. Çocuklarımıza ait eğitim yuvası üzerindeki bu belirsizliği en kısa sürede sona erdirin ve 15 Temmuz İlköğretim Okulu’nu 9 Eylülde eğitim ve öğretime açın” ifadelerini kullandı.